1-
RASÛLULLAH (S.A.V)İN NİKAHLA İLGİLİ
EMİRLERİ
2-
RASÛLULLAH (S.A.V)İN DÖRTTEN FAZLA KADINLA EVLENMESİ
MUBAHTIR
4-
EVLENMEMEK ÜZERE YAŞAMAK DOĞRU MUDUR?
5-
İFFETLİ KALMAK İSTEYENE ALLAH YARDIM EDER Mİ?
6-
BAKİRE İLE EVLENMEYİ TEŞVİK
7-
KADIN ERKEK ARASINDA YAŞ EŞİTLİĞİ OLMALI
8-
KÖLE OLAN BİR KİMSE KÖLE OLMAYANLA EVLENEBİLİR
Mİ?
9-
DÜNYAYI SEVENLER MALA RAĞBET EDERLER
10-
EVLİLİKTE TERCİH SEBEBİ DİN OLMALI
11-
KISIR KADINLARLA EVLENMEK HOŞ DEĞİLDİR
12-
ZİNA EDEN KADINLA EVLENİLİR Mİ?
13-
KADIN HANGİ ÖZELLİKLERİNDEN DOLAYI NİKAHLANIR
14-
HANGİ KADIN DAHA HAYIRLIDIR?
15-
EN HAYIRLI DÜNYALIK NEDİR?
17-
EVLENMEDEN ÖNCE EVLENİLECEK KADINA BAKILABİLİR
20-
MÜMİN KARDEŞİNİN İSTEDİĞİ KADINA
DÜNÜRCÜ OLAMAZ
22-
EVLİLİKTE SORU SORULAN KİŞİ DOĞRU
BİLDİĞİNİ SÖYLEMELİ
23-
EVLENİLECEK KIZA BAKILABİLİR Mİ?
24-
BİR ŞAHIS HOŞLANDIĞI BİR ERKEĞE KIZINI
TEKLİF EDEBİLİR
25-
KADIN DİNİNDEN RAZI OLDUĞU BİRİNE
KENDİSİNİ ARZETMESİ
26-
ALLAH PEYGAMBERİNE KİMİ NİKAHLAMIŞTI
28-
OĞUL ANNESİNİ EVLENDİREBİLİR Mİ?
29-
BİR ADAM KÜÇÜK KIZINI SEVDİĞİ
BİRİYLE EVLENDİREBİLİR Mİ?
30-
BABA, DUL KIZINI BAŞKA SEVDİKLERİNE TEKLİF
EDEBİLİR Mİ?
31-
EVLENECEK KIZDAN İZİN ALINMASI
32-
BABA BAKİRE KIZINDAN EVLENMEK İÇİN İZİN ALIR
33-
DUL KADINDAN DA FİKRİ SORULUR MU?
34-
BAKİRE KIZIN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI
35-
DUL KADINI BABASI ZORLA NİKAHLIYABİLİR Mİ?
36-
KIZ İSTEMEDİĞİ HALDE BABASI ONU
EVLENDİREBİLİR Mİ?
37-
İHRAMLI KİMSE NİKAHLANABİLİR Mİ?
38-
İHRAMLI KİMSE EVLENEMEZ Mİ?
39-
NİKAH ANINDA YAPILABİLECEK DUA
40-
HOŞ OLMAYAN SÖZLER SÖYLENMEMELİ?
41-
KURANDAN SÛRE VE AYETLER MİHİR OLUR MU?
43-
BOŞANAN BİR KADIN ESKİ KOCASINA NASIL HELAL OLUR?
44-
KİŞİ ÜVEY KIZIYLA EVLENEMEZ
45-
ANNE İLE KIZI BİR ERKEK NİKAHINDA TOPLAYAMAZ
46-
İKİ KIZ KARDEŞ BİR ERKEĞİN NİKAHINDA OLUR
MU?
47-
BİR KADIN HALA VE TEYZESİYLE BİRLİKTE NİKAHLANIR MI?
48-
BİR KADIN TEYZESİ ÜZERİNE NİKAH EDİLEMEZ
49-
SÜT KARDEŞLİĞİ EVLENMEYİ HARAM KILAR
50-
SÜT KARDEŞİNİN KIZIYLA EVLENMEK TE HARAMDIR
51-
NE KADAR SÜT EMMEK HARAMLIĞI GEREKTİRİR?
53-
BÜYÜK KİMSELER DE EMZİRİLİR Mİ?
54-
EMZİREN KADINLA CİNSEL İLİŞKİ OLUR MU?
55-
AZİL (ÇOCUK YAPMAMAK İÇİN MENİYİ
DIŞARI AKTIRMAK)
56-
EMZİREN KADINLARA SAYGI DUYMAK
57-
SÜT KARDEŞLİĞİNE ŞAHİDLİK YAPILIRSA NE
OLUR?
58-
BABANIN NİKAHI ALTINDAKİ ANALIKLARLA EVLENMEK
59-
NİSÂ SÛRESİ 24. AYETİNİN YORUMU
60-
KARŞILIKLI DEĞİŞME ŞEKLİNDEKİ
EVLİLİK
61-
KARŞILIKLI DEĞİŞME NASIL OLUR?
62-
KURANDAN BİR SÛRE ÖĞRETMEK MİHİR OLUR MU?
63-
MÜSLÜMAN OLMAK TA MİHİR OLABİLİR Mİ?
64-
MEHİR BEDELİ KÖLE AZAD ETMEK TE OLABİLİR Mİ?
65-
CARİYE AZAD EDİLİP NİKAHLANABİLİR Mİ?
66-
MİHİR NE KADAR OLMASI GEREKİR?
67-
BİR ÇEKİRDEK (BEŞ DİRHEM) İLE DE
EVLENİLİR Mİ?
68-
MİHİRSİZ DE EVLENMEK CAİZDİR
69-
BİR KADIN MEHİR İSTEMEDEN KENDİSİNİ HİBE
EDEBİLİR Mİ?
70-
BİR KADIN CARİYESİNİ KOCASINA HİBE EDER Mİ?
72-
NİKAH, SES VE DEF ÇALARAK İLAN EDİLEBİLİR
Mİ?
73-
EVLENEN KİMSEYE NASIL DUA EDİLİR
74-
DÜĞÜNDE HAZIR BULUNMAYAN KİMSENİN DUASI NASILDIR?
75-
EVLENEN KİMSENİN KOKU SÜRÜNMESİ
79-
YOLCULUKTA İKEN DE ZİFAF YAPILIR MI?
80-
DÜĞÜNDE EĞLENME VAR MIDIR?
81-
BABA, KIZINA NASIL ÇEYİZ HAZIRLAMALI?
82-
BİR EVDE KAÇ YATAK OLMALI?
83-
YAYGI VE ÇARŞAF DA OLMALI MI?
84-
DÜĞÜN YAPAN KİMSEYE, HEDİYE ALMALI MI?
1- RASÛLULLAH (S.A.V)İN NİKAHLA İLGİLİ EMİRLERİ
3145- Ata(r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Meymunenin cenazesi için Serifte bulunuyorduk, İbn Abbas dedi ki: Bu Meymunenin cenazesidir. Onun cenazesini kaldırıp götürürken hırpalayıp sallamayın. Rasûlullah (s.a.v)in dokuz hanımı vardı, sekizi için gecelerini taksim ederdi. Meymune bunlardandır, biri için gece ayırmazdı; O da Sevdedir. (Müslim, Rada: 13; Buhârî, Nikah: 99)
3146- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) vefat ettiğinde dokuz zevcesi vardı, sekiz tanesine gece ayırırdı. Sevde kendisi ihtiyar olduğu için kendi isteğiyle hakkını Aişeye vermişti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
3147- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v) bir gecede bütün kadınları ziyaret ederdi, o günlerde dokuz hanımı vardı. (Buhârî, Nikah: 103)
3148- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kendilerini Rasûlullah (s.a.v)e arz edip takdim eden kadınları ayıplar ve hür bir kadın kendini mehirsiz olarak hibe eder mi? derdim. Sonunda Allah: Ahzap sûresi 51. ayeti olan: Hanımlarından dilediğini geri bırakır dilediğini yanına alıp barındırırsın ayetini indirince, ben Rasûlullah (s.a.v)e: Allah bu ayette Senin arzu ve isteklerinin gerçekleşmesini istiyor dedim. (Buhârî, Tefsir: 244; İbn Mâce, Nikah: 57)
3149- Sehl b. Sad (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Rasûlullah (s.a.v)in bulunduğu bir toplulukta bulunuyordum. Bir kadın gelerek: Ey Allahın Rasûlü! Ben evlenmek için kendimi size arz ediyorum, nasıl isterseniz öyle yapın dedi. Bunun üzerine bir adam kalkarak: Beni bu kadınla evlendirin dedi. Rasûlullah (s.a.v): Git araştır demirden bir yüzükte olsa bul getir buyurdu. Adam gitti fakat hiçbir şey bulamadı, demir bir yüzük bile Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Kuran sûrelerinden ezberinde bir şeyler var mı? buyurdu. Adam: Evet deyince; Rasûlullah (s.a.v) O kadını, ezberindeki sûreleri o kadına öğretmek şartıyla o kimseyle evlendirdi. (İbn Mâce, Nikah: 17; Buhârî, Nikah: 51)
2- RASÛLULLAH (S.A.V)İN DÖRTTEN FAZLA KADINLA EVLENMESİ MUBAHTIR
3150-
Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Aişe (r.anha)dan rivâyete
göre, Allah, Rasûlullah (s.a.v)e hanımlarını serbest
bırakmasını emrettikten sonra önce Aişeye geldi.
