İnsanlar yaratıldıklarından beri
misafir olarak bulunurlar, cennet ya da cehennem dışında başka gidecek bir yer
de yoktur.
Akıllı kimse, yolculuğun
zorluklarla ve tehlikelerle çevrili olduğunu bilir. Bu aşamada iken bundan,
nimetleri, lezzet ve rahatlan istemesi normalde imkânsızdır. Bunlara ancak
yolculuğun sonunda nail olabilmektedir.
Bilinen şudur ki; atılan her bir
adım ve yolculukta kat edilen her bir mesafe durmamaktadır ancak mükellef olan
kimse durabilmektedir.
Sabit olduğu üzere bu mükellef de
misafirdir ve ulaşılacak yere gidip azığa ulaşması için huzur ve devamlılıkla bu
yolda ilerlemesi gerekir.
Uyuduğu, dinlendiği ya da
oturduğu zaman (bunu az yapıp yolculukta devamlı ilerlemesi için) ayaklarını
yolculuğa dair harekete geçirmesi gerekir.
|