1-
CİBRİL NAMAZ VAKİTLERİNDE NAMAZ KILDIRMIŞTIR
3-
YOLCULUKTA ÖĞLE NAMAZININ ERKEN KILINMASI
4-
SOĞUK (KIŞ) GÜNLERİNDE ÖĞLE NAMAZINI ERKEN KILMAK
5-
ŞİDDETLİ SICAKLARDA ÖĞLE NAMAZINI
GECİKTİRMEK
7-
İKİNDİ NAMAZINI İLK VAKTİNDE KILMAK
8-
İKİNDİ NAMAZINI ACELE KILMAK
9-
İKİNDİ NAMAZINI GECİKTİRMEK
10-
İKİNDİ NAMAZININ SON VAKTİ
11-
SABAH VE İKİNDİ NAMAZLARINA YETİŞME ZAMANI
13-
AKŞAM NAMAZINI ERKEN KILMAK
14-
AKŞAM NAMAZINI GECİKTİRMEK
16-
AKŞAM NAMAZINDAN SONRA UYUMAK HOŞ DEĞİLDİR
18-
YATSI NAMAZININ ERKEN KILINMASI
19-
YATSI NAMAZI ÜÇ GÜNLÜK AY BATINCA KILINIR
20-
YATSI NAMAZINI GECİKTİRMENİN MÜSTEHABLIĞI
22-
YATSI NAMAZINA ATEME DE DENİLİR
23-
YATSI NAMAZINA YATSI DEMEK DAHA UYGUNDUR
25-
YOLCULUK DIŞINDA SABAH NAMAZININ ERKEN KILINMASI
26-
YOLCULUKTA DA SABAH NAMAZI ERKEN KILINABİLİR
27-
SABAH NAMAZININ ORTALIK AĞARINCA KILINMASI
28-
SABAH VE İKİNDİ NAMAZLARINA YETİŞMEK NASIL OLUR?
30-
NAMAZIN BİR REKATINA YETİŞEN O NAMAZA YETİŞMİŞ
OLUR
31-
NAMAZ KILINMASI YASAK OLAN VAKİTLER
32-
SABAH NAMAZINDAN SONRA NAMAZ KILINMAZ MI?
33-
GÜNEŞ DOĞDUĞU VE BATTIĞI ANDA NAMAZ KILINMAZ
34-
GÜNEŞ TAM TEPE NOKTASINDA İKEN NAMAZ KILINMAZ
35-
İKİNDİDEN SONRA NAFİLE NAMAZ KILINMAZ MI?
36-
İKİNDİ NAMAZINDAN SONRA NAFİLE NAMAZ KILINIR
37-
GÜNEŞ BATMADAN ÖNCE NAMAZ KILINABİLİR
38-
AKŞAMIN FARZINDAN ÖNCE NAMAZ KILINIR MI?
39-
FECİRDEN SONRA NAMAZ KILINABİLİR Mİ?
40-
SABAHIN FARZINDAN ÖNCE NAMAZ KILINIR MI?
41-
MEKKEDE HER AN NAMAZ KILINABİLİR
42-
YOLCU KİMSE ÖĞLE İLE İKİNDİYİ BİR
ARADA KILABİLİR
43-
ACİL DURUMLARDA İKİ NAMAZ
BİRLEŞTİRİLEBİLİR
44-
YOLCULUK DIŞINDA DA NAMAZLAR CEM EDİLEBİLİR
45-
YOLCU KİMSE NAMAZLARI NASIL CEM EDER
46-
BAZI ÖNEMLİ OLAYLARDA DA NAMAZ CEM EDİLEBİLİR
47-
YOLCULUK DIŞINDA DA NAMAZLAR
BİRLEŞTİRİLEBİLİR
48-
ARAFATTA ÖĞLE İLE İKİNDİYİ BİR ARADA
KILMAK
49-
MÜZDELİFEDE AKŞAM İLE YATSI BİR ARADA KILINIR
50-
RASÛLULLAH (S.A.V) ARAFATTAN DÖNÜŞTE NE YAPMIŞTI?
51-
NAMAZI VAKTİNDE KILMANIN DEĞER VE KIYMETİ
53-
UYUYAN VE NAMAZINI GEÇİREN NE YAPMALI?
54-
NAMAZI UYKU VE UNUTMAKLA GEÇİREN NE YAPAR?
55-
NAMAZINI GEÇİREN NE YAPMALI?
1- CİBRİL NAMAZ VAKİTLERİNDE NAMAZ KILDIRMIŞTIR
490- İbn Şihab (r.a)tan rivâyete göre, Ömer b. Abdulaziz; ikindi namazını biraz geciktirdi. Bunun üzerine Urve: Cibril (a.s), Rasûlullah (s.a.v)e imam oldu namaz kıldırdı deyince, Ömer dedi ki: Ey Urve, ne dediğini iyi bil. Bunun üzerine Urve şöyle dedi: Beşir b. Ebî Mesudtan işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v)den duydum şöyle diyordu: Cibril indi bana imam oldu. Parmaklarıyla beş vakti sayarak sonra namazı onunla kıldım, sonra namazı onunla kıldım, sonra namazı onunla kıldım, sonra namazı onunla kıldım, sonra namazı onunla kıldım. (Müslim, Mesacid: 31; Buhârî, Bed-ül Halk: 6)
491- Seyyar b. Selame (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamdan işittim; Ebû Berzeye, Rasûlullah (s.a.v)in namaz kıldığı vakitleri sorduğunu işittim dedi. Ebû Berzenin işittiklerini sen de işittin mi? dedim. Seyyar: Şimdi senin söylediklerini işittiğim gibi işittim. Babam Ebû Berzeye Rasûlullah (s.a.v)in namaz kıldığı vakitleri sordu. O da Rasûlullah (s.a.v) yatsı namazını bazen gece yarısına kadar geciktirirdi. Yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonra da konuşmayı sevmezdi, diye cevap verdi. Şube diyor ki: Daha sonra Seyyar ile karşılaştım, Ebû Berzeden başka neler duyduğunu sordum. Şöyle dedi: Öğle namazını güneş tam tepe noktasından batıya kayınca kılardı. İkindiyi kıldıktan sonra bir adam güneş canlılığını kaybetmeden Medinenin en uzak yerine ulaşabilirdi. Akşam namazının vakti hakkında ne söylediğini hatırlamıyorum, dedi. Sonradan yine onunla karşılaştım namaz vakitleri konusunu sorduğumda şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v), sabah namazını kılardı. Namazdan dönen kimse arkadaşının yanına vardığında onun yüzünü görüp tanıyabilecek kadar ortalık ağarmış olurdu. Sabah namazında altmış ile yüz ayet kadar okurdu. (Ebû Davud, Salat: 3; Müsned: 18956)
492- Enes
(r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), güneş zevalden
batıya kayınca çıkar ve cemaate öğle
namazını kıldırırdı. (Dârimi,
Salat: 13; Tirmizî, Salat: 118)
493- Habbab
(r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v)e öğle namazını kılarken kumların
sıcaklığından şikayet ettik. Bu şikayetimize
çözüm olacak erken kılma işini kabul etmedi. Ebû İshaka
öğle namazının erken kılınmasından mı?
denildi. O da: Evet dedi. (Müslim, Mesacid:
33; İbn Mâce, Mesacid: 14)
3- YOLCULUKTA ÖĞLE NAMAZININ ERKEN KILINMASI
494- Enes b.
M
4- SOĞUK (KIŞ) GÜNLERİNDE ÖĞLE NAMAZINI ERKEN KILMAK
495- Enes b.