Rasûlullah (s.a.v) ilâhi emri tebliğe benden başladı ve
şöyle buyurdu: Sana bir
şeyler söyleyeceğim ama anne ve babana danışmadan
acele karar verme! Aişe diyor ki: Rasûlullah (s.a.v) anne ve
babamın benim Rasûlullah (s.a.v)den ayrılmamı istemeyeceklerini
çok iyi biliyordu. Daha sonra Rasûlullah (s.a.v) şu ayeti okudu: (Ahzâb
28) Ey
Peygamber! Eşlerine söyle: Eğer sizler dünya hayatını
ve süsünü istiyorsanız gelin size boşanma bedelini vereyim ve sizi
güzellikle salıvereyim. Bunun üzerine ben bu konuda anne ve babama
danışayım ama ben Allah Rasûlü ve ahireti istiyorum dedim. (Buhârî, Tefsir: 241; İbn
Mâce, Talak: 20)
3151- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) hanımlarını iki seçenekten birini tercih etmekte serbest bıraktı fakat boşanıp ayrılan olmadı. (Buhârî, Talak: 4; İbn Mâce, Talak: 20)
3152- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bizi dünya ziynetleriyle, Allah Rasûlü ve ahireti seçme konusunda serbest bıraktı, boşanan olmadı. (Buhârî, Talak: 4; İbn Mâce, Talak: 20)
3153- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)e dilediği kadar kadınla evlenmek helâl kılındıktan sonra ruhunu teslim etmiştir. (Tirmizî, Kuran Tefsiri: 34; Dârimi, Nikah: 44)
3154- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah Rasûlullah (s.a.v)e sağlığında dilediği kadar kadınla evlenmeyi helâl kılmıştır. (Tirmizî, Kuran Tefsiri: 34)
3155- Alkame (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Mesud ile beraber Osmanın yanında bulunuyordum, Osman şu olayı anlattı. Rasûlullah (s.a.v) gençlerin yanına vardı. (Hadisin ravilerinden Ebu Abdurrahman fitye kelimesini pek anlayamadım diyor) ve şöyle buyurdu: Sizden kimin evlenmeye mehir verip, aileyi geçindirmeye gücü yeterse evlensin çünkü evlilik gözü haramdan korur, iffet ve namusu muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun çünkü oruç cinsi arzuyu azaltır. (Müsned: 388)
3156- Alkame (r.a)den rivâyete göre, Osman, İbn Mesuda: Eğer bir genç kızla evlenmek istiyorsan seni evlendireyim. Abdullah, Alkameyi çağırarak, Osmanın bu sözünü kuvvetlendirmek için Rasûlullah (s.a.v)in şu hadisini söyledi. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştu: Evlenmeye gücü yeten evlensin çünkü evlilik gözü haramdan korur, iffet ve namusu muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun çünkü oruç şehveti kırar. (Buhârî, Nikah: 3; Dârimi, Nikah: 2)
3157- Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize şöyle buyurdu: Evlenmeye gücü yeten mutlaka evlensin, gücü yetmeyen oruç tutsun çünkü oruç şehveti azaltır. (Buhârî, Nikah: 3; Dârimi, Nikah: 2)
3158- - Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize şöyle buyurdu: Ey gençler topluluğu! Kimin evlenmeye gücü yeterse muhakkak nikahlansın. Zira evlilik gözü haramdan muhafaza eder, iffet ve namusu korur. Evlenmeye gücü yetmeyenleriniz ise oruç tutsun. Oruç şehveti azaltır. Yine Muhammed b. Aladan, Muaviyeden, Ameşten, Umaradan, Abdurrahman b. Yezid ve Abdullahtan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize şöyle buyurdu: Ey gençler topluluğu! Gücü yeteniniz mutlaka evlensin (Buhârî, Nikah: 3; Dârimi, Nikah: 2)
3159- Alkame (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Mesud ile birlikte Minada yürüyorduk Osmanla karşılaştık. Beraberce yürüyerek konuşmaya başladı. Osman, İbn Mesuda: Ey Ebu Abdurrahman! Seni genç bir kızla evlendirmemi istemez misin? Belki o kız sana gençliğini hatırlatır dedi. Abdullah ise: Bana bunu mu söylemek istiyorsun! Rasûlullah (s.a.v) bize şöyle buyurmuştu: Ey Gençler topluluğu, evlenmeye gücü yeten mutlaka evlensin. (Dârimi, Nikah: 2; Buhârî, Nikah: 4)
4- EVLENMEMEK ÜZERE YAŞAMAK DOĞRU MUDUR?
3160- Sad b.
Ebi Vakkas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), Osman b. Mazunun kadınlardan ayrı yaşama
isteğini reddetti, eğer izin verseydi bizler de
yumurtalıklarımızın fa
3161- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) evlenmeyip bekar yaşama modelini yasakladı. (Dârimi, Nikah: 2; Müsned: 2379)
3162- Semure b. Cündüb (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) evlenmeyip bekar yaşama modelini yasakladı. (Tirmizî, Nikah: 2; Dârimi, Nikah: 3)
3163- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir
seferinde Ey Allahın Rasûlü! dedim. Ben genç bir adamım kötü
bir şey yapmaktan korkuyorum, fakat evlenebilecek imkanım da yok
Hadım olayım mı? yani yumurtalıklarımın fa
3164- Sad b. Hişam (r.a)dan rivâyete göre, bizzat kendisi Âişenin yanına vardı ve ona şöyle dedi: Ben sana kadınlarla evlenmeksizin bekar hayatı yaşamayı soracaktım, bu konuda senin görüşün nedir? Aişe şöyle dedi: Sakın ha böyle yapma! Allah ne buyuruyor duymadın mı? Şüphesiz senden önce de Peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. (Rad sûresi ayet 38) dolayısıyla bekar yaşama modeline uyma! (Müsned: 23517)
3165- Enes
(r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)in ashabından birkaç
kişi vardı. Onlardan biri hiçbir şekilde kadınlarla
evlenmeyeceğim, bir kısmı da et yemeyeceğim, bir
kısmı da yatak üzerinde yatmayacağım, bir kısmı
da ömür boyu oruç tutacağım demişti. Onların bu
sözleri Rasûlullah (s.a.v)e ulaşınca bir konuşma
yaptı. Allaha hamd-û sena ettikten sonra şöyle buyurdu: Ne oluyor
bu insanlara ki şöyle yapacağım böyle
yapmayacağım diyorlar. Halbuki ben namaz da kılarım uyurum
da, oruçta tutar iftar da ederim, kadınlarla da evlenirim. Kim benim
yolumdan, sünnetimden uzak durursa benden değildir. (Buhârî, Nikah: 1; Müslim: Nikah: 1)
5- İFFETLİ KALMAK İSTEYENE ALLAH YARDIM EDER Mİ?
3166- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Üç
kısım insan vardır ki Allah onlara mutlaka yardım eder; 1-
Hürriyetine kavuşmak için efendisiyle anlaşma yapıp borcunu
ödemeye çalışan köle, 2- İffetli kalmak için evlenip
borçlanan kimse, 3- Allah yolunda savaşan mücahid. (Tirmizî, Fedailül Cihad: 20; Müsned: 9258)
6- BAKİRE İLE EVLENMEYİ TEŞVİK
3167- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Evlendim daha sonra da Rasûlullah (s.a.v)in yanına geldim. Ey Câbir Evlendin mi? diye sordu. Ben de: Evet dedim. Bakire mi aldın yoksa dul mu? diye sordu. Dul aldım dedim. Keşke bakire biri ile evlenseydin, sen onunla o da seninle oynaşırdınız buyurdu. (Buhârî, Nikah: 11; Müslim, Rada: 16)
3168- Câbir
(r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)
benimle karşılaşınca: Benim
yokluğumda bir kadınla evlendin mi? yoksa! buyurdu. Ben de:
Evet Ey Allahın Rasûlü! dedim. Bekar
mı yoksa dul mu? diye sordu. Dul dedim. Keşke
bakire olsaydı birbirinizle oynaşırdınız buyurdu.
(Buhârî, Nikah: 11; Müslim, Rada: 16)
7- KADIN ERKEK ARASINDA YAŞ EŞİTLİĞİ OLMALI
3169- Abdullah b. Büreyde (r.a) babasından naklederek şöyle diyor: Ebu Bekir ve Ömer Peygamber (s.a.v)in kızı Fatımayı istediler. Fakat Rasûlullah (s.a.v), o küçüktür diye onlara vermedi. Ali isteyince Rasûlullah (s.a.v) onu Ali ile evlendirdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
8- KÖLE OLAN BİR KİMSE KÖLE OLMAYANLA EVLENEBİLİR Mİ?
