ANILAN KABLARDA ŞIRA YAPMAYA İZİN
VERİLDİĞİNE DÂİR
AYAKTA (SU VE
BENZERİNİ) İÇMEK
BÂZI KABLARDA KURULAN
ŞIRANIN YASAKLIĞI
CAM BARDAKTA (SU VE
BENZERİ MEŞRUBATI) İÇMEK
ÇOĞU SARHOŞLUK
VEREN ŞEYİN AZI DA HARAMDIR
GÜMÜŞ KABLARDAN
(BİR ŞEY) İÇMEK
HAMR (YÂNİ
İÇKİ) HER ŞERRIN ANAHTARIDIR
HAÜTLAK (YÂNİ ÜZÜM VE
HURMA KARIŞIMININ ŞIRASIN) İN YAŞARLIĞI BABI
İÇKİ İÇEN
KİMSENİN HİÇ BİR NAMAZI KABUL OLUNMAZ
İÇKİYE ON YÖNDEN
LANET EDİLMİŞTİR
KİM DÜNYADA
İÇKİ İÇERSE ÂHİRETTE İÇKİ İÇMEYECEKTİR
KİŞİ (BÎR
ŞEY) İÇTİĞİ ZAMAN SAĞA VERİR SIRA İLE
SAĞA VERİR
MÜSKİR (YÂNİ SARHOŞLUK
VEREN) HER ŞEY HARAMDIR
NEBÎZ (ŞIRAN) İN
YAPILIŞI VE İÇİLMESİ BABI
TOPLULUĞA SU VE
BENZERİNİ SUNAN KİŞİ HEPSİNDEN SONRA İÇER
TOPRAKTAN YAPILAN KÜP VE
TESTÎLERDEKİ ŞIRA
TULUMLARIN AĞIZLARINI
DIŞARIYA KIVIRIP TULUMUN AĞIZLARINDAN BİR ŞEY İÇMEK
TULUMUN AĞZINDAN
(BİR ŞEY) İÇMEK
HAMR (YÂNİ İÇKİ) HER ŞERRIN ANAHTARIDIR
3371) "... Ebü'd-Derdâ (Radtyallâhü an/t)'ten; Şöyle
demiştir:
Bana dostum (Hz. Muhammed) (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şu
tavsiyede bulundu i
«İçki içme. Çünkü içki, her şerrin anahtarıdır.»"
3372) "•■• Habbâb bin el-Eret (1) (Radtyallâhü
ank)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur^
"Şarabtan sakın. Çünkü şarabın ağacı
(yâni üzüm ve hurma ağacı) diğer ağaçların üstüne
çıktığı gibi şarabın günahı diğer
günahların üstüne çıkar.»"
KİM
DÜNYADA İÇKİ İÇERSE ÂHİRETTE İÇKİ
İÇMEYECEKTİR
3373) ... İbn-i Ömer (Radtyallâhü anhümâ)\\ıın rivayet
edildiğine göre; Restihıİlah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur :
-Kim dünyada içki içerse ahirette içki içmeyecektir. Meğer ki (içkiyi
bırakıp) tevbe
3374) "... Ebû Hüreyre (RadtyaUâhü anh)\\tı\ rivayet edildiğine
göre; Resûlulîah (Sallallahü Aleyhi ve Srllcm) şöyle buyurmuştur:
«Kim dünyada içki içer (de tevbe etmeden ölür)se, o kimse âhi-rette içki
içmeyecektir."
İÇKİYE
DEVAM
3375) "... Ebû Hüreyre (Radtyaîîâkü arth)'âen rivayet edildiğine
göre; ResûluHah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«İçki içmeye devam
3376) "... Ebü'd-Derdâ (Radtyalîâhü anh)'âen rivayet edildiğine göre;
Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«İçki İçmeye devam
İÇKİ İÇEN KİMSENİN HİÇ BİR
NAMAZI
3377) "... Abdullah bin Amr (bin el-As) (RadtyaUâhu anhümâ)'dan rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (SaUattokü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Kim İçki içip sarhoş olursa, kırk sabahta kadar) onun hiç
bir
se ateşe girer.
