بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Azim ve Amelin Doğruluğu

 

Doğru azimli olmakla beraber bütün işlerde Rabbine karşı doğru sözlü olmak kadar kul için yararlı bir şey yoktur. Gerek azminde ve gerekse fiilinde doğru olur.

Allahu Teâlâ buyurdu ki:

"Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu." (Muhammed, 21)

Kuşkusuz onun mutlu olması azimli olmadaki ve amelindeki doğruluğudur.

Azmin doğruluğu; azmin toplanması, kesin kararlılık ve azminde tereddüdün bulunmaması anlamını taşır. Hatta içinde hiçbir tereddüdün şüphe bulunmadığı ve hiçbir kınamanın görülmediği şey anlamına da gelir.

Eğer azmettiğinde doğru azmederse fiilin doğruluğu kulda gerçekleşiverir. Bu da geniş olmaktan feragat olmak, bu konuda çalışmaktır.

Muhakkak ki maksadında azimli olmak, iradenin ve isteğin zayıflığından alıkoyar. Fiilin doğruluğu da kişiyi tembellik ve bıkkınlıktan alıkoyar.

Her kim bütün işlerinde Allah'a karşı doğru olursa, başkalarına verdiğinin kat be kat üstünde olanı ona verir. İşte bu doğruluğun; ihlâs düzgünlüğünden ve tevekkülün doğruluğundan çıkan bir ıslah mânası vardır.

İnsanların en doğru olanı ihlâsı ve tevekkülü düzgün olandır.

 

İÇİNDEKİLER