ABDEST ALIP SUYUN DOKUNMADIĞI BİR YERİ BIRAKAN ADAM BABI 27

ABDESTİ DAR OLANIN NAMAZ KILMASINDAN NEHİY.. 13

AĞIZDAN KABA SU AKMASI BABI 25

CEBİRELER ÜZERİNE MESHETMEK BABI 25

CÜNÜB ADAMIN TEKRAR CİNSİ MÜNÂSEBETTE BULUNMAK İSTEDİĞİ ZAMAN ABDEST ALACAĞINA DÂİR   6

CÜNÜB OLUP, GUSLETMEKTEN KORKAN YARALIYA AİT BÂB.. 2

CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDEN ADAMIN HENÜZ GUSLEİMEYEN KARISIYLA ISINMAK İSTEMESİ BABI 4

CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDİP DE VÜCUDUNDAN BİR YERİ KURU KALAN ADAM NE YAPACAK BABI 26

CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMEK HAKKINDA GELEN (HADÎSLER) BABI 3

CÜNÜBÜN ELLERİNİ YIKAMASI YETERLİDİR DİYENLERİN BABI 7

CÜNÜBÜN SUYA DOKUNMADAN CÜNÜP OLARAK UYUMASI BABI 5

CÜNÜBÜN YEMESİ İÇMESİ BABI 7

DURGUN SUYA DALAN CÜNÜB GUSLETMİŞ OLUR MU? BABI 11

EŞLERİNİN HEPSİNE YAKLAŞMAKTAN DOLAYİ BİR GUSÜL EDEN HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI 6

ESLERİNİN HER BİRİSİNE YAKLAŞTIĞINDA GUSLEDEN HAKKINDAKİ BÂB.. 6

GUSLEDERKEN ÖRTÜNMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI 13

GUSÜLDEN SONRA ABDEST ALMAK BABI 4

HAYIZLI İKEN EŞİYLE CİMA' EDENE ÂİT BÂB.. 23

HAYIZLI KADIN MESCİDDEN BİR ŞEY ALABİLİR. BABI 18

HAYIZLI KADIN  (KINA İLE) BOYANABİLİR, BABI 25

HAYIZLI KADININ MESCİDDEN UZAK KALMASI HAKKINDA (GELEN) HADİSLER BABI 22

HAYIZLI KADININ  ELBİSESİ  İLE NAMAZ KILMAK HAKKINDAKİ BÂB.. 24

HAYIZLI KADINLA BERABER YEMEK YEMEK HAKKINDAKİ BÂB.. 23

HAYIZLI KADINLA CİMA1 EDENİN KEFFARETİ HAKKINDA BÂB.. 20

HAYIZU KADIN NAMAZI KAZA ETMEZ, BABI 18

HAYIZU KADINLA BERABER YEMEK VE ONUN ARTIĞI HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI 21

HAYIZU KADINLA CİMA ETMEDEN NEHİY BABI 20

HER KIUN ALTINDA BİR CÜNÜBLÜK VARDIR. BABI 8

İHTİLÂM OLUP. ISLAKLIK GÖRMEYENİN BABI 12

KADIN HAYIZLI OLDUĞU ZAMAN KOCASI İÇİN HELÂL OLAN YAKLAŞMA BABI 18

KADINLARIN CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMELERİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI 10

KANI DEVAMLI GELEN VE DAHA ÖNCE AYBAŞI ÂDETLERİNİN GÜNLERİNİ HESAPLAYABİLEN MÜSTAHÂZA KADIN   14

KİŞİNİN, DİN KARDEŞİNİN AVRETİNE BAKMASININ YASAKUĞI BABI 26

KIZ MÜSTAHÂZA OLARAK KAN GÖRMEYE BAŞLADIĞI ZAMAN VEYA MÜSTAHÂZANIN ESKİDEN HAYIZ GÜNLERİ BULUNUP UNUTTUĞU ZAMANDAKİ DURUMU.. 16

KIZ, HAYIZ ÇAĞINA GELİNCE BAŞ ÖRTÜSÜZ NAMAZ KILAMAZ BABI 24

LOHUSA KADIN KAÇ GÜN (NAMAZ KILMAYIP) OTURUR, BABI 23

MÜSTAHÂZANIN KANI KARIŞIK OLUP HAYIZ GÜNLERİNİ BİLMEDİĞİ ZAMANDAKİ DURUMU   16

NAMAZ ABDESTİ GİBİ ABDEST ALMADIKÇA CÜNÜBÜN UYUYAMIYACAĞINI SÖYLEYENLERİN BABI 5

SU, MENİDEN DOLAYI  (GEREKİR), BABI 11

SÜNNET YERLERİ BİRBİRİNE KAVUŞTUĞU ZAMAN GUSLÜN GEREKLİLİĞİ 12

TAHARET OLMAKSIZIN KURAN OKUMAK HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI 8

TEMİZLENDİKTEN SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN.. 22

TÜKÜRÜK ELBİSEYE DOKUNUR BABI 25

 

 

CÜNÜB OLUP, GUSLETMEKTEN KORKAN YARALIYA AİT BÂB

572) "... Atâ' bin Ebî Rebâh (Radtyallâhü anhümâydan rivayet edildiğine göre : Ben İbn-i Abbas (Radtyallâhü anhümâ)'âan şu haberi duydum, demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hayatta İken bir adam başından yaralanmış sonra ihtilâm olup ona gusül yapması gerekir denmiş, kendisi de yıkanarak soğuk algınlığı neticesinde ölmüştür. Olay, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e ulaşmış, bunun üzerine O t
«Onu öldürmüşler. Allah onları Öldürsün. Cehaletin şifası sormak değil miydi?»   buyurmuştur.   Atâ1:   Ve Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) *in:
«Vücudunu yıkayıp, başının yaralı yerini terketmiş olsaydı.» buyurduğu bize ulaşmıştır.»"