M
5- ŞİDDETLİ SICAKLARDA ÖĞLE NAMAZINI GECİKTİRMEK
496- Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Sıcak
şiddetlendiği zamanlarda öğle namazını biraz geç
kılınız çünkü sıcağın şiddeti Cehennem
ateşindendir. (Tirmizî, Salat: 118;
Ebû Davud, Salat: 4)
497- Sabit b. Kays (r.a), Ebû Musadan merfu olarak rivâyet ederek şöyle diyor: Öğle namazını serin vakitlere geciktirin, o sıcaklar Cehennemin ateşindendir. (Tirmizî, Salat: 118; Ebû Davud, Salat: 4)
498- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Bu Cibrildir, dininizi öğretmek için gelmiştir. Sabah namazını tan yeri ağarırken kıldı. Öğle namazını güneş batıya kayınca kıldı. İkindiyi bir şeyin gölgesi kendi kadar olunca kıldı. Akşamı güneş batınca kıldı ki o vakit oruçlunun orucunu açacağı vakittir. Sonra yatsı namazını; güneşin batmasından sonra ortaya çıkan kızıllığın kaybolduğu anda kıldı. Sonra ertesi gün tekrar geldi ve sabah namazını ortalık biraz ağarınca kıldı sonra öğle namazını her şeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldırdı. Sonra ikindi namazını her şeyin gölgesi iki katı olunca kıldırdı. Sonra akşam namazını yine aynı vakti olan güneş batınca kıldı ki bu vakit oruçlunun orucunu açacağı vakittir. Sonra yatsıyı vakit biraz ilerleyince kıldı ve sonra şöyle dedi: Namazlar dünkü kıldığın vakitlerile bu günkü kıldığın vakitler arasındadır. Yani namazların kılınacağı ilk ve son vakitler bunlardır. (Tirmizî, Salat: 115; Müslim, Mesacid: 20)
499- Abdullah b. Mesud (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), yaz günlerinde öğle namazını gölge üç beş ayak uzayınca; kış aylarında ise beş yedi ayak uzayınca kılardı. (Ebû Davud, Salat: 4)
7- İKİNDİ NAMAZINI İLK VAKTİNDE KILMAK
500- Câbir
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam
Rasûlullah (s.a.v)e namaz vakitlerinden sormuştu da O da şöyle
buyurmuştu: Benimle
birlikte kıl. (ve öğren) Öğle
namazını güneş batıya kayınca
kılmıştı. İkindiyi her şeyin gölgesi iki
katına ulaşınca kılmıştı. Güneş
batınca da akşam namazını kılmıştı.
Yatsı namazını da kızıllık kaybolunca
kılmıştı. Ravi şöyle dedi: Sonra öğle
namazını insanın gölgesi bir misli olunca, ikindi
namazını insanın gölgesi iki misli olunca, akşam namazını
güneş kaybolur kaybolmaz kıldı. Abdullah b. Haris diyor
ki: Sonra yatsı namazı hakkında şöyle dedi:
Zannedersem gecenin üçte biri geçinceye kadar. (Ebû
Davud, Salat: 5; Tirmizî, Salat: 120)
8- İKİNDİ NAMAZINI ACELE KILMAK
501-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), ikindi
namazını güneş yüksekte iken, odamda henüz gölge
uzamamış iken kıldı. (Tirmizî,
Salat: 120; İbn Mâce, Salat: 5)
502- Enes (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) ikindi namazını kıldıktan sonra güneş henüz yüksekte iken bir kimse Kubaya gidip gelebilirdi.
Bir
başka rivâyette: Onlar namaz kılarken Kubaya gidip gelirdi.
Başka bir rivâyette de: Güneş yüksekte iken diye geçmektedir. (Ebû Davud, Salat: 5; İbn Mâce, Salat: 5)
503- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) güneş yüksekte ve parlak iken ikindi namazını kılar yine güneş yüksekte iken bir kişi uzak mıntıkalara gidip gelebilirdi. (Ebû Davud, Salat: 5; İbn Mâce, Salat: 5)
504- Yine Enes (r.a)ten rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v) güneş bembeyaz ve yüksekte iken, Rasûlullah (s.a.v) bize ikindi namazını kıldırırdı. (Ebû Davud, Salat: 5; İbn Mâce, Salat: 5)
505- Sehl b.
Huneyf (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ümâme
b. Sehlden işittim şöyle diyordu: Ömer b. Abdulaziz ile
birlikte öğle namazını kıldıktan sonra
çıkıp Enes b. M
506- Ebû
Seleme (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer
b. Abdulaziz zamanında öğle namazını kıldık
sonra Enes b. M
9- İKİNDİ NAMAZINI GECİKTİRMEK
507- Âla (r.a)den rivâyete göre,
kendisi Enes b. M
508- Sâlim, babasından aktararak der ki: Rasûlullah (s.a.v); İkindi namazını geçiren kimse sanki ailesi ve malı kaybolmuş kimse gibidir buyurdular. (Ebû Davud, Salat: 5; Buhârî, Mevakît: 17)
509- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İkindi namazını geçiren kimse sanki ailesi ve malı kaybolmuş kimse gibidir. (Ebû Davud, Salat: 5; Buhârî, Mevakît: 17)
10- İKİNDİ NAMAZININ SON VAKTİ
510- Câbir b. Abdullah (r.a)tan aktarıldığına göre, şöyle demiştir: Namaz vakitlerini öğretmek için Cibril Rasûlullah (s.a.v)e geldi ve İmam oldu. Rasûlullah (s.a.v), Onun arkasında insanlarda Rasûlullah (s.a.v)in arkasında durdular. Güneş tepeden batıya doğru kayınca öğle namazını kıldılar. her şeyin gölgesi bir misli olunca yine Cibril Rasûlullah (s.a.v)e geldi. Önce yaptığı gibi Cibril öne geçti. Rasûlullah (s.a.v) arkasında, cemaatte Rasûlullah (s.a.v)in arkasında; ikindi namazını kıldırdı. Sonra güneş batınca tekrar geldi. Cibril öne geçti, Rasûlullah (s.a.v) Onun arkasında cemaat de Rasûlullah (s.a.v)in arkasında akşam namazını kıldılar. Sonra ufuktaki kızıllık kaybolunca Cibril önde Rasûlullah (s.a.v) Onun ardında, cemaat de Rasûlullah (s.a.v)in ardında yatsı namazını kıldılar. Sonra şafak sökünce geldi. Cibril ilerledi. Rasûlullah (s.a.v) Onun ardında insanlar da Rasûlullah (s.a.v)in ardında sabah namazını kıldılar.
İkinci gün insanın gölgesi bir misli olunca geldi, bir önceki günkü yaptığı gibi yaparak öğle namazını kıldı. Sonra insanın gölgesi iki misli olunca geldi, bir önceki günkü yaptığı gibi yaptı ve ikindi namazını kıldırdı. Sonra güneş batınca geldi, bir önceki günkü yaptığını yaparak akşam namazını kıldırdı. Akşamı kılınca uyuduk sonra uyandık tekrar uyuduk tekrar uyanınca Cibril geldi, dünkü yaptığı gibi yaparak yatsıyı kıldırdı. Sonra tekrar geldi, tan yerinin ağarması yayılınca sabah olunca, yıldızlar henüz görünmekte iken bir önceki günkü yaptığını tekrar yaparak sabah namazını kıldırdı. Sonra şöyle dedi: Dünkü kıldırdığım vakitler ile bugünkü kıldırdığım vakitler arası o namazların ilk ve son vakitleridir. (Buhârî, Bed-il Halk: 7; Tirmizî, Namaz: 113)
11- SABAH VE İKİNDİ NAMAZLARINA YETİŞME ZAMANI
511- Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurmuştur: Her kim
güneş batmadan ikindi namazının iki rekatına yetişirse
veya güneş doğmadan sabah namazının bir rekatına
yetişirse o namaza yetişmiş olur. (Ebû Davud, Salat: 5; Dârimi, Salat: 22)
512- Yine Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Güneş batmadan önce ikindi namazının bir rekatına yetişen kimse ve güneş doğmadan sabah namazının bir rekatına yetişen namaza yetişmiş sayılır. (Ebû Davud, Salat: 5; Dârimi, Salat: 22)
513- Yine Ebû
Hüreyre (r.a)den aktarıldığına göre, Peygamber
(s.a.v) şöyle buyurdu: Güneş
batmadan ikindi namazının bir rekatına yetişebilen kimse
ile, güneş doğmadan sabah namazının bir rekatına
yetişebilen kimse namazını tamamlasın çünkü o namaza
yetişmiş olur. (Ebû Davud,
Salat: 5; Dârimi, Salat: 22)
514- Yine Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Her kim
güneş doğmadan sabah namazının bir rekatına
yetişirse sabah namazına yetişmiş sayılır. Kim de
güneş batmazdan önce ikindi namazının bir rekatına
yetişirse o namaza yetişmiş sayılır. (Ebû Davud, Salat: 5; Dârimi, Salat: 22)
