3 - Cebir bakışı

 

Cebriyye kendilerinin yaptıkları fiilleri zorunlu olarak yaptıklarına, fiillerinin kendi güçlerinden başka bir kudretle meydana geldiğine inanan kimselerdir. Bunlar bu inançlarını daha da ileri götürerek kendilerinin en ufak bir fiilleri bile bulunmadığını iddia ederler.

Cebriyye mensupları şöyle derler:

Gerçekte biz ne fail ne de kadir değiliz.  Aslında bizim fiillerimizi işleyen bizden başkası, bizi hareket ettiren de bizim dışımızda biridir. Biz onun ancak bir aletiyiz. Bizim hareketlerimiz rüzgarın esmesiyle ağaçların hareket etmesi mesabesindedir.

Cebriyyeyi işledikleri bir fiilden dolayı kınayacak olsanız kadere sığınır, suçu ona yüklerler. Bunlar kadere sığınma hususunda son derece aşırı davranmaktadırlar. Hayır ve şer bütün fiillerini, -ilahi irade ve kadere uyduğu için- taat olarak kabul edecek kadar ileri gitmektedirler.

Bunlara göre nasıl ki ilahi emre uygun olarak hareket etmek taat ise, ilahi iradeye uygun hareket etmek de taattır. Nitekim Allah (c.c), bunların kardeşleri olan müşriklerinde Allah’ın, onların fiillerini murat etmiş olmasını, onları emrettiğinin ve onlara razı olduğunun delili olarak kabul ettiklerini haber verir. Bunlar sıfatları inkar eden Kaderiyye mezhebinden daha şerlidirler.    

Allah’a daha düşman, O’nun din, kitap ve peygamberlerine daha aykırıdırlar. Hatta bunlardan bazıları İblis’i bile müdafaa etmekte, ona acıyıp elinden geleni yaptığı tarzında onu mazur görmekte, daha da ileri giderek bazen lisan-ı haliyle, bazen de sözlü olarak Allah’ı zulümle itham etmekte ve söyle demektedirler: İblis’in ne günahı vardır?

Oysa yaratanından başkasına secde etmekten sakınmıştır. Halbuki onun bu hareketi Allah’ın onun hakkındaki hüküm ve iradesine uygun düşmektedir. Sonra Allah onun secde etmesine mani olduğu halde İblis ona nasıl secde edebilir?

İblis Allah’tan başkasına secde etmemekle iyilikten başka ne yapmıştır ki? Fakat:

“Seven kimse şanssız olunca iyilikleri ancak günah olur.”

Cebriyye gerçekte Allah’ın düşmanı, İblis’in dostu, ahbabı ve kardeşleridirler. Bunlardan herhangi biri İblis için ağıt söylemeye başlayınca hayret veren bir ağlama ve ağıt görürsünüz. Bunların kaderi ve Allah’ı itham etmeleri ağızlarında sakız olmuştur. Yerilen ve aciz bir kimse nasıl hasmından yakınır, sızlanır ve şikayetçi olursa, bunlar da kader ve Allah’tan o şekilde sızlanır ve şikayetçi olurlar.

Nitekim Şeyhu’l- İslam İbn Teymiyye: “taiyye” (sonu -te harfiyle biten manzume) sinde bunlar hakkında şöyle der:

Allah’ın düşmanları ahiret günü topluca cehenneme çağrılırlar ki biri Kaderiyye fırkasıdır.

 

İÇİNDEKİLER