ABDEST ALIP SUYUN DOKUNMADIĞI BİR YERİ BIRAKAN ADAM BABI
ABDESTİ DAR OLANIN NAMAZ KILMASINDAN NEHİY
CEBİRELER ÜZERİNE MESHETMEK BABI
CÜNÜB ADAMIN TEKRAR CİNSİ MÜNÂSEBETTE BULUNMAK İSTEDİĞİ ZAMAN ABDEST ALACAĞINA DÂİR
CÜNÜB OLUP, GUSLETMEKTEN KORKAN YARALIYA AİT BÂB
CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDEN ADAMIN HENÜZ GUSLEİMEYEN KARISIYLA ISINMAK İSTEMESİ BABI
CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDİP DE VÜCUDUNDAN BİR YERİ KURU KALAN ADAM NE YAPACAK BABI
CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMEK HAKKINDA GELEN (HADÎSLER) BABI
CÜNÜBÜN ELLERİNİ YIKAMASI YETERLİDİR DİYENLERİN BABI
CÜNÜBÜN SUYA DOKUNMADAN CÜNÜP OLARAK UYUMASI BABI
DURGUN SUYA DALAN CÜNÜB GUSLETMİŞ OLUR MU? BABI
EŞLERİNİN HEPSİNE YAKLAŞMAKTAN DOLAYİ BİR GUSÜL EDEN HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
ESLERİNİN HER BİRİSİNE YAKLAŞTIĞINDA GUSLEDEN HAKKINDAKİ BÂB
GUSLEDERKEN ÖRTÜNMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
GUSÜLDEN SONRA ABDEST ALMAK BABI
HAYIZLI İKEN EŞİYLE CİMA' EDENE ÂİT BÂB
HAYIZLI KADIN MESCİDDEN BİR ŞEY ALABİLİR. BABI
HAYIZLI KADIN (KINA İLE) BOYANABİLİR, BABI
HAYIZLI KADININ MESCİDDEN UZAK KALMASI HAKKINDA (GELEN) HADİSLER BABI
HAYIZLI KADININ ELBİSESİ İLE NAMAZ KILMAK HAKKINDAKİ BÂB
HAYIZLI KADINLA BERABER YEMEK YEMEK HAKKINDAKİ BÂB
HAYIZLI KADINLA CİMA1 EDENİN KEFFARETİ HAKKINDA BÂB
HAYIZU KADIN NAMAZI KAZA ETMEZ, BABI
HAYIZU KADINLA BERABER YEMEK VE ONUN ARTIĞI HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI
HAYIZU KADINLA CİMA ETMEDEN NEHİY BABI
HER KIUN ALTINDA BİR CÜNÜBLÜK VARDIR. BABI
İHTİLÂM OLUP. ISLAKLIK GÖRMEYENİN BABI
KADIN HAYIZLI OLDUĞU ZAMAN KOCASI İÇİN HELÂL OLAN YAKLAŞMA BABI
KADINLARIN CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMELERİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
KANI DEVAMLI GELEN VE DAHA ÖNCE AYBAŞI ÂDETLERİNİN GÜNLERİNİ HESAPLAYABİLEN MÜSTAHÂZA KADIN
KİŞİNİN, DİN KARDEŞİNİN AVRETİNE BAKMASININ YASAKUĞI BABI
KIZ, HAYIZ ÇAĞINA GELİNCE BAŞ ÖRTÜSÜZ NAMAZ KILAMAZ BABI
LOHUSA KADIN KAÇ GÜN (NAMAZ KILMAYIP) OTURUR, BABI
MÜSTAHÂZANIN KANI KARIŞIK OLUP HAYIZ GÜNLERİNİ BİLMEDİĞİ ZAMANDAKİ DURUMU
NAMAZ ABDESTİ GİBİ ABDEST ALMADIKÇA CÜNÜBÜN UYUYAMIYACAĞINI SÖYLEYENLERİN BABI
SU, MENİDEN DOLAYI (GEREKİR), BABI
SÜNNET YERLERİ BİRBİRİNE KAVUŞTUĞU ZAMAN GUSLÜN GEREKLİLİĞİ
TAHARET OLMAKSIZIN KURAN OKUMAK HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI
TEMİZLENDİKTEN SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN
CÜNÜB OLUP,
GUSLETMEKTEN KORKAN YARALIYA AİT BÂB
572) "... Atâ' bin Ebî Rebâh (Radtyallâhü anhümâydan rivayet
edildiğine göre : Ben İbn-i Abbas (Radtyallâhü anhümâ)'âan şu
haberi duydum, demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hayatta İken bir adam
başından yaralanmış sonra ihtilâm olup ona gusül
yapması gerekir denmiş, kendisi de yıkanarak soğuk
algınlığı neticesinde ölmüştür. Olay, Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e ulaşmış, bunun üzerine O t
«Onu öldürmüşler. Allah onları Öldürsün. Cehaletin şifası
sormak değil miydi?» buyurmuştur. Atâ1:
Ve Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) *in:
«Vücudunu yıkayıp, başının yaralı yerini
terketmiş olsaydı.» buyurduğu bize
ulaşmıştır.»"
CÜNÜBLÜKTEN
GUSLETMEK HAKKINDA GELEN (HADÎSLER) BABI
573) "... (Peygamber (Snllallahü Aleyhi ve SeUent)rin
muhterem eşlerinden) Meymûne (Radtyallâhü anhâ) 'dan şöyle
demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için gusül suyunu koydum. O da
cünüblükten gusletti. Önce sol eliyle sağ eline kabı eğerek su
döktü ve ellerini bileklerle beraber üç defa yıkadı. Sonra avret
mahalline güzelce su döküp yıkadıktan sonra elini toprağa
sürerek ovaladı. Daha sonra ağzına su aldı, burnuna su
çekti yüzünü ve kollarını üçer defa yıkadı. Bunun
arkasında vücuduna su döktü. Bundan sonra yerini değiştirerek
ayaklarını yıkadı.*
574) "... Cümey' bin Ümeyr (80) Et-Teymî
(Radtyattâhü <z»A)'ten rivayet edildiğine göre şöyle
söylemiştir
Ben, halam ve teyzemle beraber gidip Âişe (Radıyallâhü anhâ) '-nin
yanma vardık ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SellemKin cü-nüplüktert
guslettiği zaman.nasıl yaptığım sorduk. Âişe
(Radıyallâhü anhâ) şöyle cevap verdi:
«Ellerine Üç defa su döktükten sonra ellerini kaba sokardı. Sonra
başını üç defa yıkardı. Daha sonra vücuduna su
dökerdi. Sonra namaza dururdu. Ama biz saç örgüsünden dolayı
başlarımızı beş defa yıkarız.»"