3170-
Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (r.a)den rivâyete göre; Mervannın h
3171- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rabia b. Abdi Şems ki Bedir savaşında Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte bulunmuştu. Rasûlullah (s.a.v)in, Zeydi evlat edinmesi gibi Ebu Huzeyfe de Sâlimi evlat edinmişti ve onu kardeşinin kızı Hind b. Velid b. Utbe b. Rabia b. Abdi Şems ile evlendirmişti. O da Ensardan bir kadının kölesiydi. Cahiliye devrinde bir kimse bir kimseyi evlat edinirse, insanlar onu onun oğlu gibi bilirlerdi ve o evlatlık, o kimsenin mirasını da alabilirdi. Sonunda şu ayet nazil oldu: Evlatlık olarak aldığınız çocuklara gelince, onları gerçek babalarının isimleri ile çağırın. Bu Allah katında daha adil bir davranıştır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız onları din kardeşleriniz ve dostlarınız olarak bilin. (Ahzâb sûresi 5. ayet) babasını bilmiyorsanız o sizin dostunuz ve dinde kardeşinizdir. (Buhârî, Nikah: 19; Muvatta', Rada: 2)
3172- Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Aişe ve Ümmü Seleme (r.anhüma)dan rivâyete göre, Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rabia b. Abdi Şems ki Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte Bedir savaşında bulunmuştu. Rasûlullah (s.a.v)in Zeyd b. Hariseyi evlatlık edinmesi gibi Ensardan bir kadının kölesi olan Sâlimi evlatlık edinmişti. Ebu Huzeyfe, Sâlimi kardeşinin kızı Hind binti Velid b. Utbe b. Rabia ile evlendirmişti ki bu kadın da ilk hicret eden kadınlardandı ve Kureyşin en asil kızlarından idi. Allah Zeyd b. Harise hakkında: Evlatlıklarınızı gerçek babalarının isimleriyle çağırın (Ahzâb sûresi 5. ayeti) ayetini indirince, Evlatlık olarak alınan herkes kendi babası adıyla çağrılmaya başlandı. Eğer babaları bilinmezse dinde kardeş ve dost olmuş oluyorlardı. (Buhârî, Nikah: 19; Muvatta', Rada: 2)
9- DÜNYAYI SEVENLER MALA RAĞBET EDERLER
3173- İbn Büreyde (r.a) babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Dünyayı sevenlerin her konuda en çok rağbet ettikleri şey maldır. (Müsned: 21912)
10- EVLİLİKTE TERCİH SEBEBİ DİN OLMALI
3174- Câbir
(r.a)den rivâyete göre, kendisi Rasûlullah (s.a.v) zamanında bir
kadınla evlenmişti. Peygamber (s.a.v) onunla
karşılaşınca: Ey Câbir
evlendin mi? diye sordu. O da: Evet dedi. Bakire mi
aldın yoksa dul mu diye sordu. Ben de: Dul dedim. Keşke
bakire biriyle evlenseydin birbirinizle oynaşırdınız
buyurdu. Bende: Ey Allahın Rasûlü! benim kız kardeşlerim var,
benimle kardeşlerimin arasına girer ve huzurumuzu bozar diye korktum
dedim. Bunun üzerine: Öyleyse
iyi yapmışsın buyurdu ve şöyle devam etti: Kadın;
dini için, malı için, güzelliği için alınır. Sen dindar
olanı seç ki hayatın bereketli ve huzurlu olsun. (Ebû Davud, Nikah: 4; Dârimi,
Nikah: 32)
11- KISIR KADINLARLA EVLENMEK HOŞ DEĞİLDİR
3175- Makıl b. Yesar (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (s.a.v)e gelerek; Ben asil ve soylu bir kadın buldum fakat kısırdır, çocuk doğurmuyor. Onunla evlenebilir miyim? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v), onunla evlenmekten onu yasakladı. Adam ikinci defa geldi, üçüncü defa geldi. Rasûlullah (s.a.v) yine yasakladı ve şöyle buyurdu: Doğurucu ve sevimli kadınlarla evlenin zira ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla övüneceğim. (Ebû Davud, Nikah: 4)
12- ZİNA EDEN KADINLA EVLENİLİR Mİ?
3176- Mersed b. Ebî Mersed el Ganevi (r.a)den rivâyete göre, ki güçlü ve kuvvetli bir adamdı, esirleri Mekkeden, Medineye taşıyordu şöyle anlattı: Medineye götüreceğim bir adamı arayıp beklemekte idim. O günlerde Mekkede Anak isimli bir fahişe kadın vardı, bu kadın aradığım kimsenin arkadaşıydı. Bu kadın evinden çıktı, duvarın gölgesinde birkaç kişi görünce: Kim o! Mersed sen misin? Merhaba hoş geldin ey Mersed, gel bu gece biz de kal diye seslendi. Ben de: Ey Anak! Rasûlullah (s.a.v) zinayı haram kıldı dedim. Bunu duyup kızan Anak: Ey Çadır halkı! Şu düldül gibi olan adam var ya sizin esirlerinizi Mekkeden Medineye taşıyor diye bağırdı. Ben de kaçmaya başladım, Handeme yolunu tuttum ve taşıdığım adamla birlikte bir yere saklandım. Sekiz kişi benim peşime düştüler, saklandığım yerde tepeme dikildiler ve idrarlarını yaptılar. Onların idrarları üzerime sıçradı, Allah beni onlara göstermedi. Sonunda arkadaşımın yanına vardım ve onu yüklenip Erak mevkiine geldim, bağlarını çözdüm ve Rasûlullah (s.a.v)e geldim ve: Ey Allahın Rasûlü! Anak ile evleneceğim dedim. Rasûlullah (s.a.v), durdu ve biraz sonra şu ayet nazil oldu: Zina yapan erkek ancak zina yapan kadınlarla veya müşrik olanlarla evlenebilir Nur sûresi 3. ayet. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) beni çağırdı, ayeti okudu ve sonra da Onunla evlenme buyurdu. (Tirmizî, Tefsirül Kuran: 25; Ebû Davud, Nikah: 4)
3177- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (s.a.v)e gelerek; Nikahımda çok sevdiğim bir karım var fakat huyu kötü, kendisine dokunan hiçbir kimsenin hiçbir istediğini reddetmez dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Onu boşa buyurdu. Adam: Onsuzluğa dayanamam dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Öyleyse ondan faydalan buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
13- KADIN HANGİ ÖZELLİKLERİNDEN DOLAYI NİKAHLANIR
3178- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurmuştur: Kadın
dört şeyi için nikahlanır. Malı, asaleti, güzelliği ve
dini. Sen dindar olanı seç ki hayatın bereketlensin. (Dârimi, Nikah: 4; Müslim, Rada: 15)
14- HANGİ KADIN DAHA HAYIRLIDIR?
3179- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e: Hangi kadınlar daha hayırlıdır? diye soruldu. Rasûlullah (s.a.v)de şöyle buyurdu: Kocası kendisine baktığı an onu neşelendiren, emrettiğinde ona itaat eden, kocasının hoşlanmadığı şeyi malında ve kendinde bulundurmayan kadın. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
15- EN HAYIRLI DÜNYALIK NEDİR?