515- Nasr b. Abdurrahmanın dedesi Muaz (r.a)den aktarıldığına göre, Muaz ile beraber Kâbeyi tavaf ettiğimizde namaz kılmadı da, kendisine; namaz kılmıyor musun? Deyince şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v): ikindiden sonra güneş batıncaya kadar, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar namaz yoktur (kılınmaz) buyurdular. (Müsned: 17244)
516-
Ertesi gün,
ortalık ağarmaya başlayınca sabah namazını, hava
serinleyince öğle namazını, sonra iyice serinleyince ve
güneş bembeyaz iken geciktirerek ikindi namazını, sonra ufuktaki
kırmızılık kaybolmadan önce akşam
namazını kıldı. Daha sonra gecenin üçte biri geçince
13- AKŞAM NAMAZINI ERKEN KILMAK
517- Peygamber (s.a.v)in ashabından Eslem kabilesinden bir kişi anlatıyor: Ashab, Peygamber (s.a.v) ile birlikte akşam namazını kılarlar sonra Medinenin en uzak yerlerine kadar giderler ve o esnada oklarla vurulabilecek hedef yerlerini görürlerdi. (İbn Mâce, Salat: 7; Ebû Davud, Salat: 6)
14- AKŞAM NAMAZINI GECİKTİRMEK
518- Ebû
Basra el Gıfarî (r.a)den rivâyete göre, şöyle
demiştir: Rasûlullah (s.a.v), Muhammes denilen yerde ikindi
namazını kıldırıp şöyle buyurdu: Bu namaz
sizden öncekilere de emredilmişti de bu emre uymayıp bundan
kazanılacak sevabı kaybetmiş oldular. Kim ikindi
namazını kaçırmayıp vaktinde kılarsa ona iki kat sevap
verilir. Bu namazdan sonra şahit ortaya çıkıncaya kadar namaz
kılınmaz şahit, yıldızdır. (Ebû Davud, Salat: 5; Dârimi, Salat: 16)
519- Abdullah b. Amr (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Şube; Bu hadisi bazen merfu olarak bazen da merfu olmaksızın rivâyet ederek şöyle derdi: Öğle namazının vakti, ikindi namazı vakti girinceye kadardır. İkindi namazının vakti güneş sararıncaya kadardır. Akşam namazının vakti, ufukta kızıllık geniş yerler kaplayıncaya kadardır. Yatsı namazının vakti ise gece yarısı olmayıncaya kadardır. Sabah namazının vakti ise güneş doğmayıncaya kadardır. (Ebû Davud, Salat: 3; İbn Mâce, İkametüs Salat: 9)
520- Ebû Musa
(r.a) babasından aktarıp şöyle dedi: Bir adam Rasûlullah
(s.a.v)e geldi ve namaz vakitlerinden sordu. Rasûlullah (s.a.v) ona cevap
vermedi. Şafak sökünce
Ertesi gün
sabah namazını geciktirdi. Birisi güneş doğmak üzeredir
diyordu. Sonra öğle namazını, önceki günün ikindi
namazı vaktine kadar geciktirip kıldı. Sonra ikindiyi geciktirip
kıldırdı. Birileri güneş sararmış diyordu. Sonra
ufuktaki kızıllık kayboluncaya kadar akşam
namazını geciktirdi. Sonra gecenin üçte biri geçinceye kadar
yatsı namazını geciktirerek kıldı ve: Namaz
vakitleri bu iki vaktin arasıdır buyurdu. (Ebû Davud, Salat: 2; Müslim, Mesacid: 31)
521- Beşir b. Selam (r.a) babasından aktararak şöyle diyor: Ben ve Muhammed b. Ali, Câbir b. Abdullahın yanına gittik ve Rasûlullah (s.a.v)in namazlarından bahsetmesini istedik ki Yusuf b. Haccacın zamanındaydı. Dedi ki: Güneş tepeden batıya doğru kayınca Rasûlullah (s.a.v), odasından çıktı öğle namazını kıldı. Fey = yani eşyanın dibine düşen gölgesi takunya kayışının genişliği kadardı. Sonra bir insan gölgesi kadar gölgeler uzayınca ikindi namazını kıldı. Güneş batınca akşam namazını kıldı. Sonra ufuktaki kızıllık kaybolunca yatsı namazını kıldı sonra gün doğmaya yaklaşınca da sabah namazını kıldı.
Ertesi gün
öğle namazını; gölgeler adam boyu olunca
kıldı. İkindi namazını gölgeler iki adam boyu
olunca kıldı. (Yani bir binitli akşama hızlı bir
yürüyüşle Zulhuleyfeye varabilirdi.) sonra güneş batınca
akşamı kıldı sonra yatsı namazını gecenin
üçte biri geçince veya yarısı (Şüphe eden Zeydtir.) geçince
kıldı. Ortaklık iyice ağarınca da sabah
namazını kıldı. (Müslim,
Mesacid: 31; Tirmizî, Salat: 115)
16- AKŞAM NAMAZINDAN SONRA UYUMAK HOŞ DEĞİLDİR
522- Seyyar b. Sellame (r.a) anlatıyor ve diyor ki: Ebû Berzenin yanına girdim babam, Ebû Berzeye Rasûlullah (s.a.v)in nasıl namaz kıldığını sordu. O da dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) ilk namaz dediğimiz öğle namazını güneş tepeden batıya kaydığı vakit kılardı. İkindi namazını kıldıktan sonra, güneş batmadan binitle Medinenin en uzak yerine gidip dönebilirdik. Akşam namazı hakkında ne söylediğini unuttum. Ateme adı verilen yatsı namazını geç kılmayı severdi. Yatsı namazından önce uyumayı ve yatsıdan sonra da konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını kıldıktan sonra kişi arkadaşının yüzünü görüp tanıyabilecek kadar ortalık ağarmış olurdu. Sabah namazında ise altmış ile yüz ayet arası okurdu. (Tirmizî, Salat: 122; İbn Mâce, Salat: 12)
523- Câbir b. Abdullah (r.a) şöyle
diyor: Cibril, güneş tepeden batıya kaydığı anda
Rasûlullah (s.a.v)e geldi ve: Ey Muhammed kalk ve öğle
namazını kıl dedi. Bir süre sonra gölgeler bir adam boyu
olunca ikindi namazı için geldi ve: Ey Muhammed kalk ve ikindi
namazını kıl dedi. Biraz geçip gün batınca tekrar gelip:
Kalk akşamı kıl deyince Rasûlullah (s.a.v) kalktı,
güneş batarken namazını kıldı. Sonra biraz vakit geçip
ufuktaki kızıllık kaybolunca tekrar geldi ve: Kalk
yatsıyı kıl dedi. Rasûlullah (s.a.v) hemen kalktı ve
yatsıyı kıldı. Sonra tan yeri ağarınca geldi,
sabah namazı için tekrar geldi ve: Ey Muhammed kalk ve sabah
namazını kıl dedi. Rasûlullah (s.a.v), kalktı ve sabah
namazını kıldı. Ertesi gün gölge bir adam boyu olunca
geldi ve: Kalk ey Muhammed! Namazı kıl dedi. Rasûlullah (s.a.v),
öğleyi kıldı. Sonra gölge iki adam boyu olunca geldi:
Ey Muhammed! Kalk namaz kıl dedi. Peygamber (s.a.v), kalkıp ikindi
namazını kıldı. Sonra akşam için aynı vakitte
güneş batarken geldi ve: Kalk namazı kıl dedi. Rasûlullah
(s.a.v)de akşam namazını kıldı. Sonra yatsı
namazı için gecenin üçte biri geçince geldi ve: Kalk namazı
kıl dedi. Peygamber (s.a.v)de kalkıp yatsı namazını
kıldı. Sonra sabah namazı için ortalık iyice
ağarınca geldi: Kalk namazı kıl dedi. Rasûlullah
(s.a.v)de sabah namazını kılınca; Cibril: Şu
kıldığın iki namaz arasındaki vaktin tamamı namaz
vaktidir dedi. (Tirmizî, Salat: 123; Buhârî, Bed-il Vahy: 6)
18- YATSI NAMAZININ ERKEN KILINMASI
524- Muhammed b. Amr b. Hasan (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Haccac zamanında Câbir b. Abdullah (r.a)a namaz vakitlerini sorduğumuzda şöyle anlatmıştı: Rasûlullah (s.a.v), öğle namazını güneşin batıya kaymasından sonra, ikindiyi güneş henüz parlak iken, akşamı gün batınca, yatsıyı bazen cemaatin toplandığını görünce ilk vaktinde, yani erkenden. Bazen de cemaatin geç gelmesi karşısında geciktirerek geç olarak kılardı. (Buhârî, Mevakît: 23; Dârimi, Salat: 3)
19- YATSI NAMAZI ÜÇ GÜNLÜK AY BATINCA KILINIR
525- Numan b. Beşir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: İnsanlar arasında son kılınan namaz olan yatsının ne zaman kılınacağını en iyi bilen benim. Rasûlullah (s.a.v), üç günlük ay battığı anda yatsı namazını kılardı. (Ebû Davud, Salat: 7; Tirmizî, Salat: 123)
526- Numan b. Beşir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Allaha yemin olsun ki bir günde kılınan son namaz olan yatsı namazının vaktini en iyi bilen benim. Rasûlullah (s.a.v) yatsı namazını üç günlük ay battığı anda kılardı. (Ebû Davud, Salat: 7; Tirmizî, Salat: 123)