575) "... Ciibeyr bin Mut'im (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine
göre şöyle demiştir :
Sahâbîler Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda gusül
hakkında mübahase ettiler. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) :
«Bana gelince: Ben de başıma üç avuç su dökerim.»"
576) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine
göre:
Bir adam, cünüplükten (dolayı) gusül hakkında Ona soru sormuş,
kendisi de t
Üç defa (başına su dök) diye cevap vermiştir. Bunun üzerine
adam: Benim saçım çoktur, demiştir. (Üç defanın kendisine
yetmeyeceğini anlatmak istemiş) Ebû Saîd (Radıyallâhü anh) de »
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in saçı seninkinden daha çok ve
daha temizdi, demiştir."
577) "... Câbir (Radtyallâhü an/tj'den rivayet edildiğine göre
şöyle söylemiştir :
Bent Yâ Resûlallah! Ben soğuk bir yerdeyim. Cünüplükten (dolayı)
gusül nasıldır? diye sordum. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
:
«Bana gelince, ben başıma üç avuç su dökerim.» diye cevap
buyurdu."
578) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü a»h)'den rivayet edildiğine göre
bir adam O'na:
Ben cünüb iken başıma kaç defa su dökeyim? diye sormuş; kendisi
de:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), mübarek başına üç avuç su
dökerdi, diye cevap vermiş. Adam ona: Benim saçım uzundur, deyince
kendisi: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in saçı seninki nd en
daha çok ve daha temizdi, diye karşılık vermiştir."
GUSÜLDEN SONRA
ABDEST ALMAK BABI
579) "... Aişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüplükten (dolayı)
guslettikten sonra abdest almazdı."
CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDEN
ADAMIN HENÜZ GUSLEİMEYEN KARISIYLA ISINMAK İSTEMESİ BABI
580) "... Âişe (Radtyallâhü anhâyâen şöyle
demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüplükten
guslettikten sonra henüz ben guslümü yapmamış iken benimle
ısınmak isterdi."
CÜNÜBÜN SUYA
DOKUNMADAN CÜNÜP OLARAK UYUMASI BABI
581) "... Aişe (Radîva/lâkii anhâ)'âen şöyle
söylemiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüp olurdu. Sonra Buya
dokunmadan uyurdu. Bilâhare uyandığı zaman guslederdi."
582) "... Âişe (Radtyaliâhü anhâ)'dan şöyle
demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in, eşlerine
ihtiyacı olduğu takdirde giderirdi. Sonra suya dokunmadan o vaziyette
uyurdu."
583) "... Âişe (Radtyallâhü ankâ)'dan şöyle
demiştir:
'Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüp olurdu.
Sonra suya dokunmadan o vaziyette uyurdu/
S uf yân demiş ki: Ben bir gün bu hadîsi anlattım, ismail bana: Ey
genç! Bu hadîs bir şeyle bağlanır, dedi."
NAMAZ
ABDESTİ GİBİ ABDEST ALMADIKÇA CÜNÜBÜN UYUYAMIYACAĞINI
SÖYLEYENLERİN BABI
584) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dan şöyle
söylemiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cünüb olarak uyumak istediği
zaman namaz abdestj gibi abdest alırdı."
585) "... (Abdullah) tbni-i Ömer (Radtyatlâhu anhuntâ)'dax\ rivayet
edildiğine göre (babası) Ömer bin el-Hattâb (Radtyallâhu anh),
Resûlullah {Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'t:
Birimiz cünüp iken uyuyabilir mi? diye sormuş. O da t «Evet, abdest
aldığı zaman (uyuyabilir)» buyurmuştur."
586 "... Ebû Said-i Hudri (Radtyallâhu anh)'âen rivayet
edildiğine göre:
Kendisi geceleyin cünüp olurdu. Gusletmeden uyumak İsterdi ı
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) abdest almasını, sonra
uyumasını emretti."
CÜNÜB ADAMIN
TEKRAR CİNSİ MÜNÂSEBETTE BULUNMAK İSTEDİĞİ ZAMAN
ABDEST ALACAĞINA DÂİR
587) "... Ebû Said(-i Hudrî) (Radtyallâhu
anh)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur:
«Biriniz eşine yaklaşır, sonra tekrar yaklaşmak
istediği zaman abdes* alsın
EŞLERİNİN
HEPSİNE YAKLAŞMAKTAN DOLAYİ BİR GUSÜL EDEN HAKKINDA GELEN
HADİSLER BABI
588) "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü atıh)'<\en
rivayet edildiğine «Öre
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) tek bir gusül etmek niyetiyle
bütün hanımlarını dolaşırdı."
589) "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü anh)'dtn
şöyle söylemiştir: Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için
gusül suyunu koydum. Bir gecede bütün hanımlarına yaklaşmaktan
Ötürü bir gusül yaptı."
ESLERİNİN
HER BİRİSİNE YAKLAŞTIĞINDA GUSLEDEN HAKKINDAKİ
BÂB
590) "... Ebû-Râfi' (Radiyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre
şöyle ^emiştir:
peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir gecede hanımlarının
hepsini dolaştı ve dolaşırken her birinin yanında
guslediyordu. Kendisine t Yâ Resul al lan! Neden bunu birleştirerek, bir
gusül yapmadın? diye soruldu. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi
ve Sellem) :
-Bu (=Her yaklaşmadan sonra gusletmek) daha sevap, daha güzel ve daha çok
temizleyicidir.» buyurdu."
CÜNÜBÜN
YEMESİ İÇMESİ BABI
591) "... Âi§e (Radtyallâhü ankâ); şöyle demiştir:
Hesül-İ Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüp iken (bir
şey) yemek İstediği zaman abdest alırdı."
592) "... Câbir bin Abdillah (Radtyallâhü d»A«w4/dan
şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e t
Cünüp, uyuyabilir mi, veya yiyebilir mi, yahut içebilir mi? diye soru soruldu.
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dei
«Evet, namaz abdesti gibi abdest aldığı zaman (bunları
yapabilir.)- buyurdu."
CÜNÜBÜN
ELLERİNİ YIKAMASI YETERLİDİR DİYENLERİN BABI
593) "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet
edildiğine göre :
Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellemî cuıftfö iten bir yemek
istediği zaman ellerini yıkardı."
