بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Kalb Fikirlerden Uzak Olmaz

 

Sana gelen vesveseleri ve fikirleri kovduğun zaman, bundan sonra gelenler de senden kaçacaktır. Şayet bunları kovmayıp kabul etmiş olsan o takdirde bu vesvese ve fikirler devamlı dönüp dolaşan fikirler hâline gelir ve iradeyi harekete geçirir. Böylece bu fikir, organları harekete geçirir. Harekete geçmeleri imkânsız olsa o zaman da temenni ederek ve şehvete duçar olarak kalbe geri döner ve murad etme yönüne yönelmiş olur.

Bilindiği üzere hatıra gelenleri düzeltmek, fikirleri düzeltmekten daha kolaydır. Fikirleri düzeltmek de iradeleri düzeltmekten daha kolaydır. İradelerin düzeltilmesi ise, amelin fesadını telafi etmekten daha kolaydır. Bunun telafi edilmesi ise, alışkanlıkları kesmekten daha kolaydır.

İlaçların en faydalı olanı, kuşkusuz faydasız değil de yararlı fikirlerle nefsini meşgul etmendir. Çünkü boş fikirler, şer kapılarıdır. Her kim boş şeyleri tefekkür ederse, yararlı olanları kaçırır ve içinde faydasız olan konuları işlemekle en yararlı konuları atlar.

Öyleyse fikirleri, hatıra gelenleri / vesveseleri, iradeleri ve himmeti, ıslah etmen, nefsin için en iyisidir. Çünkü bu sana özgün olandır ve bu hasletlerden uzak durmana sen hak sahibi olansın ya da ilâhına ve mabuduna yakın olmasa da sen hak sahibisin. Öyle ki ancak O'na yakın olmakla ve O'ndan razı olmakla sen mutluluğa erersin. O'ndan uzak durup O'nun azabını ve öfkesini alman ise, bütün kötülüklerden ve bedbahtlıktan kaynaklanır. Her kim hatırına gelen konularda olsun, fikrî dallarda olsun bayağı ve düşükse başka konularda da bundan başkası olmaz.

Fikir ve irade evinde şeytanın gelip yer edinmesine izin verme! Çünkü şeytan bunları ifsat etmeye koyulur ki, bir daha telafi etmen sana zor gelir. Sana birçok vesvese ve zararlı fikirler atar. Seninle faydalı fikirlerin arasına girer. Sen de kalbinde ve düşüncelerinde ona yer vermekle yardımcı olmanla, şeytan sana malik olmaya başlar.

Senin onunla beraber olman misali hububatını / danelerini öğüten değirmen sahibiyle, kendisine gelip, değirmeninde toprak, pislik, kömür ve çerçöp yükünü öğütmek isteyen kişinin durumuna benzer. Değirmen sahibi eğer onu kovarsa ve onun bir şeyi değirmene atmasına müsaade etmezse, o takdirde, değirmen sahibi faydalı koyup da öğüttüğü işine devam etmiş olur. Şayet öbürünün değirmene zararlı şeyleri atmasına müsaade ederse, değirmenin içindeki hoş olan daneleri de ifsat edip bozar. Bu sefer öğütülenlerin hepsi bozuk olarak çıkar.

Kuşkusuz şeytanın kişinin nefsine attığı şeyler de o kimsenin fikrinden dışarıya çıkmaz ve eğer kul doğruya muhalif olursa, o zaman da o kimseye vesvese vermek suretiyle musallat olur. Şeytan kulun fikrî hayatında ve düşünce mekanizmasında bunu yapmaya koyulur.

İşte bunların hepsini ıslah edip düzeltmenin yolu şöyledir:

- Tevhid ve bunun hukukundan sana gerekli olanları bilmekle, ilim ve tasarruf konusunda fikrini çalıştırmaktır.

- Aynı zaman da ölüm ve sonrası cennet ve cehenneme girmeye dek konularla fikrini çalıştırmaktır.

- Amellerin afetleri ve kurtuluş yollarını gösterecek konularda fikrini çalıştırmak.

- Sana yaralı olan iradeyi alıp zararlı olanı da atmak suretiyle nefsini bununla meşgul edip iradeler ve azimler konusunda fikrini çalıştırmaktır.