Yâ Resûlallah! Bedğatül-Habal nedir? diye sordular. Resûl-I Ekrem (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ateş (yani cehennem) halkının ( yanması
dolayısıyla) vücÛdU-nndan akan (irin gibi) şeyidir* buyurdu.*'
3378) "... Ebû Hureyre (Radtyallâhü anhyâen rivayet
edildijh'ne gSre; Resûlullah (Sattallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demigtir:
«İçki (çoğunlukla) şu iki ağaçtan yapılır: Hurma
ağacı ve üzüm asması,»"
3379) ",.. Numân bin Begîr (Radtyallâhü anh)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
Şüphesiz, içki buğdaydan olur, içki arpadan olur. içki
kuru üzümden olur, içki kuru burmadan olur ve içld baldan olur."
İÇKİYE ON YÖNDEN LANET EDİLMİŞTİR
3380) "... îbn-i Ömer (Radtyallâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine
göre; ResÛlullah (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
İçkiye on yönden lanet edilmiştir t İçkinin kendisine, onu imâl
edene, imâl etmek isteyene, satıcısına, müşterisine,
taşıyanına, taşıt-tiranına (yâni sipariş
edenine), bahasını yiyenine, içenine ve içirenine."
5381) "... Enea bin Mâlik (Radtyallâhü anhyden; Şöyle
demiştir:
ResÛlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) içki hususunda on kimseyi
lânetlemiştir: İmâl
İÇKİ TİCÂRETİ
5382) ".., Âîşe (Radiyallâhü anhâ)'dan; Şöyle
demiştir:
Bakara sûresinin sonundaki faiz âyetleri (275 - 279) indiği zaman
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Mescid-i Nevebiyye'ye)
çıktı (ve bu âyetleri halka okuduktan) sonra içki ticâretini haram
laldı."
3383) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine
göre:
Semûre (Radıyallahü anh) 'm bir mikdar içki sattığı haberi
Ömer (bin el-Hattab) (Radıyallahü anh) 'a ulaştı. Bunun üzerine
Ömer (Ra-dıyallâhü anh) :
Yazıklar olsun Semûre'ye. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi
ve Sel-lem) 'in şöyle buyurduğunu Semûre bilmedi mi?
Allah yahûdîlere lanet etsin. Onlara (büyük ve küçük
baş hayvanların) iç yağlandım yenmesi) haram
kılındı da onlar bunu eritip sattılar."
İÇKİYE BAŞKA ADLAR TAKACAKLAR
3384) "... Ebû Ümâme el-Bâhilt (Radtyattâhü anh)'âea rivayet
edildiğine göre; Resul ullah (SallaUahü Aleyhi ve Sellern) şöyle
buyurdu, demiştir :
«Benim ümmetimden bir zümre İçkiye adından başka ad takarak
içinde içmedikçe geceler ve gündüzler gidip tükenmeyecek (yâni dünyanın
sonu gelmeyecek)tir.»"
3385) "... Ubâde bin es-Samı t (Radtyallâhü anhyâen
rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sattattahü Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir:
«Benim ümmetimden bir grup içkiye başka bir İsim takarak onu
içeceklerdir.-"
3386) "... Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan rivayet
edildiğine göre; Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve SeUem) şöyle
buyurmuştur:
•Sarhoşluk veren her içilen şey, haramdır.»"
3387) '... Abdullah bin Ömer (Radtyallâhü anhümâ)'dan rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (SallaUahü Aleyhi ve Setlcrri) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Sarhoşluk veren her şey haramdır.»*'
3388) "... İbn-i Mes'ûd (Radtyallâhü anhyden rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Sarhoşluk veren her şey haramdır.»'*
tbn-i Mâceh demiştir ki: Bu, Mısırlıların
hadîsidir."
3389) "... Muâviye (Radtyallâhü anh)'den; Şöyle
demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken
işittim ı
«Sarhoşluk veren her şey, her mü'min'e haramdır.» Bu da, rakkililerin hadisidir."