TAHARET
OLMAKSIZIN KURAN OKUMAK HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI
594) "... Abdullah bin Seleme (Radtyallâhü anH)'den rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben. Ali bin Ebî Tâlib (Radıyallâhü anh)'in yanına girdim Buyurdu ki
i
«Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) helaya uğrayıp
ihtiyacını giderdikten sonra çıkar ve (abdest almadan) bizimle
beraber ekmekle et yiyer, Kur'an okurdu. Cünüplükten başka hiç
birşey, O'nu Kur'an okumaktan men etmezdi.»"
595) "... (Abdullah) tbn-i Ömer (Rddtyailâkü anhütnâ)'dan
rivayet edildiğine göre Resûlullah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir:
«Cünüb ve aybaşı hâlindeki kadın Kur'an okuyamaz.»"
596) ... (Abdullah) İbn-İ Ömer
(Radtyallâhü atthümâ)\\an: ŞÖyle demiştir. Resûlullah (Salhliahn
Aleyhi ve Sellem) : -Cünüb ve hayz halindeki kadın Kurandan hiç bir
şey okuyaT mazlar* buyurmuştur."
HER KIUN ALTINDA
BİR CÜNÜBLÜK VARDIR. BABI
597) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle söylemiştir; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu
ki: «Her kılın altında bir cünüblük bulunur. Bunun için
kılları yıkayınız ve deriyi İyice
temizleyiniz.»"
598) "... Ebû Eyyüb El-Ensârî (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle demiştir : Peygamber (Sallalldhü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kî:
«Beş vakit namaz, Cuma namazları ve emaneti edâ etmek,
aralarındaki (küçük) günahlara keffaret olur.» Ben ı Emaneti edâ
etmek nedir? diye sordum. Buyurdular ki
-Cünüblük guslüdür. Çünkü her kılın altında bir cünüblük
vardır.»"
Not: Râvüerden Talha bin Nâfi, Ebû Eyyûbtan hadis işitmediği
İçin, bu senedin zayıf olduğu Zevâid'de bildirilmiştir.
599) "... Ali bin Ebî Tâlib {Radıyallâhü anh)'âen :
Şöyle söylemiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Cünüblükten guslederken, cesedinden bir kıl yerini terkedip
yıkamayan kimseye cehennem ateşinden şöyle, şöyle azab
verilir.» buyurmuştur.
Ali (Radıyallâhü anh) : tşte bundan dolayı ben,
kıllarıma karşı düşmanca davrandım,
demiştir. Ve kıllarını traş ederdi."
RÜYASINDA ERKEĞİN GÖRDÜĞÜNÜ GÖREN KADIN
HAKKINDAKİ BÂB
600) "... (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve &eHem)'in muhterem
hanımlarından) Ümmü Seleme (Radtyallâkü anhâyâsm rivayet
edildiğine göre şöyle söylemiştir:
(Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh)'ın annesi) Ümmü Süleym
(Radıyallâhü anhâ), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e giderek,
rüyasında erkeğin gördüğü şeyi gören kadının
durumunu O'na sordu. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Evet. Kadın su (men!) gördüğü zaman gusletsin.» buyurdu. Bunun
üzerine ben (soru sahibi Ümmü Süleym'e) : Sen kadınları rezil ettin,
kadın ihtilâm olur mu? dedim. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) (bana) :
«Elin topraklansın. ( = ayıp ediyorsun.) Kadının suyu yoksa
hangi sebeple çocuğu kendisine benzer?» buyurdu."
601) "... Enes (bin Mâlik)
(Radtyaltâhü a«A/den rivayet
edildiğine
göre :
Ümmü Süleym (Radıyallâhü anhâ), uykusunda erkeğin gördüğü
şeyi gören kadının hükmünü, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sel-lem)'e sormuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Kadın onu (ihtilâmı) rüyasında görüp meni çıkarırsa
gusletmesi gerekir.» buyurmuştur. Bunun üzerine (Peygamber (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden) Ümmü Seleme (Radıyallâhü anhâ) : Yâ
Resûlallah! Bu olur mu? diye sormuştur. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) O'na:
«Evet (olur). Erkeğin suyu koyu beyazdır. Kadının suyu ince
sarıdır. İki sudan hangisi önce gelir veya galip olursa, çocuk
onun sahibine benzer.» buyurmuştur."
602) "... Havle bint-i Hakîm (RadtyaUâkü anhâydan rivayet
edildiğine
Rüyasında erkeğin gördüğü şeyi gören kadının
hükmünü kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sormuş ve
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Su inzal etmedikçe erkeğe gusletmek gerekmediği gibi kadına 4a,
su inzal etmedikçe gusletmek gerekmez.»"
KADINLARIN
CÜNÜBLÜKTEN GUSLETMELERİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
603) ".--." Ümmü Seleme (Radtyallâhu anhâydan rivayet edildiğine
göre kendisi şöyle demiştir:
Ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) *e. Yâ BeSûlallahl Ben
saçımın örgüsünü çok sıkı bağlayan bir
kadınım. CünOblflk giö-lü için örgümü çözeyim mi? diye sordum.
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki i
■Başına üç avuç su atman, sonra vücuduna su dökmen kâfidir. Sen
bununla temizlenirsin.» veya buyurdu ki t «İşte o zaman
sen-temizlenmiş olursun.»"
604) "... Ubeyd bin Umeyr (81) (Radtyallâkü anhümâ)'dan rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir:
Aişe (Radıyallâhü anhâ), Abdullah bin Amr (Radıyallâhü anh) in,
kendi yakını olan kadınlara guslettikleri zaman peliklerini
çözmelerini emrettiğini duymuş ve :
«Bu Îbn-İ Amr'e şaşarım. Kadınlara, guslettikleri
zaman saçlarını traş etmelerini niye emretmiyor? Vallahi ben ve
Resûlujlah (Saİ-lallahLÜ Aleyhi ve Sellem) bir kabtan guslederdik.
Başıma Üç defa su dökmekten fazla bir şey yapmazdım.»"
605) "... Hişam bin Zühre'nin mevtası Ebü's-Sâib (Radtyailâkü
ankîim)'-denEbû Hüreyre (Radıyallâhü anh)'den şöyle dediğini
işittim > Be-sûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kii '
'
«Her hangi biriniz cünüb İken, sakın durgun, suda
yıkanmasın,» Ebü's-Sâib ı Yâ Ebâ Hüreyre! Adam nasıl
yapacak? diye sordu. Bunun üzerine Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh) : O sudan alıp, yıkanacak, dedi.**
SU, MENİDEN
DOLAYI (GEREKİR), BABI
606) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyatiâhü anh)'öen şöyle
demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Ensâr'dan bir adama
uğramış ta kendisini çağırtmış. Adam da,
başından su damladığı halde hemen
çıkmıştır. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) :
— «Galiba sana acele ettirdik» buyurmuştur. Adam da ı
— Evet, Yâ BesûlaUahl diye cevap vermiş. Resulullah (Sallallahü hü
Aleyhi ve Sellem) : .
