Zındık filozof ve tabiplerin bakışı böyledir. Onlara
göre günah insanın yaratılışının icabıdır, insanın dört unsurdan teşekkül
etmesi, bu unsurların farklı olması sebebiyle unsurların birbirine etki etmesini
ve insanın insanda karışıp bir arada bulunması nasıl ki bu karışımların itidal
halini kaybetmesini doğuruyorsa, aynen bunun gibi insanın beden, nefis, tabiat
ve hayvani karışımlardan teşekkül etmesi de insanda bu yaratılış ve tabiatın
sonuçlarını zorunlu kılar. Burada şu hususu da belirtelim ki, bunlar ancak ya
insanın kendi içinden veyahut da dışından bir güç ile yenilebilirler. Oysa
insanların çoğu kendi içlerinde böyle bir güce sahip değildirler. Bu durum
onları dışardan bir güce muhtaç kılar. İşte insanın kendi dışında ve üstünde bir
güce muhtaç olması zorunlu olarak, onun hayatını düzenleyecek olan bir yönetim
altına girmesini gerektirir.İnsanın buna ihtiyacı yeme, içme ve giyinme vb.
şeylere olan ihtiyacı gibidir.
Bu bakış sahihlerine göre insan ne zaman kendi
içinden kendisini yönetip tabiatını idaresi altına alabilen bir güce sahip
olursa, başkalarının kendisine emir verip yasak koymasına, yönetmesine ihtiyacı
kalmaz.
Bunların günah ve suça götüren irade sahibi
varlıkların hareketlerine bakışları, değişmeler meydana getiren zorunlu tabii
hareketlere bakışları gibidir.
|