3390) "... îbn-i Ömer (Radtyallâhü anhümâ)'dau rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir:
«Sarhoşluk veren her şey hamr'dır (yâni dinen yasaklanan
içkidir) ve hamr'ın her çeşidi haramdır.»**
3391) «... Ebû Mûsâ (el-Eş'arî) (Radtyaüâhü c»A)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlhılah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: «Sarhoşluk veren her şey haramdır.»"
A i ş e (Radıyallâhü anhâ) 'nın hadisi
Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet edilmiştir. A h m e d de rivayet etmiştir.
îbn-i Ömer (Radıyallâhü anh)'ın iki senedle
rivayet edilen 3387 ve 3390 nolu hadisi de Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet
edilmiştir.
ÇOĞU SARHOŞLUK VEREN ŞEYİN AZI DA HARAMDIR
3392) "... Abdullah bin Ömer (Rodtyatlâkü anhümâydan rivayet
edildiğine göre Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Sarhoşluk veren her şey haramdır ve çoğu sarhoşluk
veren şeyin an (da) haramdır.»"
3393) "... Câbir bin Abdillah (Radtyallâhü ankümâ)'dan
rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SeUetn) şöyle buyurmuştur :
«Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı (da) haramdır.»"
3394) "... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As)
(Radt-yaUâkü anhüm)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullab (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı (da) haramdır.»"
Abdullah bin Ömer (Radiyallâhü anhümâ)'nm hadîsi Zevâid nevinden olup Ahmed ve
Dârekutnl tarafından da
HAÜTLAK (YÂNİ ÜZÜM VE HURMA KARIŞIMININ ŞIRASIN)
İN YAŞARLIĞI BABI
3395) "... Câbir bin Abdillah (Radtyaüâhü anhümâydan rivayet
edildi-ğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kuru hurma ile kuru üzümün
karıştırılarak sulandırılması suretiyle
şıra yapmayı yasaklamış ve hurma koruğu ile
yaş hurmanın karıştırılarak sulandırılması
suretiyle şıra yapmayı yasaklamıştır.
EI-Leys bin Sa'd da Ata bin Ebi Rabâh
aracılığıyla Câbir bin Ab-dillah'dan Peygamber (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) 'in bu hadîsinin mislini rivayet etmiştir."
3396) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâkü û«A)'den rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir:
«Hurma ile hurma koruğunu karıştırarak sulandırmak
suretiyle şıra yapmayınız. Bunların her birini
yalnızca sulandırıp şıra yapınız.*"
3397) "... Ebû Katâde (Haris) (Radtyallâhü anhyâen rivayet edildiğine
göre kendisi Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu
işitmiş-tir:
«Hurma ile hurma koruğunu bir arada birleştirmeyim/, kuru üzüm ile
kuru hurmayı da bir arada birleştirmeyiniz. (Yâni
birarada sulandırmak suretiyle şıra yapmayınız.)
Bunların her birini yalnızca sulandırıp
şırasını yapınız.»'*
İZAHI
Câbir (Radıyallâhü anh) 'in hadisini Buhâri, Müslim, Ebû Dâvûd ve Nesâi de
rivayet etmişlerdir. T i r m i z I de bunun
benzerini rivayet etmiştir.
Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh) 'in hadisi Müslim
tarafından da rivayet edilmiştir.
Ebû Katâde (Radıyallâhü anh) 'in hadisi ise Buhârl,
Müslim, Ebû Dâvûd ve Nesâî tarafından da rivayet edilmiştir.
NEBÎZ (ŞIRAN) İN YAPILIŞI VE
İÇİLMESİ BABI
3398) "... Ai§e (Radtyallâhü flfl*â>'dan; Şöyle
demiştir:
Biz, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için tulumda Nebîz (yâni
şıra) yapardık (Şöyle ki): Kuru hurmadan bir avuç veya kuru
üzümden bir avuç alıp bir tuluma atardık. Sonra
üzerine su dökerdik. Böylece sabahleyin şıra
hazırlardık, onu akşamleyin İçerdi ve akşamleyin
şıra hazırlardık, bunu d» sabahleyin İçerdi.
Ebû Muâviye kendi rivayetinde: "(Şırayı)
gündüz hazırlardık, gece içerdi veya gece
hazırlardık, gündüz içerdi" demiştir."