— «Sana acele ettirilir (de meninin çıkmasına fırsat
verilmez) tveya meninin çıkmasından tutulursan sana gusül gerekmez de
ab-dest gerekir.» buyurmuştur.*'
■-
607) "... Ebû Eyyûb (El-Ensârî) (Radtyallâhü ankyden rivayet
edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir: «Su,
sudan dolayı gerekir.»
SÜNNET
YERLERİ BİRBİRİNE KAVUŞTUĞU ZAMAN GUSLÜN
GEREKLİLİĞİ
608) "... Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m (mübarek) zevcesi
Âişe (Radtyallâhü anhâ)'âen, şöyle demiştir :
Sünnet yerleri birbirine kavuştuğu (= duhul olduğu) zaman gusül
vâcib olmuş olur. Ben ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bunu
yapmışız ve gusletmişizdir."
609) "... Übeyy bin Kâ'b (Radıyallâhü a«/;/Hen;
Şöyle demiştir:
O hüküm (= su, meniden dolayı gerekir hükmü) İslâmiyetin ilk
zamanlarına âit bir ruhsat idi. Sonra, gusül etmekle emrolunduk."
610) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü ün/r,)'den rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki t
«Erkek, kadının dört şu'besi arasında oturup, duhul ederse,
her ikisine gusül vacip olur.»"
611) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (olan Abdullah bin Amr bin
El-Asj (Radıyallâhü ankümyâen rivayet edildiğine göre, Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Seliem) şöyle buyurdu demiştir:
-Sünnet yerleri birbirine kavuştuğu ve erkeğin sünnet mahalline
kadar olan kısmı kaybolduğu zaman gusül vâcib olmuş
olur.»"
İHTİLÂM
OLUP. ISLAKLIK GÖRMEYENİN BABI
öl2) ... Âişe (Radtyallâhü ankâyâan rivayet edildiğine göre: Resûİul-lah
(Sallallahü Aleyhi ve Seliem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Biriniz uykusundan uyanır da ihtilâm olduğunu
hatırlamadığı halde bir ıslaklık görürse
gusletsin. İhtilâm olduğunu bilir de ıslak-hk görmediği
zaman ona gusletmek gerekmez.»"
GUSLEDERKEN
ÖRTÜNMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
613) "... Ebü's-Semh (Radtyallâhü onA)'den rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir:
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e hizmet ederdim. Gusletmek
istediği zaman t
Sırtım bana döndür.» buyurdu. Ben ensemi O'na döndürür ve elbiseyi
gererek ona perde tutardım."
614) "...Abdullah bin Abdillah bin Nevfel (Radtyallâhü anh)'âen;
şöyle söylemiştir:
Ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yolculukta nafile namazı
kılıp kılmadığını sordum. Beni bu hususta
haberdar edeni bulamadım. Nihayet Ebû Talib'in kızı Ümmü Hâni,
(Radıyallâhü anhümâ) bana haber verdi ki i
Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethedil-digi yü,
Mekke'yi teşriflerinde bir perdenin gerilmesini emretti. Ona perde gerildi
de, guslünü yaptı. Sonra sekiz rekat namaz kıldı."
615) "... Abdullah bin Mes'ûd (Radtyallâhü ank)'den:
Şöyle demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki
: «Sakın her hangi biriniz çölde ve vücudunu Örtmeyen bir dam üzerinde
gusletmesin. Çünkü şüphesiz o, kimseyi görmese bile kendisi muhakkak
görülebilir.»"
ABDESTİ DAR
OLANIN NAMAZ KILMASINDAN NEHİY
616) "... Abdullah bin Erkam (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle demiştir : Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu kî:
«Biriniz abdest bozmak istediği ve namaz kılmak vakti de geldiği
zaman, önce abdestini bozsun.»1'
617) •"... Ebû Ümâme (Radtyallâhü anh)'âen: şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), adamın
abdesti dar iken namaz kılmasını
yasaklamıştır."
6l8) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü anhy<\exı :
Şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Her hangi biriniz dışarı çıkma ihtiyacını
duyarken sakın namaza durmasın.»"
619) "... Sevbân (Radtyallâhü anh)'den:
Şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Abdesti dar olan hiç bir müslüman abdestini (tazelemekle* hafif letmedikçe
namaza durmasın.-"
KANI DEVAMLI
GELEN VE DAHA ÖNCE AYBAŞI ÂDETLERİNİN GÜNLERİNİ
HESAPLAYABİLEN MÜSTAHÂZA KADIN
620) '... Urve bin Zübeyr
(Radtyallâkü anhümâ)'da.n rivayet edildiğine göre Fâtime
bint Ebî Hubeyş (Radtyallâhü anhâ) O'na şunu
anlatmıştır:
Fâtime, Resulü İlah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek
kandan* şikâyet etmiştir. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem) :
«Bu (hayız değil), bir damar (dan gelen kan) dır. Bunun için sen
bak, mu'tad hayızm zamanı gelince namaz kılma. Senin hay izin
zamanı geçince guslet, sonra iki hayız arasındaki sürece namaz
kıl,» buyurdu."
621) "... Aişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir :
Fâtime binti Ebî Hubeyş, Resûlullah CSallallahü Aleyhi ve Sel-lem) 'e
gelerek» Yâ Resûlallah! Ben müstehâza bir kadınım. Kandan
temizlenemiyorum. Namazı terk edeyim mi? diye sordu. Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Hayır! O ancak bir damar kanıdır, hayz değildir. Hayz
geldiği zaman namazı bırak ve hayz gittiği zaman
kanını yıka ve namaz kıl.» Bu Veki (Radıyallâhü
anh)'in hadisidir."
