Bir çok insan yaptığını yapıp
sonra "Estağfirullah" "Allah'dan mağfiret diliyorum!" dediğinde
günahının ortadan kalktığını, günahının istiğfarla yok olduğunu sorar. Bana,
kendini fikıhçı
sayan biri şöyle dedi:
"Ben yaptığımı yapıyor, sonra yüz defa
"Sübhanallahi ve
bihamdih" diyorum, böylece yaptıklarımın tümü affolunuyor. Zira peygamber (Sallallahu
aleyhi ve sellem)
sahih bir hadiste şöyle buyuruyor:
"Günde yüz kez "Sübhanallahi ve bihamdih"
derse hataları deniz köpüğü kadar olsa da affolunur. Mekkeli birisi bana "Bizden
biri yaptığını yapar, sonra gusledip Kabe'yi yedi kez tavaf eder, böylece
yaptıkları günahlar silinir." dedi. Bana bir başkası da şöyle dedi:
"Sahih bir
hadis te Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir kul bir
günah işler. 'Ey Rabbim, bir günah işledim, beni bağışla' der, Allah da onu
bağışlar. Allah'ın dilediği bir süre sonrasında tekrar bir günah işler ve
"Rabbim! bir günah işledim, beni bağışla" der. Nihayet Allah şöyle der: "Kulum
günahını bağışlayan ve silen bir Rabbının olduğunu bildi. Artık kulumu affettim
dilediğini yapsın!"
Adam devamla şöyle dedi:
"Ben de günahı affeden ve silen
bir Rabbimin olduğundan şüphe etmiyorum!"
Bu tür insanlar ümit verici
nasslara (=Kur'an ve Sünnetten delillere) tutunmuşlar, onlara iki elleriyle
sımsıkı sarılmışlardır. Bu kişi yaptıkları hatalardan ve günahlara dalışından
dolayı yerildiğinde, Allah'ın (c.c.) rahmet ve bağışlamasının genişliğiyle ilgili
delilleri ve ümit verici nassları teker teker zikreder. Bu tür cahil insanların
bu konuda garip ve hayret verici sözleri vardır. Örneğin birisi şiirinde şöyle
diyor:
Elinden geldiğince
günahlarını çoğaltmaya bak Ne de olsa gidişin o cömert zâta.
Başka birisi:
"Günahlardan sakınmak Allah'ın
affının genişliğinden gafil olmaktır." der.
Bir diğeri:
"Günahları terketmek
Allah'ın mağfiretini küçümsemek ve ona karşı küstahlıktır." der.