3399) "... İbn-i Abbâs (Radtyallâkü anhümâydan;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için şıra
yapılırdı. O, yapılan şırayı
yapıldığı gün, ertesi gün ve üçüncü gün içerdi. Sonra şıradan bir şey kalırsa döker veya O*nun
emri ile dökülürdü."
3400) "... Câbir bin Abdillah (RadtyaUâhü
atıhümâ>'dan; Şöyle demiş-
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için taştan (mamul) tevr
(denilen) kabta şıra yapılırdı."
BÂZI KABLARDA KURULAN ŞIRANIN YASAKLIĞI
3401) "... Ebû Hüreyre (Radtyaîlâhü anh)Jden;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (SaÜallahü Aleyhi ve Sellem) nakîr, müzeffet, düb-bâ ve hanteme
(denilen fcablar)da şıra yapılmasını yasakladı
ve: «Sarhoşluk veren her şey haramdır* buyurdu.* *
3402) "... îbn-i Ömer (Radtyaîlâhü ankümâ)'dan; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (SaÜallahü Aleyhi ve Sellem) müzeffet ve kar' (denilen kablar)da
şıra yapılmasını yasaklamıştır.**
3403) "... Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyaîlâhü anA^'den; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), hantem, dubbâ ve na-kîr (denilen
kablar)da bulundurulan (şıra ve diğer meşrubat) ı
İçmeyi yasaklamıştır."
3404) "... Abdurrahman bin Ya'mer (Radtyallâkü a»A)'den; Şöyle demiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dubbâ ve hantem (denilen kablar)
ı yasaklamıştır."
ANILAN KABLARDA ŞIRA YAPMAYA İZİN
VERİLDİĞİNE DÂİR
3405) "... İbn-i Büreyde'nin babası (Büreyde el-Eslemî)
(Radtyallâhü anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber (Saüaüahü
Aleyhi ve Settem) SÖyle buyurmuştur:
«Ben sizi bâzı kablar (da şıra yapmak) dan men etmiştim.
Bundan sonra o nevî kablarda şıra yapınız (yâni
yapabilirsiniz) ve sarhoşluk veren her şeyden
sakınınız.»"
3406) "... İbn-i Mes'ûd (Radtyallâhü onA/den rivayet edildiğine
göre Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Ben sizi bâzı kabların şırasından menetmiştim.
Bilmiş olunuz ki hiç bir kap, hiç bir şeyi haram etmez.
Sarhoşluk veren her şey haramdır.»'*
Cerr ve Cirar: Cerre'nin çoğuludur. Cerreı Topraktan yapılan
küp, testi ve benzeri kab manasınadır. Çünkü Müslim'in rivayet
ettiği bir hadiste Sald bin
Cübeyr, Cerr'in ne olduğunu İbn-i Abbâs'a
sormuş ve İbn-i Abbâs (Radıyallâhü anhümâ) :
'Balçıktan yapılan her nevi kabtır' diye cevab vermiştir. N e v e v i de: Topraktan yapılan her nevi küp ve testilerin
Cerr sayıldığı, tbn-i Abbâs'ın bu sözünden açıkça
an-la$ıhr, demiştir.
En-Nihâye'de de: 'Balçıktan yapılan küp ve testilerdeki
şıranın yasakhğına dâir hadislerdeki hüküm,
yağlanmış olan küp ve testilere mahsustur. Çünkü
yağlanmış veya ziftle sıvanmış olan bu nevi
kablara konulan şıra çabukça sertleşip sarhoşluk verecek
hâle gelir, diye bilgi verilmiştir. Esasen,
sarhoşluk verecek hâle dönüşmedikçe gerek bu nevi küp ve testilerde
gerekse diğer kablarda kurulan şıranın helâl olduğu
bundan önceki bâbta rivayet edilen Büreyde (Radıyallâhü anh)'in hadîsi ile
sabit olmuştur. Bu itibarla ölçü
şıranın tatlılığını muhafaza edip
etmemesi, başka bir deyimle bozulup bozulmamasıdır.
3407) "... Âişe (Radtyattâhü flw/râ>'dan; Şöyle
demiştir:
(Yâ Rümeyse!) Siz kadınlardan her hangi birisi her
yıl Kurban bayramında kestirdiği kurbanının derisini
tulum yapmaktan aciz mi?
