|
بســـم الله الرحمن الرحيم |
|
İbretler ve Nasihatlar |
|
Günahlar yara demektir. Nice yaralar vardır ki savaş alanında
meydana gelmiştir. |
|
Şayet aklın, hevanın kontrolünden çıkarsa, geriye dönecek olan değişmedir. |
|
Heva diyarına girdin. Öyleyse ömrünle kumar oynamaktasın demektir. |
|
Helal olmayan bir
bakış arız olunca, bil ki bu, savaşın ateş küreğidir. Bu bakıştan:
"Mü'minlere de ki..." âyetinin örtüsüyle sakın. O takdirde bundan eser
kalmaz. Allah şüphesiz ki savaşta mü'minlere yeter.
|
|
Heva / heves denizi yükseldikçe gireni boğuverir. Korkarım buna kapılan bir
yüzücü, gözleri denizin içinde açık gider.
Kabrinde
amellerinin kendisine dostluk yaptığı,
Yalnız kimseden
daha cömert kimse bulunmaz ona
Bahçe olmuş kabri
içinde nimetler gören kimse,
Olmaz kabri
kendisine hapis olmuş kimse gibi.
*
* *
Kişinin fazlı kadar ayağına işi
gelir.
Uğrayacağı
musibetlerde ise sabır bilinir.
Sakınıp sabır
göstermesini az yapan,
Kuşkusuz
nasibinden umduğunu da az umar.
|
|
Tamamlanmadan önce ne kadar ekin biçilir. Hasad edenin ekin hakkındaki zannı
ne olabilir ki? |
|
Nefsini sat. Kuşkusuz pazar açıktır ve karşılığı da mevcuttur. |
|
Gafletin uykuda ve hevanın dinlenmede olması mümkündür. Ancak hafif uykuda ol.
Sonra şehir bekçileri: "Sabah oldu" diye bağırıverirler. |
|
Aklın ışığı heva gecesinde aydınlık olur ve doğruların nimetleri parlar. Bu
ışıkla bakan kimseye ise, işlerin mükâfatı parlar. |
|
Afetlerle sarılı bu dar yerden kararlılıkla hiçbir gözün görmediği o rahat yere
çık. Şüphesiz ki orada istenilen verilir ve sevilen de kaybolmaz.
Ey
sevgisi hastalık, geçişi eziyet ve güzelliği geçici olup da nefsini hevasına
satan kimse!
Andolsun ki sen en güzel şeyleri değersiz ve düşük olan şeyler
karşılığında sattın. Sanki sen değerin ve pahanın ne olduğunu bilmemektesin.
Teğabun (aldanma) gününe geldiğinde, mutlaka sana alışverişte aldanmanın sonucu
gelecektir. "Lâ ilâhe illallah - Allah'tan başka ibadete layık hiç bir ilah
yoktur-" çok değer ifade eder. Allahu Teâlâ bunun
müşterisidir. Bunun kazancı cennettir. Bunu haber veren ise Hz. Peygamber'dir.
Hepsi bir sineğin kanadına denk olmayan şeylerden de oldukça az bir bölümünü
satarak razı olursun.
Kölesi olduğun kimse yanında,
Toplam bir sineğin
kanadına denk olmayan bir şey olsa,
Ondan bir parçasına basit bir kimse sahip olsa,
Bu
durumda onun yanında değerin nice olur?!
Ve
o basit kimseye canını satsan,
O
da kendindeki en güzellerinden onu satın almış olsa,
Şüphesiz değerin de gitmiş olur.
|
|
Ey azmi gevşek olan kimse! Neredesin?! Bu yolda Âdem çok yoruldu.
Nuh bu sebeple
ağladı.
Halil ateşe atıldı,
İsmail kurban edilmek için yatırıldı.
Yusuf
oldukça düşük bir pahaya satıldı ve senelerce hapiste kaldı.
Zekeriya ise
testereyle ikiye biçildi.
Yahya da ablukaya alınıp kesildi.
Eyüb'e sıkıntı ve
hastalık isabet etti.
Davud'un ağlamaları ise oldukça çoğaldı.
İsa ise, silahsız
olarak kaçmak zorunda kaldı ve
Hz. Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) her türlü eziyet ve
fakirlik dokundu.
Öyleyse oyun ve eğlenceye sen hala devam mı edeceksin?!
Ey
hüzünlü yere! Şüphesiz âhireti görmek yakındır
Ancak ona ulaşana
kadar musibetler vardır.
|
|
Savaş ayaktadır ve her an başlayabilir. Sen ise onu gözetmeden
oldukça uzakta isen ve özengini (savaşmamada) sabitlersen, o takdirde hezimete uğradın
demektir. |
|
Her kim yükseğe
ulaşmak için enerjisini stoklamazsa, şerefin gölgesinde uyku çekemez.
Süleyman diyor ki:
"Önceden bizim memleketimizde ikamet etmen olmasaydı O takdirde benim makamı
tavaf ettiğimi bilmezdin."
|
|
Bazı abid kullara:
"Nefsini kaça
kadar ya da ne kadar yoruyorsunuz?" diye sorulduğunda:
"Rahatlığını
istemekteyim!" diye cevap verirler.
|
|
Ey kendisine
afiyet süsünden sonra iman süsü ikram edilmiş kimse!
Cömert olan Allah
bunları sana bahşetmiş; öyleyse bunlarda yaratana muhalefet etme sakın!
Yanlışlarını inkâr
etme. Yanlışlarını hoş görmeyen kimse Allah'ın verdiği nimetleri daha ziyade
kullanmaya hak sahibi olur.
|
|
Kainatın
gelinleri, görücüler için süslenmiştir. Onlardan hangisinin bu gelinlerden âhiret gelinlerini izlediği onlar için açığa çıksın diye...
Öyleyse
her kim dünya ve âhiret gelinleri arasındaki farkı anlamışsa izlenilmesi gerekli
olanı izlemiş demektir.
Kainatın güzelliği ortaya çıktığında Bana yönelir ve bana
"gel" der Sanki hiç
görmemiş gibi kör olurum İstediğimi yanımda gördüğüm zaman.
|
|
Arif kimselerin himmet yıldızları, hiçbir zuhal olmaksızın kendi kuvvet
burçlarında gezinmektedir. |
|
Ey yollarından sapan kimse! Kafilenin sonunda bulun. Yolda
uyuklamak istediğinde uyuyuver, çünkü kafilenin öncüsü
güttüklerini kontrol eder. |
|
Hasan'a:
"Bir topluluk
var ki, bizleri hızlı koşan atlarla geçtiler. Bizler ise kısır eşekler üzerinde
bulunmaktayız?!" denilince, kendisi şöyle cevap verdi:
"Onların yolu
üzere olmak istiyorsan, o zaman onlara yetişmek için çaban nerede?"
|
|
İÇİNDEKİLER |
|