20- YATSI NAMAZINI GECİKTİRMENİN MÜSTEHABLIĞI
527- Seyyar b. Seleme (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben ve Babam, Ebû Berze el Eslemînin yanına girmiştik. Babam ona demişti ki: Rasûlullah (s.a.v)in kıldığı farz namazları bize anlatır mısın? Ebû Berze şöyle anlattı: İlk namaz dediğiniz öğle namazı güneş tepeden batıya dönünce kılardı. İkindi namazını kıldıktan sonra güneş parlaklığını kaybetmeden Medinenin en uzak bölgesine gidip gelebilirdik. Akşam namazı hakkında ne dediğini unuttum. Ateme adını verdiğiniz yatsı namazını geç kılmayı severdi. Yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonra konuşmayı hoş karşılamazdı. Sabah namazı kılındıktan sonra bir kimse arkadaşını tanıyabilecek kadar ortalık aydınlık olurdu. Sabah namazında altmış ile yüz ayet kadar okurdu. (İbn Mâce, Salat: 12; Tirmizî, Salat: 123)
528- İbn
Cüreyd (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ataya;
Yatsı namazını tek başıma veya imam olarak hangi
vakitte kılmamı tavsiye edersin? dedim. Atada: İbn Abbas
şöyle derken işittim dedi: Rasûlullah (s.a.v), yatsı
namazını o kadar geciktirdi ki, insanlar uyudular uyandılar,
yine uyudular uyandılar. Ömer, kalkıp namaz dedi. İbn
Abbastan aktararak Ata dedi ki: Peygamber (s.a.v) -Sanki şimdi görür
gibiyim- başından sular damlıyarak elini başının
sağ tarafına koymuş vaziyette odasından çıktı ve:
Ümmetime
zor gelmeseydi yatsıyı böyle geç kılmalarını
emrederdim buyurdu. (Buhârî, Mevakît:
25; Dârimi, Salat: 20)
529- İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir gün gece hayli ilerleyinceye kadar yatsı namazını geciktirdi. Bunun üzerine Ömer: Ey Allahın Rasûlü! Namaza kadınlar ve çocuklar uyuya kaldılar diye seslendi. O esnada Rasûlullah (s.a.v) başından sular akarak odasından çıktı ve: Ümmetime zor gelmeseydi yatsı namazının vakti bu vakit olurdu buyurdu. (Buhârî, Mevakît: 25; Dârimi, Salat: 20)
530- Câbir b.
Semure (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v), yatsı namazını son vakte kadar geciktirirdi. (Müslim, Mesacid: 39; Müsned: 19910)
531- Ebû Hüreyre
(r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Ümmetime
zor gelmeseydi yatsı namazını geç kılmalarını ve
her namazda misvak kullanmalarını emrederdim buyurdu. (Ebû Davud, Tahara: 25; Tirmizî, Tahara: 18)
532-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir
gece Rasûlullah (s.a.v), Ateme denilen yatsı namazını
geciktirmişti de, Ömer: Çocuklar ve kadınlar
uyuyakaldı diye seslendi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) odasından
çıktı ve: Bu
namazı; bu Medinede, sizden başka bekleyen yok dedi. (Yani o
günlerde Medineden başka bir yerde namaz kılan yoktu.) Ve
şöyle devam etti: Yatsı
namazını ufuktaki kızıllığın
kaybolmasından, gecenin üçte biri geçinceye kadarki zaman içersinde
kılınız. (Buhârî,
Mevakît: 25; Müslim, Mesacid: 39)
533-
Müminlerin anası Aişe (r.anha)dan rivâyete göre,
şöyle demiştir: Bir gece; Rasûlullah (s.a.v), yatsı
namazını gecenin büyük bir kısmı geçinceye kadar geciktirdi
de mescidde olanlar uyuya kaldılar. Sonra Rasûlullah (s.a.v)
çıktı yatsıyı kıldı ve şöyle buyurdu: Ümmetime
zor gelmeseydi yatsı namazı bu vakitte
kılınırdı. (Ebû
Davud, Salat: 7; Dârimi, Salat: 19)
534- İbn
Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir gün
yatsı namazı için Rasûlullah (s.a.v)i bekledik. Gecenin üçte biri
yahut daha fazlası geçince yanımıza çıktı ve
şöyle buyurdu: Siz
namazı bekliyorsunuz, sizden başka hiçbir din mensubu bu namazı
beklemiyor. Ümmetime ağır gelmeseydi namazı onlara bu
saatte kıldırırdım dedi. Sonra müezzine kamet
getirmesini emretti ve namazı kıldırdı. (Ebû Davud, Salat: 7; Dârimi,
Salat: 19)
535- Ebû Said
el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), bize akşam namazını
kıldırdıktan sonra gecenin bir bölümü geçinceye kadar
yanımıza çıkmadı, gece yarısına doğru
çıkıp yatsıyı kıldırdıktan sonra
şöyle buyurdu: İnsanlar namazlarını
kıldıktan sonra uyudular. Sizler namazı beklediğiniz sürece
namazda sayılırsınız. Eğer zayıflar ve
hastalarınız olmasaydı bu namazı gece yarısına
kadar geciktirmesini emrederdim. (Dârimi,
Salat: 19; Müslim, Mesacid: 39)
536- Humeyd (r.a)ten rivâyete göre, Enese: Rasûlullah (s.a.v), yüzük takar mıydı? diye sordular. Enes: Evet dedi ve sözünü şöyle sürdürdü: Rasûlullah (s.a.v), bir gün yatsı namazını gece yarısı yaklaşıncaya kadar geciktirdi. Namazı kıldırıp yüzünü bize çevirdikten sonra şöyle buyurdu: Sizler namazı beklediğiniz sürece namazda sayılırsınız. Enes diyor ki: O esnada; Rasûlullah (s.a.v)in parlayan yüzüğünü sanki görür gibiyim. (Dârimi, Salat: 19; Müslim, Mesacid: 39)
22- YATSI NAMAZINA ATEME DE DENİLİR
537- Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Eğer
insanlar ezan okumaktaki ve birinci safta namaz kılmanın değer
ve kıy
23- YATSI NAMAZINA YATSI DEMEK DAHA UYGUNDUR
538- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bedeviler size üstün gelerek bu yatsı namazının adını ateme diye değiştirmesinler. Çünkü onlar develerle meşguliyetlerinden dolayı karanlığa kaldıkları için o ismi verirler, halbuki o yatsı namazıdır. Siz bu ismi kullanınız. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
539- İbn
Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)i minberde şöyle derken işittim: Bedeviler
size üstün gelerek namazın ismini değiştirmeye kalkmasınlar
o namaz, yatsı namazıdır. (Sadece
Nesâi rivâyet etmiştir.)
540- Câbir b.
Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), sabah namazını şafak sökerken
kıldırdı. (Sadece Nesâi rivâyet
etmiştir.)
541- Enes
(r.a)den rivâyete göre, bir adam, Peygamber (s.a.v)e gelerek sabah
namazının vaktini sordu. Rasûlullah (s.a.v) ertesi gün fecr vakti
kamet edilmesini emretti ve bize namaz kıldırdı. Bir sonraki gün
ortalık iyice ağarınca kamet getirtti ve bize namaz
kıldırdıktan sonra: Sabah
namazının vaktini soran kimse nerededir? Bu iki vaktin arası
sabah namazının vaktidir buyurdu. (Müsned: 12410)
25- YOLCULUK DIŞINDA SABAH NAMAZININ ERKEN KILINMASI
542-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), sabah namazını kıldırdıktan sonra
örtülerine bürünmüş kadınlar namazdan dönerken
karanlık oluşundan dolayı fark edilmezlerdi. (Ebû Davud, Salat: 8; Dârimi, Salat: 20)
543- Yine
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Kadınlar dış örtüleriyle birlikte Rasûlullah (s.a.v)in
arkasında sabah namazını kılarlardı.
Dönüşlerinde karanlıktan dolayı kimse onları
tanımazdı. (Ebû Davud, Salat: 8;
Dârimi, Salat: 20)
26- YOLCULUKTA DA SABAH NAMAZI ERKEN KILINABİLİR
544- Enes
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v), Hayberin fethedildiği günün sabahı sabah namazını
düşmana yakın bir yerde ortalık karanlık iken
kıldırdı ve Hayber üzerine hücum etti ve: Allahû
ekber Hayber harabolsun diye iki defa beddua etti ve Saffat sûresi 177.
ayetine benzer şekilde şöyle dedi: Bir
kavmin toprağına savaş için indiğimizde
uyarılanların sabahı ne kötü olacaktır. (Buhârî, Megazî: 40; İbn Mâce, Zebaih: 13)
27- SABAH NAMAZININ ORTALIK AĞARINCA KILINMASI
545- Rafi b.
