بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Beşinci Tabaka

 

Bu tabakada bulunanlar "adaletli yönetici" ve "valiler"dir.

 

- Ki, onlar vasıtasıyla yollar güvenli olmakta,

- Dünya işleri düzene girmekte,

- Zayıf ve mustazaf olanlar yardım görüp zalimler zelil olmakta,

- Korku içerisinde olanlar güvene ulaşmakta,

- Hadler / şer'i cezalar ikâme olunmakta,

- Fitne ve fesat giderilmekte,

- Maruf emredilip münkerden nehyedilmekte,

- Kitap ve sünnetin hükmü uygulanmakta ve bidatle dalâlet ateşi söndürülmektedir.

İşte kıyamet gününde Rahmân'ın sağında kendileri için nurdan minberler / tahtlar konulanlar bunların ta kendileridir.

Zalim olan yöneticileri güneş kavurup eritirken, onlar terledikçe terlerlerken, miktarı elli bin sene olan bir günde, yaptıkları büyük zulümlerinin ağırlıkların zayıf sırtlarında taşırlarken; bunlar bu tahtların üzerinde oturuyor olacaklardır. Daha sonra herkesin yolu belli olup, kimisi cennete, kimisi de cehenneme gidecektir.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

"Adaletli olanlar, kıyamet gününde Rahman Tebâreke ve Teâlâ'nın sağında nurdan minberler / tahtlar üzerinde olacaklardır. Şüphesiz ki O'nun her iki eli de "yemin / sağ" dır. Bunlar, verdikleri hükümlerde, aileleri hakkında ve yönetimlerini üstlendikleri kimseler hakkında adaleti gözetenlerdir." (Müslim, 1827.)

Yine peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

"Muhakkak ki Allah katında yaratılmışların / insanların en sevimlisi ve kıyamet gününde onlardan Allah'a yakın olanı adil yöneticidir. Şüphesiz ki insanlardan Allah'ın en çok buğz ettiği ve kıyamet gününde O'ndan en çok uzak olanı zalim yöneticidir." (Tirmizî, 1329; Ahmed, 3/22.)

Allah'ın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı günde, Allah'ın arşın gölgesinde gölgelendirdiği yedi sınıftan biri de bunlardır. (Buharî: Fethü'I Bârî, 6/143; Müslim, 1031; Tirmizî, 2392; Neseî, 8/222-223.)

Dünyada insanlar onların adaletlerinin gölgesinde bulundukları gibi, kıyamet gününde de onlar Rahman'ın arşının gölgesinde bulunurlar. Gölgeye karşılık gölge... tam denk ve uygun bir mükâfat...

Bunlar için şeref ve üstünlük olarak, göklerde ve yerde bulunanların ve havada uçan kuşların onlara salât getirmeleri, onlar için duâ etmeleri ve Allah'ın onları mağfiret etmesini dilemeleri yeterlidir.

Zalim yöneticilere gelince, göklerle yer arasındaki her şey hatta hayvanlarla kuşlar dahi onları lanetlemektedirler. Nasıl ki Allah ve melekleri, insanlara hayrı öğretenlere salât getirmekte; Allah'ın indirdiği hidâyet ve ilmi gizleyen ve bunu gizlemeye ilim ehlini sevkedenlere Allah, melekler ve bütün lanet edenler lanet etmektedirler.

Bu ne yüce ve şerefli bir mertebe ve menkıbedir ki, bir vali ve yönetici yatağının üzerinde olduğu anda bile bir hayır yapılıyor ve ondan dolayı onun "amel defterine" haseneler yazılıyor...

Onun adaletiyle amel edildiği sürece bu husus artarak devam ediyor...

Şüphesiz ki bunun bir saati, bunun dışındaki senelerce ibâdetten daha hayırlıdır. Böyle bir yönetici nerde, kendi reayasını aldatan ve onlara zulmeden bir yönetici nerde!

Şüphesiz ki öyle yöneticiler için Allah cenneti haram kılmış ve cehennemi gerekli kılmıştır.

Adaletli yöneticiler için şeref ve üstünlük olarak, onlar hakkında mazlumun bedduasının Allah'a yükselmemesi yeterlidir.

 

İÇİNDEKİLER

5. Bölüm