Sonra Yüce
Allah günahları üç kısma ayırmıştır.
Birinci kısım için had cezası
belirlemiştir. Bunlarda onunla yetinilerek keffaret cezası konmamıştır.
İkinci kısım: Bunlara had cezası
koymamış, keffaret belirlemiştir. Bu kısma oruçken gündüz cima yapmak, ihramda
cima yapmak, zihar (hanımına sen bana annemin sırtı gibi haramsın, demesi),
hatalı adam öldürme ve yemin bozmayı örnek verebiliriz.
Üçüncü kısım: Bu günahlara had
ve keffaret koymamıştır. Bu iki çeşittir:
Birincisi: Kişiyi bundan
alıkoyan fıtratıdır. Dışkı yemek, bevl ve kan içmek gibi.
İkincisi: Yol açtığı zarar ve fesad, had cezası verilen günahlarınkinden daha azdır. Harama bakmak, öpmek,
dokunmak, sohbet etmek, küçük miktarda para çalmak gibi.
Keffaret şu üç tür durumda
konmuştur:
Birincisi: Esasen helâl olup
belli durumlarda yasaklanan bir fiilin yasaklanan durumda yapılması:
Buna örnek
ihramda ve oruç iken cima yapmak, hayızlı ve nifaslı kadınla cima yapmaktır.
Arka organdan cima yapmak buna örnek olmaz, zira arka organa girmek büyük
günahlardandır. O yüzden bazı fakihlerin bunu hayızlı halinde kadınla cima
yapmaya kıyas edip bunda da keffaretin gerektiğini söylemeleri yanlış birşeydir;
zira arka organdan temas hiçbir halde helâl değildir, aynen homoseksüel ilişki
yapmak ve içki içmek gibidir. Dolayısıyla hayızlı halde kadınla cima yapmaya
kıyas edilemez.
İkincisi: Kişi Allah için adakta
bulunsa veya Allah için yemin etse ya da Allah için bir şeyi kendine yasaklayıp
sonra onu kendisine serbest etmek istese...
İşte Allah (c.c.) bunun yolunu keffaret olarak belirlemiş ve adını
"Tehille: (bağı) çözme" koymuştur. Bu keffaret aslında -bazı fakihlerin sandığı gibi- yemini bozma sonucu oluşan
"Allah adının saygınlığının çiğnenmesini" ortadan kaldırmak için konulmuş
değildir. Çünkü yemini bozmak bazen (yapılmaya yemin edilen şeyin haram olması
durumunda olduğu gibi) vacip, bazen müstehab (sünnet), bazen mubah olur. Bilakis
keffaret, bağladığı şeyi (yemini) çözmek içindir.
Üçüncüsü: Bu da meydana gelen
bir eksikliği, yanlışlığı telafi etmek için konmuş keffarettir. Buna hatayla
öldürmenin keffaretini ve ihramda hatayla av hayvanı öldürmenin keffaretini
örnek verebiliriz.
- Bu (üçüncü) tür keffaret telâfi ve
tedarik etmesi,
- Birinci tür keffaret engelleyici ve vazgeçirici olması,
- İkinci
tür keffaret de bağlanmış şeyin (kör düğüm olmuş düğümün çıkmaza girmiş durumun)
çözülmesi için konmuştur.