Beş İsmin Zat ve Sıfatlara Delaleti

 

İkinci esas: Allah Teala’nın isimlerinden biri mutabakat itibariyle kendisinden türediği zat ve sıfata delalet ettiği gibi bu isim ihtiva etme ve ayrılmazlık vasfıyla doğrudan kendisine de delalet edebilir.

Bir sıfata tek olarak, ihtiva etme yoluyla delalet ettiği gibi, sıfattan tecrid edilmiş zata da delalet eder. Diğer taraftan başka bir sıfata da ayrılmazlık (lüzum) vasfıyla delalet eder.

Mesela:

" semi' " ismi mutabakatla rabbin zatına ve işitmesine, yalnız başına zata delalet eder.

İhtiva etme (tazammun) yoluyla yalnız işitmeye delalet eder.

Hay ismi ve hayat sıfatına ise ayrılmazlık ve gereklilik (iltizam) vasfıyla delalet eder.

Allah’ın diğer isim ve sıfatları da böyledir. Fakat ayrılmazlık vasfının varlığını bilmede insanlar farklıdır. İsimler, sıfatlar ve hükümler konusundaki ihtilafların çoğu da buradan kaynaklanır.

İhtiyari fiilin hayatta olmayı semi (işitime) ve basar (görme) vasfının tam bir hayat gerektirdiğini ve diğer kemal sıfatların tam bir diriliğin gereği olduğunu söyleyen biri Allah’ın isim, sıfat ve fiilerini de kabul ve ikrar etmiş olur. Bunların lüzumunu anlayamayan, hayatın (canlılığın) ve gereklerinin gerçeğini kavrayamayanlar bu isim ve sıfatları inkar ederler.

Allah’ın azametini ve bunun gerektirdiği şeyleri bilmeyenler, Azim isminin gerekliliğini inkar ederler. Alim, Hakim ve diğer isimlerinin durumu da böyledir.

Her bakımdan mutlak yücelik Aliyy isminin gereklerindendir. Her yönden mutlaka yücelik Allah’ındır. Kudret, Kahir ve Zat bakımından yücedir. Zatın yüceliğini inkar eden, Aliyy isminin gereklerini de inkar etmiş olur.

Allah’ın “Zahir” ismi de böyledir. Sahih hadiste  Nebi (sav)’nin:

“Sen zahirsin senin üstünde hiçbir şey yoktur” (Müslim Zikr, 61; Ebu Davud, Edeb, 107; Tirmizi, Daavat, 19; İbn Mace; Dua, 15)

şeklindeki sözünde de geçtiği gibi bu ismin gereği Allah’ın üzerinde hiçbir şeyin olmamasıdır. Bilakis Allah sübhanehu herşeyin üstündedir. Allah’ın üstünlüğünü kim inkar ederse "Zahir" isminin gereklerini inkar etmiş olur. “Zahir” in altının gümüşten mücevherin camdan üstün olması gibi sadece kıymet yönünden üstün olması, yeterli ve muteber değildir. Çünkü bu üstünlük zuhurla (zahir olmakla) ilgilidir. Hatta bazen altta kabul edilen, üstün kabul edilenden daha zahir olur.

Yine sadece Kahr ve galebenin zuhuru muteber değildir. Her ne kadar Allah sübhanehu, kahır ve galebeyle zahir olsa bile, Batın isminin mukabilinden dolayı, Batın isminin altında hiç birşey yoktur. Nitekim kendisinden önce hiç bir şey olmayan Evvel isminin mukabili kendisinden sonra hiçbir şey bulunmayan Ahir ismi olduğu gibi.

Hakim ismi de böyledir, Allah’ın fiilerinde övülen ve aranan gayelerin tahakkuk etmesi, herşeyin en güzel şekilde yerli yerine koyması ve bunları en güzel şekilde yapması ismin gereklerindendir. Bu durumu inkar etmek, bu ismi ve levazımını inkar etmek olur. Allah’ın diğer güzel isimleri de böyledir. (Her ne kadar Allah (c.c.), kendisinden daha derinde bir şey bulunmayan manasındaki Batın isimini karşılığı olarak Kahr ve galebe ile zahir olsa da durum aynıdır. Kendisinden önce hiçbir şeyin bulunmadığı anlamına gelen Evvel isminin, kendisinden sonra hiçbir şeyin bulunmadığı manasındaki Ahir isminin karşılığı olduğu gibi. Batın ismi de zahir isminin karşılığıdır.)

 

 

İsmi-i Celalin Diğer İsim ve Sıfatlara Delaleti:

Bu iki esas yerleştikten sonra, "Allah" ismi bütün güzel isimlere (Esma-i Hüsna) ve yüce sıfatlara üç delalet şekliyle delalet eder.

(1 - İltizam / ilzem, (ayrılmazlık ve gereklilik)

2 -Tazammun, (İhtiva etme, Kapsama)

3 -Tetabuk (Mutabakat ,Uygunluk) )

Bu isim, O’nun sübuti ve selbi sıfatlarının hepsini içine alan ilahlığına delalet eder.

İlahlık Sıfatları: Bunlar teşbihden, temsilden, ayıb ve noksanlıklardan münezzeh olan kemal sıfatlardır. Bundan dolayı Allah Teala güzel isimlerini bu büyük isme izafe etmektedir

“Güzel isimler Allah’ındır.” (A’raf, 180)

Nitekim “Rahman, Rahim, Kuddüs, Selam, Aziz, Hakim”  isimleri Allah’ın isimlerindendir denir ama “Allah” ismi “Rahman”ın isimlerindendir veya “Aziz” in vs. isimlerindendir, denmez.

Görüldüğü gibi O’nun Allah ismi güzel isimlerin manalarının hepsini karşılamakta, bütün güzel isimlere özlü olarak delalet etmektedir.

Güzel isimler, ilahlık, Allah isminin kendilerinden çıktığı sıfatlarının ayrıntı ve açıklamalardır.

"Allah" ismi Allah’ın ilah ve mabud olduğuna, yaratıkların sevgi, saygı ve huşu ile huşu duyarak, ihtiyaçlarını O’na arzederek ihtiyaç ve bela anında O’na sığınarak O’nu "ilah" edindiğine delalet eder.

Bu ise O’nun Rabblığının ve merhametinin kemalini gerektirir. Hamde layık ve Melik olmasının kemalini de ihtiva eder.

Allah’ın İlahlığı, Rabbliği, Rahmanlığı, ve Melik oluşu bütün kemal sıfatlarını gerektirir.

Zira bütün bunların sabit olması Hayy, Semi, Basir, Kadir, Mütekellim, istediğini yapan ve fiillerinde Hakim olmayan birisi için düşünülemez.

 

İÇİNDEKİLER