Pazar, 24 Rebiülahir 1446
Kurban Ne Zaman Kesilir Hangi Gune Kadar Kurban Kesilebilir

Kurban ne zaman kesilir, hangi güne kadar kurban kesilebilir?

Fakihler, kurban kesmenin efdal vaktinin kurban bayramının birinci gününün zevalinden (öğle) önce olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Çünkü bu vakitte kesmek sünnettir.

Berâ b. Azib’in rivayet ettiği hadis şu şekildedir:

“Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Bizim bu günümüzde ilk yapacağımız iş, önce namaz kılmak, sonra dönüp kurbanımızı kesmektir. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uymuş olur. Her kim bundan önce kurbanını kesecek olursa, o kurban aile halkına takdim ettiği bir etten başka bir şey olmaz, bunun kurban olması söz konusu değildir”

(Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Nasbu’r-Râye, IV, 212)

Aynı şekilde namazdan önce kurban kesmenin veya kurbanın birinci (arafe gününü birinci güne bağlayan) gecesinde kurban kesmenin câiz olmayacağı üzerinde –az önce geçen hadis ile amel ederek– ittifak etmişlerdir.

Hanefi’lere Göre :

Kurban kesme vakti kurbanın birinci günü tan yerinin ağarması ile girer, üçüncü günü güneşin batmasından az öncesine kadar devam eder.

Bayram namazı kılmakla mükellef olan şehirlerde yaşayan kimseler, bayramın birinci gününde hutbe okunmadan önce dahi olsa, fakat bayram namazının edasından sonra kurban kesebilirler.

Bir özür sebebiyle namazın terkedilmesi hâlinde ise namaz kılacak kadar bir vaktin geçmesinden sonra kesebilirler.

Üzerlerine bayram namazı vâcib olmayan köy halkı ise, birinci gün tan yerinin ağarmasından sonra kesebilirler.

Kurban kesme günleri 1. gün (Nahr günü) ile ondan sonraki iki gün olmak üzere üç gündür.

Kurban kesme zamanının 3 gün ile sınırlanmasına dair delillere gelince: Bu da Ömer, Ali ve İbni Abbas (r.anhum)’dan gelen rivayettir:

“Kurban kesme günleri üç gündür; ilkleri en faziletlileridir”

(Zeylaî bunun hakkında “Oldukça garibdir” demiştir. Nasbu’r-Râye, IV, 213)

Ayrıca İbni Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:

Kurban günleri birinci kurban gününden sonra iki gündür.”

(imam Malik, Muvatta’da rivayet etmiştir. Aynı şekilde Muvatta’da kendisine Ali b. Ebu Tâlib’in buna benzer haberi ulaştığı da belirtilmektedir)

Geceleyin kurban kesmek, tenzîhen mekruhtur.

Mâliki’lere Göre :

Bayram namazı kıldıran imamın kurban kesme vakti, bayram namazından ve hutbeden sonra başlar. Bundan önce kesecek olursa câiz olmaz.

İmamın dışındakiler ise, 1. gün ve imamın kesmesinden sonra veya imam kesmiyor ise imamın kurbanını kesebileceği bir süre kadar geçtikten sonra keserler.

Her hangi bir kimse kasten imamdan önce kesecek olursa yeterli değildir, bir başka kurbanı tekrar keser. Buna göre namazdan önce de, imamın kesmesinden önce de kurban kesmek yeterli değildir. Ancak kendisine en yakın olan imamı araştırır ve onun kurban kestiği ortaya çıkmadığı halde kesmiş olduğu zannıyla keser, fakat sonradan imamdan önce kestiği ortaya çıkarsa, bu da onun için yeterli olur. Şayet imam şer’î bir mazeret sebebiyle kesmekte gecikecek olursa, efdal olan vakitte kesme fırsatını kaybetmemek için zevale yakın zamana kadar onu bekler.

Onların delilleri Cabir’in rivayet ettiği hadisten (Ahmed, Buharî ve Muslim tarafından ittifakla rivayet edilmiştir. Neylu’l-Evtâr, V, 123) Peygamber (a.s.)‘in kendisinden önce kurbanını kesmiş olanlara bir başkasını kesmelerini ve Peygamber kesmedikçe kesmemelerini emretmiş olmasıdır ki, bu da imamın kesmesinden önce kurban kesmenin söz konusu olamayacağının delilidir.

Diğer taraftan Cundeb b. Sufyan el-Beceli’nin rivayet ettiği hadis kurban kesmenin namazdan sonra olacağına delâlet etmektedir:

Kim namaz kılmadan önce kurban kesecek olursa, onun yerine başkasını kessin, kim de biz namaz kılana kadar henüz kesmemiş ise Allah’ın adıyla kurbanını kessin.”

(Ahmed, Buharî ve Muslim tarafından ittifakla rivayet edilmiştir. Neytlu’l-EvtârV, 123)

1. günün dışındaki –bu da 2. ve 3. günlerdir– günlerde kurban kesme vakti, tan yerinin ağarması ile girer; ancak güneşin yükselmesine kadar geciktirilmesi mendubdur. Eğer Müslüman kurban bayramının 1. günü güneşin zevalinden önce kurbanını kesmeyecek olursa efdal olan günün geri kalan kısmında kurbanını kesmesidir. Şayet 2. günde kesemeyecek olursa, efdal olan kurban kesmeyi üçüncü günün kuşluk vaktine ertelemesidir. 3. gün kurban kesemezse zevalden sonra keser, çünkü artık bekleyebileceği bir vakti kalmamıştır.
Kurban kesme vakti kurban günlerinden 3. günün sonu güneşin batışına kadar devam eder. Yani bu konuda onlar da Hanefi’ler gibi söylemişlerdir. Aynı şekilde bu, ileride geleceği gibi, Hanbeli’lerin de görüşüdür.