622) "... Ünımü Habîbe bint-i Cahş
(Radıyallâkü anhâ)'âsın: şöyle söylemiştir :
. Ben çok ve uzun zaman müstahâza oluyordum. Nihayet durumunu bildirmek ve
fetva istemek için Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına
geldim. O'nu kız kardeşim Zeyneb (Peyganv ber'in hanımı)
(Radıyallâhü anhâ)'mn yanında buldum. Ümmü Habîbe (Radıyallâhü
anhâ) dedi ki: Ben: Yâ Resul ali ah! Sana ihtiyacım vardır, dedim. O:
-Ey hentâh (82) ihtiyacın nedir?» diye sordu. Ben t Uzun süreli ve büyük
istihâza görüyorum. Bu kan, benim namazıma ve orucuma mâni oldu. Bu kan hakkında bana ne emredersin? diye sordum. O t
«Ben sana pamuğun özelliğini anlatayım. Çünkü o, kanı
giderir.» buyurdu. Ben t Kan çok fazladır, dedim. Bunun üzerine, râvi
Şerik'in (625 nolu) hadîsinin benzerini buyurdu."
623) "... (Peygamber (Sallallahü Aleyhi
ve. Seİtemy'ın zevcelerinden) Ümmü Seleme (Radtyallâhü
anhâyâan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Bir kadın. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) *e i
Ben, müstahâza bir kadınım. Temizlenemiyorum. (Kanım
kesilmiyor.) Ben, namazı bırakayım mı? diye sordu. O t
«Hayır. Lakin daha evvel hayız gördüğün günler ve geceler kadar
namazı bırak. Sonra guslet ve bir bezle istisfar et ve namaz
kıl.*
buyurdu.
Râvi Ebû Bekir, kendi rivayetinde dedi ki t Peygamber (Sallallahü Aleyhi
ve Sellem) :
«...ve ayın hayız günleri ve geceleri kadar - da
buyurdu."
624 "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'<\an rivayet
edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Fâtime bint Ebî Hubeyş (Hadıyallâhü anhâ)
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelerek ı
Yâ Resûlallah! Ben müstahâza olan bir kadınım. Temizlenemiyorum.
(Kanım kesilmiyor.) Ben namazı bırakayım mı? diye
sordu. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hayır! O ancak bir damar kanıdır. Hayız değildir. Sen
hayız olduğun günlerde namazdan uzak kal. Sonra guslet ve kan,
haşir üzerine damlasa bile her namaz için abdest al.»"
625)"... Adiyy bin Sâbit'in dedesi (Radtyallâkü anhüm)'den: Şöyle
söylemiştir: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem), buyurdular ki:
•Müstahâza kadın (eski âdetine göre hesaplanacak) hayız günlerinde
namazı bırakacaktır. Ondan sonra (bir defa) gusledecek ve her
namaz için abdest alacak oruç tutacak, namaz kılacaktır.»"
MÜSTAHÂZANIN KANI KARIŞIK OLUP
HAYIZ GÜNLERİNİ BİLMEDİĞİ ZAMANDAKİ DURUMU
626) "... Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sel/etuyin zevcesi
Âise (Ra-utyallâhü a rıhtı )'<ian :
Şöyle söylemiştir: Ümmü Habîbe bint-i Cahş
(Radıyallâhü an-na) Abdurrahman bin AvTın zevcesi iken yedi
yıl istihâza görmüş
ve hâlini Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e arzetmişti. Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de:
«Bu, şüphesiz hayız değil de ancak bir damar (kanı)
dır. Bunun için hayız zamanı gelince sen namazı bırak
ve hayız zamanı gidince guslet ve namaz kıl.»
Âişe (Radıyallâhü anhâ) : 'Bundan sonra Ümmü Habîbe her namaz için
gusleder, sonra namaz kılardı. Ve kız kardeşi Zeyneb bint-i
Cahş (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerindendir.)
(Radıyallâhü anhâ)'nin bir çamaşır teknesi içinde oturup
gusleder-di. Hattâ kanın kırmızılığı su
üstüne çıkardı.' demiştir.
KIZ MÜSTAHÂZA
OLARAK KAN GÖRMEYE BAŞLADIĞI ZAMAN VEYA
MÜSTAHÂZANIN ESKİDEN HAYIZ GÜNLERİ BULUNUP UNUTTUĞU
ZAMANDAKİ DURUMU
627) "... Hamne bint-i Cahş (Radıya/iâhü ankâ)'<\nn rivayet
edildiğine KÖre :
Kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in zamanında müstahâza
olmuş ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e gelerek :
Şüphesiz ben nefret edilen ve çetin bir şekilde istihâzaya
tutulmuşum, dedi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona.
«Kan çıkan yere pamuk koy» buyurdu. Hamne. Ona: Gerçekten kan çok daha şiddetlidir. Benden çok fazla kan akıyor, dedi. Resû-lullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Kan akan yeri gem gibi bir bezle sıkıca bağla ve her ay,
Allah'ın (kadınlar için) takdir ettiği altı gün veya yedi
gün kendini »hay izli say. Sonra guslet ve yirmi üç veya yirmidört gün namaz
kıi ve oruç tut. (İstersen) öğle farzını geciktir.
İkindi farzını da ilk anda kıl ve iki namaz için bir gusül
yap. Akşam namazını da geciktir. Yatsıya acele et. Bu iki
namaz için de bir gusül yap. Bu son şekil, bence daha sevimlidir.»
628) "... Cmraü Kays (Radtyallâhü anhâ )'d&n rivayet edildiğine
göre şöyle demiştir :
Ben, elbiseye dokunan hayız kanından Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
SellemJ'e soru sordum. Buyurdu ki:
«Onu su ve sidr ağaç tozuyla yıka ve bir dıla' bile olsa ona
sürt.»"
629) "... Esma bint-i Ebî Bekr-i
Sıddîk (Radtyaliûhii ankiimâ)'f\an rivayet edildiğine
göre şöyle demiştir :
Elbisede bulunan hayız kanının hükmü Resûlullah
(Salİallahü Aleyhi ve Sellem)'e soruldu. O da:
«Su döküp, parmak uçları ve tırnaklarla ovalayıp sık ve
yıka. Sonra o elbiseyle namaz kıl.»"
630) "... Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m zevcesi Âişe
(Radt-yallâhü anhâ)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Şüphesiz birimiz hayız âdetini görürdü, sonra temizlenince elbisesine
dokunan hayız kanım su döküp parmak uçları ve tırnaklarla
ovalayıp sıkarak yıkardı. Elbisenin kan dokunmayan
kısmını da azar azar su döküp yıkardı. Sonra o
elbiseyle namaz kılardı.*
HAYIZU KADIN
NAMAZI KAZA ETMEZ, BABI
631) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'dnn rivayet edildiğine
göre; bîr kadın, kendisine :
Hayızlı kadının (hayızdan temizlendikten sonra
hayız zamanında kılmadığı) namazı kaza etmesi
gerekir mi? diye sormuş, Âişe (Radıyailâhü anhâ) : Sen Haruriyye
misin? Biz Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemKin yanında hayız
âdetini görürdük, sonra (temizlenince) guslederdik. Peygamber (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) namazı kaza etmemizi bize emretmezdi, diye cevap
vermiştir."