 

CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMEK HAKKINDA GELEN (HADÎSLER) BABI

573)    "...  (Peygamber (Snllallahü Aleyhi ve SeUent)rin muhterem eşlerinden) Meymûne (Radtyallâhü anhâ) 'dan şöyle demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için gusül suyunu koydum. O da cünüblükten gusletti. Önce sol eliyle sağ eline kabı eğerek su döktü ve ellerini bileklerle beraber üç defa yıkadı. Sonra avret mahalline güzelce su döküp yıkadıktan sonra elini toprağa sürerek ovaladı. Daha sonra ağzına su aldı, burnuna su çekti yüzünü ve kollarını üçer defa yıkadı. Bunun arkasında vücuduna su döktü. Bundan sonra yerini değiştirerek ayaklarını yıkadı.*

574)    "... Cümey' bin  Ümeyr (80)  Et-Teymî  (Radtyattâhü <z»A)'ten  rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir
Ben, halam ve teyzemle beraber gidip Âişe (Radıyallâhü anhâ) '-nin yanma vardık ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemKin cü-nüplüktert guslettiği zaman.nasıl yaptığım sorduk. Âişe (Radıyallâhü anhâ) şöyle cevap verdi:
«Ellerine Üç defa su döktükten sonra ellerini kaba sokardı. Sonra başını üç defa yıkardı. Daha sonra vücuduna su dökerdi. Sonra namaza dururdu. Ama biz saç örgüsünden dolayı başlarımızı beş defa yıkarız.»"

575) "... Ciibeyr bin Mut'im (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Sahâbîler Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda gusül hakkında mübahase ettiler. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bana gelince: Ben de başıma üç avuç su dökerim.»"

576) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre:
Bir adam, cünüplükten (dolayı) gusül hakkında Ona soru sormuş, kendisi de t
Üç defa (başına su dök) diye cevap vermiştir. Bunun üzerine adam: Benim saçım çoktur, demiştir. (Üç defanın kendisine yetmeyeceğini anlatmak istemiş) Ebû Saîd (Radıyallâhü anh) de » Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in saçı seninkinden daha çok ve daha temizdi, demiştir."

577) "... Câbir (Radtyallâhü an/tj'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Bent Yâ Resûlallah! Ben soğuk bir yerdeyim. Cünüplükten (dolayı) gusül nasıldır? diye sordum. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bana gelince, ben başıma üç avuç su dökerim.» diye cevap buyurdu."

578) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü a»h)'den rivayet edildiğine göre bir adam O'na:
Ben cünüb iken başıma kaç defa su dökeyim? diye sormuş; kendisi de:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), mübarek başına üç avuç su dökerdi, diye cevap vermiş. Adam ona: Benim saçım uzundur, deyince kendisi: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in saçı seninki nd en daha çok ve daha temizdi, diye karşılık vermiştir."

 

GUSÜLDEN SONRA ABDEST ALMAK BABI

579)    "... Aişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüplükten  (dolayı) guslettikten sonra abdest almazdı."

 

CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDEN ADAMIN HENÜZ GUSLEİMEYEN KARISIYLA ISINMAK İSTEMESİ BABI

580)    "... Âişe (Radtyallâhü anhâyâen şöyle demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüplükten guslettikten sonra henüz ben guslümü yapmamış iken benimle ısınmak isterdi."

 

CÜNÜBÜN SUYA DOKUNMADAN CÜNÜP OLARAK UYUMASI BABI

581)    "... Aişe (Radîva/lâkii anhâ)'âen şöyle söylemiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüp olurdu.   Sonra Buya dokunmadan uyurdu. Bilâhare uyandığı zaman guslederdi."

582)    "... Âişe (Radtyaliâhü anhâ)'dan şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in, eşlerine ihtiyacı olduğu takdirde giderirdi. Sonra suya dokunmadan o vaziyette uyurdu."

583)    "... Âişe (Radtyallâhü ankâ)'dan şöyle demiştir:
'Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  cünüp olurdu.    Sonra suya dokunmadan o vaziyette uyurdu/
S uf yân demiş ki: Ben bir gün bu hadîsi anlattım, ismail bana: Ey genç! Bu hadîs bir şeyle bağlanır, dedi."

 

NAMAZ ABDESTİ GİBİ ABDEST ALMADIKÇA CÜNÜBÜN UYUYAMIYACAĞINI SÖYLEYENLERİN BABI

584)    "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dan şöyle söylemiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüb olarak uyumak istediği zaman namaz abdestj gibi abdest alırdı."

585) "... (Abdullah) tbni-i Ömer (Radtyatlâhu anhuntâ)'dax\ rivayet edildiğine göre (babası) Ömer bin el-Hattâb (Radtyallâhu anh), Resûlullah {Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'t:
Birimiz cünüp iken uyuyabilir mi? diye sormuş. O da t «Evet, abdest aldığı zaman (uyuyabilir)» buyurmuştur."

586   "... Ebû Said-i Hudri (Radtyallâhu anh)'âen rivayet edildiğine göre:
Kendisi geceleyin cünüp olurdu. Gusletmeden uyumak İsterdi ı Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) abdest almasını, sonra uyumasını emretti."
 


CÜNÜB ADAMIN TEKRAR CİNSİ MÜNÂSEBETTE BULUNMAK İSTEDİĞİ ZAMAN ABDEST ALACAĞINA DÂİR

587)    "... Ebû Said(-i Hudrî)   (Radtyallâhu anh)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Biriniz eşine yaklaşır, sonra tekrar yaklaşmak istediği zaman abdes* alsın

 

EŞLERİNİN HEPSİNE YAKLAŞMAKTAN DOLAYİ BİR GUSÜL EDEN HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

588)    "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü atıh)'<\en rivayet edildiğine «Öre
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  tek bir gusül etmek niyetiyle bütün hanımlarını dolaşırdı."

589)    "... Enes (bin Mâlik)  (Radtyallâhü anh)'dtn şöyle söylemiştir: Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için gusül suyunu koydum. Bir gecede bütün hanımlarına yaklaşmaktan Ötürü bir gusül yaptı."

 

ESLERİNİN HER BİRİSİNE YAKLAŞTIĞINDA GUSLEDEN HAKKINDAKİ BÂB

590) "... Ebû-Râfi' (Radiyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle ^emiştir:
peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir gecede hanımlarının hepsini dolaştı ve dolaşırken her birinin yanında guslediyordu. Kendisine t Yâ Resul al lan! Neden bunu birleştirerek, bir gusül yapmadın? diye soruldu. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
-Bu (=Her yaklaşmadan sonra gusletmek) daha sevap, daha güzel ve daha çok temizleyicidir.» buyurdu."

 

CÜNÜBÜN YEMESİ İÇMESİ BABI

591)    "... Âi§e (Radtyallâhü ankâ); şöyle demiştir:
Hesül-İ Ekrem  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüp iken  (bir şey) yemek İstediği zaman abdest alırdı."