3180- Abdullah b. Amr b. As (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Dünyanın tamamı istifade edilecek şeylerle doludur. Dünyada istifade edilecek en hayırlı şey de iyi huylu bir kadındır. (İbn Mâce, Nikah: 5; Müslim, Rada: 18)
3181- Enes (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e: Ey Allahın Rasûlü! Ensar kadınlarıyla evlenmeye ne dersin? diye soruldu. Onlarda çok şiddetli bir kıskançlık vardır buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
17- EVLENMEDEN ÖNCE EVLENİLECEK KADINA BAKILABİLİR
3182- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Adamın biri Ensardan bir kadınla evlenmek istedi. Rasûlullah (s.a.v), O adama: O kadına baktın mı? diye sordu. Adam: Hayır deyince, Rasûlullah (s.a.v) kadına bakmasını emretti. (Tirmizî, Nikah: 3; Müsned: 7517)
3183- Muğire b. Şube (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında bir kadınla evlenmek istedim. Rasûlullah (s.a.v): O kadını gördün mü? buyurdu. Ben de: Hayır dedim. Bunun üzerine: Ona bak çünkü anlaşabilmeniz ve birbirinizi sevebilmeniz için bu şart buyurdu. (Dârimi, Nikah: 4; İbn Mâce, Nikah: 9)
3184- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), beni Şevval ayında nikahladı ve Şevval ayında da gerdeğe girdim. Aişe evlendirdiği kadınları Şevval ayında zifafa sokmayı severdi. Aişe diyor ki: Rasûlullah (s.a.v)in hanımlarından hangisi Peygamberin yanında benim kadar nasipliydi. (Tirmizî, Nikah: 9; Müsned: 24137)
3185- Fatıma binti Kays (r.a) ilk hicret eden kadınlardandı, şöyle anlatıyor: Muhammed (s.a.v)in ashabından bir gurup içinde Abdurrahman b. Avf bana evlenme teklifinde bulunmuştu. Rasûlullah (s.a.v)de kölesi Üsâme b. Zeyde istedi. Rasûlullah (s.a.v)in Beni seven Üsâmeyi sevsin sözünü biliyordum. Rasûlullah (s.a.v) bu meseleyi benimle konuştuğunda Ben sana bağlıyım, dilediğinle evlendir demiştim. Daha önce ise ben iddetim dolmadan Rasûlullah (s.a.v)e müracaat ettiğimde bana: Ümmü Şerîkin evinde kal buyurmuştu. Ümmü Şerîk, Ensardan zengin bir kadındı. Allah yolunda pek çok infakta bulunurdu ve evine pek çok misafir gelirdi. Rasûlullah (s.a.v)in emri üzerine ben peki oraya gidip orada kalayım dedim. Fakat Rasûlullah (s.a.v): Oraya gitme! Çünkü Ümmü Şerikin pek çok misafiri var dolayısıyla orada başörtün düşebilir, eteğin açılabilir ve bacağın gözükebilir. Ve böylece insanlar senin hoşlanmadığın şeylerini görebilirler, bu sebeple sen iddetini doldurmak üzere Fihr oğullarından amcanın oğlu Ümmü Mektumun evine git buyurdu. Ben de oraya taşınmıştım. (Tirmizî, Nikah: 38; Ebû Davud, Talak: 39)
20- MÜMİN KARDEŞİNİN İSTEDİĞİ KADINA DÜNÜRCÜ OLAMAZ
3186- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Biriniz bir diğerinizin istediği kadına dünürcü olmasın. (Tirmizî, Nikah: 38; İbn Mâce, Nikah: 10)
3187- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Müşteri kızıştırmayınız, şehirli köylünün malını ele geçirip satmaya kalkmasın, birinizin pazarlığı olan bir malı bir diğeriniz satın almaya kalkmasın. Kardeşinizin istediği kadına dünürcü olmayınız. Hiçbir kadın da diğer bir kadının boşanmasını isteyip erkekle evlenmeye kalkmasın. (Tirmizî, Nikah: 38; İbn Mâce, Nikah: 10)
3188- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Biriniz bir diğer kardeşinin dünürcü olduğu bir kadına aynı anda tekrar dünürcü olmasın. (Tirmizî, Nikah: 38; İbn Mâce, Nikah: 10)
3189- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Sizden biriniz din kardeşinin istediği kadına onunla nikahlanıp ta sonra boşanıncaya kadar veya ona dünürlükten vazgeçinceye kadar dünürcü olmasın. (Tirmizî, Nikah: 38; İbn Mâce, Nikah: 10)
3190- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Biriniz kardeşinin dünürcü olduğu kimseye dünürcü olmasın. (İbn Mâce, Nikah: 10; Tirmizî, Nikah: 38)
3191- Abdullah
b. Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle diyordu: Rasûlullah
(s.a.v): Sizden
birinizin bir mal almak üzereyken bir diğerinin aynı malı almaya
kalkmasını yasakladı ve yine bir adamın dünürcü olduğu
bir kimseye o kimse vazgeçip izin vermesi h
3192- Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban ile Haris b. Abdurrahman (r. anhüma), Fatıma binti Kaysa başından geçenleri sordular. Fatıma binti Kays şunları anlattı: Kocam beni üç talakla boşadı ve yiyecek bir şeylerde bırakmamıştı. Ben de: Allaha yemin olsun ki, nafaka ve oturma hakkım varsa mutlaka alacağım, bu şekilde yaşamayı kabul etmem dedim. Kocamın vekili ise: Ne nafaka almaya ne de bu evde barınmaya hakkın vardır dedi. Ben de Rasûlullah (s.a.v)e gittim ve durumu anlattım. Rasûlullah (s.a.v)de: Evde kalma ve nafaka alma hakkın yok, falan kadının yanında iddetini tamamla buyurdu. O kadının gelip gideni pek çok olduğu için orada kalmamamı ve Ümmü Mektumun evinde iddetimi tamamlamamı emretti. (Ümmü Mektum ama birisidir.) İddetin bitince de bana haber ver buyurdu. İddet müddetim bitince Rasûlullah (s.a.v)e haber verdim. Rasûlullah (s.a.v) Seninle evlenmek isteyenler kimlerdir buyurdu: Ben de: Muaviye ve Kureyşten bir adam dedim. Rasûlullah (s.a.v)de: Muaviye Kureyşli bir delikanlı olup malı mülkü yoktur. Diğeri ise kötü olup hayırsız bir kimsedir. Dolayısıyla sen Üsâme b. Zeydle evlen! buyurdu. Ben bu tekliften pek hoşlanmadım fakat Rasûlullah (s.a.v) üç defa Bununla evlen dedi. Sonunda onunla evlendim. (Müslim, talak: 6; Ebû Davud, Talak: 39)
22- EVLİLİKTE SORU SORULAN KİŞİ DOĞRU BİLDİĞİNİ SÖYLEMELİ
3193- Fatıma binti Kays (r.anha)dan rivâyete göre, kocası Ebu Amr b. Hafs, onu yanında olmadığı bir zamanda üç talakla boşamıştı. Kocasının vekili Fatımaya bir miktar arpa gönderdi. O bu gönderilene razı olmayınca kocasının vekili olan kimseyi kızdırdı. O adam: Vallahi sana bir şeyler vermek mecburiyetinde değiliz dedi. Fatıma, Rasûlullah (s.a.v)e gelerek durumu anlattı. Rasûlullah (s.a.v)de: Senin onlardan nafaka alma hakkın yoktur diyerek, Sen Ümmü Şerikin evinde iddet süreni doldur buyurdu. Sonra da: O kadın cömert bir kadın olup gelip gideni çoktur, onun için sen iddetini Ümmü Mektumun evinde doldur. O gözleri görmeyen bir adamdır, dolayısıyla aşırı tesettüre riayet etmeksizin onun yanında kalabilirsin. İddetin bitince de bana haber ver buyurdu. Ben de iddetim bitince Muaviye b. ebî Süfyan ve Ebu Cehmin bana dünür olduklarını haber verdim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Ebu Cehmin asası hiç elden düşmez. (Kadınları çok döver) Muaviye ise fakir biri olup malı mülkü yoktur. Dolayısıyla sen Üsâme b. Zeyd ile evlen buyurdu. Ben ise Üsâmeden pek hoşlanmamıştım sonra tekrar: Onunla evlen buyurdu. Bende onunla evlendim. Allah bu evliliği hayırlı kıldı, diğer kadınlar bana gıpta ettiler. (Müslim, talak: 6; Ebû Davud, Talak: 39)
23- EVLENİLECEK KIZA BAKILABİLİR Mİ?
3194- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensardan bir adam Rasûlullah (s.a.v)e gelerek: Bir kadınla evlendim dedi. Peygamber (s.a.v)de: Ona dikkatlice baktın mı? Ensarın gözlerinde bir şeyler olabilir buyurdu. (Müslim, Nikah: 12; İbn Mâce, Nikah: 9)
3195- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, bir adam bir kadınla evlenmek istedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Ona dikkatlice bak çünkü Ensar kadınlarının gözlerinde bir şeyler olabilir buyurdu. (Müslim, Nikah: 12; İbn Mâce, Nikah: 9)
24- BİR ŞAHIS HOŞLANDIĞI BİR ERKEĞE KIZINI TEKLİF EDEBİLİR
3196- Ömer (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kızım Hafsa İbn Huzafeden dul kalmıştı. İbn Huzafe Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte Bedir savaşına katılanlardandı. Medinede vefat etmiştir. Ben Osman b. Affan ile karşılaştım, kızım Hafsayı kendisine arzettim ve istersen nikahlayayım dedim. Bunun üzerine Osman bir düşüneyim dedi. Birkaç gece geçti tekrar karşılaştım. Bu gün için evlenmek istemiyorum dedi. Daha sonra Ebu Bekir ile karşılaştım. İstersen kızım Hafsa ile seni evlendireyim dedim. Bana hiçbir cevap vermedi. Osmana kızdığımdan daha fazla kızdım. Birkaç gece geçmişti ki Rasûlullah (s.a.v), kızım Hafsayı benden isteyip dünür oldu, ben de Ona nikahladım. Bu arada Ebu Bekir ile karşılaştım ve: Hafsayı bana teklif ettiğinde benim de sana cevap vermediğimi görünce herhalde kızmış olmalısın dedi. Ben de: Evet dedim. O da: Sen bana kızını vermek istediğinde; Rasûlullah (s.a.v)in senin kızını isteyeceğini duymuştum da Rasûlullah (s.a.v)in sırrını ifşa etmek istemedim. Eğer o vazgeçseydi ben senin kızı nikahlardım dedi. (Müsned: 70)
25- KADIN DİNİNDEN RAZI OLDUĞU BİRİNE KENDİSİNİ ARZETMESİ
3197- Sabit
el Bünani (r.a) şöyle anlatmıştır. Enes b. M
3198- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Bir kadın kendisini Rasûlullah (s.a.v)e arz edip nikahlamasını istedi diye anlatınca Enesin kızı güldü ve Bu kadın hayası ne kadar az bir kadınmış dedi. Bunun üzerine Enes: O senden daha hayırlıdır çünkü kendisini Rasûlullah (s.a.v)e teklif etmiştir dedi. (Buhârî, Nikah: 33; Müsned: 13333)
26- ALLAH PEYGAMBERİNE KİMİ NİKAHLAMIŞTI
3199- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Zeynebin iddeti dolunca Rasûlullah (s.a.v)e: Zeyde git, onu benim için iste dedi. Zeyd diyor ki hemen gittim ve: Ey Zeyneb! Müjde beni sana Rasûlullah (s.a.v) gönderdi, seninle evlenmek istiyor dedim. Zeyneb: Bu konuda Rabbimden hayır talep etmeden hiç bir şey yapmam dedi ve evinde namaz kılmakta olduğu yere gitti. Ve o zaman Ahzâb sûresi 37. ayeti nazil oldu. Böylece Zeynebin nikahı Allah tarafından kıyılmış oldu ve Peygamber (s.a.v) Zeyneb ile evlenmiş oldu. (Müslim, Nikah: 15; Müsned: 12553)
3200- Enes b.