Kuşkusuz arifler katında; senin hainliği temenni edip, fikrini ve kalbini bununla meşgul etmen, kalbe hainliğin, bizzat kendisinden daha zararlıdır. Kul bunu temenni edince, kalbi meşgul eder ve kalbi hainlikle dolduruverir. Bu sefer kulun amacında ve himmetinde hainlik yatar.

Şahit olacağın zaman da göreceğin gibi; bir efendinin, emri altında çalışan ve ona hizmet eden kimsenin kendisine hainlik yapmayı düşündüğünü, kalbiyle ve fikriyle bununla meşgul ve dolu olduğunu, bununla birlikte kendisine hizmet de etse ve işlerini yerine de getirse, bu kölenin bu içinde sakladığı sırrına vakıf olsa, maksadını anlamış olsa, ona son derece şiddet uygular ve hakettiği şeyle kendisine mukabelede bulunur. Ona olan öfkesi, cinayet işlemiş kimseye duyulan öfke gibi olur.

Köle hainlik beslemeden, hainliği sevmeden ve bunda hırslı olmadan efendisi hakkında kalbinde bir şey besler ve gizleyebilir.

İlkinde köle, kalbi efendisine hainlik etmekle dolu olduğu hâlde acziyetinden dolayı ve bulunduğuyla meşgul olduğu için hainliği terk etmiştir.

İkincisinde de ısrarcı olmadan, içinde hainliği gizlemeden, hainliği çirkin görmekle beraber efendisi hakkında bir şeyler besler. Nitekim bu ilkine göre daha iyi ve sonuç itibariyle daha emniyetlidir.

Özetle... Kalp fikirlerden asla uzak olmaz, kalbe ya âhiretinin gerekleri ve faydaları hakkında ya dünya faydaları ve maişeti hakkında ya vesveseler hakkında ya da aldanmalar ve farzımuhal takdirler hakkında fikirler gelir.

Geçtiği üzere; bu kimsenin misali, değirmene koyduğu şeyleri öğütenin misaline benzer. İçine daneler atarsa, onu öğütür. Şayet içine cam, taş ve pislik atarsa, onu da öğütür. Allahu Teâlâ bu değirmeni ayakta tutandır, ona malik olandır ve onu evirip çevirendir.

Muhakkak ki O, bu değirmen için, içine faydalı şeyleri koyup değirmeni döndürecek bir melek ve bir de içine zararlı şeyleri koyup onu döndürecek bir şeytan var etmiştir. Nihayet melek değirmenin öğüttüğünü toplar, şeytan da öyle. Meleğin koyduğu daneye gelirsek; hayırla geri çıkmış ve vaadi de tasdik etmiştir. Şeytanın ise, attığı dane şerle dönmüş ve vaadini yalanlamıştır. Öğütülenler, danelerin kadrine göredir. Zararlı dane sahibi, ancak değirmeni iyi danelerden uzak gördüğü ve iyi olanın değirmeni ihmal ettiğine vakıf olduğu zaman kendi zararlı danesini atmakta kararlılık gösterir. İşte bu anda yanındaki zararlı daneleri değirmene atmaya başlar.

Öyleyse değirmen sahibi; değirmeni düzeltmekten ve iyi idare etmekten kaçınırsa ve ona yararlı daneleri koymaktan imtina ederse, o takdirde düşman, yanında bulunanla o değirmeni ifsat etmeye ve idare etmeye dair bir yol bulacaktır. Bu değirmenin düzelmesinin / ıslah olmasının aslı, yararlı olanlarla meşgul olmaktır. Düzelmeyip ifsat olması da bütün faydasız şeylerle meşgul olmaktır.

Birtakım üstün zekâlı kimseler, ne de güzel söylemişlerdir:

"Birçok stoklanan şeyler gördüm ki, malı telef eden için yapılmıştı. Gördüm ki çok da hızlı bitip tükenmekteydi..! Hepsinden de vazgeçip, hakkında çekişmenin olmadığı doğru akla yöneldim. Kuşkusuz bu akıl depolananların en yararlısı, kazançların en üstünü ve ticaretlerin de en kârlısıdır."

Allah kendisinden yardım istenilendir.

 

İÇİNDEKİLER