Çünkü yüce Allah’ın:

Ta ki onlar kendileri için menfaatlere şahid olsunlar, belirli günlerde Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah’ın adını zikretsinler.” (Hacc, 28) buyruğunda yer alan “belirli günler” ibaresinin tefsirinde meşhur olan görüş, kurban bayramının ilk günü ile ondan sonraki iki gün şeklindeki açıklamadır.

Şafii’lere Göre :

Kurban kesme vakti kurban bayramının 1. gününün güneşin doğuşundan ve –efdal olana göre– kuşluk namazı vaktinin başlangıcı olan ufukta bir mızrak boyu yükselişinden sonra kılınacak iki kısa rekât ile okunacak iki kısa hutbelik bir zamanın geçmesi ile girer.

Şayet bundan önce kesecek olursa kurban olmaz. Çünkü Buharî ve Muslim’in el-Berâ’ b. Azib’den rivayet ettiği az önce gördüğümüz hadiste şöyle denilmektedir:

Bu günümüzde ilk yapacağımız iş, önce namaz kılmamız, sonra da dönüb kurban kesmemizdir…”

Bundan istisna şudur: Eğer hacılar arefede vakfeyi yanlışlıkla sekizinci gün yaparlar ve dokuzuncu günde kurbanlarını keser sonra da hata anlaşılacak olursa, hacca bağlı olarak –zayıf bir görüşe göre– bu onlar için sahih olur. (Tercihe değer olmayan Şafiilerdeki bir görüşe göre hac sahihtir. -Aynca kurban kesmeye gerek yoktur- Ancak esah olan görüşe göre hac da, kurban da kâfi değildir.)

Kurban kesme vakti, gece ve gündüz olmak üzere teşrik günlerinin sonuna kadar devam eder ki, bunlar İmam Şafifye göre onuncu gün ile sonraki üç gündür. Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur:

Arafe bütünüyle vakfe yeridir ve bütün teşrik günleri de kurban kesme zamanıdır,”

(Beyhakî rivayet etmiş olub îbni Hibban da sahih olduğunu kaydetmiştir)

İbni Hibbân’ın bir rivayetinde ise: “Bütün teşrîk günlerinde kurban kesilir.” denilmektedir.

(İmam Ahmed ve Dârakutnî “Bütün teşrîk günleri kurban kesme günleridir” şeklinde rivayet etmişlerdir. Bu, aynı zamanda bütün teşrîk günlerinin kurban kesme günleri olduğunu ve bunların da kurbanın birinci günü ile bundan sonraki üç gün olduğunun delilidir. Neylu’l-Evtâr, V, 125.
Şafıi’ler dışında kalan üç mezheb imamı ise, kurban bayramının birinci gününden sonra iki gündür, demişlerdir)

Geceleyin kurban kesmek ve hayvan boğazlamak bu konudaki nehiy dolayısıyla mekruhtur.

Hanbeli’lere Göre :

Kurban kesme vakti, kurbanın birinci gününde en hafif şekliyle bayram namazıyla iki hutbe okuyacak zamanın geçmesinden sonra başlar. Yani onlar da Şafi ilerin görüşündedir. Efdal olan ihtilâftan kurtulmak için namazdan, hutbeden ve eğer varsa imamın kesmesinden sonra kesmektir. Bu konuda şehir halkı ile başkaları arasında bir fark yoktur.

Kurban kesme günleri 3 tür: Bayramın 1. günü ile ondan sonraki iki gün. Bu konuda onlar da Hanefiler ile Mâlikîlerin görüşündedirler.

Bayramın ilk günü seferde Kurban kesenin, Bayramın 3. günü evine dönmesi:

Kurban bayramı günlerinde sefere çıkan kişi kurbanını seferi olduğu bir yerde kestikten sonra, kurban bayramı günleri çıkmadan yani bayramın 3. günün akşam vakti girmeden önce evine dönerse, (mukim olursa) tekrar kurban kesmesi gerekmez. Seferdeyken kestiği kurban yeterlidir.

Reddu’l-Muhtar ‘da;

( قوله ( والإقامة ) فالمسافر لا تجب عليه وإن تطوع بها أجزأته عنها )​

seferdeyken nafile olarak kurban kesen kişiden vacib olan kurbanın düştüğünü açıkça ifade etmiştir. (et- Tahtavî 4/163 ; ibn Abidin 9/453)

Kurbanlıktan Hariçten Faydalanmak:

Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur.

Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir. Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir

(Serahsı, a.g.e., XII, 14, 15; Alâeddîn Ebû Bekr Mes’ud b.Muhammed el-Kâsânî, Bedâyi ’ el-Sanâyi ’ fî Tertîb el-Şerâyi, V, 78; el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 301).

Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur. 

(Serahsı, a.g.e., XII, 14).

 

En iyisini Allah bilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.