"Bu gedikleri ele geçirdikten
sonra evvela göz gediğinin bakışlarının ibret almasını engelleyin, onun sadece
zevklenme, dinlenme ve eğlence maksadıyla bakmasını sağlayın. Eğer siz farkında
olmadan bir ibret bakışıyla bakarsa, onu gaflet, hayran kalma ve şehvet
bakışlarıyla bozun. Zira bu onun kolayca yapacağı ve zoruna gitmeyecek bir
şeydir. Göz gediğine çok dikkat edin; çünkü hedefinize onunla varırsınız. Ben
insanı bakış gibi başka bir şeyle bozamadım. Onunla kalbe şehvet tohumunu eker,
sonra ona temenni suyuyla sularım. Sonra ona vaadler verir, temennilere
daldırır, böylece iradesini güçlendirir, sonra da şehvet bağıyla tutup onu
günahları işlemeye götürürüm. O yüzden bu gediği sakın ihmal
etmeyin. Gücünüz yettiği oranda kalbi bakışla bozmaya çalışın ve bakışın önemsiz
bir şey olduğunu empoze edin ve şöyle deyin:
"Bakmakla yaradanın müthiş sanatını
düşünürsün, bakanlar ibret alsın diye yaratılan bu görüntülerin güzelliğinden
ibret alırsın. Allah sana bu gözleri boşuna vermemiş, bu güzellikleri de
bakışları ondan engellemek için yaratmamıştır."
Eğer ele geçirdiğinizin bilgisi
az, aklı bozuk ise ona:
"Bu Hakk'ın görüntülerinden bir görüntü tecellilerinden
bir tecellidir." deyin ve onu "vahdet-i vücuda" çağırın.
Kabul etmezse genel veya
özel hülûl (Allah'ın ruhunun mahluklara geçtiği) düşüncesini kabul ettirmeye
çalışın. i
Bununla yetinmeyin; çünkü o durumda hristiyanların kardeşleri olur.
Bilakis ona ayrıca dünyada zühd, iffet ibadet ve takva gibi şeyleri de kabul
ettirmeye çalışın ki, sonra cahilleri onlarla avlayabilesiniz. Bunlar benim en
büyük müttefikim, en büyük askerimdirler. Hatta ben onların askerlerinden ve
adamlarındanım."