Hadîc (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): Sabah
namazını ortalık ağarınca kılın
buyurdular. (İbn Mâce, Salat: 2; Tirmizî,
Salat: 117)
546- Ensardan
bazı kimselerin rivâyetine göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Sabah
namazını ortalık aydınlanınca kılmak sûretiyle
daha büyük mükafatlar elde edersiniz. (İbn
Mâce, Salat: 2; Tirmizî, Salat: 117)
28- SABAH VE İKİNDİ NAMAZLARINA YETİŞMEK NASIL OLUR?
547- Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Kim sabah
namazının bir rekatını güneş doğmadan
kılmış olursa o namaza yetişmiş sayılır. Kim
de gün batmadan ikindi namazının bir rekatına yetişirse o
namaza yetişmiş olur. (Dârimi,
Salat: 22; Ebû Davud, Salat: 5)
548-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: Kim
güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekatına
yetişirse o namaza yetişmiş sayılır. Kim de güneş
batmadan önce ikindi namazının bir rekatına yetişirse
o namaza yetişmiş ve vaktinde kılmış
sayılır. (Ebû Davud, Salat: 9;
Dârimi, Salat: 20)
549- Enes b.
M
30- NAMAZIN BİR REKATINA YETİŞEN O NAMAZA YETİŞMİŞ OLUR
550- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Namazın bir rekatına yetişen kimse o namaza yetişmiş ve vaktinde kılmış sayılır. (Dârimi, Salat: 21; Muvatta', Mevakît: 2)
551- Yine Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Herhangi
bir namazın bir rekatına vaktinde yetişen kimse o namaza
yetişmiş ve vaktinde kılmış sayılır. (Dârimi, Salat: 21; Muvatta', Mevakît: 2)
552- Yine Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir namazın bir rekatına vaktinde yetişen kimse o namazı vaktinde kılmış sayılır. (Dârimi, Salat: 21; Muvatta', Mevakît: 2)
553- Yine Ebû
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) şöyle buyurdu: Kim bir
namazın bir rekatına vaktinde yetişirse o namaza
yetişmiş ve vaktinde kılmış sayılır. (Dârimi, Salat: 21; Muvatta', Mevakît: 2)
554- Sâlim
(r.a)in babasından rivâyetine göre, Rasûlullah (s.a.v)
şöyle buyurmuştur: Cuma
namazı ve diğer namazların bir rekatına vaktinde
yetişmiş olan kimsenin namazı tamamdır. (İbn Mâce, İkametüs Salat: 91)
555- Yine
Sâlim (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
Herhangi
bir namazın bir rekatına yetişen kimse o namaza
yetişmiş sayılır. Fakat kalan kısmını kendi
kendine tamamlar. (Dârimi, Salat: 22;
Muvatta', Mevakît: 3)
31- NAMAZ KILINMASI YASAK OLAN VAKİTLER
556- Abdullah
es Sunabihî (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Güneş
doğarken şeytan güneşi boynuzlarının arasına getirecek
şekilde güneşe yaklaşır, güneş biraz yükselince ondan
uzaklaşır. Tam tepe noktasına gelince tekrar yaklaşır.
Batıya kayınca tekrar uzaklaşır. Gün batarken tekrar
yaklaşır, batınca uzaklaşır. Rasûlullah
(s.a.v), bu vakitlerde namaz kılmayı yasakladı. (İbn Mâce, İkametüs Salat: 91; Müsned:
18290)
557- Ukbe b.
Amir el Cühenî (r.a)den rivâyete göre, şöyle diyordu: Üç
vakit vardır ki; Rasûlullah (s.a.v) o vakitlerde namaz
kılmamızı ve ölülerimizi defnetmemizi yasakladı: 1-
Güneş doğup biraz yükselinceye kadar, 2- Güneş tepeden
batıya dönmedikçe, 3- Güneş batmaya
yaklaştığı vakitten batıncaya kadar. (Ebû Davud, Cenaiz: 54; İbn Mâce, Cenaiz: 30)
32- SABAH NAMAZINDAN SONRA NAMAZ KILINMAZ MI?
558- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), ikindiden sonra güneş batıncaya kadar; Sabah namazından güneş doğuncaya kadar nafile namaz kılmayı yasakladı. (Tirmizî, Salat: 135; Buhârî, Mevakît: 31)
559- İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in ashabından pek çok kimseden duydum. Onlardan biri de en çok sevdiğim Ömerdir. Rasûlullah (s.a.v), fecirden sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar nafile namaz kılmayı yasaklamıştır. (Buhârî, Mevakît: 31; Tirmizî, Salat: 135)
33- GÜNEŞ DOĞDUĞU VE BATTIĞI ANDA NAMAZ KILINMAZ
560- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Hiçbiriniz bekleyip bekleyip güneş doğarken ve güneş batarken namaz kılmasın. (Buhârî, Bed-il Halk: 11; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 53)
561- Yine
İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)
güneşin doğuşu anında ve batışı anında
nafile namaz kılmayı yasakladı. (Müslim,
Salat-ül Müsafirin: 53; Buhârî, Bed-ül Halk:11)
34- GÜNEŞ TAM TEPE NOKTASINDA İKEN NAMAZ KILINMAZ
562- Ukbe b.
Amir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Üç saat
vardır ki: Rasûlullah (s.a.v), o vakitlerde nafile namaz
kılmamızı ve ölülerimizi defnetmemizi bize
yasaklamıştı. Güneş doğup biraz yükselinceye kadar,
güneş tam tepede iken, güneş batmaya yaklaşıp
batıncaya kadar. (Müslim, Salat-ül
Müsafirin: 53; Ebû Davud, Cenaiz: 54)
35- İKİNDİDEN SONRA NAFİLE NAMAZ KILINMAZ MI?
563- Ebû Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v), sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra gün batıncaya kadar nafile namazı kılmayı yasakladı. (Tirmizî, Salat: 135; Buhârî, Mevakît: 31)
564- Yine Ebû Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)den işittim şöyle diyordu: Sabah, güneş doğuncaya kadar ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar nafile namaz kılmak yoktur. (Buhârî, Mevakît: 31; Tirmizî, Salat: 135)
565- İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), ikindi namazından sonra nafile namaz kılmayı yasakladı. (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 53; Ebû Davud, Cenaiz: 54)
566-
Aişe (r.anha)dan rivâyet edilmiştir, Ömer (r.a), Rasûlullah
(s.a.v)in; Bekleyip
bekleyip te güneş doğacağı ve batacağı zamanlara
namaz kılmayı denk getirmeyiniz. Çünkü güneş
şeytanın boynuzları arasından doğar ve batar
buyurduğunu vehmediyor. (Yani sadece bu iki saatte namaz
kılınmayacağını zannediyor.) (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 51; Ebû Davud, Salat: 5)
567- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Güneşin ucu görünüp iyice doğuncaya kadar kılacağınız namazı geciktirin. Güneş batmaya başlayıp iyice batıncaya kadar yine namaz kılmanızı geciktiriniz. O vakitler, güneşe tapanların ibadet anlarıdır. (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 51; Ebû Davud, Salat: 5)
568- Amr b.
Abese (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v)e: Ey Allahın Rasûlü! Vakitler içerisinde araştırmaya
değer, Allaha yakın olunacak bir an var mıdır? Veya ibadet
için tercih olunacak bir saat var mıdır? diye sordum. Rasûlullah
(s.a.v)de: Evet
dedi ve şöyle devam etti: Kulun,
Allaha en yakın olduğu vakit; gecenin sonlarına doğru olan
vakittir. O saatlerde Allahı zikredenlerden olmak istersen ol.
Çünkü güneş doğuncaya kadarki o vakitlerde kılınacak
namaza melekler gelir ve özellikle şahitlik yaparlar. Güneş,
şeytanın iki boynuzu arasından doğar, o saat güneşe
tapan kafirlerin dua ve ibadet saatidir. Güneş bir mızrak boyu
yükselip iyice ışık saçmaya başlayıncaya kadar namaz kılmayın.
Sonra gündüzün ortasında mızrak boyu güneş yükselinceye kadar kılınan
namazda melekler hazır olur ve şahitlik yaparlar. Güneş tepede
iken Cehennem kapıları açılır ve ateşin şiddeti
artar. O anlarda da namaz kılmayı bırakın, güneş batı
tarafına kayıp gölgeler uzayıncaya kadar
kılmayın. Ondan sonraki güneş batıncaya kadar
kılınan namazlara melekler hazır olur ve şahitlik ederler.
