Aşk bazen küfür olur:
Maşukunu (aşık olduğunu)
Allah gibi severek onu Allah'a eş koşma, denk tutma durumunda olduğu gibi.
Peki,
bir de ona sevgisi Allah'a sevgisinden çok olduğunu düşünün. Bu, sahibi
kesinlikle affolunmayan bir aşktır. Çünkü şirklerin en büyüğüdür, Allah ise
kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Sadece şirk dışındaki günahları, onları
yok edici nitelikteki gerçek bir tevbe sonucu bağışlar.
Şirk ve küfür dolu aşkın
alâmeti;
- Âşığın,
maşukunun rızasını Rabbinin rızasından önde tutması,
- Maşukunun hakkı ve zevki ile
Rabbinin hakkı ve O'na itaati çakıştığında maşukunun hakkını Rabbinin hakkının
önüne geçirmesi,
- Onun rızasını Rabbinin
rızasına tercih etmesidir.
O maşukuna gücünün yettiği en
nefis şeyleri sunarken, Rabbine şayet verirse - yanında bulunan en kıymetsiz
şeyleri verir. Maşukunun rızasını kazanmak, ona itaat etmek ve yaklaşmak için
tüm gücünü ortaya koyarken, Rabbine O'nu itaat ve ibadet edecekse- maşukundan
arta kalan saatlerini verir.
Aşıkların halini düşündüğünde
çoğunun böyle olduğunu göreceksin. Sonra onların bu halini terazinin bir
kefesine, tevhid ve imanlarını da diğer kefesine koy. Sonra Allah ve Rasûlü'nü razı edecek şekilde adilce
tart. Bunlar o noktaya varmışlardır ki, bazısı maşuklarının sevgisinin
Rabblerini birlemekten daha hoş olduğunu apaçık söylemiştir.
Nitekim daha önce geçen bir
şiirde bir şair, sevgiliye ulaşmasının Allah'ın rahmetinden daha tatlı olacağını
açıkça ifade etmişti.
Hiç şüphesiz bu aşk, şirklerin
en büyüğüdür.
Bunların pek çoğu, kalbinde maşukundan başka hiç kimseye yer
kalmadığını, hatta onun kalbinin tümünü ele geçirdiğini, artık her yönüyle
maşukunun katıksız kulu olduğunu apaçık belirtmiştir.
Bu kişi, Yaradana kulluk
yerine, kendisi gibi bir yaradılana kulluğa razı olmuştur.
Zira kulluk aşırı
sevgi ve zillettir.
Bu kimse de sevgi gücünü, zilletini ve boyun eğmekliğini
tamamen, maşukuna harcamış, böylece ona hakikî kulluğunu sunmuştur.
Bu büyük hadisenin zararıyla
zinanın zararını karşılaştırmak mümkün değildir.
Zira zina büyük bir günahtır.
İşleyene emsallerine belirlenmiş ceza hükmü vardır.
Bu aşkın zararı ise şirkin
zararıyla aynıdır.
O yüzden ariflerden biri şöyle
derdi:
"O şekilde (kalbim
takılmaksızın) zinaya düşmem, kalbimi kendisine ibadet ettiren ve onu
Allah'tan alıkoyan aşka müptelâ olmamdan daha ehvendir."