592)    "... Câbir bin Abdillah (Radtyallâhü d»A«w4/dan şöyle demiştir: Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e t Cünüp, uyuyabilir mi, veya yiyebilir mi, yahut içebilir mi? diye soru soruldu. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dei
«Evet, namaz abdesti gibi abdest aldığı zaman (bunları yapabilir.)- buyurdu."

 

CÜNÜBÜN ELLERİNİ YIKAMASI YETERLİDİR DİYENLERİN BABI

593)    "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre :
Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellemî cuıftfö iten bir yemek istediği zaman ellerini yıkardı."

 

TAHARET OLMAKSIZIN KURAN OKUMAK HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI

594) "... Abdullah bin Seleme (Radtyallâhü anH)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir   :
Ben. Ali bin Ebî Tâlib (Radıyallâhü anh)'in yanına girdim Buyurdu ki i
«Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) helaya uğrayıp ihtiyacını giderdikten sonra çıkar ve (abdest almadan) bizimle beraber ekmekle et yiyer, Kur'an okurdu. Cünüplükten başka hiç birşey, O'nu Kur'an okumaktan men etmezdi.»"

595)    "... (Abdullah) tbn-i Ömer (Rddtyailâkü anhütnâ)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Cünüb ve aybaşı hâlindeki kadın Kur'an okuyamaz.»"

596)      ...  (Abdullah)   İbn-İ Ömer (Radtyallâhü atthümâ)\\an: ŞÖyle demiştir. Resûlullah (Salhliahn Aleyhi ve Sellem) : -Cünüb ve hayz halindeki kadın Kurandan hiç bir şey okuyaT mazlar* buyurmuştur."

 

HER KIUN ALTINDA BİR CÜNÜBLÜK VARDIR. BABI

597)    "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle söylemiştir; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: «Her kılın altında bir cünüblük bulunur. Bunun için kılları yıkayınız ve deriyi İyice temizleyiniz.»"

598)    "... Ebû  Eyyüb El-Ensârî  (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle demiştir : Peygamber (Sallalldhü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kî:
«Beş vakit namaz, Cuma namazları ve emaneti edâ etmek, aralarındaki (küçük) günahlara keffaret olur.» Ben ı Emaneti edâ etmek nedir? diye sordum. Buyurdular ki
-Cünüblük guslüdür. Çünkü her kılın altında bir cünüblük vardır.»"
Not: Râvüerden Talha bin Nâfi, Ebû Eyyûbtan hadis işitmediği İçin, bu senedin zayıf olduğu Zevâid'de bildirilmiştir.

599)    "... Ali bin Ebî Tâlib {Radıyallâhü anh)'âen :
Şöyle söylemiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) : «Cünüblükten guslederken, cesedinden bir kıl yerini terkedip yıkamayan kimseye cehennem ateşinden şöyle, şöyle azab verilir.» buyurmuştur.
Ali (Radıyallâhü anh) : tşte bundan dolayı ben, kıllarıma karşı düşmanca davrandım, demiştir. Ve kıllarını traş ederdi."

 

RÜYASINDA ERKEĞİN GÖRDÜĞÜNÜ GÖREN KADIN HAKKINDAKİ BÂB

600) "... (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve &eHem)'in muhterem hanımlarından) Ümmü Seleme (Radtyallâkü anhâyâsm rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
(Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh)'ın annesi) Ümmü Süleym (Radıyallâhü anhâ), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e giderek, rüyasında erkeğin gördüğü şeyi gören kadının durumunu O'na sordu. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Evet. Kadın su (men!) gördüğü zaman gusletsin.» buyurdu. Bunun üzerine ben (soru sahibi Ümmü Süleym'e) : Sen kadınları rezil ettin, kadın ihtilâm olur mu? dedim. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  (bana) :
«Elin topraklansın. ( = ayıp ediyorsun.) Kadının suyu yoksa hangi sebeple çocuğu kendisine benzer?» buyurdu."

601)    "... Enes   (bin   Mâlik)   (Radtyaltâhü   a«A/den   rivayet  edildiğine
göre :
Ümmü Süleym (Radıyallâhü anhâ), uykusunda erkeğin gördüğü şeyi gören kadının hükmünü, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem)'e sormuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Kadın onu (ihtilâmı) rüyasında görüp meni çıkarırsa gusletmesi gerekir.» buyurmuştur. Bunun üzerine (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden) Ümmü Seleme (Radıyallâhü anhâ) : Yâ Resûlallah! Bu olur mu? diye sormuştur. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) O'na:
«Evet (olur). Erkeğin suyu koyu beyazdır. Kadının suyu ince sarıdır. İki sudan hangisi önce gelir veya galip olursa, çocuk onun sahibine benzer.» buyurmuştur."

602)    "... Havle bint-i Hakîm (RadtyaUâkü anhâydan rivayet edildiğine
Rüyasında erkeğin gördüğü şeyi gören kadının hükmünü kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sormuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Su inzal etmedikçe erkeğe gusletmek gerekmediği gibi kadına 4a, su inzal etmedikçe gusletmek gerekmez.»"

 

KADINLARIN CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMELERİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI

603) ".--." Ümmü Seleme (Radtyallâhu anhâydan rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
Ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) *e. Yâ BeSûlallahl Ben saçımın örgüsünü çok sıkı bağlayan bir kadınım. CünOblflk giö-lü için örgümü çözeyim mi? diye sordum. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki i
■Başına üç avuç su atman, sonra vücuduna su dökmen kâfidir. Sen bununla temizlenirsin.» veya buyurdu ki t «İşte o zaman sen-temizlenmiş olursun.»"

604) "... Ubeyd bin Umeyr (81) (Radtyallâkü anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Aişe (Radıyallâhü anhâ), Abdullah bin Amr (Radıyallâhü anh) in, kendi yakını olan kadınlara guslettikleri zaman peliklerini çözmelerini emrettiğini duymuş ve :
«Bu Îbn-İ Amr'e şaşarım. Kadınlara, guslettikleri zaman saçlarını traş etmelerini niye emretmiyor? Vallahi ben ve Resûlujlah (Saİ-lallahLÜ Aleyhi ve Sellem) bir kabtan guslederdik. Başıma Üç defa su dökmekten fazla bir şey yapmazdım.»"