Çünkü güneş şeytanın boynuzları arasından
batar, o saat güneşe tapan kafirlerin ibadet ve dua saatleridir. (İbn Mâce, İkametüs Salat: 182; Müslim,
Salat-ül Müsafirin: 52)
36- İKİNDİ NAMAZINDAN SONRA NAFİLE NAMAZ KILINIR
569- Ali
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v): Ancak
güneş parlak, bembeyaz olur ve fazla yükselmemiş (batacak noktaya
gelmemiş) ise kılınabilir. İkindi namazından sonra
namaz kılmayı yasakladı. (Yani mevsimlere göre
değişen bir vakittir bu.) (Dârimi,
Salat: 143; Ebû Davud, Salat: 299)
570-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle diyor: Rasûlullah
(s.a.v) yanımda olduğu vakitlerde ikindiden sonra iki rekat namaz
kılmayı hiç terk etmedi. (Ebû Davud,
Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
571- Yine
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), ikindiden sonra yanıma her girdiğinde mutlaka o
iki rekatı kılardı. (Ebû Davud,
Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
572- Mesruk ve Esved (r.anhüma)dan rivâyete
göre, şöyle demişlerdir: Aişenin şöyle
dediğine şahitlik ederiz: Rasûlullah (s.a.v) yanımda
olduğu sürece ikindiden sonra o iki rekatı mutlaka
kılardı. (Ebû
Davud, Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
573-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v) yanımda olduğu günlerde iki namazı asla
bırakmazdı; gizli de olsa aşikar da olsa mutlaka
kılardı. Sabah namazından önceki iki rekatla ikindi
namazından sonraki iki rekat. (Ebû Davud,
Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
574- Ebû
Seleme (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Aişe
(r.anha)dan, Rasûlullah (s.a.v)in ikindiden sonra kıldığı
iki rekat namazdan sordum. Aişe dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) o iki
rekatı ikindiden önce kılardı. Bir gün onu bir
meşguliyet sebebiyle unuttu da ikindiden sonra kıldı. Rasûlullah
(s.a.v), bir namaza başladı mı onu kılmayı
alışkanlık h
575- Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), bir defa odamda ikindiden sonra iki rekat namaz kılmıştı. Bu namazın ne namazı olduğunu kendisine sormuştum da şöyle cevap vermişlerdi: Bu iki rekatı öğleden sonra kılmaktaydım meşguliyetten dolayı kılmaya vakit bulamadım da ikindiden sonra kıldım. (Ebû Davud, Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
576- Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), fazla meşguliyetten dolayı ikindiden önce kılamadığı iki rekatı ikindiden sonra kıldı. (Ebû Davud, Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
37- GÜNEŞ BATMADAN ÖNCE NAMAZ KILINABİLİR
577- Imran b. Hudeyr (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Lahika güneş batmadan önce kılınan iki rekat namazı sordum. Bu iki rekatı Abdullah b. Zübeyrin kıldığını söyledi. Bunu duyan Muaviye Abdullah b. Zübeyre haber göndererek, güneş batmadan önce kılınan iki rekat namaz ne namazıdır diye sordurunca; Abdullah, Ümmü Selemeye sormak zorunda kaldı.
Ümmü
Seleme şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v), bu namazı ikindiden
önce kılardı. Meşguliyetinden dolayı bir gün
kılamamıştı da güneş batarken kıldı. Ne
bundan önce ne de bundan sonra bu namazı bir daha
kıldığını görmedim. (Ebû
Davud, Salat: 299; Dârimi, Salat: 143)
38- AKŞAMIN FARZINDAN ÖNCE NAMAZ KILINIR MI?
578- Ebûl
Hayr (r.a)den rivâyet ediliyor. Ebû Temim el Ceyşânî akşam
namazından önce iki rekat namaz kılmaya kalkınca Ukbe b.
Âmire şuna bak ne namazı kılıyor dedim. Ukbe Ebû
Temime dönüp onu görünce; Bu namazı, Rasûlullah (s.a.v)in
zamanında kılardık dedi. (Müsned:
16775)
39- FECİRDEN SONRA NAMAZ KILINABİLİR Mİ?
579- Hafsa (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), fecirden sonra hafifce iki rekat namaz kılardı. (Dârimi, Salat: 146; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 14)
40- SABAHIN FARZINDAN ÖNCE NAMAZ KILINIR MI?
580- Amr b.
Abese (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v)in yanına geldim ve: Ey Allahın Rasûlü! Seninle birlikte
kimler Müslüman olmuşlardı? dedim. Hür ve
köle herkes buyurdu. Allaha daha yakın olunacak bir zaman
var mıdır? deyince: Evet,
gecenin son üçte birinden sabah namazını kılma vaktine kadar
istediğin kadar namaz kıl sonra gün doğup yükselinceye kadar
dur. Hadisin ravilerinden Eyyub diyor ki: Işık her tarafa
yayılıp her yeri kaplayıncaya kadar namaz kıl sonra biraz
dur, her şey kendi gölgesi kadar olunca namaz kılmaya devam et
sonra gün tepeye dikilinceye kadar dur, bekle çünkü o saatte Cehennem
ateşi tutuşturulur sonra ikindi namazı vaktine kadar
dilediğin şekilde namaz kıl sonra yine güneş batıncaya
kadar dur çünkü güneş şeytanın boynuzları arasında
batar ve boynuzları arasından doğar. (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 52; İbn Mâce, İkametüs Salat:
182)
41- MEKKEDE HER AN NAMAZ KILINABİLİR
581- Cübeyr
b. Mutim (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Ey Abdi
Menaf oğulları gece ve gündüz hangi vakitte olursa olsun bu Kâbeyi
tavaf edene ve namaz kılana asla engel olmayınız. (İbn Mâce, İkametüs Salat: 149; Tirmizî,
Hac: 41)
42- YOLCU KİMSE ÖĞLE İLE İKİNDİYİ BİR ARADA KILABİLİR
582- Enes b.
M
583- Muaz b.
Cebel (r.a)den rivâyet edildiğine göre, Tebük savaşı
senesinde Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte yola çıkmıştık.
Rasûlullah (s.a.v) öğle ile ikindiyi, akşam ile
yatsıyı bir araya getirerek kılardı. Bir gün
öğleyi geciktirdi ve ikindiyle birlikte kıldı. Daha sonra
yolculuğa devam edip bir süre gittikten sonra akşam ile
yatsıyı da birlikte kıldı. (Buhârî,
Taksirüs Salat: 14; Dârimi, Salat: 182)
43- ACİL DURUMLARDA İKİ NAMAZ BİRLEŞTİRİLEBİLİR
584- Kesir b.
Karavenda (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sâlim b.
Abdullaha babasının yolculukta namazları birleştirip
birleştirmediğini sordum şunları anlattı: Bir gün
babam tarlada ziraatla uğraşırken hanımı Ebû Ubeydin
kızı Safiye: Dünyanın son gününde ahiretin ilk günündeyim yani
ölmek üzereyim diye yazıyla haber göndermiş. Bu haberi
alınca binitine binip hızlıca yola koyuldu, öğle vakti
yaklaşmıştı. Müezzin durumunda olan kimse: Ey Ebû
Abdurrahman! deyince, babam; Müezzini dinlemeyip yoluna devam etti,
öğle ile ikindi arası bir vakitte bir yerde konakladı ve
Kamet et selâm verince tekrar kamet et dedi, öğle ile ikindiyi
böylece bir arada kıldıktan sonra güneş batıncaya
kadar yola devam ettik. Müezzin ona namaz kılalım deyince: Babam
öğle ve ikindi namazlarında yaptığın gibi yapacaksın
dedi ve yoluna devam etti, yıldızların hepsi görününceye
kadar gitti ve konakladı ve Müezzine kamet et selâm verince tekrar kamet
et dedi, akşam ve yatsıyı bu şekilde
kıldırdıktan sonra bize döndü ve şöyle dedi:
Rasûlullah (s.a.v), Her hangi
birinizin acil bir işi olur da vaktin geçmesi korkusu olursa
namazlarını böylece cem ederek bir arada kılsın
buyurdular. (Ebû Davud, Salat: 272; Buhârî,
Cihad ve Siyer: 196)
44- YOLCULUK DIŞINDA DA NAMAZLAR CEM EDİLEBİLİR
585- İbn
Abbas (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) ile beraber Medinede sekiz rekat bir arada (öğle ile ikindi)
yedi rekatta bir arada (akşam ile yatsı) kıldım,
öğleyi geciktirip ikindiyi acele etti. Akşamı geciktirip
yatsıyı acele etti ve ikişer namazı bir arada kıldı.
