Bunun izahını da daha önce yapmıştık.
Şunu da söylemiştik, sevgi de beka, onda fenadan daha faziletli ve mükemmeldir. Fena ise sevenin taşıdığı yük altındaki zayıflıktan kaynaklanır.
Güçlülere gelince -çok sevmelerine rağmen- onlar temyiz ve beka makamındadırlar. Allah'u Tealanın:
"Haktan sonra dalaletten başka ne olabilir "
(Yunus, 32) ayetiyle istişhadine gelince bu ayet Allah'tan başkasına ibadet eden ve ona şirk koşanlar için söylenmiştir.
Allah'u Teala buyuruyor ki:
"De ki: "Size gökten ve yerden
rızık veren kimdir? Yahut o gözlere ve kulaklara mâlik olan kimdir? Ölüden
diriyi çıkaran ve diriden ölüyü çıkaran kimdir? İşleri yerli yerince kim
yönetiyor? Hemen "Allah" diyeceklerdir. De ki: O halde korkmaz mısınız." İşte
gerçek Rabbiniz olan Allah budur. Artık haktan sonra sapıklıktan başka ne var? O halde nasıl olur da döndürülüyorsunuz"
(Yunus, 31,32)
Allah'tan başkasına ibadet
eden katıksız dalalet ve batıla ibadet etmektedir.
Ancak Allah'a emirleriyle
ibadet eden, onu razı edecek ve gazaplandıracak şeyleri de ayırt etme makamında bulunan, kalbiyle rabbine yönelen, bütün çabasıyla emirlerini yerine getiren, işte bu kimse katıksız hakk ile beraberdir.
|