بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Gerçek Fakirin Vasıfları

 

Genel olarak gerçek bir fakir'in vasıfları şöyledir:

- O; dünyayı aşırı bir şekilde talep etmekten elini çeken, iffetinden dolayı dünyadan uzaklaşan, mal ve mülkünü çoğaltmak için dünya ile zenginleşmeyi arzulamayan ve gerçek sahibi olduğunu düşünerek çok mal toplamaktan uzak olandır. Bu şartlarla çok mala sahip olsa bile zararı olmaz.

- Gerçek fakirin bir vasfı da: manevi makamına muhtaç olmaması, teselli olmak İçin ona iltifat etmemesi ve makamına dayanıp ona güvenmemesidir.

- Gerçek fakirin bir diğer vasfı da: O; sabır, rıza, tevekkül ve Allah'a dönme konularında Allah'ın istediği şekilde davranır. O; Allah'ın kendisinden olan istekleri doğrultusunda amel eder. Yoksa kendi hevasına uyup nefsinin isteklerini Allah'la oluşturmaya çalışmaz.

- Gerçek fakir; bütünüyle Allah için olur. Manevi makamlarında nefsi ve hevasına hiçbir payı bulunmaz. O; Allah'ın istekleriyle Allah'ı ister. Sadece Allah'a dayanır. Allah'tan başka hiçbir şey onun himmet ve gayretine engel olmaz. Allah'ı sevmekle O'nun dışındakileri sevmekten, Allah'ın emriyle kendi hevasından, Allah'ın kendisi için olan seçimiyle kendi nefsi için bir şey seçmekten uzaktır O. İnsanlar bir vadide o ise başka bir vadidedir. O; Allah'a boyun eğen, mütevazi, kalbi arınmış, hakka hemen dönen ve kalbi Allah'ın zikrine çabucak koşandır. O; diliyle, kalbiyle ve haliyle herhangi bir şey iddia etmekten uzak, Allah'tan başka her şeye karşı zahit ve kendisini Allah'a yaklaştıracak her şeyi arzulayan isteyen biridir.

- O; insanlardan en çok uzak olduğu halde onlara yakın olandır. İnsanların kaçtıkları korktukları şeylerle ünsiyet kuran ve insanların ünsiyet kurdukları şeylerden kaçan birisidir.

- O; hiçbir varlığa sevinmez ve hiçbir yokluktan dolayı da üzülmez. Onunla beraber aynı meclisi paylaşan kimsenin gözü aydın olur ve onu gören bir kimse Allah'ı hatırlar Hiçbir şekilde insanlara yük olmaz o.

- O; insanların eziyetlerini göğüsleyen ancak onlara eziyet vermeyen biridir. O;insanlardan nasihatini esirgemeyen, kendi malını ve canını hiçbir karşılık beklemeden insanların hayrına feda eden bir kimsedir. Faydasız şeylere dalmaz ve her şeyini harcamaktan cimrilik etmez.

Şunlar onun vazgeçilmez sıfatlarıdır:

- Doğruluk, iffet, başkalarını kendi nefsine tercih etme, tevazu, ağır başlılık, vakar ve tahammül. İnsanlar için harcadığı şeylerden dolayı; onlardan ne bir övgü ne de başka bir karşılık beklemez. Hiç kimseyi azarlamaz, kimseyle boş yere tartışmaz ve hiç kimseden bir şey arzulamaz. Kendi nefsi için hiç kimse üzerinde bir hak görmez ve hiç kimseden daha üstün olduğunu düşünmez.

- O; kendi işine yönelen, kardeşlerine ikram da bulunan, zamanı hakkında cimri ve dilini koruyan bir kimsedir. Gece gündüz, uyanık olduğu zaman da uyuduğu zaman da sefer halinde olup isteğine ulaşana kadar sefer asasını omuzlarından indirmeyen kimsedir. O, onun önüne sevgi ilmi konmuş o da bunun için paçalarını sıvamıştır. Allah'ı arzulama davetçisi ona nida etmiş o da bütünüyle Ona yönelmiş ve "Hayye âle'l-felâh" diye davet ettiğinde muhabbet münadisine icabet etmiştir.

 

İÇİNDEKİLER

1. Bölüm