Âişe sözüne devamla şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) çerler (yâni balçıktan yapılan küp ve testiler) de,
şöyle ve şöyle kablarda şıra yapmayı yasakladı. Ancak sirkenin bu nevî kablarda kurulmasını
yasaklamadı."
3408) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü anh)'âen; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve S eli em) çerlerde (yâni balçıktan
yapılma küp ve testilerde) şıra kurulmasını
yasaklamıştır."
3409) "... Ebû Hüreyre (Radtyallâhü enk)'âen Şöyle
demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e bir cer (yâni topraktan mamul küp -
testi) şırası getirildi. Şıra
kabarıp kaynıyordu. Bu* nun üzerine Resûl-i Ekrem (Sallallahü
Aleyhi ve Sellem) (bana) :
«Bunu bahçeye dök. Çünkü bu, Allah'a ve âhiret gününe
inanmayan kimsenin içkisidir» buyurdu."
KABIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK
3410) "... Câbir bin Abdillah (Radtyallâhü anhümâyâan rivayet
edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
«Kabı örtünüz, tulumun ağzım bağlayınız,
lambayı söndürünüz ve kapıyı kapatınız. Çünkü şeytan (besmele ile ağzı bağlanan) hiç
bir tulumun bağını çözemez, (besmele ile kapatılan) hiç bir
kapıyı açamaz ve (besmele ile örtülen) hiç bir kabın örtüsünü
kaldıramaz. Eğer biriniz kabının
üstüne bir tahta parçasını enine koymaktan başka örtecek hiç bir
şey bulamazsa, Allah'ın ismini anarak o tahta parçasını
enine koymak suretiyle kabım örtsün. (Lâmbayı söndürmek de şundandır:) Çünkü fare ev
halkının başına evlerini yakabilir.-*'
3411) "... Ebû Hüreyre (Radıyallâhü «»A/den; Şöyle
demi|tir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bize kabı örtmeyi, tulumun
ağzım bağlamayı ve (boş) kabı ağzı yere
gelecek biçimde ters çevirmeyi emretti."
3412) "... Âişe (Radıyallâhü anhâydzn; Şöyle
demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için üstü Örtülü
üç kabı akşamdan hazırlardım: Bir kabı abdest suyu
için, bir kabı misvak i için ve bir kabı içeceği için."
GÜMÜŞ KABLARDAN (BİR ŞEY) İÇMEK
3413) "... Ümmü Seleme (Radtyallâkü anhâ)'âan rivayet
edildiğine gÖ-re; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
«Gümüş kabtan (bir şey) içen kimse muhakkak kanuna cehennem
ateşini yudumlaya yudumlaya, çurp çurp diye gönderir.»"
3414) "... Huzeyfe (bin el-Yemân) (Radtyallâhü oıAJ'den
rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) altın ve gümüş kablar-dan
(bir şey) içmeyi yasaklayarak şöyle buyurmuştur t
•Altın ve gümüş kablar dünyada kâfirlerin, ahirette de biz
müs-lümanlanndır.»"
3415) "... Aige (Radtyallâhü ankâ)'âan rivayet edildiğine
göre; Resûlul-lah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
-Kim gümüş bir kabtan (bir şey) içerse karnına cehennem
ateşini çurp çurp diye yudumlayarak gönderir gibidir.»"
BİR ŞEYİ ÜÇ NEFESLE İÇMEK
3416) "... Enes (bin Mâlik) (Radtyallâhü önA)'den rivayet edildiğine
göre:
Kendisi (bir şey içerken) üç defa nefes alırdı (yâni kabı
ağzından uzaklaştırarak kabın dışında
nefes alırdı) ve: ResuluHah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir
şey içerken) üç defa nefes alırdı, demiştir."
S4I7) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü ankumâ)'dan rivayet
edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir şey) içti de içerken iki defa
nefes almıştır."