M
3201- Câbir b. Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Kurandan bir sûre öğretir gibi tüm işlerimizde bize istihare yapmayı öğretir ve şöyle buyururdu: Biriniz önemli bir iş yapmak istediğinde nafile olarak iki rekat namaz kılsın ve şöyle dua etsin: Allahım hakkımda hayırlısını bildiğin için ben de Senden hakkımda hayırlısı ne ise onu bana bildirmeni isterim. Senin güç ve kuvvetinle beni güçlendirmeni isterim. Ve her şeyi Senin büyük lütfundan isterim. Çünkü Senin her şeye gücün yeter. Benim ise hiçbir şeye gücüm yetmez. Sen her şeye gücü yetensin, benim ise hiçbir şeye gücüm yetmez. Sen her şeyi bilirsin. Ben ise bilemem. Akıl ve düşünmeyle bilinemeyecek her şeyi bilen sadece sensin. Ey Allahım şu yapacağım işin benim hakkımda, dinim, yaşantım ve işimin sonu hakkında hayırlı olduğunu biliyorsan ki mutlaka bilmektesin- onu yapmayı bana kolay getir. Eğer bu iş benim hakkımda dinim, yaşantım ve işimin sonucu hakkında kötü olduğunu biliyorsan ki mutlaka bilmektesin- onu benden uzaklaştır. Beni de ondan uzak kıl. Hayır nerede ise onu benim için takdir et ve beni ona razı et veya benim işlerimin acele olanını veya geleceğe ait olanını benim için takdir et diyerek; işi ne ise onu söyler. (Tirmizî, Vitir: 349)
28- OĞUL ANNESİNİ EVLENDİREBİLİR Mİ?
3202- Ümmü Seleme (r.anha) anlatıyor: Ümmü Selemenin iddeti bitince, Ebu Bekir haber göndererek onunla evlenmek istedi fakat Ümmü Seleme onunla evlenmedi. Daha sonra Rasûlullah (s.a.v), Ömer b. Hattabı göndererek evlenme teklifinde bulundu. Ümmü Seleme Ömere: Rasûlullah (s.a.v)e söyle ben kıskanç bir kadınım belki Rasûlullah (s.a.v)in diğer hanımlarıyla geçinemem, küçük çocuklarım da var, ayrıca bu konuda kendisine danışabileceğim bir yakınım da yok dedi. Ömer, Rasûlullah (s.a.v)e gelip Ümmü Selemenin cevabını aktardı. Rasûlullah (s.a.v)de Ömere: Ona git ve şöyle söyle: Ben kıskanç bir kadınım diyorsun ben bu konuda Allaha dua edeceğim ve kıskançlığın yok olacak, küçük çocuklarım var diyorsun merak etme Allah onlara yardım eder, Benim bu konuyu danışabileceğim bir yakınım da yok sözüne gelince, senin gerek burada bulunan veya uzakta olan hiçbir kimse senin bu evliliğini kötü karşılamaz buyurdu. Ömer bu sözleri Ümmü Selemeye nakledince Ümmü Seleme oğluna: Ey Ömer! Kalk ve beni Rasûlullah (s.a.v) ile evlendir dedi. O da onu evlendirdi. (Müsned: 25474)
29- BİR ADAM KÜÇÜK KIZINI SEVDİĞİ BİRİYLE EVLENDİREBİLİR Mİ?
3203- Aişe (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Aişe ile altı yaşında iken nikahlandı, dokuz yaşında da gerdeğe girdi. (Buhârî, Nikah: 39; Müslim, Nikah: 10)
3204- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni yedi yaşımda nikahladı ve dokuz yaşımda da gerdeğe girdi. (Buhârî, Nikah: 39; Müslim, Nikah: 10)
3205- Yine Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) dokuz yaşında benimle evlendi ve aynı yaşta Onunla gerdeğe girdim. (Buhârî, Nikah: 39; Müslim, Nikah: 10)
3206- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kendisiyle dokuz yaşında evlenmişti. Rasûlullah (s.a.v) vefat ettiğinde ise on sekiz yaşındaydı. (Buhârî, Nikah: 39; Müslim, Nikah: 10)
30- BABA, DUL KIZINI BAŞKA SEVDİKLERİNE TEKLİF EDEBİLİR Mİ?
3207- Ömer b. Hattab (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kızım Hafsa, Rasûlullah (s.a.v)in ashabından Huneys b. Huzafe es Sehmînin Medinede vefatıyla ondan dul kalmıştı. Kızım dul kalınca Osmana gittim, kızım Hafsayı ona teklif edip istersen kızımla seni evlendireyim dedim. Osman biraz düşünmeliyim dedi. Birkaç gece bekledim daha sonra Osman bana gelerek bugün için evlenmeyi düşünüyorum dedi.
Daha sonra Ebu Bekir ile karşılaştım, ona da dilersen kızım Hafsa ile seni evlendirebilirim dedim. Ebu Bekir hiç sesini çıkarmadı. Osmana gücendiğimden daha fazla Ebu Bekire gücendim. Birkaç gece daha bekledim sonra Rasûlullah (s.a.v), Hafsayı istedi, ben de Ona nikahladım. Sonra Ebu Bekir benimle karşılaşınca Hafsayı bana teklif ettiğinde sana hiçbir cevap vermediğim için bana kızmışsındır dedi. Ben de: Evet dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir: Aslında sana cevap vermeme engel olacak bir şeyim yoktu fakat Rasûlullah (s.a.v)in Hafsadan bahsedip onu senden isteyeceğini biliyordum bu yüzden onun sırrını da ifşa etmek istemedim, eğer o almayacak olsaydı ben bu teklifi kabul ederdim dedi. (Müsned: 70)
31- EVLENECEK KIZDAN İZİN ALINMASI
3208-
İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Dul
kadın evlenme konusunda velisinden daha çok hak sahibidir. Bakirenin
evlenmesi için izninin alınması gerekir. Bakirenin izin vermesi ise
susmasıdır. (Müslim, Nikah: 9;
İbn Mâce, Nikah: 11)
3209-
İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: Evlenme
konusunda dul olan kimseler velilerinden daha çok hak sahibidirler. Bakirenin
ise izni alınır onun izni susmasıdır. (Müslim, Nikah: 9; İbn Mâce, Nikah: 11)
3210- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre,
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Dul
kadın evlilik işinde kendisi söz sahibidir. Bakire
kızın ise izni alınır, onun izin vermesi
susmasıdır. (Müslim, Nikah: 9; İbn Mâce,
Nikah: 11)
3211- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Dul kadının evlenmesinde velisi söz sahibi değildir, bakire kızın izni alınır onun izni sükut etmesidir. (Müslim, Nikah: 9; İbn Mâce, Nikah: 11)
32- BABA BAKİRE KIZINDAN EVLENMEK İÇİN İZİN ALIR
3212- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Dul kadın evlenme konusunda kendisi söz sahibidir. Bakire kızdan da babası izin almalıdır onun izni susmasıdır. (Müslim, Nikah: 9; İbn Mâce, Nikah: 11)
33- DUL KADINDAN DA FİKRİ SORULUR MU?
3213- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Dul kadın kendi arzusu olmadan nikahlanamaz. Bakire olan kızdan da izin alınmalıdır. Bunun üzerine orada bulunanlar: Bakirenin izni nasıl olur? diye sordular. Rasûlullah (s.a.v)de: Onun izni susmasıdır buyurdu. (Müslim, Nikah: 9; İbn Mâce, Nikah: 11)
34- BAKİRE KIZIN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI
3214- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Evlenme konusunda bakirelerden görüşlerini alınız. Bunun üzerine şöyle denildi: Bakire kız utanır ve susar nasıl izin alınacak? Rasûlullah (s.a.v): Onun izni susmasıdır buyurdu. (İbn Mâce, Nikah: 11; Müslim, Nikah: 10)
3215- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Dul kadın kendi fikri sorulmadan nikahlanamaz. Bakirenin de izni alınmalıdır. Ey Allahın Rasûlü! onun izni nasıldır? dediler. Onun izni susmasıdır buyurdu. (İbn Mâce, Nikah: 11; Müslim, Nikah: 10)
35- DUL KADINI BABASI ZORLA NİKAHLIYABİLİR Mİ?
3216- Hansa binti Hızam (r.anha)dan rivâyete göre, kendisi dul idi, babası kendisinden izin almadan onu nikahlamıştı da; O da Rasûlullah (s.a.v)e gelerek şikayette bulundu. Rasûlullah (s.a.v) bu nikahı iptal etti. (İbn Mâce, Nikah: 11; Müslim, Nikah: 10)
36- KIZ İSTEMEDİĞİ HALDE BABASI ONU EVLENDİREBİLİR Mİ?
