İnsanlar dünya ile zengin olmak istediklerinde, sen de Allah
ile zengin olmayı dile (Allah'tan gayrısına bel bağlama).
Onlar dünyayla
sevindiklerinde, sen de Allah ile sevin.
Onlar sevdikleriyle dost olunca, sen de
Allah ile dost olmayı unutma!
Onlar kendilerine izzet ve şeref versin diye
büyüklerine ve efendilerine hâllerini itiraf ederler ve onlara yakınlaşmaya
çalışırlar. Sen de Allah'a hâlini itiraf et ve O'na karşı sevgili ol. Kuşkusuz
böylece izzet ve şerefin en yücesine ulaşırsın.
Bazı zahidler şöyle derler:
"Cennet ve cehennemi işittiği hâlde içinde Allah'a zikirle, namazla, Kur'anla
ve ihsanla itaat edilmeyen bir vakit geçiren kimseyi bilmeyiz."
Birisi diğerine:
"Ben çok ağlarım." deyince öbürü:
"Sen hatalarını ikrar eden olmakla beraber
gülüyorsan, kuşkusuz bu durumun, amellerini ona buna anlattığın hâlde ağlamandan
daha hayırlıdır. Çünkü ona buna anlatmakla kişinin ameli başından yukarıya
yükselmez." der.
Bu sefer o kimse:
"Bana nasihat et." der. O da:
"Âhireti ehline terk edip bıraktıkları gibi sen de
dünyayı ehline terk edip bırak. Dünyada bir an gibi ol. Böylece bir şey
yediğinde güzel ve tatlı olanı yersin, yedirdiğin zaman güzelini yedirirsin ve
bir şeyin üzerine düştüğün vakit de onu kırmazsın ve onu zedelemezsin." der.
|