TULUMLARIN AĞIZLARINI DIŞARIYA KIVIRIP TULUMUN
AĞIZLARINDAN BİR ŞEY İÇMEK
3418) -,.. Ebû Saîd-i Hudrî (Radtyallâhü ankyden
rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) tulumların
ağızlarını dışarıya kıvırıp
tulumların ağızlarından (bir şeyin) içilmesini
yasaklamıştın'*
3419) "... İbn-i Abbâs (Radtyattâhü anhümâyâox\\
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Seli em) tulumların
ağızlarını dışarıya kıvırıp
onun ağzından (bir şey) içmeyi yasaklamıştır.
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bunu yasakladıktan sonra bir adam geceleyin kalkıp bir tulumun ağzını
dışarıya kıvırıp onun ağzından içti de
tulumdan adamın üstüne bir yılan çıktı.1'
TULUMUN AĞZINDAN (BİR ŞEY) İÇMEK
3420) "... Ebû Hüreyre (Radtyaîlâhü anh)'den; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) tulum (ve testi gibi kab-Iar)ın
ağzından (bir şey) İçmeyi yasakladı.*'
S42I) "... İbn-i Abbâs (Radtyaîlâhü anhümâ)'dan;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) tulum (ve testi gibi kablar)m
ağzından (bir şey) içmeyi yasakladı."
AYAKTA (SU VE BENZERİNİ) İÇMEK
3422) "... İbn-i Abbâs (RadtyaUâhü anhüttıâ)'âan:
Şöyle demiştir:
Ben, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e zemzem ikram ettim. O, ayakta
içti.
Râvî demiştir ki: Sonra ben bunu İkrime'ye anlattım. İkrime O'nun öyle yapmadığına (Yâni Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sel-Iem)'in ayakta Zemzem içmediğine) Allah'ın
adı ile yemin etti."
3423) "... Kebşe el-Ensârîyye (RadtyaUâhü ankâ)'dnn
rivayet edildiğine göre ı
(Bir defa) Resulul]ah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onun evine gitmiş. O
esnada Kebşe'nin yanında asılı bir
su tulumu bulunuyordu. Resul i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) ayakta tulumdan su içmiş. Kebşe de
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in mübarek ağzının
dokunduğu tulumun ağzını keserek bereket (ve feyiz)
hâtırası olarak saklamıştır."
3424) '... Enes (Radtyallâhü an fi )yden
rivayet edildiğine güre: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ayakta
(su ve benzerini) içmeyi yasaklamıştır."
KİŞİ (BÎR ŞEY) İÇTİĞİ
ZAMAN SAĞA VERİR SIRA İLE SAĞA VERİR
342.Î) "... Kııes
tıîn Mâlik (Radtytillâhü dtth)'(\i>n rivayet edildiğine «ört- :
(Bir gün) Resûlullah (Sailallahü Aleyhi ve SeIIem)'e su
karıştırılan bir mikdar süt getirildi.
Sağında bir bedevi, solunda da Ebû Bekir bulunuyordu. O, içtikten
sonra (artığını) bedeviye verdi ve:
-Sağa verilir, sıra ile sağa verilir, buyurdu.»"
3426) "... İbn-i Abbâs (Radıyatlâhü anhümâ)\\si\\\
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sailallahü Aleyhi ve SellemJ'e bir mikdar süt ikram edildi.
Sağında İbn-i Abbâs, solunda da Hâlid bin el Velîd bulunuyordu.
O, (sütten içtikten sonra) İbni Abbâs "a:
«Bana (Önce) Hâlid'e içirmem için izin verir misin?» buyurdu. İbn-i Abbâs
(Rachyallâhü anh) :
Resûlullah (Sailallahü Aleyhi ve Sellem)'in artığı hususunda hiç
bir kimseyi kendi nefsime tercih etmemi arzulamam, dedi. Bunun
üzerine İbn-i Abbâs (süt kabını) alıp içti. (Sonra) Hâlid de içti."
«Biriniz (su ve benzeri bir şey) içtiği zaman
kabın içinde teneffüs etmesin (nefes alıp vermesin). (Bir
nefeste içtikten sonra) Tekrar içmek istediği zaman kabı
(ağzından) uzaklaştıran (da kabın
dışında nefes aldıktan) sonra isterse tekrar içsin.»11
3428) "... îbn-i Abbâs (Radıyaîlâhü anhümâydan;
Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir şey içilirken) kabın
içinde (yâni kabı ağızdan uzaklaştırmadan) nefes
alıp vermeyi yasakladı."
