Günahların dünya ve ahirette
kalbe ve bedene zarar veren o kadar kötü ve çirkin etkileri, sonuçları var ki
onları ancak Allah bilir.
Bunlardan biri ilimden mahrum
kalmaktır. Çünkü ilim Allah'ın kalplere attığı bir nurdur. Günah ise bu nuru
söndürür.
İmam Şafiî küçüklüğünde
İmam
Malik'in önüne oturup ondan ders almaya başlayınca, kıvrak ve parlak zekâsı ve
üstün anlayışı İmam Malik'in pek hoşuna gitti. Ona:
"Ben Allah'ın (c.c.) senin
kalbine bir nur atmış olduğunu görüyorum. Onu günah karanlığıyla söndürme" dedi.
İmam Şafiî bir şiirinde şöyle
demektedir:
"Vekî'e ezber gücümün zayıflığından dert yandım da. Beni günahları
terke irşad buyurdu. Dedi ki: Bil ki ilim üstün bir nimettir. Allah'ın üstün
nimeti de âsîye verilmez."
Günahların bir başka etkisi de
rızıktan mahrumiyettir. Müsned'de geçen bir hadiste Rasûlullah (Sallallahu
aleyhi ve sellem):
"Hakikaten
bir kul yaptığı bir günahtan dolayı rızıktan mahrum edilir" buyurmuştur.
Bu
hadis daha önce geçti. Takva, rızkı celbettiği gibi takvayı terk de fakirliği
celbeder. Rızkı çekmede günahları terketmekten daha etkin bir şey yoktur.
Günah işleyen kişi kalbinde ve
kendisiyle Rabbi arasında, hiçbir lezzetle kıyas edilmeyecek kadar büyük
soğukluk ve yalnızlık duyar. Dünyanın tüm lezzetleri onda toplansa bile bu
yalnızlığı ve soğukluğu gideremez. Bunu da ancak kalbinde bir parça hayat
bulunan kişi hisseder. Çünkü "ölüye hiç bir yara acı vermez". Günahlar sadece bu
soğukluk ve mutsuzluk haline düşmemek maksadıyla terkedilse bile bunu yapmak
akıllıca bir davranıştır.
Adamın biri arif bir zâta içinde
hissettiği yalnızlık hissinden dert yandı. Arif şöyle dedi.
"Seni günahlar yalnız ve mutsuz
yaptığına göre, bundan kurtulmak istiyorsan terket onları ve ünsiyet bul.
Kalp için, günah üstüne günahın
getirdiği mutsuzluk ve yalnızlık hissi kadar acı verici bir şey yoktur."
Günahlar kişiyle başka insanlar,
özellikle salih kimseler arasında soğukluk peyda eder.
Bu soğukluk ne kadar güçlenirse
onlardan ve onlarla oturup kalkmaktan o kadar uzaklaşır, böylece onlardan
istifade bereketinden mahrum kalır. Kişi Rahman taraftarlarına uzak kaldığı
oranda şeytan taraftarlarına yaklaşır. Bu soğukluk o kadar güçlenir ki sonunda
iyice yerleşir ve onunla hanımı, çocukları akrabaları arasında, onunla kendi
nefsi arasında da olmaya başlar. Onu kendisine dahi yabancı görürsün.
Seleften bir zat şöyle diyor:
"Ben Allah'a (c.c.) karşı bir günah işliyorum da, onun etkisini bineğimin ve
hanımımın davranışlarında hissediyorum."
Her işin ona zor gelmesi:
Kişi
hangi işi yapmaya kalksa onun kapısının kendisine kapandığını veya zorlaştığını
görür. Çünkü her kim Allah'tan sakınırsa, Allah işlerini ona kolaylaştırır.
Sakınmayı terkettiğinde de işlerini zorlaştırır.
Aman Allahım, ne hayret verici
durum!
Kul tüm hayır ve fayda
kapılarının kendisine kapandığı veya yollarının kendisine zorlaştığını görür ve
bunun nereden kaynaklandığını bilmez.