3217- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir genç kız Aişenin yanına gelerek: Babam beni sadece itibar kazanmak için kardeşinin oğluyla nikahladı. Halbuki ben istemiyordum dedi. Aişe: Peygamber (s.a.v) gelinceye kadar otur bakalım dedi. Nihayet Rasûlullah (s.a.v) geldi, durumu haber verdim. Rasûlullah (s.a.v) kızın babasına haber vererek onu çağırttı ve kızının fikrini alıp almadığını sordu. Bunun üzerine kız: Ey Allahın Rasûlü! babamın yaptığı işe karşı değilim fakat evlenme işinde kadınların da söz hakkı var mı? onu öğrenmek istemiştim dedi. (Müsned: 23892)
3218- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Kız evlendirilirken fikri sorulur eğer susarsa izin
vermiş kabul edilir. Eğer istemez ise evlendirmek caiz olmaz. (Ebû Davud, Nikah: 26; İbn
Mâce, Nikah: 14)
37- İHRAMLI KİMSE NİKAHLANABİLİR Mİ?
3219- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ihramlı iken Meymune bintil Haris ile evlenmişti. (İbn Mâce, Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
3220- İbn Abbas (r.a)ın bildirdiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), Meymune ile ihramlı olduğu halde evlenmişti. (İbn Mâce, Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
3221- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) Meymuneyi kendisine ihramlı iken nikahlamıştı. Meymune, veli olarak Abbası seçmiş ve o da onun adına onu Rasûlullah (s.a.v)e nikahlamıştı. (İbn Mâce, Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
3222- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ihramlı iken Meymune bintil Haris ile evlenmişti. (İbn Mâce, Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
38- İHRAMLI KİMSE EVLENEMEZ Mİ?
3223- Osman
b. Affan (r.a)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurmuştur: İhramlı
kimse kendisine kadın nikahlayamaz, başkasını da
nikahlayıp evlendiremez. Bir kadına da dünürcü olamaz. (İbn Mâce, Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
3224- Yine
Osman b. Affan (r.a)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: İhramlı
kimse ne kendisi evlenebilir ne bir başkasını evlendirebilir ne
de dünürcü olabilir. (İbn Mâce,
Nikah: 45; Müslim, Nikah: 5)
39- NİKAH ANINDA YAPILABİLECEK DUA
3225-
Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v) bize namazda ve ihtiyaç anında
okuyacağımız teşehhüdü öğretti ve şöyle
buyurdu: İhtiyaç
h
3226- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, adamın biri Peygamber (s.a.v) ile bir şeyler konuşmuştu. Onun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Şüphesiz tüm eksiksiz övgüler Allaha mahsustur. Daima ona hamd eder, yardımı da ondan bekleriz. Allah, kimi hidayete erdirirse onu kimse saptıramaz. Kimi de saptırırsa onu da kimse hidayete erdiremez. Ben şahadet ederim ki Allahtan başka gerçek ilâh yoktur, tek olarak o vardır ve yine şahadet ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir. Bundan sonra (gereken dua ve ayet ne gerekiyorsa onlar okunmalıdır.) (Dârimi, Nikah: 20; İbn Mâce, Nikah: 19)
40- HOŞ OLMAYAN SÖZLER SÖYLENMEMELİ?
3227- Adiy b.
Hatim (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v)in yanında iki kişi Allahı şahit tutarak
konuştular birisi: Kim Allaha ve Rasûlüne itaat ederse kamil bir
mümindir. Kim de onlara isyan ederse z
41- KURANDAN SÛRE VE AYETLER MİHİR OLUR MU?
3228- Sehl b. Sad (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)in yanında bulunan bir gurubun içersindeydim. Bu arada bir kadın kalktı ve: Ey Allahın Rasûlü! O kadın kendisini Sana arz ediyor, bu konuda görüşün nedir? Diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v) sustu ve hiçbir cevap vermedi. Adam tekrar ayağa kalkarak: Ey Peygamber! O kadın kendisini sana hibe ediyor bu konuda görüşünüz nedir? Diye sordu. Bunun üzerine bir başka adam kalkarak: Ey Allahın Rasûlü! Onu bana nikahlayıver dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Mehir olarak verecek bir şeyin var mı? buyurdu. Adam: Hayır dedi. Rasûlullah (s.a.v): Git araştır demir bir halka bile bulsan al getir dedi. Adam gidip aradı sonra gelip: Hiçbir şey bulamadım (hatta) demir yüzük bile dedi. Rasûlullah (s.a.v): Kuranda ezberinde bir şey var mı? diye sordu. Adam: Evet ezberimde şu şu sûreler vardır dedi. Rasûlullah (s.a.v): Ezberindeki Kuranı, bu kadına öğretmeni mehir kabul ederek seni bu kadına nikahladım buyurdu. (Tirmizî, Nikah: 23; Müslim, Nikah: 13)
3229- Ukbe b.
Âmir (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Yerine
getirilmesi gereken şartların en mühimi nikah esnasında kabul
edilen şartlardır. (Tirmizî,
Nikah: 32; Dârimi, Nikah: 21)
3230- Ukbe b.
Âmir (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: Yerine
getirilmesi gereken şartların en mühimi nikah esnasında kabul
edilen şartlardır. (Tirmizî,
Nikah: 32; Dârimi, Nikah: 21)
43- BOŞANAN BİR KADIN ESKİ KOCASINA NASIL HELAL OLUR?
3231- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rifaanın karısı Rasûlullah (s.a.v)e gelerek: Rifaa beni boşadı ve üç talakı da vermiş oldu. Ben de daha sonra Abdurrahman b. Zebirle evlendim. Fakat Abdurrahman b. Zebirin erkeklik organı şu elbise saçağı gibi gevşek olup erkeklik görevini yapamıyor dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) güldü ve: Her halde eski kocan Rıfaa ya dönmek istersin fakat ikinci kocan senin balcağızından, sen de onun balcağızından tatmadıkça bu mümkün olmaz buyurdu. (Tirmizî, Nikah: 27; Müslim, Nikah: 17)
44- KİŞİ ÜVEY KIZIYLA EVLENEMEZ
3232-
Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Ümmü Seleme (r.anha)dan
rivâyete göre, bir sefer Ebu Süfyanın kızı Ümmü
Habibe: Ey Allahın Rasûlü! Ebu Süfyanın kızı olan
kardeşimi de nikahlar mısın? dedi. Rasûlullah (s.a.v): Sen bunu
kabul eder misin? Diye sordu. Ben de: Evet, zaten size karşı
hanımlık görevimde ortaksız da değilim, bir ortak ta
kardeşim olsun dedim. Rasûlullah (s.a.v): Kız
kardeşin bana helâl değildir buyurdu. Ben de: Ey
Allahın Rasûlü! Vallahi biz aramızda şöyle
konuşuyoruz: Sen, Ebu Selemenin kızı Dürreyi nikahlamak
istiyormuşsun dedim. Rasûlullah (s.a.v)de: Ümmü
Selemenin kızı mı? dedi. Ben de: Evet dedim. Bunun
üzerine Rasûlullah (s.a.v): Ümmü
Selemenin kızı Zeyneb benim vesayetim altında olan üvey
kızımdır, onun nikahı da bana helâl değildir.
Ayrıca o benim süt kardeşimin de kızıdır, bu yüzden de
nikahlıyamam. Beni ve Ebu Selemeyi Süveybe emzirmiştir. Bundan
böyle bir daha bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi
teklif etmeyiniz buyurdu. (Müslim, Rada: 4; İbn Mâce, Nikah: 34)
45- ANNE İLE KIZI BİR ERKEK NİKAHINDA TOPLAYAMAZ
3233-
Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Ümmü Habibe (r.anha)
şöyle demiştir: Ey Allahın Rasûlü! kız
kardeşimi de nikahlayınız. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v)
şöyle buyurdu: Bunu sen
gerçekten istiyor musun? diye sordu. O da: Evet, zaten Sana olan
hanımlık görevimde ortaktan h
3234-
Ümmü Habibe (r.anha) Rasûlullah (s.a.v)e şöyle demiştir:
Biz kendi aramızda Senin Ebu Selemenin kızı Dürre ile
evleneceğini konuşuyoruz ne dersin? Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v): Ümmü
Selemenin kızı ha! Ben annesi Ümmü Selemeyi
nikahlamamış olsam belki olabilirdi ama yine de olmaz çünkü onun
babası benim süt kardeşimdir. (Müslim, Rada: 4; İbn Mâce, Nikah: 34)
46- İKİ KIZ KARDEŞ BİR ERKEĞİN NİKAHINDA OLUR MU?
3235-
Ümmü Habibe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle
demiştir: Ey Allahın Rasûlü! kız kardeşim hakkında
ne dersin? Rasûlullah (s.a.v): Hangi konuda ne yapmam lazım buyurdu.
Ümmü Habibe: Onunla evlen dedi. Rasûlullah (s.a.v): Bu senin
için hoş olur mu? diye sordu. Ümmü Habibe: Evet, zaten Sana
hanımlıkta başka ortaklarım da var. Bu hayırlı
işte kardeşimin bana ortak olmasını isterim dedi.
Rasûlullah (s.a.v): O bana
helâl değildir buyurdu. Ümmü Habibe ise: Bana
ulaştığına göre Ümmü Selemenin kızı
Dürreye t
47- BİR KADIN HALA VE TEYZESİYLE BİRLİKTE NİKAHLANIR MI?
