بســـم الله الرحمن الرحيم

 

4. Bölüm Fasıl.21

 

Dördüncü mesele:

Özlemin mertebeleri ve konumları.

Menazil'us-sairin sahibi diyor ki: Özlem üç derecedir:

I. Derece: Âbid olanın Cennete özlemi korkan emin olsun üzüntü duyan sevinsin ve umutlu olan kazansın diye.

II. Derece: Allah'a özlem. Bu özlemi sevgi ekmiştir. Sevgi de minnetler (nimetler) üzerinde biter. Sevenin kalbi O'nun mukaddes isimlerine bağlanmış ve lütuf ve keremlerini görmeye özlem duymuştur. Bu iyiliklerle karışmış, mutluluklarla beraber olan ve sabırla devam eden bir özlemdir.

III. Derece: Sevgi'nin saflığının yaktığı bir ateş. Yaşantıyı altüst eder, hiçbir şeyle teselli olmaz. Buluşma olmadan da bir yerde rahat edemez.

 

Derim ki:

- Birinci derece Allah'ın faziletine ve sevabına duyulan özlemdir.

- İkincisi ise onu görmeye ve onunla buluşmaya duyulan özlemdir.

- Üçüncüsü: zâtı dışında hiçbir sebep, illet olmadan ona özlem duymaktır.

 

- Birincisi fazilet ve nimetlerini özlemektir.

- İkincisinin hazzı ise kavuşmak ve görmektir.

- Üçüncüsü ise onda hazlar ve bütün kısımlar fena bulmuştur.

Birinci derece için söylediği: "Korkan emin olsun, üzüntü duyan sevinsin, umutlu olan kazansın"... sözlerine gelince...

Bunlar özlem için zikrettiği üç faydadır. Korkanın emin olması, üzüntü duyanın sevinmesi, umutlu olanın kazanması. Bu maksatlar cennet girmekle hasıl olunca nefse en büyük özlem diye gösterilir. Bunun tamamı iki şeyle olur: Birincisi, her türlü tehlikeden kurtulmak. İkincisi: Sevdiği her şeye kavuşmak. Cenneti özleten şeyler bunlardır.

İkinci derece için: "Sevginin ektiği... Allah'a özlem"... Daha önce özlemin sevginin meyvesi olduğunu söylemiştik.

"sevgi nimetler üzerinde biter. Yani bunu, Allah'ın nimetlerini ve lutuflarını tefekkür etmek doğurmuştur.

Şuna da işaret vardır, Bu nimetlerden doğan sevginin üstünde ondan büyük olan bir sevgi vardır.

O da isim ve sıfatları müşahede etmekten kaynaklanan sevgidir. Bu ise nimetlerden doğan bir sevgidir. Ancak birinci sevgide bunun kapsamındadır. Bu yüzden, "Onun mukaddes sıfatlarına bağlanmıştır" demiştir.

"O'nun lütuf ve keremlerini görmeyi özlemiştir" sözüne gelince:

Bu sözüyle Allah'ın kuluna bahşetmiş olduğu ve onu sevdiğini gözettiğini ve dostları arasında yazdığını gösteren kerametlere işaret etmektedir. Şüphe yok ki kul bu ayet ve alametleri müşahede ettiğinde kalbi güçlenir ve rabbinin faziletleriyle mutluluk duyar. Ehil olduğunu bilir. Bu vesileyle yürümek hoşuna gider, özlemi devam eder ve illetlerden arınır. Bunlardan herhangi birini de lütfetmeyince sıkıntılı, üzüntülü olur. O makam layık olmayan ve o makam ulaşamayan kimselerden olmaktan korkar.

"Bu iyiliklerle karışmış bir sevgidir"., sözüne gelince: yani bu özlem iyiliklerle dolmuş ve onunla kaplanmıştır. Bu kalbin iyiliğidir. O da hayrının çokluğudur. Yani bu kalb en çok hayır sahibi kalplerdendir. Özlediğine yakın olmak için iyilik yapar. Kalp türlü türlü hayırlar işler. Bu sevginin faydalarından biridir ki sahibinin kalbinden hayır pınarları ve iyilik kaynaklan fışkırır. Yani şunu demek istiyor:

"Allah'ın nimetleri devamlı olarak onu kuşatmaktadır.

"Mutluluklarla beraber olan...": Özlem duyarken de mutlu olur demektir. Bu beraberinde yalnızlık, acı olmayan bir özlemdir. Bilakis mutluluk verici şeylerde doludur.

"Sabır gerektirir": Yani bu özlemin sahibinin, sevdiğini özlediği için onu razı etmeye sabretme gücü vardır. Sabrın zayıflığı ise sevginin zayıflığından gelir.

Üçüncü derece: "O, sevginin yaktığı bir ateştir. "Yani bu özlem hiçbir illetin karışmadığı halis sevgiden alev almaktadır. Bu özlemin en şiddetlisidir. Bu yüzden şöyle demiştir:

"Yaşantıyı altüst eder" Yani yaşantısını bulandırmış ve özleyeni sıkmıştır. Çünkü o, bu özlem içindeyken sevdiğine kavuşamaz. Her zaman ondan ayrılmaktan endişe eder.

"Hiçbir şeyle teselli bulmaz..."

Yani hiçbir şekilde teselli aramaz. Bu en büyük özlem ve sevgidir. Seven teselliden ümidini kesmiştir. Gerçekleşmesi mümkün olmayan şeylerden ümit kesmek gibi.

"Kavuşma olmadan da hiçbir şekilde rahat bulmaz" yani, bu ateşi kavuşma dışında hiçbir maksat, taleb, istek söndürmez veya hafifletmez. Bu ateşi soğutmasının veya söndürmesinin sevdiğine kavuşmaktan başka yolu yoktur.

 

İÇİNDEKİLER

4. Bölüm