Günahların cezaları iki çeşittir
1 - Şer'î ve
2 - Kaderi.
Şer'i ceza uygulandığında kaderi ceza kaldırılır veya
hafifletilir. Yüce Rabb birinin günahın neticesini ortadan kaldırmaya ve
hastalığı yok etmeğe yetmemesi dışında, hemen hemen iki cezayı birden vermez.
Şer'î cezalar ortadan kaldırıldığında cezalar kaderiye dönüşür. Bazen şer'îden
daha şiddetli bazen daha hafif olur, ama genele isabet eder. Şer'î
ise sadece yapana uygulanır. Zira Yüce Rabb şer'an ancak cürmü işleyeni veya ona
sebep olanı cezalandırır.
Kaderi ceza (âfet, musibet vs.)
ise genele de olur, yapana da (özele de) zira günah gizli kaldığında sadece
sahibine, açığa vurulduğunda ise yapana da diğer insanlara da zarar verir. İnsanlar bir kötülük görür ve ona karşı
çıkmazlarsa Allah'ın onları genel bir azapla cezalandırması pek yakındır.
Biraz önce anlattığımız gibi,
Allah şer'î cezaları günahın zararı ve fıtratın ona eğilimine göre
belirlemiştir. Yüce Allah cezaları üç çeşit yapmıştır:
1 - Öldürme,
2 - El kesme ve
3 - Sopalama.
Öldürmeyi küfür ve ona yakın -ki
onlar zina ve lûtiliktir- cürümler için koymuştur. Zira küfür dini bozar. Bunlar
da soyları ve insan türünü bozar.
İmam Ahmed:
"Adam öldürmeden
sonra zinadan daha büyük bir günah bilmiyorum" demiş ve buna şu hadisi delil
getirmiştir:
İbn Mesud der ki:
Ben "Yâ Rasûlallah,
en büyük günah hangisidir?" diye sordum.
O: "Seni
yarattığı halde Allah'a bir ortak koşman" buyurdu.
"Sonra hangisi?"
dedim,
"Yiyeceğine
ortak olacak korkusuyla çocuğunu öldürmen" buyurdu.
"Sonra
hangisi?" dedim, "Komşunun hanımıyla zina etmen" buyurdu.
Yüce Allah bu gerçeği
doğrulayıcı olarak şu âyeti indirmiştir:
"Onlar (Rahmanın kulları) Allah'la
beraber başka bir ilâh edinmezler, Allah'ın haram kıldığı canı -karşıdakinin hak
etmiş olması hariç- öldürmezler ve zina etmezler" (Furkan, 68)
Rasûlullah cevabı soranın
sorusuyla örtüşmesi için her cürüm çeşidinin en çirkin türünü zikretmiştir. Zira
adam en büyük günahları sormuştur! Rasûlullah da en büyük günah çeşitlerini,
onların en çirkin türlerini zikretmiştir.
Zira en büyük şirk türü Allah'a
bir ortak edinilmesidir.
En büyük öldürme türü kişinin
yiyeceğinde ve içeceğinde kendisine ortak olacağı korkusuyla çocuğunu
öldürmesidir.
En büyük zina türü de, kişinin
komşusunun hanımıyla yaptığı zinadır.
Zira zinanın zararı ve
çirkinliği çiğnediği hak-hukukun kat kat oluşuna göre katlanır. Örneğin kocası
bulunan bir kadınla zinanın günahı ve cezası bekâr bir kadınla zinadan daha
fazladır. Zira bu zinayla kocanın saygınlığı çiğnenmiş, yatağı ifsad edilmiş,
kendinden olmayan çocuk ona nisbet edilmiş ve daha pek çok zararlar olmuştur.
Bu, bekâr bir kadınla yapılan zinadan daha büyük bir cürümdür ve günahı daha
fazladır.
Yüz bekâr kadınla yapılan zina
da Allah (c.c.) nezdinde komşunun hanımıyla yapılan bir zinadan daha küçüktür.
Çünkü burda bir de kötü komşuluk, komşuya en büyük türden eziyet yapma vardır.
Bu komşu için en büyük felakettir. Rasûlullah:
"Komşusunun felaketinden emin olmadığı kimse cennete giremez"
buyurmuştur.
Komşusunun hanımıyla zinadan
daha büyük felaket ve afet yoktur.
Eğer komşusu aynı zamanda
kendisinin kardeşi veya bir akrabası ise buna bir de akrabalık ilişkisini kesme
eklenir ve günah daha da katlanır. Eğer komşu namaz, ilim ve cihad gibi Allah'a
ibadetlerle meşguliyetinden dolayı evinde değilse günah daha da katlanır. Hatta
Allah yolunda savaşanın hanımıyla zina eden kimse durdurulur ve savaşçıya "Bunun sevaplarından dilediğini al" denilir. Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve
sellem )daha sonra "Ne dersiniz?" buyurmuştur Yani:
Kendisine bu hususta izin verilmişken acaba o, babanın oğula,
arkadaşın arkadaşa hiçbir tolerans sağlamayıp ondaki hakkını alacağı o şiddetli
günde, adamın hiçbir sevabını bırakır mı?
Eğer kadın aynı zamanda
kendisinin akrabası ise zina cürmüne bir de akrabaya kötülük cürmü eklenir.
Zina eden kişi evli ise günahı daha fazla olur. İhtiyar ise daha da çok olur.
Nitekim ihtiyar zânî (zinacı) Allah'ın kıyamet günü kendileriyle konuşmayacağı,
temize çıkarmayacağı ve elim bir azap vereceği üç kişiden biridir. Eğer bir de
haram ayların birinde, haram beldede (Mekke) namaz vakti ve duaların kabul
olunduğu vakitler gibi Allah katında değerli bir vakitte yapmışsa günah yine
katlanır. Buna göre; günah ve ceza yapılan cürümlerin yol açtığı zarara ve
çirkinliğine göre az veya çok olur.