FİL SURESİ 2

Takdim.. 2

Kelimelerin İzahı 2

Âyetlerin Tefsiri 2

Edebî Sanatlar. 3

 


FİL SURESİ

 

Mekke'de inmiştir, 5 âyettir.

 

Takdim

 

Fîl sûresi Mekke'de inmiştir. Bu sûre "Ashâb-ı fîl, Fîl Ordusu" kıssa­sını anlatır. Bunlar Kabe-i Muazzama'yı yıkmak istedikleri zaman Allah onların tuzaklarını başlarına çevirdi evini onların tasallut ve taşkınlıkla­rından korudu. Dudağı yarık Ebrehe ordusu üzerine en zayıf mahlûklarını gönderdi. Bunlar, ayak ve gagalarında küçücük taşlar taşıyan kuşlardı. Fa­kat bu taşlar, öldürücü kurşunlardan daha öldürücü ve yok edici idi. Neti­cede Yüce Allah onları yok edip köklerini kazımıştır. Bu mühim tarihi ha­dise kâinatın efendisi Hz. Muhammed (sTa.v)'in doğum yılı olan milâdî 570 senesinde meydana gelmiştir. Bu, peygamber olmadan önce onun peygam­berliğinin doğruluğuna işaret eden en büyük harikulade hâdiselerdendir. [1]

 

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Rabbin fil sahiplerine nasıl (muamele) etti gör­medin mi?

2. Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?

3. Onların üstüne ebâbîl kuşlarını gönderdi.

4. Ki o kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.

5. Böylece onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi pa­ramparça ediverdi.

 

Kelimelerin İzahı

 

Ebâbîl, gruplar halinde, peşpeşe demektir. Cevheri şöyle der: Bu kelime, tekili olmayan çoğul kelimelerdendir. "Develerin grup grup gel­diler" mânâsında  denir.   Şâir şöyle der:

"Yeryüzünde çekirgeler gruplar halinde akıp giderken, seslerden devem neredeyse yere yıkılacaktı.[2]

Siccîl, taşlaşmış çamur demektir.

Asf, ekinin biçildikten sonraki saman ve buğday kapçığı gibi olan yaprağıdır. Rüzgar onu uçurup sağa sola dağıttığı için ona bu isim ve­rilmiştir. [3]

 

Âyetlerin Tefsiri

 

1. Ey Peygamber! Yüce Allah'ın, Beyt-i Harâm'a tecâvüz etmek isteyen Fîl ordusu'na ne yaptığını gözle görür gibi kesin bir bilgiyle bilmedin mi? Bu haber sana gelmedi mi? Tefsirciler şöyle der: Rivayet edildiğine göre, Yemen Melik'i dudağı yarık Ebrehe Sanâ'da bir kilise yaptırdı ve hacıları oraya çevirmek istedi. Bunun üzerine Kinâne kabilesinden bir adam gelip hakaret olsun diye geceleyin kilisenin içine pisledi ve pisliği duvarlarına sürüp bulaştırdı. Ebrehe buna kızarak Kabe'yi yıkmaya yemin etti. Filler üzerinde büyük bir ordu ile Mekke'ye geldi. Bu fil ordusunun önünde de hepsinden daha büyük bir fil bulunuyordu. Ebrehe Mekke'ye yaklaştığında, buranın halkı, onun ordusundan ve zulmün­den korktukları için dağlara kaçtılar. Yüce Allah Ebrehe ordusu üzerine si­yah kuşlar gönderdi. Her kuşta, biri gagasında ikisi de ayaklarında olmak üzere üç taş bulunuyordu. Kuşlar bu taşlan onlara attılar. Atılan taş adamın başından giriyor arkasından çıkıyor, adamı cansız bir beden halinde yere yı­kıyordu. Neticede Yüce Allah onları helak edip köklerini kazıdı. Onların bu kıssası İbret alacaklar için bir ibret vesilesi olmuştur.[4] Ebussuûd şöyle der: "Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?" denilerek "görme"nin fiilin kendisine bağlanmayıp "Rabbin nasıl yaptı?" denilerek fiilin nasıllığına bağlanması olayın korkunçluğunu göstermek ve olayın, Allah'ın kudretinin büyüklüğünü, ilim ve hikmetinin sonsuzluğunu ve Pey­gamberi (a.s.)'nin şerefini gösteren harikulade ve dehşet verici bir şekilde meydana geldiğini bildirmek içindir. Şüphesiz bu olay, peygamberlik ön­cesi vuku bulan harikulade olaylardandır. Zira rivayete göre bu olay, Hz. Peygamber (s.a.v)'in doğduğu yıl meydana gelmiştir.[5]

 

2. Allah onları helak etmedi mi? Kabe'yi yıkma hususundaki plan ve tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? [6]

 

3. Onların üzerlerine Allah kendi ordularından gruplar halinde arka arkaya gelen kuşlar gönderdi. Bu kuşlar her taraftan on­ları kuşattılar. [7]

 

4. Kuşlar onlara taşlaşmış çamurdan meydana gelen küçük küçük taşlar atıyorlardı. Bu taşlar delen kurşunlar gibiydi. Kime ulaşırsa onu mutlaka öldürüyordu. [8]

 

5. Onları, rüzgârın savurduğu ve hayvanlarını yiyip pislik halinde çıkardığı bitki yaprağı haline getirdi. Allah onların hepsini yok edip köklerini kazıdı.

Bu olay, Yüce Allah'ın Kabe'ye verdiği değeri ve düşmanlarını sav­ması sebebiyle Kureyş'e yaptığı ihsanı gösterir. Bu sebeple onların Allah'a kulluk edip verdiği nimetlere şükretmeleri gerekirdi. Ayrıca bu olayda Allah'ın, düşmanlarından intikam almaya kadir olduğunu gösteren entere

san ve harikulade deliller de vardır. Ebû Hayyân şöyle der: Bu büyük düş­manın, Peygamber (a.s;)'in mutlu doğum yılında Kabe'yi yıkmasına engel olunması, Rasulullah (s.a.v)'m peygamberliğini gösteren, peygamberlik öncesi vuku bulan harikulade olaydır. Çünkü kuşların bu anlatılan şekilde gelmesi, peygamberlerin gelmesinden Önce vuku bulan mucize ve harikula­de olaylardandır. Allah onları en zayıf askerleri ile, yani öldürme âdetleri olmayan kuşlarla yok etmiştir.[9]

 

Edebî Sanatlar

 

Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:

1. Âyetindeki soru takrir ifade eder ve muhatabı hay­rete düşürür.

2. Cümlesinde, Peygamberi (s.a.v.), Allah'ın adına izafetle ona "Senin rabbin" diye hitap edilmesi, onun şerefinin yüceliğini göstermek ve Allah'ın kudretini yüceltmektir.

3. Cümlesinde mürsel mücmel teşbih vardır. Çünkü burada teşbîh edatı zikredilmiş, vech-i şebeh zikredilmemiştir.

4. gibi, âyet sonlarında son harfler birbirine uygun düşmüştür.

Yüce Allah'ın yardımı ile "Fîl Sûresi"nm tefsiri bitti. [10]



[1] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/429.

[2] Bahr, 8/511

[3] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/430.

[4] Tefsîr-i kebîr, 31/96; Kurtubî, 20/187

[5] Ebussuûd, 5/285

Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/430-431.

[6] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/431.

[7] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/431.

[8] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/431.

[9] Ebussuûd, 5/285

Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/431-432.

[10] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/432.