بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Yanlış Alışkanlıkları Bırakmanın Yararları

 

İstenilenlere ulaşmak, alışkanlıkları bırakmakla ve kendisini alıkoyacak düsturları kesmekle ilintilidir.

Nitekim alışkanlıklar, rahatlığa, gevşekliğe dair sükun bulmaktır. Buna ek olarak, insanların ülfet gösterdiklerine dair sükun bulmaktır.

Nitekim bunlar tâbi olunacak şeriat kanunlarına (kafalarına göre) koydukları birtakım kuralları ve gelenekleri âdet edinmişlerdir.

Hatta bu koydukları kurallar ve âdetler kendilerine göre şeriattan daha üstündür. Bu kurallarından dışarı çıkanları inkâr ederler. Apaçık şeriatı inkâr edenlere, kendilerinin bu kurallarını inkâr edenlere yaptıkları kadar karşı çıkmıyorlar.

Hatta bazen kendi kural ve âdetlerine muhalefet ediliyor diye insanları tekfir ederler, bazen de bid'atçı ve sapık olarak görürler, bazen de kovar ve kınarlar. Bu kural ve âdetleri için sünnetleri bile öldürüp hiçe sayarlar. Peygamberi basit duruma düşürecek ve ona düşman olacak sahte temsilciler dikerler. Kuşkusuz onlara göre doğru olan; bunlara uymak, yanlış olan da bunlara uymamaktır.

İşte bu kural ve âdetler, bazı kralları, fakihleri, tasavvufçuları, dervişleri ve avam halk arasında bazı kimseleri ablukası altına almıştır.

Küçük çocukları bu kural ve âdetlerle yetiştirmişlerdir. Büyüklere de bunları anlatmışlardır. Böylece de kendilerine göre yollar çizmişlerdir.

Hatta bu yol ve âdetler, kendilerine göre en yüce şeylerdir. Muhakkak ki, bu âdetlerinde duran kimse, bunlara hapsolmakla, bu âdetlerle eli kolu bağlanmışsa, başkasına karşı oldukça kopuktur. Bu görüşlerin musibeti yaydığı kuşkusuzdur.

Bundan dolayı Kur'an ve Sünnet'ten birtakım insanlar uzaklaşıverdi. Her kim bu âdet ve kurallara yardımcı olursa, o, Allah katında hüsrana uğramış olur. Kim de Kur'an ve Sünnet'e değil de bunlara uyacak olursa, o da Allah katında kabul edilmez.

Muhakkak ki bu, kulu Allah ve Resûl'üne yöneltmekten uzak tutan ve engelleyen en büyük engel sayılır.

 

İÇİNDEKİLER