Bir sorun var. O da şu:
Müşriğin
gayesi Yüce Rabb'e saygı ve tazimde bulunmaktır. Ona göre Rab çok büyük
olduğundan huzuruna ancak krallarda olduğu gibi aracılar ve vasıtalar
aracılığıyla girmek icap eder. Dolayısıyla müşrik yüce Rabb'ı küçümsemeyi ve
alçaltmayı değil, ona saygıyı kastetmiştir.
Müşrik şöyle der:
"Ben bu aracılara
beni Allah'a yaklaştırsınlar, O'na götürüp yanına soksunlar diye ibadet
ediyorum, maksadım bu. Bunlar birer vasıta ve aracı"
Hâl böyleyken bu kadar şey
neden Allah'ın (c.c) öfke ve gadabına, onu cehenneme ebedi olarak koymasına
kanlarını, hanımlarını ve mallarını (tevhid ehline), helâl saymasına sebep
oluyor?
Bu soru şu soruyu doğurur:
Acaba
Yüce Allah'ın kendisine aracılar ve vasıtalar yoluyla yaklaşılmasını meşru bir
yol olarak koyması aklen mümkün müdür ve dolayısıyla bunun haram olduğunun biz
(aslında aksi de mümkün iken) şeriattan mı öğrendik?
Yoksa bu aklen ve fıtratan
çirkin bir şeydir ve hiç bir şeriatın bunu meşru kılması imkansız mıdır?
Bu günahın diğerlerinin aksine
affedilmez olmasındaki sır nedir?
Zira Yüce Allah:
"Allah kendisine eş
koşulmasını bağışlamaz, onun dışındakileri dilediği kişi için bağışlar"
(Nisa, 48) buyuruyor.
Bu soruyu düşün cevap için
kalbini ve zihnini topla.
Önemsememezlik yapma !!!;
Çünkü müşriklerle muvahhidler,
Allah'ı bilenlerle O'ndan cahil olanlar, cennetliklerle cehennemlikler
arasındaki fark bununla ortaya çıkar.