(Muvatta', Kasr-us Salat: 1; Tirmizî, Salat:
138)
586- Yine
İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, bizzat kendisi Basrada
meşgul olduğu zaman da öğle ile ikindiyi bir arada
kıldı, arada başka bir namaz kılmadı. Sonra akşam
ile yatsıyı bir arada kıldı ve arasında başka bir
namaz kılmadı. Bu işi meşguliyetinden dolayı
yapmıştı ve şöyle söyledi: Rasûlullah (s.a.v) ile
birlikte öğle ile ikindiyi bir arada kıldım ve arasında
başka bir namaz kılmamıştım. (Muvatta', Kasr-us Salat: 1; Tirmizî, Salat: 138)
45- YOLCU KİMSE NAMAZLARI NASIL CEM EDER
587- Kureyşli yaşlı bir kimse olan İsmail b. Abdurrahman anlatıyor. İbni Ömer ile: Himaya giderken birlikteydim, güneş batınca namaz kılalım diyecektim fakat yoluna devam etti. Ufukta ki beyazlık kaybolup yatsı vaktinin karanlığı ortalığı kaplayınca binitinden indi, akşamı üç rekat arkasından da yatsıyı iki rekat kılarak: Rasûlullah (s.a.v)in böyle yaptığını gördüm dedi. (Buhârî, Mevakît: 20; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 5)
588- Sâlim (r.a) babasından aktararak diyor ki: Rasûlullah (s.a.v) yolculukta acele gitmesi gerektiğinde akşam namazını geciktirip yatsı ile beraber kılardı. (Buhârî, Mevakît: 20; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 5)
589- Câbir (r.a)den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), Mekkede idi. Güneş battı akşam namazını Serif denilen yerde yatsı ile birlikte kıldı. (Ebû Davud, Salat: 274; Müsned: 14543)
590- Enes
(r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) yolculukta hızlı gitmesi gerektiğinde öğle
namazını geciktirir ikindi vakti girince ikisini bir arada
kılardı, yine akşam namazını geciktirir ufuktaki
kızıllık kaybolunca yatsıyla birlikte kılardı. (Ebû Davud, Salat: 274; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 5)
591- Nafi
(r.a)den nakledildiğine göre, şöyle demiştir:
Abdullah b. Ömer ile beraberdim, kendisine verilen bir araziye gidiyordu.
O sırada bir kimse gelerek: Ebû Ubeydin kızı Safiye
hastadır acele yetişin dedi. Bunun üzerine Abdullah
hızlıca yola çıktı, yanında Kureyşten bir kimse
vardı. Güneş battı akşamı kılmadılar halbuki
namazlarına karşı çok dikkatli ve duyarlı idiler,
ağır davrandıklarını görünce: Allah sana
merhamet etsin namaz kılalım dedim. Yüzüme baktı ve yoluna
devam etti, ufuktaki kızıllık kaybolmak üzere iken
konakladı akşamı kıldı sonra kamet getirdi O
sırada ufuktaki kızıllık kaybolmuştu- bize
yatsıyı da kıldırdı sonra bize dönüp: Rasûlullah
(s.a.v) yolculukta hızlı gitmesi gerektiğinde böyle
yapardı dedi. (Ebû Davud, Salat: 274;
Buhârî, Cihad ve Siyer: 196)
592- Nafi
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b.
Ömer ile birlikte Mekkeden yola çıktık, gece oluncaya kadar
bize yol yürüttü. Akşam namazını unuttu zannederek kendisine
namazı kılalım dedik. Ses çıkarmadan yoluna devam etti.
Neredeyse ufuktaki kızıllık kaybolacaktı. Sonra konakladı
akşamı kıldı, kızıllık kaybolmuştu
yatsı namazını da kıldı ve bize dönerek:
Yolculukta hızlı gitmemiz gerektiğinde Rasûlullah (s.a.v) ile
birlikte böyle yapardık dedi. (Ebû
Davud, Salat: 274; Buhârî, Cihad ve Siyer: 196)
593- Kesîr b. Karavenda (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sâlim b. Abdullaha: Baban, Abdullah b. Ömer yolculuklarda namazları cem eder miydi? diye sorduk. Sâlim: Hayır! Sadece Müzdelifede cem ederdi dedi. Sonra Sâlimin yanına geldim şunları söyledi: Hanımı Safiye, babam Abdullaha: Dünyanın son, ahiretin ilk günündeyim, ölmek üzereyim diye bir haber göndermişti. Babam devesine bindi bende onunla beraberdim, süratle yol alıyorduk. Namaz vakti daralmıştı, müezzin durumunda olan kimse Ey Ebû Abdurrahman! Namaz kılalım dedi. Fakat babam yoluna devam etti, öğle ile ikindi arası olunca konakladı. Müezzine: Kamet et dedi. Müezzin kamet getirdi, öğleyi iki rekat olarak kılıp selâm verdikten sonra müezzin yerinden ayrılmadan tekrar kamet getirdi. İkindi namazını da iki rekat olarak kılıp hızlıca yola çıktı. Güneş batınca müezzin yine: Ey Ebû Abdurrahman! Namaz kılalım deyince; önceki yaptığın gibi yapacaksın dedi ve yoluna devam etti, akşam karanlığı basıp yıldızlar çoğalınca konakladı. Müezzine: Kamet et dedi. Ben namaz kılacak duruma gelince akşam namazının farzının üç rekat olarak kıldı. Müezzin yerinden ayrılmadan tekrar kamet getirdi, yatsı namazının farzını iki rekat kıldı ve ön tarafına tek bir selâm vererek bize döndü ve şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v): Herhangi biriniz geçip gideceğinden korktuğu bir işi olursa, namazlarını böyle kılsın buyurdu. (Ebû Davud, Salat: 274; Buhârî, Cihad ve Siyer: 196)
46- BAZI ÖNEMLİ OLAYLARDA DA NAMAZ CEM EDİLEBİLİR
594- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) yolculukta hızlı gitmeyi gerektirecek ciddi işleri olduğunda akşam ile yatsıyı birlikte kılarlardı. (Ebû Davud, Salat: 274; Buhârî, Cihad ve Siyer: 195)
595- Yine
İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v) hızlı gitmeyi gerektirecek hallerde veya
önemli bir hadise olduğu zaman akşam ile yatsıyı
birleştirerek bir arada kılardı. (Ebû
Davud, Salat: 274; Buhârî, Cihad ve Siyer: 195)
596- Sâlim (r.a)in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)i gördüm, yolculuklarında ciddi bir işi olduğunda akşam ile yatsıyı birlikte kılardı. (Ebû Davud, Salat: 274; Buhârî, Cihad ve Siyer: 195)
47- YOLCULUK DIŞINDA DA NAMAZLAR BİRLEŞTİRİLEBİLİR
597- İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre,
şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), yolcu
olmadığı ve korku bulunmadığı zamanlarda bile
öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı bir arada
kılardı. (Ebû
Davud, Salat: 274; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 5)
598- Yine
İbn Abbas (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Medinede
korkulacak hiçbir şey yokken, yağmur da yağmadığı
halde öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birlikte
cem ederek kılardı. Niçin böyle kılardı? diyenlere,
İbn Abbas: Üm
599- Yine
İbn Abbas (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)in arkasında, sekiz rekat bir arada ( yani
öğle ile ikindi ) yedi rekat bir arada ( akşam ile yatsı)
kıldım. (Ebû Davud, Salat: 274;
Müslim, Salat-ül Müsafirin: 5)
48- ARAFATTA ÖĞLE İLE İKİNDİYİ BİR ARADA KILMAK
600- Câbir b.
Abdullah (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), hacda yürüdü, Arafata vardığında kendisi
için Nemire denilen yerde hazırlanmış çadırına indi.