 

DURGUN SUYA DALAN CÜNÜB GUSLETMİŞ OLUR MU? BABI


605) "... Hişam bin Zühre'nin mevtası Ebü's-Sâib (Radtyailâkü ankîim)'-denEbû Hüreyre (Radıyallâhü anh)'den şöyle dediğini işittim > Be-sûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kii '                    '
«Her hangi biriniz cünüb İken, sakın durgun, suda yıkanmasın,» Ebü's-Sâib ı Yâ Ebâ Hüreyre! Adam nasıl yapacak? diye sordu. Bunun üzerine Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh) : O sudan alıp, yıkanacak, dedi.**
 


SU, MENİDEN DOLAYI  (GEREKİR), BABI

606)    "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyatiâhü anh)'öen şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Ensâr'dan bir adama uğramış ta kendisini çağırtmış. Adam da, başından su damladığı halde hemen çıkmıştır. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
—  «Galiba sana acele ettirdik» buyurmuştur. Adam da ı
—  Evet, Yâ BesûlaUahl diye cevap vermiş. Resulullah (Sallallahü hü Aleyhi ve Sellem) :             .
—  «Sana acele ettirilir (de meninin çıkmasına fırsat verilmez) tveya meninin çıkmasından tutulursan sana gusül gerekmez de ab-dest gerekir.» buyurmuştur.*'                                ■-

607) "... Ebû Eyyûb (El-Ensârî) (Radtyallâhü ankyden rivayet edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir: «Su, sudan dolayı gerekir.»
 


SÜNNET YERLERİ BİRBİRİNE KAVUŞTUĞU ZAMAN GUSLÜN GEREKLİLİĞİ

608) "... Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m (mübarek) zevcesi Âişe (Radtyallâhü anhâ)'âen, şöyle demiştir :
Sünnet yerleri birbirine kavuştuğu (= duhul olduğu) zaman gusül vâcib olmuş olur. Ben ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bunu yapmışız ve gusletmişizdir."

609)    "... Übeyy bin Kâ'b (Radıyallâhü a«/;/Hen; Şöyle demiştir:
O hüküm (= su, meniden dolayı gerekir hükmü) İslâmiyetin ilk zamanlarına âit bir ruhsat idi. Sonra, gusül etmekle emrolunduk."

610)    "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü ün/r,)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki t
«Erkek, kadının dört şu'besi arasında oturup, duhul ederse, her ikisine gusül vacip olur.»"

611) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (olan Abdullah bin Amr bin El-Asj (Radıyallâhü ankümyâen rivayet edildiğine göre, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) şöyle buyurdu demiştir:
-Sünnet yerleri birbirine kavuştuğu ve erkeğin sünnet mahalline kadar olan kısmı kaybolduğu zaman gusül vâcib olmuş olur.»"

 


İHTİLÂM OLUP. ISLAKLIK GÖRMEYENİN BABI

öl2) ... Âişe (Radtyallâhü ankâyâan rivayet edildiğine göre: Resûİul-lah (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Biriniz uykusundan uyanır da ihtilâm olduğunu hatırlamadığı halde bir ıslaklık görürse gusletsin. İhtilâm olduğunu bilir de ıslak-hk görmediği zaman ona gusletmek gerekmez.»"

 

GUSLEDERKEN ÖRTÜNMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

613)    "... Ebü's-Semh (Radtyallâhü onA)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e hizmet ederdim. Gusletmek istediği zaman t
Sırtım bana döndür.» buyurdu. Ben ensemi O'na döndürür ve elbiseyi gererek ona perde tutardım."

614) "...Abdullah bin Abdillah bin Nevfel (Radtyallâhü anh)'âen; şöyle söylemiştir:
Ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yolculukta nafile namazı kılıp kılmadığını sordum. Beni bu hususta haberdar edeni bulamadım. Nihayet Ebû Talib'in kızı Ümmü Hâni, (Radıyallâhü anhümâ) bana haber verdi ki i
Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethedil-digi yü, Mekke'yi teşriflerinde bir perdenin gerilmesini emretti. Ona perde gerildi de, guslünü yaptı. Sonra sekiz rekat namaz kıldı."

615)    "... Abdullah bin Mes'ûd (Radtyallâhü ank)'den: Şöyle demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki : «Sakın her hangi biriniz çölde ve vücudunu Örtmeyen bir dam üzerinde gusletmesin. Çünkü şüphesiz o, kimseyi görmese bile kendisi muhakkak görülebilir.»"

 

ABDESTİ DAR OLANIN NAMAZ KILMASINDAN NEHİY

616)    "... Abdullah bin Erkam (Radtyallâhü anh)'den: Şöyle demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kî: «Biriniz abdest bozmak istediği ve namaz kılmak vakti de geldiği zaman, önce abdestini bozsun.»1'

617)    •"... Ebû Ümâme (Radtyallâhü anh)'âen: şöyle demiştir:
Resûlullah   (Sallallahü Aleyhi  ve Sellem), adamın  abdesti dar iken namaz kılmasını yasaklamıştır."

6l8)    "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü anhy<\exı :
Şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Her hangi biriniz dışarı çıkma ihtiyacını duyarken sakın namaza durmasın.»"

619)    "... Sevbân (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Abdesti dar olan hiç bir müslüman abdestini (tazelemekle* hafif letmedikçe namaza durmasın.-"



KANI DEVAMLI GELEN VE DAHA ÖNCE AYBAŞI ÂDETLERİNİN GÜNLERİNİ HESAPLAYABİLEN MÜSTAHÂZA KADIN

620)     '... Urve  bin  Zübeyr   (Radtyallâkü  anhümâ)'da.n  rivayet edildiğine göre Fâtime bint Ebî Hubeyş (Radtyallâhü anhâ) O'na şunu anlatmıştır:
Fâtime, Resulü İlah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek kandan* şikâyet etmiştir. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem) :
«Bu (hayız değil), bir damar (dan gelen kan) dır. Bunun için sen bak, mu'tad hayızm zamanı gelince namaz kılma. Senin hay izin zamanı geçince guslet, sonra iki hayız arasındaki sürece namaz kıl,» buyurdu."