HAYIZLI KADIN
MESCİDDEN BİR ŞEY ALABİLİR. BABI
632) "... Aişe (Radtyallâkü anhâydan rivayet edildiğine göre
şöyle söylemiştir : Resûlullah (SallaÜahü Aleyhi ve
Scllent) bana şöyle buyurdu :
«Humreyi Mescidden bana ver.» Ben: Hayız halindeyim, dedim. Bunun üzerine
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Senin hayız (kan)'in senin elinde değildir.*"
633) "... Âişe (Radtyallâhü a«Aâ)'dan; şöyle
demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (mescidde) itikafta iken ve ben
(odamda) hayızlı iken mübarek başını bana doğru
uzatırdı. Ben de başını yıkar ve
tarardım."
634) "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'âar\: şöyle
demiştir :
Ben, hayalıyken ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) mübarek
başını kucağıma koyar, Kur'an okurdu."
KADIN HAYIZLI
OLDUĞU ZAMAN KOCASI İÇİN HELÂL OLAN YAKLAŞMA BABI
635) "... Âişe (Radtyaüâhü anhâ)'dan rivayet
edildiğine göre şöyle de-r :
Bizden birisi hayızlı olduğu zaman Resûlullah (Sallallahü Aleyhi
.ve Sellem) ona; hayızmın şiddetli zamanında izâr
kuşanmasını emreder, sonra ona mübaşeret ederdi. Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nefsine hâkim olduğu gibi hanginiz nefsine
hâkim olabilir?"
636) "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan; şöyle
demiştir :
Bizden birisi hayız gördüğü zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem), ona bir izâr giymesini emrederdi. (O da izâr kuşandıktan)
sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona mübaşeret ederdi."
Kütüb-i Sitte sahihlerinin hepsi bu hadîsi rivayet etmişlerdir.
637) "... (Mü'minlerin annelerinden) Ümmü Seleme (Radtyallâhü anhâ)'-dan
rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile beraber onun çarşafı
altında idim. Kadınların gördüğü hayız
kanını o esnada gördüm. Ben, çarşafın altından hemen
sıvıştım. Bunun üzerine Resul ul-
lah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hayız mı gördün?» diye sordu. Ben: Kadınların gördüğü
hayız kanını gördüm, dedim. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) :
«Bu, Allah'ın Âdem kızlarına yazmış olduğu bir
şeydir.» buyurdu. Ümmü Seleme dedi ki t Ben
sıvıştıktan sonra durumumu düzelttim (= Hayız elbisemi
giyip tedbirimi aldım.) Sonra döndüm. ResûluUah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) bana;
«Gel de, benimle beraber çarşafın altma gir.» buyurdu. Ümmü Seleme
dedi ki: Bunun üzerine ben de O*nunla beraber çarşafın altına
girdim."
638) "... Muâviye bin Ebî Süfyan (Radtyallâhü ankümâ)'dan rivayet
edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in zevcesi olan
(kız kardeşim) Ümmü Habîbe (Radiyallâhü anhârye*:
Sen haya kanı gördüğünde Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile
nasıl yaparsın? diye sordum. Ümmü Habîbe dedi ki:
Birimiz hayız kanını görmeye başlayıp şiddetli
zamanında uyluk kemiklerinin yarılarına kadar uzanan izârı
üzerimize bağlardı. Semra Eesûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
İle beraber (aynı yatakta) yatardı."
Not: Sindi şöyle demiştir : 'Senedin râvileri arasında Muhammed
bin t%-hak'ın bulunduğu ve tedlisçi olup hadisi an'ane ile rivayet
ettiği gerekçesiyle bu isnadın söz götürdüğü Zevâid'de
belirtilmişse de hadis mânâca sahihtir.'
HAYIZU KADINLA
CİMA ETMEDEN NEHİY BABI
639) "... Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh)'den rivayet edildiğine
göre Re-sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir
:
•Hayizli kadınla cima eden veya kadının dübürü ile cima eden yahut bir kahine varıp onun dediğini tasdik eden kimse (Hz.) Muhammed
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e indirilene küfretmiş olur.»"
HAYIZLI KADINLA
CİMA1 EDENİN KEFFARETİ HAKKINDA BÂB
640) "... (Abdullah) bin Abbâs (Radtyallâhü ankümâ)'dan
rivayet edildiğine göre;
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), zevcesiyle hayızlı
olduğu halde cima eden kimse hakkında şöyle buyurdu,
demiştir i «O bir altın yeyâ yarım altın ile tasadduk
eder.*"
Not: Sindi: Ebû Dâvûd, Tinnizİ ve Nesâl de bu hadisi rivayet
etmişler, zayıflığı hakkında bir şey
söylememişlerdir, demiştir.
HAYIZLI
KADIN NASIL GUSÜL EDER BABI
641) Aişe (Radıyallâhü anhâ)'dm rivayet edildiğine
göre; Kendisi hayızlı iken (hac için ihrama gireceği zaman).
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona:
«Saçları (nın örgüleri) ni çöz ve guslet» buyurdu." Râvî Ali
kendi hadis rivayetinde dedi ki: -Başını çöz...*
642) "... Âişe (Radtyallâhü onhâ)'dan rivayet edildiğine göre
şöyle söylemiştir :
(Ensâr'dan şekel kızı) Esma (Radıyallâhü anhâ),
hayızdan dolayı yapılacak gusül keyfiyetini Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sel-lem)'e sormuş, Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) de:
. «Sizden birisi suyunu ve sidrini aldıktan sonra abdest alır.
ab-destini güzelce alır veya abdestini mükemmel alır. Sonra
başına su dökerek, başını sıkıca ovalar. Tâ
ki, su başının kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın.
Sonra vücuduna su döker. Daha sonra üzerine misk sürülmüş bir pamuk veya
bez parçası alarak, onunla temizlenir.» buyurmuştur. Esma
(Radıyallâhü anhâ) :
'Onunla nasıl temizleneceğim? diye sormuş. Resûl-i Ekrem
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Süphânellahl Onunla temizlen.» buyurmuştur. Âişe (Radıyallâhü
anhâ) sözünü gizlercesine (Esmâ'ya fısıldayarak) : Onu kanın dokunduğu
yere sür, demiş.
