Bağlara gelirsek; bu da Allah ve Resûl'ünden başkasını, dünya
lezzetleri, şehvetleri, makam, insanların hakkında konuşma ve onlara bağlanma
gibi şeylerdir. Kalbin bağlandığı her şeydir. Kulun bu her üç
hususu kopartıp atması ancak yüce isteklere (cennet vb. gibi)
bağlanma kuvvetine bağlıdır. Aksi hâlde yüce isteklere kalbi
bağlamadan bu hususun kopartılıp atılması imkânsızdır. Çünkü
nefis, ülfet ettiğini ve sevdiğini ancak bunlardan daha çok
sevdiği ve kendisine daha çok yararlı olan için terk eder.
İstediğine kalbinin bağlılığı her defasında kuvvetlenince
başkasına karşı da zayıflayıverir. Aynı şekilde tersi de
böyledir. İstediğine karşı bağlanması demek, ona çokça rağbet
etmesi anlamını taşır. Bu da ancak başkasına karşı onun
kadrini, şerefini ve üstünlüğünü bilmeye bağlıdır. |