Güneş tepeden batıya kayınca Kusva isimli devesinin
hazırlanmasını emretti. devesine binip Batnı Nahle Vadisine
gelince, orada insanlara bir hutbe verdi. Sonra
49- MÜZDELİFEDE AKŞAM İLE YATSI BİR ARADA KILINIR
601- Ebû Eyyub el Ensarî (r.a)den aktarıldığına göre, şöyle demiştir: Veda haccında Rasûlullah (s.a.v) ile beraber, Müzdelifede akşam ile yatsıyı beraber kıldım. (İbn Mâce, Menasik: 60; Buhârî, Hac: 93)
602- Said b. Cübeyr (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Arafattan inerken Abdullah b. Ömerle beraberdim. Müzdelifeye gelince, akşam ile yatsıyı birlikte kıldı. Namazını bitirince dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) bu yerde böylece yapmıştı. (İbn Mâce, Menasik: 60; Buhârî, Hac: 93)
603- İbn
Ömer (r.a)den rivâyete göre: Peygamber (s.a.v), Müzdelifede
akşam ile yatsıyı birlikte kıldı. (İbn Mâce, Menasik: 60;
Buhârî, Hac: 93)
604- Abdullah
b. Mesud (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), Müzdelife dışında iki namazı birlikte
kıldığını görmedim. O gün, sabah
namazını vaktinden önce kılmıştı. (İbn Mâce, Menasik: 60; Buhârî, Hac: 93)
50- RASÛLULLAH (S.A.V) ARAFATTAN DÖNÜŞTE NE YAPMIŞTI?
605- Üsâme b. Zeyd (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Arafattan inerken Rasûlullah (s.a.v)in binitinin arkasında idim. Şib denilen yere gelince küçük abdestini yaptı. (Ravi, su ile taharetlendiğini söylemedi.) Eline su döktüm hafif bir abdest aldı. Kendisine: Namaz mı kılacaksın? dedim. Namaz ileridedir buyurdu. Müzdelifeye gelince akşam namazını kıldı. Ashab yüklerini indirdikten sonra da yatsı namazını kıldı. (İbn Mâce, Menasik: 59; Dârimi, Menasik: 51)
51- NAMAZI VAKTİNDE KILMANIN DEĞER VE KIYMETİ
606- Abdullah
b. Mesud (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)e: Hangi amel, Allaha daha sevimlidir diye sordum.
Şöyle buyurdu: Vaktinde
kılınan namaz, anaya babaya iyilik yapmak ve Allah yolunda cihad
etmektir. (Buhârî, Mevakît: 6; Tirmizî,
Salat: 129)
607- Yine
Abdullah b. Mesud (r.a)dan rivâyete göre, kendisi Rasûlullah (s.a.v)e
şöyle sormuştur: Allahın en çok sevdiği amel
hangisidir? Rasûlullah (s.a.v)de şöyle buyurdu: Namazları
vaktinde kılmak, anaya babaya iyilik etmek ve Allah yolunda cihad
etmektir. (Buhârî, Mevakît: 6; Tirmizî,
Salat: 129)
608- Muhammed
b. Münteşir (r.a), babasından naklediyor. Amr b. Şurahbilin
namaz kıldırdığı mescidde idim; sabah namazı için
kamet getirilmiş beni bekliyorlardı. Ben de vitir
kılacağımı söyledim. Abdullaha ezandan sonra vitir
kılınır mı? diye sordular. Abdullah: Evet kametten sonra
bile kılınır dedi ve Rasûlullah (s.a.v)in şu hadisini
nakletti: Rasûlullah (s.a.v) bir gün güneş doğuncaya kadar
uyuyakalmıştı sonra kalktı ve namazını kıldı.
(Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
609- Enes
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)
şöyle buyurdu: Kim
unutur da namaz kılamaz ise hatırlayınca hemen
kılsın. (Tirmizî, Salat: 131;
İbn Mâce, Salat: 10)
53- UYUYAN VE NAMAZINI GEÇİREN NE YAPMALI?
610- Enes
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v)e uyuya kalıp namazı geçiren kimsenin durumundan soruldu da
şöyle buyurdu: O
namazın keffareti uyanıp hatırlayınca kılmaktır.
(İbn Mâce, Salat: 10; Dârimi, Salat: 26)
611- Ebû
katade (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Uyuduklarından dolayı namazlarını
kaçırdıklarını soranlara, Rasûlullah (s.a.v): Normal
hayatındaki uykusundan uyanamayıp nadiren de olsa uyuyup namazın
geçmesi büyük bir kusur sayılmaz. Esas kusur ve suç namazı
uyanıkken geçirip kılmamaktır. Biriniz unutur veya uykuya
kalırsa uyandığında ve hatırladığında
namazını mutlaka kılsın. (İbn Mâce, Salat: 10; Dârimi, Salat: 26)
612- Ebû
Katade (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) şöyle buyurdu: Normal
hayatındaki uykusundan uyanamayıp nadiren de olsa namazı
kaçırmakta büyük bir suç ve kusur yoktur. Esas kusur ve suç; namazı
vaktinde kılmayıp diğer vakit girinceye kadar namazı ihmal
edip geciktirip kılmayan kimsenin yaptığıdır. (İbn Mâce, Salat: 9; Dârimi, Salat: 26)
54- NAMAZI UYKU VE UNUTMAKLA GEÇİREN NE YAPAR?
613- Ebû Katade (r.a)den rivâyete göre,
Rasûlullah (s.a.v) ve beraberindekiler güneş doğuncaya kadar
uyuyakalmışlardı. Sabah namazını kılmadıkları
o günün namazı için Rasûlullah (s.a.v): Herkes bu
namazı yarın ki sabah namazı vaktinde kılsınlar
buyurdu. (İbn
Mâce, Salat: 9; Dârimi, Salat: 26)
614- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Namazı unutursan hatırladığında hemen kıl. Çünkü; Allah (c.c.) şöyle buyurur: Beni anıp hatırlamak için namazında devamlı ve duyarlı ol. (20 Taha 14) yani beni hatırla ve hemen namaz kılmaya davran. (İbn Mâce, Salat: 10; Tirmizî, Salat: 130)
615- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim namazı unutur da kılamaz ise hatırladığı an kılsın çünkü Allah: (20 Taha 14) de şöyle buyuruyor: Beni anıp hatırlamak için namazında devamlı ve duyarlı ol. (Tirmizî, Salat: 131; İbn Mâce, Salat: 10)
616- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre,
şöyle buyuruyor: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim namaz
kılmayı unutursa hatırlayınca hemen kılsın.
Çünkü Allah: (20 Taha: 14) de
şöyle buyurur: Beni anıp hatırlamak için namazında
devamlı ve duyarlı ol. Zühriye dedim ki: Rasûlullah (s.a.v)
bu şekilde okudu mu? O da: Evet dedi. (Tirmizî, Salat: 131; İbn Mâce, Salat: 10)
55- NAMAZINI GEÇİREN NE YAPMALI?
617- Büreyd b. ebi Meryem (r.a) babasından
aktararak şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte bir seferde
iken gece boyu yola devam ettik. Sabaha karşı Rasûlullah (s.a.v) bir
yerde konakladı ve uyudu, insanlar da uyudular. Herkesi sadece
güneşin doğumu uyandırabildi. Rasûlullah (s.a.v) müezzine ezan
okumasını emretti, sabahın farzından önce ki iki rekat
sünneti kıldık sonra emretti kamet getirildi ve insanlara sabah
namazını kıldırdı. Sonra da bize kıyamete kadar
olacak şeylerden bahsetti. (Tirmizî, Salat: 131; İbn Mâce, Salat: 10)
618- Abdullah
b. Mesud (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir defa
Rasûlullah (s.a.v) ile birlikteydik, çok zor durumda olduğumuz (hendek
savaşındaydık ) dolayısıyla öğle, ikindi,
akşam ve yatsı namazlarını vaktinde
kılamamıştık. Bu bana çok ağır geldi ve kendi
kendime şöyle dedim: Hem, Allahın Rasûlü ile beraber, hem de
Allah yolunda cihad ediyoruz bu nasıl olabilir? Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v):
619- Ebû Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir keresinde Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte sabaha karşı uyuyakalmıştık, güneşin doğmasıyla uyanmıştık. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Herkes devesinin başından (yularından) tutsun, buradan gidelim çünkü burada şeytan yanımızdadır. Emrini tuttuk ve oradan ayrıldık. Su istedi abdest aldı sonra iki rekat sabah namazının sünnetini kıldı, kamet getirilince de sabah namazını(n farzını) kıldırdı. (Tirmizî, Tefsir-ül Kuran: 21; İbn Mâce, Salat: 10)
620- Nafi b. Cübeyr (r.a), babasından
naklederek şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v) ile bir
yolculukta idik: Bizi kim sabah namazına kaldırmak için
nöbet tutacak buyurdu.
621- İbn
Abbas (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v), bir gece boyunca yolculuğunu sürdürdü, sabaha karşı
konaklayıp uyudu, güneş doğuncaya kadar uyanamadı.
Güneş biraz yükselince namazı kıldı ve: İşte
bu kıldığımız namaz salatı vusta = orta
namazdır buyurdu. (Sadece Nesâi
rivâyet etmiştir.)