3236- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Bir
kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamaz. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3237- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir kadını kendi halası ve teyzesi üzerine nikahlamayı yasakladı. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3238- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir kadını kendi halası ve teyzesi üzerine nikahlamayı yasakladı. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3239- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şu dört
kadının birbiri üzerine nikahlanmasını yasak etti: Bir
kadınla halasını yine bir kadınla teyzesini
(İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3240- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir kadının kendi halası ve teyzesi üzerine nikahlamayı yasakladı. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3241- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir kadını kendi halası ve teyzesi üzerine nikahlamayı yasakladı. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3242- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Bir
kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamaz. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
48- BİR KADIN TEYZESİ ÜZERİNE NİKAH EDİLEMEZ
3243- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurdu: Bir
kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamaz. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3244- Ebu
Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v): Bir
kadın halasıyla birlikte ve bir halanın da erkek kardeşinin
kızıyla birlikte nikah edilmesini yasakladı. (İbn Mâce, Nikah: 31;
Tirmizî, Nikah: 31)
3245- Câbir
(r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir
kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamaz. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3246- Câbir
(r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir
kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamaz. (İbn Mâce, Nikah: 31; Tirmizî, Nikah: 31)
3247- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir kadını kendi halası ve teyzesi üzerine nikahlamayı yasakladı. (Ebû Davud, Nikah: 7; Müslim, Rada: 1)
49- SÜT KARDEŞLİĞİ EVLENMEYİ HARAM KILAR
3248-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: Veladet (kan
yönünden akrabalık) ve
nesebin haram kıldığı her şeyi süt kardeşliği
de haram kılar. (Ebû Davud, Nikah:
7; Müslim, Rada: 1)
3249-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Aişenin süt amcası Eflah onun yanına girmek için izin istedi.
Aişede perdenin arkasından görüştü. Bu haber Rasûlullah
(s.a.v)e haber verilince şöyle buyurdu: Perde
arkasından konuşmak için ondan saklanman gerekmez çünkü süt, nesebin
haram kıldığı her şeyi haram kılar. (Ebû Davud, Nikah: 7; Müslim, Rada: 1)
3250-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: Neseb
yönünden haram kılınan evlilikler süt yönünden de
haramdır. (Ebû Davud, Nikah: 7;
Müslim, Rada: 1)
3251- Yine
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle
buyurmuştur: Veladet
(Kan yönünden akrabalık) in haram
kıldığı şeyi süt kardeşliği de haram
kılar. (Ebû Davud, Nikah: 7;
Müslim, Rada: 1)
50- SÜT KARDEŞİNİN KIZIYLA EVLENMEK TE HARAMDIR
3252- Ali (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)e: Ey Allahın Rasûlü! evlilik için hep Kureyşi tercih ediyor, biz Hâşimoğullarını bırakıyorsun deyince Rasûlullah (s.a.v): Var mı aranızda benimle evlenebileceğim birisi dedi. Ben de: Evet, Hamzanın kızı var dedim. Rasûlullah (s.a.v)de: O bana helâl olmaz çünkü o benim süt kardeşimin kızıdır buyurdular. (Müslim, Rada: 3; Ebû Davud, Nikah: 7)
3253- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e evlenmesi için Hamzanın kızı hatırlatıldı da: O benim süt kardeşimin kızıdır buyurdu. (Müslim, Rada: 3; Ebû Davud, Nikah: 7)
3254- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)den, Hamzanın kızını nikahlamasını istediler. Rasûlullah (s.a.v)de: O benim süt kardeşimin kızıdır, neseb yönünden haram olanlar süt yönünden de haramdırlar buyurdu. (Müslim, Rada: 3; Ebû Davud, Nikah: 7)
51- NE KADAR SÜT EMMEK HARAMLIĞI GEREKTİRİR?
3255- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allahın indirdiği ayetlerde malum ve bilinen on defa emzirme nikahı haram kılar buyuruluyordu. Sonradan bu ayet beş defa emzirme nikahı haram kılar ayetiyle neshedildi. Rasûlullah (s.a.v) vefat ettiğinde o ayet Kuran olarak okunuyordu. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)
3256- Ümmül Fadl (r.anha)dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)e süt emmenin miktarı soruldu. Rasûlullah (s.a.v): Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz buyurdu. Katade ise: Bir veya iki defa sormak dedi. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)
3257- Abdullah b. Zübeyr (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)
3258- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir ve iki sefer emmek haramlık meydana getirmez. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)
3259- Katade (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbrahim b. Yezid en Nehaiye mektup yazarak süt emmede nikahı haram kılacak miktarın ne kadar olduğunu sorduk. O da şu cevabı verdi: Şüreyhin bize bildirdiğine göre, Ali ve İbn Mesud: Sütün azı da çoğu da nikahı haram kılar diyorlardı. Mektubunda şu ifadeler de vardı: Ebu-ş Şasa el Muharibî, Aişeden şöyle aktarmıştır: Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)
3260-
Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Odamda birisi otururken Rasûlullah (s.a.v) yanıma geldi. İkimizin
birlikte oluşuna kızmıştı, yüzünde öfke h
3261- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) Aişenin yanında iken, Aişe Hafsanın yanına girmek için izin isteyen bir adamın sesini duydu. Aişe dedi ki: Ey Allahın Rasûlü! Bu adam senin evine girmek için izin istiyor dedim. Rasûlullah (s.a.v): Sanıyorum ki o adam Hafsanın süt amcası falan kimsedir buyurdu. Aişe diyor ki: Süt amcam falan kimse hayatta olsaydı benim yanıma girebilecek miydi? diye sordum. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Evet girebilirdi çünkü süt emmek veladetin (Kan yönüyle akrabalığın) haram kıldığı herşeyi haram kılar. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
3262- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Süt amcam Ebul Cad geldi ben içeri almadım. (Hişam diyor ki: Bu kimse Ebul Kuaystır.) Rasûlullah (s.a.v) gelince durumu Ona aktardım. Rasûlullah (s.a.v)de: Ona izin ver ve içeri alabilirsin buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
3263- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, örtünme ayeti nazil olduktan sonra Ebul Kuaysın kardeşi Aişenin yanına girmek için izin istedi. Aişe ona izin vermedi. Bu durum Peygamber (s.a.v)e haber verilince şöyle buyurdular: Onun girmesine izin ver, o senin amcandır. Aişe: Fakat beni kadın emzirmiştir o adam emzirmemiştir dedim. Rasûlullah (s.a.v): O senin amcandır yanına girsin buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
3264- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebul Kuaysın kardeşi ve süt amcam olan Eflah yanıma girmek için izin istedi. Rasûlullah (s.a.v) gelinceye kadar onu içeriye almadım. Rasûlullah (s.a.v) gelince durumu Ona naklettim. O da buyurdu ki: Ona izin ver çünkü o amcandır. Aişe diyor ki: Bu olay örtünme ayeti indikten sonra olmuştu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
3265- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Amcam Eflah örtünme ayeti indikten sonra yanıma girmek için izin istedi. Ben ona izin vermedim. Peygamber (s.a.v) geldiğinde durumu kendisine haber verip sordum. O da şöyle buyurdu: Ona izin ver çünkü o amcandır Ben de dedim ki: Ey Allahın Rasûlü! Beni kadın emzirdi adam emzirmedi. Yine buyurdular ki: Allah iyiliğini versin ona izin ver o amcandır. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
3266- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebul Kuaysın kardeşi Eflah evime gelip içeri girmek için izin istedi. Ben de Rasûlullah (s.a.v)e danışmadan ona izin vermem dedim. Rasûlullah (s.a.v) gelince; Ebul Kuaysın kardeşi Eflah geldi içeri girmek için izin istedi. Ben de: Bundan uzak durdum dedim. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular: Ona izin ver girsin o senin amcandır Ben: Beni Ebul Kuaysın karısı emzirdi adam değil ki dedim. Rasûlullah (s.a.v): Ona izin, ver o senin amcandır buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)
53- BÜYÜK KİMSELER DE EMZİRİLİR Mİ?