621)    "... Aişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Fâtime binti Ebî Hubeyş, Resûlullah CSallallahü Aleyhi ve Sel-lem) 'e gelerek» Yâ Resûlallah! Ben müstehâza bir kadınım. Kandan temizlenemiyorum. Namazı terk edeyim mi? diye sordu. Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Hayır! O ancak bir damar kanıdır, hayz değildir. Hayz geldiği zaman namazı bırak ve hayz gittiği zaman kanını yıka ve namaz kıl.» Bu Veki (Radıyallâhü anh)'in hadisidir."

622)    "... Ünımü Habîbe bint-i Cahş (Radıyallâkü anhâ)'âsın: şöyle söylemiştir :
. Ben çok ve uzun zaman müstahâza oluyordum. Nihayet durumunu bildirmek ve fetva istemek için Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına geldim. O'nu kız kardeşim Zeyneb (Peyganv ber'in hanımı) (Radıyallâhü anhâ)'mn yanında buldum. Ümmü Habîbe (Radıyallâhü anhâ) dedi ki: Ben: Yâ Resul ali ah! Sana ihtiyacım vardır, dedim. O:
-Ey hentâh (82) ihtiyacın nedir?» diye sordu. Ben t Uzun süreli ve büyük istihâza görüyorum. Bu kan, benim namazıma ve orucuma mâni oldu. Bu kan hakkında bana ne emredersin? diye sordum. O t
«Ben sana pamuğun özelliğini anlatayım. Çünkü o, kanı giderir.» buyurdu. Ben t Kan çok fazladır, dedim. Bunun üzerine, râvi Şerik'in (625 nolu) hadîsinin benzerini buyurdu."

623)    "...  (Peygamber    (Sallallahü Aleyhi ve. Seİtemy'ın    zevcelerinden) Ümmü Seleme (Radtyallâhü anhâyâan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Bir kadın. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) *e i
Ben, müstahâza bir kadınım. Temizlenemiyorum.  (Kanım kesilmiyor.) Ben, namazı bırakayım mı? diye sordu. O t
«Hayır. Lakin daha evvel hayız gördüğün günler ve geceler kadar namazı bırak. Sonra guslet ve bir bezle istisfar et ve namaz kıl.*
buyurdu.
Râvi Ebû Bekir, kendi rivayetinde dedi ki t Peygamber  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«...ve ayın hayız günleri ve geceleri kadar   - da buyurdu."

624    "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'<\an rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Fâtime bint  Ebî Hubeyş   (Hadıyallâhü anhâ)   Peygamber   (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelerek ı
Yâ Resûlallah! Ben müstahâza olan bir kadınım. Temizlenemiyorum. (Kanım kesilmiyor.) Ben namazı bırakayım mı? diye sordu. Resûlullah   (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hayır! O ancak bir damar kanıdır. Hayız değildir. Sen hayız olduğun günlerde namazdan uzak kal. Sonra guslet ve kan, haşir üzerine damlasa bile her namaz için abdest al.»"

625)"... Adiyy bin Sâbit'in dedesi (Radtyallâkü anhüm)'den: Şöyle söylemiştir:   Peygamber    (Sallallahü Aleyhi ve Sellem),   buyurdular ki:
•Müstahâza kadın (eski âdetine göre hesaplanacak) hayız günlerinde namazı bırakacaktır. Ondan sonra (bir defa) gusledecek ve her namaz için abdest alacak  oruç tutacak, namaz kılacaktır.»"
 


MÜSTAHÂZANIN KANI KARIŞIK OLUP HAYIZ GÜNLERİNİ BİLMEDİĞİ ZAMANDAKİ DURUMU

626)    "... Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sel/etuyin zevcesi Âise (Ra-utyallâhü a rıhtı )'<ian :                                                                               
Şöyle söylemiştir: Ümmü Habîbe bint-i Cahş   (Radıyallâhü an-na) Abdurrahman bin AvTın zevcesi iken yedi yıl istihâza görmüş
ve hâlini Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e arzetmişti. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de:
«Bu, şüphesiz hayız değil de ancak bir damar (kanı) dır. Bunun için hayız zamanı gelince sen namazı bırak ve hayız zamanı gidince guslet ve namaz kıl.»
Âişe (Radıyallâhü anhâ) : 'Bundan sonra Ümmü Habîbe her namaz için gusleder, sonra namaz kılardı. Ve kız kardeşi Zeyneb bint-i Cahş (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerindendir.) (Radıyallâhü anhâ)'nin bir çamaşır teknesi içinde oturup gusleder-di. Hattâ kanın kırmızılığı su üstüne çıkardı.' demiştir.

 

KIZ MÜSTAHÂZA OLARAK KAN GÖRMEYE BAŞLADIĞI ZAMAN VEYA MÜSTAHÂZANIN ESKİDEN HAYIZ GÜNLERİ BULUNUP UNUTTUĞU ZAMANDAKİ DURUMU

627) "... Hamne bint-i Cahş (Radıya/iâhü ankâ)'<\nn rivayet edildiğine KÖre :
Kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zamanında müstahâza olmuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e gelerek :
Şüphesiz ben nefret edilen ve çetin bir şekilde istihâzaya tutulmuşum, dedi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona.
«Kan çıkan yere pamuk koy» buyurdu. Hamne. Ona: Gerçekten kan çok daha şiddetlidir. Benden çok fazla kan akıyor, dedi. Resû-lullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Kan akan yeri gem gibi bir bezle sıkıca bağla ve her ay, Allah'ın (kadınlar için) takdir ettiği altı gün veya yedi gün kendini »hay izli say. Sonra guslet ve yirmi üç veya yirmidört gün namaz kıi ve oruç tut. (İstersen) öğle farzını geciktir. İkindi farzını da ilk anda kıl ve iki namaz için bir gusül yap. Akşam namazını da geciktir. Yatsıya acele et. Bu iki namaz için de bir gusül yap. Bu son şekil, bence daha sevimlidir.»

628) "... Cmraü Kays (Radtyallâhü anhâ )'d&n rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben, elbiseye dokunan hayız kanından Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'e soru sordum. Buyurdu ki:
«Onu su ve sidr ağaç tozuyla yıka ve bir dıla' bile olsa ona sürt.»"

629)    "... Esma  bint-i Ebî  Bekr-i Sıddîk  (Radtyaliûhii ankiimâ)'f\an  rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Elbisede bulunan hayız kanının hükmü Resûlullah   (Salİallahü Aleyhi ve Sellem)'e soruldu. O da:
«Su döküp, parmak uçları ve tırnaklarla ovalayıp sık ve yıka. Sonra o elbiseyle namaz kıl.»"

