بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Mutluluk ve Kötülüğün Alâmetleri

 

Mutluluk ve huzurun alâmetlerinden bazıları şöyledir:

- Kuşkusuz kul, ilim olarak arttığı zaman tevazu ve merhamet olarak da artar.

- Ameli arttığında, korku ve sakınması da artar.

- Ömrü arttığı zaman hırslı oluşunda azalma olur.

- Malı arttığında da cömertligi ve onu dağıtması artar.

- Kadri ve benliği arttığı zaman insanlara karşı yakınlığı, ihtiyaçlarını görmesi ve onlara karşı tevazusu artar.

Kötülüğün alâmetlerine gelirsek; bazıları şöyledir:

- Kul ilim olarak arttığı zaman kibir ve başa kakması da artar.

- Ameli arttığı zaman övünmesi, insanları hakir görmesi ve kendi hakkında güzel düşünmesi artar.

- Ömrü artığı zaman, hırsı da artar.

İşte bu hasletlerin hepsi, kimilerin mutlu, kimilerinin de kötü olduğu ve yüce Allah'ın imtihan etmek amacıyla ortaya koyduğu hasletlerdir. Aynı şekilde Allah'ın (c.c.) bahşettiği ikramlar, mülk, saltanat ve mal vb. de yine imtihanlardır. Belkıs'ın tahtını Süleyman Peygamber, yanında gördüğünde Allah (c.c.) şöyle buyurdu:

"(Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşivermiş görünce, "Bu, dedi, şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü yapacağım diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbim müstağnidir, çok kerem sahibidir." (Neml, 40)

Allah'ın ne de güzel bir imtihanı! Bu imtihanla şükredenin şükrü ve nankörlük edenin de nankörlüğü nasıl da ortaya çıkıyor! Nitekim imtihanlar Allah'ın imtihanlarıdır. O Allah (c.c.) ki nimetlerle imtihan ettiği gibi, musibetlerle de imtihan eder.

Allahu Teâlâ buyurdu ki:

"Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, Rabbim bana ikram etti. der. Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, Rabbim beni zillete düşürdü, der. Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz." (Fecr, 15-17)

Yani her imkân ve genişlik verdiğim, ikram ettiğim ve nimetler bahşettiğim kimseye bu, daima ikram edeceğim mânasına gelmediği gibi, her rızkını kıstığım, darda koyduğum ve musibetler verdiğim kimseye de daima sıkıntı verecek değilim.

 

İÇİNDEKİLER