Âişe (Radıyallâhü anhâ) demiştir ki i Esma (Radıyallâhü
anhâ). Peygamber (Satfallahü Aleyhi ve Seİİem) 'e cünüblükten
dolayı (yapılan) gusül keyfiyetini de sormuş ve Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Biriniz suyunu aldıktan sonra, önce abdest alır, abdestini .güzelce
alır veya abdestini mükemmel alır. Nihayet başına su
dökerek, başını iyice ovalar. Tâ ki, su başının
kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın. Sonra vücûduna su
akıtır.» buyurmuştur. Bunun üzerine Âişe (Radıyallâhü
anhâ) .-
'Şu Ensâr hanımları ne iyi hanımlardır. Haya,
onları dinî bilgileri edinmekten alıkoymuyor.* demiştir."
HAYIZU KADINLA
BERABER YEMEK VE ONUN ARTIĞI HAKKINDA GELEN HADÎSLER BABI
643 "... Âişe (Radıyallâhü auhÛ)' şöyle
söylemiştir :
• Ben hayızh iken kemik üzerindeki etin çoğunu dişlerimle
alıp, yiyerdim. Sonra Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), o etli
kemiği alarak ağzımın dokunduğu yere mübarek
ağzını koyup (ondan yerdi) Ben, kaptan içerdim. Sonra Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kabı alır, mübarek
ağzını ağzımın dokunduğu yere koyup içerdi
ve ben hayızlı idim."
HAYIZLI KADININ
MESCİDDEN UZAK KALMASI HAKKINDA (GELEN) HADİSLER BABI
645) "...
t'mmü Seleme (Radıyallâhü mthâ)'tan
rivayet edildiğine <iör<' şöyle
demiştir :
Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bu mescidin avlusuna girerek en yüksek
sesiyle:
«Şüphesiz mescid, cünüb adama ve hayızh kadına helâl
değildir.» buyurdu."
TEMİZLENDİKTEN
SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN
646) •'... Âişe
(Radtyallâhü anhâ)'dnn rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir
:
Temizlendikten sonra şüpheye düşürücü şeyi gören kadın
hakkında Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Selle m) buyurdu ki »
«O, ancak damar veya damarlar (kanı) dır.»
Hâvi Muhammed bin Yahya dedi ki t «Temizlendikten sonra-dan maksad, temizlenip
guslettikten sonraki zamandır."
647) "... Ümmü Atiyye (Radtyattâhü a«Aâ/dan; şöyle
demiştir:
Biz (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında kan.-daki)
sarılığı ve bulanıklığı (namaza mâni
olması bakımından) hiç bir şey olarak görmezdik.
Muhammed bin Yahya dedi ki: Bize Muhammed bin Abdillah Er-Rakkâşî tahdis
etti. Bize Vüheyb tahdis etti. O da Eyyûb'den, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye
(84)'den tahdîs ettiğine göre Ümmü Atiyye (Radıyallâhü anhâ)
Biz (Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında)
sanlığı ve bulanıklığı (namaza mâni
olması bakımından) hiç bir şey saymazdık.
Muhammed bin Yahya dedi ki: Bizce bu rivayette Vüheyb için öncelik
vardır."
648) <•... ümmü Seleme (Radtyaltâkü
anhâ)'dan rivayet edildiğine «öre şöyle söylemiştir:
ResûluIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında lohusa kadın kırk
gün (namazsız) otururdu. Ve biz kelef (lekesiz) den dolayı
yüzlerimizi vers (Yemen za'feran bitkisi) ile sıvardık."
649) "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü anhy&en rivayet
edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), lahosa kadının daha önce
temizlenmemesi hâlinde, ona 40 günlük bir zaman tâyin etmiştir."
HAYIZLI İKEN
EŞİYLE CİMA' EDENE ÂİT BÂB
650) "... (Abdullah) İbn-i
Abbaş (Radtyallâhü anhüntâ)'âan rivayet edildiğine göre şöyle
söylemiştir :
Adam, zevcesîyle hayız hâlinde iken cima ettiği zaman. Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Ona yarım altın sadaka
çıkarmasını emrederdi."
HAYIZLI KADINLA
BERABER YEMEK YEMEK HAKKINDAKİ BÂB
651) "... Abdullah bin Sa'd
(85) (Radıyallâkü anh)'den rivayet edildiğine göre
şöyle söylemiştir :
Ben, hayızlı kadınla beraber yemek yemenin hükmünü Resûlul lah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Buyurdu ki: «Onunla yemek
yiyebilirsin.»"
Hayızlı kadınla beraber yemek yemek, su ve benzeri
meşrubatı içmek ve birlikte oturup konuşmak hakkında
gerekli izahı 125 nolu bâbta geçen hadislerin izahı bahsinde
anlatmıştık. Oraya müracaat edilebilir.
HAYIZLI
KADININ ELBİSESİ İLE NAMAZ KILMAK HAKKINDAKİ
BÂB
652) "... Âişe
(RadtyaUâhü anhâ)'dan: şöyle demiştir :
Ben, hayızlı olarak Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SeUem)'in
yakınında iken (geceleyin) namaz kılardı. Üstümde benim
Futam bulunuyordu. Ve Futam'ın bir kısmı onun üzerindeydi."
653) "... Peygamber (Sallatlahü Aleyhi ve ScUem)'in (zevcesi)
Meymûne (RadtyaUâhü atıhâ)'den rivayet edildiğine göre :
Kendisi hayızda iken Resûlullah (Sallalİahü Aleyhi ve Sellem),
üzerinde bir futa olduğu halde namaz kıldı. Futanın bir
kısmı O'nun üzerine bir kısmı da Meymûne (Radıyallâhü
anhâ) nm üzerindeydi."
KIZ, HAYIZ ÇAĞINA
GELİNCE BAŞ ÖRTÜSÜZ NAMAZ KILAMAZ BABI
654) "... Âişe
(Radıyallâhü anhâyâan rivayet edildiğine göre: ıBir defa)
odasına Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) girmiş ve (O girince
Âişe (Radıyallâhü anhâ) 'nin cariyesi gizlenmiştir. Bunun üzerine
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
— «Hayız gördü (mü?)» buyurmuş. Âişe (Radıyallâhü
anhâ) de •.
— Evet, (hayız gördü.) diye cevap verince, Resûlullah (Sallalla hü
Aleyhi ve Sellem), (mübarek) sarığından bir parça kesmiş ve
câ-riye'ye:
«Bununla başını ört» buyurmuştur."
