On tane husus vardır ki, zayi olmuştur ve fayda vermez:
1 - Amel edilmeyen ilim.
2 - İhlâssız ve kontrolsüz amel.
3 - İnfak edilmeyen mal. Nitekim topladığı malıyla dünyada
yararlanmaz ve âhirette de bu malı kendine fayda vermez.
4 - Allah'a muhabbetten, O'na karşı şevk duymaktan ve O'nu
dost edinmekten arınmış olan kalp.
5 - O'na itaat ve hizmet etmekten soyutlanmış olan beden.
6 - Sevgilinin rızasına ve emirlerine uymayan sevgi.
7 - Boşa geçirilen ya da iyilik ve yakınlık sağlamayan
vakit.
8 - Faydasız ve boş şeylerde dönüp dolaşan fikir.
9 - Seni Allah'a yakınlaştırmayan ve dünyanı ıslah etmene
sebep olmayan hizmet
10 - Kendi nefsine zarar,
yarar, hayat, ölüm ve dirilme sağlayamadığın ve Allah'ın kabzasında esir ve
canın O'nun elinde olduğu hâlde Allah'a korku ve ümit beslemen.
(Kuşkusuz kişinin Rabb'ine karşı korku ve ümit beslemesi
esastır ve istenilen bir şeydir. Lakin burada kast edilen başka bir şeydir. Yani
Allah'a karşı korku ve ümit de beslese, Allah'ın dediği olur ve isterse, yine o
kulunu helak eder. Bu durum karşısında korku ve ümit bir yarar sağlamaz.
(Mütercim)
Bu zikredilen ziyanlardan daha büyük iki tane ziyan var ki
onlar da:
1 - Kalbin zayi olması,
2 - Vaktin zayi olmasıdır.
Kalbin zayi olması; âhiretin önüne dünyayı geçirmektir.
Vaktin zayi olması ise; kişinin tul-i emellerle yaşamasıdır. Böylece fesadın
hepsi hevaya uyma ve tul-i emelde toplanmış oluyor. Islahın hepsi de hidayete
uyma ve Allah ile karşılaşacağı o güne hazırlık yapmakla gerçekleşiyor.
Allah kendisinden yardım istenilendir.
Hayret edilen
bir konu var:
Bir kimseye bir ihtiyaç hâsıl
olur ve bu konudaki rağbet ve isteğini yerine getirmesi için Allah'a teveccüh
eder. Cehalet ve itiraz ölümünden kalbin hayat bulması ve şehvetlerle şüpheler
hastalığından iyileşmesi için dua eder. Ancak ne var ki, kalp öldüğünde isyanını
şuur etmez.
|