بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Onbirinci Tabaka

 

Bunlar, salih amelle kötü amelleri birbirine karıştıran; Hem iyilikleri, hem de büyük günahları yapanlardır.

 

Bu işledikleri büyük günahlarından tövbe etmeden, ısrarla bunları işlemeye devam ederek Allah'ın huzuruna gittiler. Fakat bunların iyilikleri, kötülüklerinden daha çoktur. Onların iyilikleriyle kötülükleri tartıldığı zaman, iyilikler kefesi daha ağır gelmektedir. İşte bunlarda kurtuluşa ereceklerdir.

Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"O gün tartı haktır. Kimlerin tartları (sevapça) ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kimlerin de terazileri (sevapça) hafif gelirse, işte onlar (inkâr ederek veya değer vermeyerek) âyetlerimize haksızlık ettiklerinden dolayı, kendilerine yazık eden kimselerdir." (A'raf, 8-9)

Huzeyfe, Abdullah b. Mes'ud ve diğer bir çok sahabe (r.a.) şöyle demektedirler:

"Kıyamet gününde insanlar üç sınıf olarak haşrolunacaklardır:

İyilikleri, kötülüklerine bir taneyle bile ağır gelenler; cennete gireceklerdir.

Kötülükleri, iyiliklerine bir taneyle dahi ağır gelenler; cehenneme gireceklerdir.

İyilikleriyle kötülükleri eşit olanlara gelince, bunlar da Araf ehli olacaklardır."

İnsanların iyiliklerinin bu şekilde kötülükleriyle tartılması, ancak onlar tarafından zulme maruz kalmış mazlumlar kendi haklarını onların iyiliklerinden aldıktan ve onlar kısas'a tabî tutulduktan sonra gerçekleşir. Eğer bütün bunlardan sonra daha da onların iyiliklerinden bir şeyler kalmışsa, işte bu kalan iyilikleri kötülükleriyle tartılır.

 

İÇİNDEKİLER

5. Bölüm