630) "... Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m zevcesi Âişe (Radt-yallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Şüphesiz birimiz hayız âdetini görürdü, sonra temizlenince elbisesine dokunan hayız kanım su döküp parmak uçları ve tırnaklarla ovalayıp sıkarak yıkardı. Elbisenin kan dokunmayan kısmını da azar azar su döküp yıkardı. Sonra o elbiseyle namaz kılardı.*

 

HAYIZU KADIN NAMAZI KAZA ETMEZ, BABI

631) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dnn rivayet edildiğine göre; bîr kadın, kendisine :
Hayızlı kadının (hayızdan temizlendikten sonra hayız zamanında kılmadığı) namazı kaza etmesi gerekir mi? diye sormuş, Âişe (Radıyailâhü anhâ) : Sen Haruriyye misin? Biz Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemKin yanında hayız âdetini görürdük, sonra (temizlenince) guslederdik. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) namazı kaza etmemizi bize emretmezdi, diye cevap vermiştir."

 

HAYIZLI KADIN MESCİDDEN BİR ŞEY ALABİLİR. BABI

632) "... Aişe (Radtyallâkü anhâydan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :  Resûlullah (SallaÜahü Aleyhi ve Scllent)  bana şöyle buyurdu :
«Humreyi Mescidden bana ver.» Ben: Hayız halindeyim, dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Senin hayız (kan)'in senin elinde değildir.*"

633)    "... Âişe (Radtyallâhü a«Aâ)'dan; şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (mescidde) itikafta iken ve ben (odamda) hayızlı iken mübarek başını bana doğru uzatırdı. Ben de başını yıkar ve tarardım."

634)    "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'âar\: şöyle demiştir :
Ben, hayalıyken ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) mübarek başını kucağıma koyar, Kur'an okurdu."

 

KADIN HAYIZLI OLDUĞU ZAMAN KOCASI İÇİN HELÂL OLAN YAKLAŞMA BABI


635)    "... Âişe (Radtyaüâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle de-r :
Bizden birisi hayızlı olduğu zaman Resûlullah (Sallallahü Aleyhi .ve Sellem) ona; hayızmın şiddetli zamanında izâr kuşanmasını emreder, sonra ona mübaşeret ederdi. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nefsine hâkim olduğu gibi hanginiz nefsine hâkim olabilir?"

636)    "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan; şöyle demiştir :
Bizden birisi hayız gördüğü zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), ona bir izâr giymesini emrederdi. (O da izâr kuşandıktan) sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona mübaşeret ederdi."
Kütüb-i Sitte sahihlerinin hepsi bu hadîsi rivayet etmişlerdir.

637) "... (Mü'minlerin annelerinden) Ümmü Seleme (Radtyallâhü anhâ)'-dan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile beraber onun çarşafı altında idim. Kadınların gördüğü hayız kanını o esnada gördüm. Ben, çarşafın altından hemen sıvıştım. Bunun üzerine Resul ul-
lah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hayız mı gördün?» diye sordu. Ben: Kadınların gördüğü hayız kanını gördüm, dedim. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bu, Allah'ın Âdem kızlarına yazmış olduğu bir şeydir.» buyurdu. Ümmü Seleme dedi ki t Ben sıvıştıktan sonra durumumu düzelttim (= Hayız elbisemi giyip tedbirimi aldım.) Sonra döndüm. ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bana;
«Gel de, benimle beraber çarşafın altma gir.» buyurdu. Ümmü Seleme dedi ki: Bunun üzerine ben de O*nunla beraber çarşafın altına girdim."

638) "... Muâviye bin Ebî Süfyan (Radtyallâhü ankümâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, Peygamber   (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in zevcesi olan (kız kardeşim)  Ümmü Habîbe   (Radiyallâhü anhârye*: Sen haya kanı gördüğünde Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile nasıl yaparsın? diye sordum. Ümmü Habîbe dedi ki:
Birimiz hayız kanını görmeye başlayıp şiddetli zamanında uyluk kemiklerinin yarılarına kadar uzanan izârı üzerimize bağlardı. Semra Eesûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) İle beraber (aynı yatakta) yatardı."
Not: Sindi şöyle demiştir : 'Senedin râvileri arasında Muhammed bin t%-hak'ın bulunduğu ve tedlisçi olup hadisi an'ane ile rivayet ettiği gerekçesiyle bu isnadın söz götürdüğü Zevâid'de belirtilmişse de hadis mânâca sahihtir.'

 

HAYIZU KADINLA CİMA ETMEDEN NEHİY BABI


639) "... Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre Re-sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir :
•Hayizli kadınla cima eden veya kadının dübürü ile cima eden yahut bir kahine varıp onun dediğini tasdik eden kimse (Hz.) Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e indirilene küfretmiş olur.»"

 

HAYIZLI KADINLA CİMA1 EDENİN KEFFARETİ HAKKINDA BÂB

640)    "...  (Abdullah) bin Abbâs (Radtyallâhü ankümâ)'dan rivayet edildiğine göre;
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), zevcesiyle hayızlı olduğu halde cima eden kimse hakkında şöyle buyurdu, demiştir i «O bir altın yeyâ yarım altın ile tasadduk eder.*"
Not:  Sindi:  Ebû Dâvûd, Tinnizİ ve Nesâl de bu hadisi rivayet etmişler, zayıflığı hakkında bir şey söylememişlerdir, demiştir.


