Kişi eğer dua esnasında kalbini
hazır bulundurur; onu tümüyle istediği şeyde yoğunlaştırır, duanın kabul
olunacağı altı vakitten - ki bunlar:
1 - Gecenin son üçte biri,
2 - Ezan vakti,
3 - Ezanla kamet arası,
4 - Farz namazların hemen ardı,
5 - Cuma günü imamın minbere
çıkmasından namaz bitinceye kadar ki vakit ve
6 - İkindinin son vaktidir -
birine denk getirir...
Samimi bir kalple Rabbının önünde
boynunu eğer, zelil olur, yalvarır yakarır...
Kıbleye döner...
Abdestli olur...
Ellerini Allah'a kaldırır...
Önce Allah'a hamd ü senalar edip
sonra kulu ve elçisi Muhammed'e salât ve selâm getirir...
İsteğini arzetmeden önce tevbe
ve istiğfarda bulunur...
Sonra Allah'tan ister, ısrar
eder, ümit ve korku arasında dua eder...
Allah'ın (c.c.) isimlerini,
sıfatlarını ve tevhidini duasına vesile eder...
Dua öncesinde bir sadaka-iyilik
sunarsa...
İşte böylesi dua hemen hemen hiç
redd olunmaz! Özellikle, Rasûlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) büyük ihtimalle kabul olunacağını
veya Allah'ın en büyük ismini (=ism-i âzam) içerdiğini haber verdiği dualar
olursa.