655) "... Aişe (Radıyallâhü
anhâ)7daıı rivayet edildiğine göre Peygamber (Sallallahü Aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur :
«Allah, hayız görme çağına gelmiş olan kadının
baş örtüsü olmaksızın (kıldığı) namazı kabul etmez,-"
HAYIZLI
KADIN (KINA İLE) BOYANABİLİR, BABI
656) "... Muâza (86) (RadtyaUâhü
anhâ)'<\&n rivayet edildiğine göre bir kadın, Âişe
(Radıyallâhü anhâyye :
Hayizlı kadın kına ile boyanabilir (mi?) diye sormuş,
Âişe (Radıyallâhü anhâl'de: Biz, kına kullandığımız
halde Peygamber (Sal-lallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanında bulunuyorduk da,
bizi bundan men etmezdi, diye cevap vermiştir."
CEBİRELER
ÜZERİNE MESHETMEK BABI
657) "... Alî bin Ebî Talib (Radtyallâkü
ank)'öen rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
«Bilek kemiklerimden birisi kırıldı ve Peygamber (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Bana cebireler üzerine meshetmemi emretti.»
Ebü'l Hasan bin Seleme dedi ki •. Bize Ed-Deberi Abdürrazzak'tan bu hadîsin
benzerini haber verdi."
TÜKÜRÜK
ELBİSEYE DOKUNUR BABI
658) "... Ebû Hüreyre (Rndıyallâhü
anhyfen rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemJ'i gördüm. Hüseyin bin Ali
(Radıyallâhü anhümâVyı mübarek omuzunda taşıyordu.
Hüseyin'in tükrüğü de Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SellemVin üzerine
akıyordu."
AĞIZDAN KABA
SU AKMASI BABI
659) "... Vâil (Radıyallâhü
anh)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir kova (su) getirildiğini
gördüm. Kovadan mübarek ağzına su alıp çalkaladıktan sonra
onu misk veya miskten daha güzel kokulu olarak ağzından kovaya
attı. Burnuna da su çekip, kovanın dışına
sümkürdü."
KİŞİNİN,
DİN KARDEŞİNİN AVRETİNE BAKMASININ YASAKUĞI BABI
661) "... Kbû Saîd-i Hudrî
(Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre: Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem), şöyle buyurdu demiştir:
«Kadın, kadın avretine bakmasın. Erkek de, erkek avretine
bakmasın.-
662) "... Âişe (Radıyallâhü anhâ)'den rivayet edildiğine
göre şöyle söylemiştir :
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in fercine kat'iy-yen
bakmadım veya bu yeri görmedim."
Ebû Bekir demiştir ki: Ebû Nuaym'in dediğine göre Âişe
(Radıyallâhü anhâ)'d"en hadîsi rivayet eden râvi, Âişe
(Radıyallâhü anhâ)'-nin kadın olan mevlâsıdır.
CÜNÜBLÜKTEN GUSLEDİP
DE VÜCUDUNDAN BİR YERİ KURU KALAN ADAM NE YAPACAK BABI
663) "... (Abdullah) İbn-i Abbas
(RadtyaÜâhü anhümâ)'âan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), cünüplükten guslettikten sonra, bir
yerin kuru kaldığını gördü. Bunun üzerine, omuzlarına
sarkmış bulunan saçlarını sıkarak, o yeri
ıslattı.
İshak, kendi rivayetinden t Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem),
saçlarını kuru kalan yer üzerine sıkarak (orayı
yıkadı), demiştir."
664) "... Ali (Radtyallâhü anh)'âen rivayet edildiğine
göre şöyle demiştir: Bir adam. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem)'e gelerek ı Ben cünüplükten guslettim ve sabah namazını
kıldım. Sonra sabahleyin vücûdumdan bir tırnak yeri
kadarının kuru katriıftını gördüm, dedi Peygamber-
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) » t
•Efeer sen, o yerin üzerine elini sürseydin (ve böylece o yerin üzerinden su
geçmesini sağlamış olsaydın) sana kâfi gelecekti.»
buyurmuştur."
ABDEST ALIP SUYUN
DOKUNMADIĞI BİR YERİ BIRAKAN ADAM BABI
665) "... Enes (bin Mâlik)
(Radtyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre: Bir adam, abdest
alarak (ayağının üst kısmından baş parmak)
tırnağı kadar bir yeri kuru bıraktığı ve
oraya su d eğmediği hâlde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in
yanına geldi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ona j
«Dön de abdestini güzel al.» buyurdu."
666) "... Ömer bin El-Hattab (Radıyallâhü anhyden rivayet
edildiğine göre şöyle demiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), abdest alan ve ayağı
üzerinde tırnak kadar bir yeri kuru bırakan bir adam gördü ve ona
abdestini ve namazını iade etmesini emretti. Adam da döndü."
667) "... Büreyde (bin El-Husayb) (Radıyallâhü anh)'âen rivayet
edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Bir adam. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelerek kendisine
(beş) namaz (in) vakit deri) ni sordu. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) ona:
«Bu iki gün bizimle beraber namaz kıl.» buyurdu. Güneş (gök
ortasından batıya doğru) zevala varınca Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve SellemJ Bilâl (Radıyallâhü anh)'a emretti. Bilâl
(Radıyallâhü anh) da ezan okudu. Sonra emretti. O da öğle namazı
için ikamet getirdi. Sonra ona emretti. O da Güneş henüz yüksek ve
bembeyaz iken ikindi namazı için ikamet etti. Sonra Ona emretti. O da
Güneş battığı zaman Akşam namazı için ikamet
etti. Sonra Ona emretti. O da şafak battığı zaman
yatsı namazı için ikamet etti. Sonra Ona emretti. Oda Fecir
doğduğu zaman, sabah namazı için ikamet etti. İkinci gün
olunca ona emretti. O da öğle için ezan okudu da öğle namazını
serinliğe bıraktı. Hem de hava iyice serinleyinceye kadar
geciktirdi. Sonra güneş henüz yüksek iken ikindi namazını
kıldı. İlk günkü vakitten sonraya tehir etmiş oldu. Daha
sonra şafak batmadan önce akşam namazını kıldı.
Yatsı namazını da gecenin üçte biri geçtikten sonra
kıldı. Sabah namazını da, ortalık iyice
aydınlandıktan sonra kıldı. Daha sonra :
-Namaz vakit(leri)ni soran kişi nerededir?» buyurdu. Adam da.-Ben
(buradayım) Yâ Resûlallah! deyince, O:
«Namazınızın vakti, gördüğünüz süreler arasıdır.-
buyurdu."