HAYIZLI KADIN NASIL GUSÜL EDER BABI

641)   Aişe (Radıyallâhü anhâ)'dm rivayet edildiğine göre; Kendisi hayızlı iken (hac için ihrama gireceği zaman). Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona:
«Saçları (nın örgüleri) ni çöz ve guslet» buyurdu." Râvî Ali kendi hadis rivayetinde dedi ki: -Başını çöz...*

642) "... Âişe (Radtyallâhü onhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
(Ensâr'dan şekel kızı) Esma (Radıyallâhü anhâ), hayızdan dolayı yapılacak gusül keyfiyetini Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem)'e sormuş, Resûlullah  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)  de:
. «Sizden birisi suyunu ve sidrini aldıktan sonra abdest alır. ab-destini güzelce alır veya abdestini mükemmel alır. Sonra başına su dökerek, başını sıkıca ovalar. Tâ ki, su başının kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın. Sonra vücuduna su döker. Daha sonra üzerine misk sürülmüş bir pamuk veya bez parçası alarak, onunla temizlenir.» buyurmuştur. Esma (Radıyallâhü anhâ) :
'Onunla nasıl temizleneceğim? diye sormuş. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Süphânellahl Onunla temizlen.» buyurmuştur. Âişe (Radıyallâhü anhâ) sözünü gizlercesine (Esmâ'ya fısıldayarak) : Onu kanın dokunduğu yere sür, demiş.
Âişe (Radıyallâhü anhâ) demiştir ki i Esma (Radıyallâhü anhâ). Peygamber (Satfallahü Aleyhi ve Seİİem) 'e cünüblükten dolayı (yapılan) gusül keyfiyetini de sormuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Biriniz suyunu aldıktan sonra, önce abdest alır, abdestini .güzelce alır veya abdestini mükemmel alır. Nihayet başına su dökerek, başını iyice ovalar. Tâ ki, su başının kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın. Sonra vücûduna su akıtır.» buyurmuştur. Bunun üzerine Âişe (Radıyallâhü anhâ) .-
'Şu Ensâr hanımları ne iyi hanımlardır. Haya, onları dinî bilgileri edinmekten alıkoymuyor.* demiştir."

 

HAYIZU KADINLA BERABER YEMEK VE ONUN ARTIĞI HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI

643    "... Âişe (Radıyallâhü auhÛ)' şöyle söylemiştir :
• Ben hayızh iken kemik üzerindeki etin çoğunu dişlerimle alıp, yiyerdim. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), o etli kemiği alarak ağzımın dokunduğu yere mübarek ağzını koyup (ondan yerdi) Ben, kaptan içerdim. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kabı alır, mübarek ağzını ağzımın dokunduğu yere koyup içerdi ve ben hayızlı idim."
 

HAYIZLI KADININ MESCİDDEN UZAK KALMASI HAKKINDA (GELEN) HADİSLER BABI

645)     "...   t'mmü  Seleme   (Radıyallâhü  mthâ)'tan   rivayet   edildiğine  <iör<' şöyle demiştir :
Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bu mescidin avlusuna girerek en yüksek sesiyle:
«Şüphesiz mescid, cünüb adama ve hayızh kadına helâl değildir.» buyurdu."

 

TEMİZLENDİKTEN SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN

646)    •'... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dnn rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Temizlendikten sonra şüpheye düşürücü şeyi gören kadın hakkında Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Selle m) buyurdu ki »
«O, ancak damar veya damarlar (kanı) dır.»
Hâvi Muhammed bin Yahya dedi ki t «Temizlendikten sonra-dan maksad, temizlenip guslettikten sonraki zamandır."

647)    "... Ümmü Atiyye (Radtyattâhü a«Aâ/dan; şöyle demiştir:
Biz (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında kan.-daki) sarılığı ve bulanıklığı (namaza mâni olması bakımından) hiç bir şey olarak görmezdik.
Muhammed bin Yahya dedi ki: Bize Muhammed bin Abdillah Er-Rakkâşî tahdis etti. Bize Vüheyb tahdis etti. O da Eyyûb'den, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye (84)'den tahdîs ettiğine göre Ümmü Atiyye (Radıyallâhü anhâ)
Biz (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında) sanlığı ve bulanıklığı (namaza mâni olması bakımından) hiç bir şey saymazdık.
Muhammed bin Yahya dedi ki: Bizce bu rivayette Vüheyb için öncelik vardır."

 

LOHUSA KADIN KAÇ GÜN (NAMAZ KILMAYIP) OTURUR, BABI


648) <•... ümmü Seleme (Radtyaltâkü anhâ)'dan rivayet edildiğine «öre şöyle söylemiştir:                                                                             
ResûluIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında lohusa kadın kırk gün (namazsız) otururdu. Ve biz kelef (lekesiz) den dolayı yüzlerimizi vers (Yemen za'feran bitkisi) ile sıvardık."

649) "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü anhy&en rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), lahosa kadının daha önce temizlenmemesi hâlinde, ona 40 günlük bir zaman tâyin etmiştir."

 

HAYIZLI İKEN EŞİYLE CİMA' EDENE ÂİT BÂB

650) "... (Abdullah) İbn-i Abbaş (Radtyallâhü anhüntâ)'âan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Adam, zevcesîyle hayız hâlinde iken cima ettiği zaman. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Ona yarım altın sadaka çıkarmasını emrederdi."

 

HAYIZLI KADINLA BERABER YEMEK YEMEK HAKKINDAKİ BÂB

651)    "... Abdullah bin Sa'd (85)   (Radıyallâkü anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, hayızlı kadınla beraber yemek yemenin hükmünü Resûlul lah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Buyurdu ki: «Onunla yemek yiyebilirsin.»"
Hayızlı kadınla beraber yemek yemek, su ve benzeri meşrubatı içmek ve birlikte oturup konuşmak hakkında gerekli izahı 125 nolu bâbta geçen hadislerin izahı bahsinde anlatmıştık. Oraya müracaat edilebilir.

 

HAYIZLI KADININ  ELBİSESİ  İLE NAMAZ KILMAK HAKKINDAKİ BÂB

652)    "... Âişe (RadtyaUâhü anhâ)'dan: şöyle demiştir :
Ben, hayızlı olarak Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SeUem)'in yakınında iken (geceleyin) namaz kılardı. Üstümde benim Futam bulunuyordu. Ve Futam'ın bir kısmı onun üzerindeydi."

653)    "... Peygamber (Sallatlahü Aleyhi ve ScUem)'in (zevcesi) Meymûne (RadtyaUâhü atıhâ)'den rivayet edildiğine göre :
Kendisi hayızda iken Resûlullah (Sallalİahü Aleyhi ve Sellem), üzerinde bir futa olduğu halde namaz kıldı. Futanın bir kısmı O'nun üzerine bir kısmı da Meymûne (Radıyallâhü anhâ) nm üzerindeydi."