İÇİLECEK ŞEYE ÜFLEMEK
3429) "... İbn-i Abbâs (Radtyallâkü anhümâ)'dan rivayet
edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kabın içine üflemeyi
yasaklamıştır."
3430) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü ankümâydan rivayet
edildiğine göre: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) içeceğe
üflemezdi."
AVUÇLARLA SU
İÇMEK VE (BARDAK GİBİ BİR KABA VEYA AVUCA
ALINMAKSIZIN) DUDAKLARI BATIRMAK SURETİYLE SU İÇMEK
3431) "... Abdullah bin Ömer (Radtyallâhü anhümâydan;
Şöyle demiştir :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bizi yüzükoyun yatarak dudaklarla
(yâni bardaksız ve avuçlamaksızın) su içmekten men etti ve tek
elin avucuyla suyu avuçlayıp içmemizi yasakladı ve şöyle
buyurdu:
«Herhangi biriniz köpeğin su içtiği gibi (kabsız ve avuçsuz)
dudakları ile su içmesin ve Allah'ın kızdığı
kavmin içtiği gibi tek elin avucu ile içmesin. Geceleyin
de kabı hareket ettirip kontrol etmedikçe ondan (su) içmesin.
Meğer ki kabın üstü ve ağzı iyice örtülü ola.
Kim bir kabtan içebildiği halde tevazu (yâni gönül
alçaklığı) niyetiyle avuçlarıyla su içerse Allah ona
parmakları sayısınca se-vablar yazar. Avuç,
Meryem oğlu İsâ aleyhisselâm'ın kabıdır. Çünkü
İsa, bardağı atarak: Öf, bu dünya ile
beraberdir, (Veya dünya ile beraber buna öf) dedi.*"
3432) "... Câbir bin Abdülah (Radtyallâhü anhümâydan;
Şöyle demiştir:
Ensâr'dan bir adam (Ebü'l-Heysem) bostanında suyu bir taraftan diğer
bir tarafa çevirmekte iken Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
(beraberinde Ebû Bekir (Radıyallâhü anh) olduğu halde)
adamın bostanına girdi ve Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
adama«
«Eğer senin yanında eski bir tulumda gecelemiş (yâni
soğmuş) su varsa bize içir, yoksa biz şu sudan (bardaksız
ve avuçlamaksızm) dudaklarımızla içeriz» buyurdu. Bostan sahibi i
Yanımda eski bir tulumda gecelemiş su var, diyerek çardağa
doğru yürüdü. Biz de onunla beraber gittik.
Bostan sahibi eski bir tulumda gecelemiş bir mikdar su
(yu bir bardağa koydu ve) üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
için bir koyunun sütünden sağdı. Resûlullah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) da (bunu) içti. Sonra
bostan sahibi aynı şeyi O'nun beraberinde bulunan dostu (Ebû Bekir)
için de yaptı."
3433) "... îbn-i Ömer (Radtyallâhü
anhümâ)'dzn; Şöyle demiştir
Biz (bir yolculuk esnasında) bir havuza uğradık da ondan
(kab-sız ve avuçsuz) dudaklarımızla su içmeye
başladık. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) :
«(Kabsız ve avuçlamaksızm î dudaklarınızla içmeyiniz. Lakin ellerinizi (iyice) yıkayınız. Sonra avuçlarınızdan içiniz. Çünkü
elden daha iyi bir kab yoktur» buyurdu."
TOPLULUĞA SU VE BENZERİNİ SUNAN
KİŞİ HEPSİNDEN SONRA İÇER
3434) "... Ebû Katâde (Radtyallâhü anhyden rivayet edildiğine göre;
Resûlullah (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
«Topluluğa su ve benzeri meşrubatı sunan kişi içmek
bakımından onların sonuncusudur.»"
3435) "... îbn-i Abbâs (Radtyallâhü ankümâ)'dan; Şöyle
demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in bir cam bardağı
vardı, onda içiyordu.*'