Bismillâhirrahmânirrahîm
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, kılıcı ve kelamıyla hakkı haykıran, müminlere rahmet, kâfirlere azap vesilesi olan Rasulullah (s.a.v)’e ve onun izinden gidenlere olsun.
Kardeşim, imanın bir ölçüsü vardır. İnsan neye sarılırsa, kalbi de ona yönelir. Mümin, Allah’ın dinine yardım ettiği, onun uğrunda gayret gösterdiği oranda iman taşır. Ondan uzaklaştığı oranda da nifak taşır. İlim ehli bu hakikati net bir şekilde ifade etmişlerdir:
> “Kişi cihadı ne kadar desteklerse, imanı o kadar artar; cihaddan ne kadar uzaklaşırsa, nifakı da o kadar artar.”
Cihadın farziyeti ve ona destek vermenin imandaki yeri apaçık ortadadır. Bugün ümmetin hâli meydanda. Kimi canıyla, kimi malıyla, kimi de diliyle bu mücadeleye katılmak zorundadır. Çünkü cihadı terk eden bir toplum, zillete mahkûm olur.
Allah yolunda yavaş olan, dünyevi işlerinde gayretli olamaz mı? Kendi akrabası, ailesi için koşuşturan ama Allah’ın davasına gelince geri duran bir kimse imanını sorgulamalıdır. Unutmamak gerekir ki, münafıklar da her zaman bahaneye sarılırlar.
Allah (c.c) buyuruyor:
> “Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırmıştır. Yalan söylemeleri sebebiyle onlara can yakıcı bir azap vardır.” (Bakara 10)
Bu, Allah’ın değişmez kanunudur. İman, harekete geçirmeli; nifak ise gevşekliğe ve bahaneye sürükler.
Peki, bugün kim Allah yolunda gerçekten çaba gösteriyor? Kim cihada dille, malla, canla destek oluyor? Bugün cihadın farz oluşu konusunda tereddüt edilecek bir şey var mı? Bahane üretenler, aslında imanlarındaki zayıflığın farkına varmalıdırlar. Çünkü:
> “Allah’a verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri sebebiyle, Allah onların kalplerinde nifakı yerleşik kıldı; ta ki, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar.” (Tevbe 77)
Bu yüzden kendimizi ve çevremizi hesaba çekmeliyiz. Eşlerimiz, çocuklarımız, ailemiz… Eğer Allah yolunda bir çabamız yoksa, cihadı desteklemiyorsak ve bunun yerine dünyevi işleri önceliyorsak, kalplerimizde hastalık olup olmadığını sorgulamalıyız.
Allah yolunda gecikmek, bahaneye sarılmak, yavaş kalmak iman zayıflığının belirtisidir. Bugün imanı olan kişi, dille bile olsa bu davaya destek verir. Kalbindeki imanın oranı, onun Allah yolundaki gayretiyle ölçülür.
Allah bizi nifaktan korusun, cihadı dille, malla ve canla destekleyenlerden eylesin. Amin.