 

KIZ, HAYIZ ÇAĞINA GELİNCE BAŞ ÖRTÜSÜZ NAMAZ KILAMAZ BABI

654)    "... Âişe (Radıyallâhü anhâyâan rivayet edildiğine göre: ıBir defa) odasına Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) girmiş ve (O girince Âişe (Radıyallâhü anhâ) 'nin cariyesi gizlenmiştir. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
—  «Hayız gördü (mü?)» buyurmuş. Âişe (Radıyallâhü anhâ) de •.
—  Evet, (hayız gördü.) diye cevap verince, Resûlullah (Sallalla hü Aleyhi ve Sellem), (mübarek) sarığından bir parça kesmiş ve câ-riye'ye:
«Bununla başını ört» buyurmuştur."

655)     "... Aişe (Radıyallâhü anhâ)7daıı rivayet edildiğine göre Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur :
«Allah, hayız görme çağına gelmiş olan kadının baş örtüsü olmaksızın (kıldığı) namazı kabul etmez,-"

 

HAYIZLI KADIN  (KINA İLE) BOYANABİLİR, BABI

656) "... Muâza (86) (RadtyaUâhü anhâ)'<\&n rivayet edildiğine göre bir kadın, Âişe (Radıyallâhü anhâyye :
Hayizlı kadın kına ile boyanabilir (mi?) diye sormuş, Âişe (Radıyallâhü anhâl'de: Biz, kına kullandığımız halde Peygamber (Sal-lallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanında bulunuyorduk da, bizi bundan men etmezdi, diye cevap vermiştir."

 

CEBİRELER ÜZERİNE MESHETMEK BABI

657) "... Alî bin Ebî Talib (Radtyallâkü ank)'öen rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
«Bilek kemiklerimden birisi kırıldı ve Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Bana cebireler üzerine meshetmemi emretti.»
Ebü'l Hasan bin Seleme dedi ki •. Bize Ed-Deberi Abdürrazzak'tan bu hadîsin benzerini haber verdi."

 

TÜKÜRÜK ELBİSEYE DOKUNUR BABI

658) "... Ebû Hüreyre (Rndıyallâhü anhyfen rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'i gördüm. Hüseyin bin Ali (Radıyallâhü anhümâVyı mübarek omuzunda taşıyordu. Hüseyin'in tükrüğü de Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin üzerine akıyordu."

 

AĞIZDAN KABA SU AKMASI BABI

659) "... Vâil (Radıyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir kova (su) getirildiğini gördüm. Kovadan mübarek ağzına su alıp çalkaladıktan sonra onu misk veya miskten daha güzel kokulu olarak ağzından kovaya attı. Burnuna da su çekip, kovanın dışına sümkürdü."
 

 

KİŞİNİN, DİN KARDEŞİNİN AVRETİNE BAKMASININ YASAKUĞI BABI

661)    "... Kbû Saîd-i Hudrî (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), şöyle buyurdu demiştir:
«Kadın, kadın avretine bakmasın. Erkek de, erkek avretine bakmasın.-

662) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in fercine kat'iy-yen bakmadım veya bu yeri görmedim."
Ebû Bekir demiştir ki: Ebû Nuaym'in dediğine göre Âişe (Radıyallâhü anhâ)'d"en hadîsi rivayet eden râvi, Âişe (Radıyallâhü anhâ)'-nin kadın olan mevlâsıdır.


 

CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDİP DE VÜCUDUNDAN BİR YERİ KURU KALAN ADAM NE YAPACAK BABI

663) "... (Abdullah) İbn-i Abbas (RadtyaÜâhü anhümâ)'âan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüplükten guslettikten sonra, bir yerin kuru kaldığını gördü. Bunun üzerine, omuzlarına sarkmış bulunan saçlarını sıkarak, o yeri ıslattı.
İshak, kendi rivayetinden t Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), saçlarını kuru kalan yer üzerine sıkarak (orayı yıkadı), demiştir."


664)    "... Ali (Radtyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir adam. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelerek ı Ben cünüplükten guslettim ve sabah namazını kıldım. Sonra sabahleyin vücûdumdan bir tırnak yeri kadarının kuru katriıftını gördüm, dedi Peygamber- (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) » t
•Efeer sen, o yerin üzerine elini sürseydin (ve böylece o yerin üzerinden su geçmesini sağlamış olsaydın) sana kâfi gelecekti.» buyurmuştur."


 

ABDEST ALIP SUYUN DOKUNMADIĞI BİR YERİ BIRAKAN ADAM BABI

665)    "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre: Bir adam, abdest alarak  (ayağının üst kısmından baş parmak) tırnağı kadar bir yeri kuru bıraktığı ve oraya su d eğmediği hâlde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona j
«Dön de abdestini güzel al.» buyurdu."

666) "... Ömer bin El-Hattab (Radıyallâhü anhyden rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), abdest alan ve ayağı üzerinde tırnak kadar bir yeri kuru bırakan bir adam gördü ve ona abdestini ve namazını iade etmesini emretti. Adam da döndü."

667) "... Büreyde (bin El-Husayb) (Radıyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Bir adam. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelerek kendisine (beş) namaz (in) vakit deri) ni sordu. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona:
«Bu iki gün bizimle beraber namaz kıl.» buyurdu. Güneş (gök ortasından batıya doğru) zevala varınca Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ Bilâl (Radıyallâhü anh)'a emretti. Bilâl (Radıyallâhü anh) da ezan okudu. Sonra emretti. O da öğle namazı için ikamet getirdi. Sonra ona emretti. O da Güneş henüz yüksek ve bembeyaz iken ikindi namazı için ikamet etti. Sonra Ona emretti. O da Güneş battığı zaman Akşam namazı için ikamet etti. Sonra Ona emretti. O da şafak battığı zaman yatsı namazı için ikamet etti. Sonra Ona emretti. Oda Fecir doğduğu zaman, sabah namazı için ikamet etti. İkinci gün olunca ona emretti. O da öğle için ezan okudu da öğle namazını serinliğe bıraktı. Hem de hava iyice serinleyinceye kadar geciktirdi. Sonra güneş henüz yüksek iken ikindi namazını kıldı. İlk günkü vakitten sonraya tehir etmiş oldu. Daha sonra şafak batmadan önce akşam namazını kıldı. Yatsı namazını da gecenin üçte biri geçtikten sonra kıldı. Sabah namazını da, ortalık iyice aydınlandıktan sonra kıldı. Daha sonra :
-Namaz vakit(leri)ni soran kişi nerededir?» buyurdu. Adam da.-Ben (buradayım) Yâ Resûlallah! deyince, O:
«Namazınızın vakti, gördüğünüz süreler arasıdır.- buyurdu."