بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Dünya Hileleri

 

Dünya; azgın bir kadın gibidir. Bir eş edinmez, kendisini beğensinler diye ancak birçok eşler edinir. Dolayısıyla yumuşaklıktan da hoşnut olmaz.

 

Onun güzelliği ile yapmış olduklarının arasını ayırt ettin.

Kendisini çirkinlikleriyle güzel göstermesi olacak şey değil.

Sözlerimize bağlı kalacağına dair yemin etti.

Sanki o yapmayacağı şey üzere bize yemin etti.

 

İşte dünyayı talep ederek onda yürümeyi istemek, hiç şüphesiz vahşi ve tehlikeli bir yerde yürümek anlamına gelir.

Orada yüzmek demek, içinde timsahların cirit attığı bir gölde yüzmek demektir.

Dünya için sevinmek demek, gözün ağlayarak hüzünle boğulması, lezzetlerin kalkıp yerine sıkıntıların gelmesi ve sevincin yerini tasanın alması demektir.

 

Gençlikte olan güzellik kişinin ehline tatlı gelir

Yaşlandığı zaman ise oldukça ağırdır

 

Ekinleri telef eden kuş, daneleri görür. Bununla beraber aklın gözü de onu yakalayacak av ipini görür. Ancak heva ve hevesin gözü görmez, kördür.

 

Her türlü ayıptan hoşnut olan göz kör demektir

Tıpkı ayıpları ortaya döken kötü göz gibi

 

Bakan gözler için şehvetler ve arzular süslenmiştir. Gayba iman edenler ise, kendilerini bunlardan alıkoymaya koyulurlar. Şehvetlerine tabi olanlar ve onları işleyenler ise; hüsranın ortasındadırlar. Gayba iman edenler hakkında:

"İşte bunlar, Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler. Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır." (Lokman, 5) ve hüsrana uğrayanlar hakkında da:

"Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız." (Mürselat, 46) buyrulmuştur.

Muvaffak olanlar, dünya hayatının kadrini ve orada ne kadar az kalındığını anladıklarına göre, orada bulundukları zaman içinde heva / heveslerini ebedi saadet için öldürmüşlerdir.

Gaflet uykusundan uyandıklarında, kötü zamanlarında düşmanlarının kendilerinden çalıp, götürdüklerini ciddiyetle geriye alma yoluna koyuldular. Yol gittikçe uzayınca hedeflerine ulaşmaya başladılar. Uzak olan artık onlara yakınlaşmış oldu, dünya hayatı artık onlara acı geldi ve kendilerine şu âyetteki tatlılık hâsıl oldu:

"O en büyük korku bunları üzmez; kendilerini melekler: "Size söz verilen gün işte bugündür" diye karşılarlar." (Enbiya, 105)

Kafile yoluna koyulmuştu. Gece başlamış ve her tozlunun üzerine karanlığını basıvermişti:

Yeryüzü dar gelmesine rağmen azimle peşinden gittiler Yolculuklarında ise azimkar kuvvetlerini sergilemiş oldular Şira yıldızı ve kafile öncüsüyle beraber Gecenin yıldızları hedeflerini onlara gösterdiler Sonunda savaş sırasında karanlık kalkıp iş ciddiye binince Bineklerdeki mızrakları alıp şereflilerin göğüslerine fırlattılar.

 

İÇİNDEKİLER