3267- Zeyneb binti ebu Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in hanımlarından Aişeden işittim şöyle diyordu. Süheylin kızı Sehle Rasûlullah (s.a.v)e gelerek: Ey Allahın Rasûlü! Evlatlık edindiğimiz Sâlim benim yanıma girince, kocam Ebu Huzeyfenin yüzünde öfke izleri görüyorum ne yapmalıyım? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v)de: Onu emzir buyurdu. Sehre diyor ki: O Sâlim sakalı çıkmış genç bir delikanlıdır. Rasûlullah (s.a.v): Onu emzir Ebu Huzeyfenin öfkesi kaybolur buyurdu. Sehle diyor ki: Vallahi onu emzirdikten sonra Ebu Huzeyfenin yüzünde öfke izi görmedim. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)
3268- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sehle binti Süheyl, Rasûlullah (s.a.v)e gelerek, Sâlim yanıma geldiğinde Ebu Huzeyfenin kızdığını görüyorum dedi. Rasûlullah (s.a.v): Onu emzir buyurdu. Sehle binti Süheyl, O kocaman bir adamdır dedi. Rasûlullah (s.a.v): Onun kocaman bir adam olduğunu bilmiyor muyum? buyurdu. Sehle daha sonra geldiğinde, seni hak Peygamber olarak gönderen Allaha yemin olsun ki, Ebu Huzeyfe ondan sonra artık hiçbir şeyi kötü görmüyor dedi. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)
3269- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Ebu Huzeyfenin karısına kocasının öfke ve kıskançlığının gitmesi için kölesi Sâlimi emzirmesini emretti, o da onu emzirdi. o koskoca bir adamdı. Rabia diyor ki: Bu olay sadece Sâlim için verilen bir ruhsat idi. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)
3270- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sehle, Rasûlullah (s.a.v)e gelerek: Ey Allahın Rasûlü! Sâlim bizim yanımıza girip çıkıyor, yetişkin duruma geldi, erkeğin bilmesi gereken şeyleri biliyor artık ne yapmalıyız diye sordu. Rasûlullah (s.a.v): Onu emzir böylece ona haram olursun buyurdu. Sehle diyor ki: Bir yıl bekledim bu olaydan kimseye bir şeyler söylemedim sonunda Kasım ile karşılaştım, onu söyle ve korkma dedi. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)
3271- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Ebu Huzeyfenin kölesi Sâlim onların evinde kalıyordu. Süheylin kızı Rasûlullah (s.a.v)e gelerek, şöyle dedi: Sâlim artık erginlik çağına erişti, erkeklerin bildiği şeyleri o da bilmeye başladı ve yanımıza da girip çıkıyor. Ebu Huzeyfenin de buna kızdığını sanıyorum dedi. Peygamber (s.a.v)de: Onu emzir böylece sen ona haram olursun buyurdu. Ben onu emzirince Ebu Huzeyfenin kıskançlığı kayboldu sonra Rasûlullah (s.a.v)e geldim ve Sâlimi emzirdim ve Ebu Huzeyfenin öfkesi de kayboldu dedim. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)
3272- Urve (r.a)den rivâyete göre,
şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)in hanımları bir
sefer emzirme ile bir erkeğin hanımların yanına girmesi
durumunu pek hoş karşılamayıp uzak durdular ve büyük
kimsenin emzirmesi durumunu Aişeye sordular. O da şöyle dedi:
Vallahi bu durumu sadece Sehte binti Süheylde görüyoruz, o da sadece
Sâlim için Rasûlullah (s.a.v)in verdiği bir ruhsattır. Vallahi
böyle bir emzirme olayı ile kimse bizim yanımıza giremez ve
biz Peygamber hanımları böyle bir şeyi de hoş
görmeyiz. (Ebû
Davud, Nikah: 11)
3273- Ümmü Seleme (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz Peygamber hanımları yaşlı kimseyi emzirmek sûretiyle o kimseyi kişinin kendisine haram kılmasını hoş karşılamayıp bundan uzak kalıyoruz ve bu konuyu Aişeye sormuştuk, o da şöyle demişti: Vallahi bu durumu Rasûlullah (s.a.v)in sadece Sâlim için verdiği bir ruhsat olarak görüyorum, hiçbir kimse böyle bir emzirme modeliyle bizim yanımıza giremez. Biz Peygamber hanımları olarak böyle bir şeyi de hoş karşılamıyoruz. (Ebû Davud, Nikah: 11)
54- EMZİREN KADINLA CİNSEL İLİŞKİ OLUR MU?
3274- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, Cüdame binti vehb şöyle anlatmıştır: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Çocuk emziren kadınla cinsel ilişkiyi yasaklamayı içimden geçiriyordum Fars ve Rumların bunu yaptıklarını hatırladım da bu yasaklamadan vazgeçtim. İshak diyor ki: Onlar bunu yapıyorlardı fakat çocuklarına bir zarar vermiyordu. (Dârimi, Nikah: 49; Müslim, Nikah: 24)
55- AZİL (ÇOCUK YAPMAMAK İÇİN MENİYİ DIŞARI AKTIRMAK)
3275- Ebu Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Azil meselesi Rasûlullah (s.a.v)in yanında hatırlatılınca: Bunu neden soruyorsunuz? buyurdu. Biz de: Bir adamın karısı var onunla cinsel ilişki yapıyor fakat hamile olmasını istemiyor ve yine bir kimsenin bir cariyesi var onunla da cinsel ilişki yapıyor fakat onun da hamile kalmasını istemiyor, bu sebeple azil yapabilir mi? dedik. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bunu yapmanızda bir sakınca yoktur fakat çocuğun olup olmaması kadere bağlıdır. (Buhârî, Nikah: 97; Müslim, Nikah: 22)
3276- Ebu Said ez Zurakî (r.a)den rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (s.a.v)e azil yapmanın hükmünü sormuştu ve şöyle demişti: Karım çocuk emziriyor ben de onun tekrar hamile kalmasını istemiyorum azil yapabilir miyim? Rasûlullah (s.a.v)de şöyle buyurdu: Rahimde olması takdir edilen şey mutlaka olacaktır. (Buhârî, Nikah: 97; Müslim, Nikah: 22)
56- EMZİREN KADINLARA SAYGI DUYMAK
3277- Haccac b. Haccac (r.a), babasından naklediyor ve şöyle diyor: Ey Allahın Rasûlü! Süt annenin hakkını nasıl ödeyebilirim diye sordum. Rasûlullah (s.a.v)de: İyi bir köle ve cariye vermektir buyurdu. (Tirmizî, Rada: 6; Ebû Davud, Nikah: 12)
57- SÜT KARDEŞLİĞİNE ŞAHİDLİK YAPILIRSA NE OLUR?
3278- Ukbe b. Haris (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ukbeden işittim fakat ben Ubeydin hadisini daha sağlam buluyorum. O şöyle demişti: Bir kadınla evlenmiştim yanımıza siyah bir kadın gelerek: Ben her ikinizi de emzirmiştim dedi. Bunun üzerine hemen Peygamber (s.a.v)in huzuruna geldim, durumu haber verdim ve şöyle dedim: Ben falanın kızı filanla evlendim, siyah bir kadın gelerek ben ikinizi de emzirmiştim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) benden yüzünü çevirdi. Ben de hemen yüzünü çevirdiği yandan gelip o kadın mutlaka yalancıdır dedim. Nasıl olur? Her ikinizi de emzirdiğini söylüyor derhal ayrıl, o kadını bırak buyurdu. (Tirmizî, Rada: 7; Buhârî, Nikah: 23)
58- BABANIN NİKAHI ALTINDAKİ ANALIKLARLA EVLENMEK
3279- Bera (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Dayımla karşılaştım elinde bir bayrak vardı, nereye gidiyorsun? Diye sordum. Dayım: Rasûlullah (s.a.v) beni babasının ölümünden sonra babasının karısıyla evlenen bir adama gönderdi, onun boynunu vuracağım ve öldüreceğim dedi. (Dârimi, Nikah: 43; Tirmizî, Ahkam: 25)
3280- Yezid b. Bera (r.a) babasından naklederek şöyle diyor: Amcama rastladım yanında bir bayrak vardı, nereye gidiyorsun diye sordum. O da şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) beni babasının karısını nikahlayan bir adama gönderdi, boynunu vurmamı ve malını almamı emretti dedi. (Dârimi, Nikah: 43; Tirmizî, Ahkam: 25)
59- NİSÂ SÛRESİ 24. AYETİNİN YORUMU
3281- Ebu
Said el Hudrî (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) Evtasa bir ordu
gönderdi. Müslüman ordusu düşmanla karşılaşıp
onlarla savaşıp g
60- KARŞILIKLI DEĞİŞME ŞEKLİNDEKİ EVLİLİK
3282- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) karşılıklı değişme şeklindeki mehirsiz evlenme modelini yasakladı. (Dârimi, Nikah: 9; Buhârî, Nikah: 29)
3283- İmran b. Husayn (r.a)dan rivâyete göre: İslâmda celeb denilen modelle zekat toplamak ve yine ceneb denilen bir yolla zekat toplamak ve mehir alıp vermemek için iki kişinin birbirine ve yakınlarıyla değiş tokuş modeliyle evlenme türü yoktur. (Dârimi, Nikah: 9; Buhârî, Nikah: 29)
3284- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İslâmda celeb denilen modelle zekat toplamak ve yine ceneb denilen bir yolla zekat toplamak ve mehir alıp vermemek için iki kişinin birbirine ve yakınlarıyla değiş tokuş modeliyle evlenme türü yoktur. (Dârimi, Nikah: 9; Buhârî, Nikah: 29)
61- KARŞILIKLI DEĞİŞME NASIL OLUR?
3285- İbn Ömer (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) mehirsiz karşılıklı değişme yoluyla yapılan evlenmeyi yasakladı. Şığar: Bir kimsenin kızını diğerine, o da kızını bu tarafa vermek şartıyla mehirsiz nikahlamasıdır dedi. (Buhârî, Nikah: 28; Müslim, Nikah: 57)
3286- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) mehirsiz karşılıklı değişme yoluyla yapılan nikahı yasaklamıştır. Abdullah diyor ki: Şığar denilen bu model evlilik şöyledir. Bir kimse kızını diğer bir kimseye kız kardeşini kendisine vermek şekliyle yapılan nikah şeklidir. (Buhârî, Nikah: 28; Müslim, Nikah: 57)
62- KURANDAN BİR SÛRE ÖĞRETMEK MİHİR OLUR MU?
3287- Sehl b. Sad (r.a)ten rivâyete göre, bir kadın Rasûlullah (s.a.v)e geldi ve şöyle dedi: Ey Allahın Rasûlü! Kendimi sana hibe ediyorum. Rasûlullah (s.a.v)de tepeden tırnağa kadına bir baktı ve başını önüne eğdi. Kadın bu hususta Rasûlullah (s.a.v)in bir cevap vermediğini görünce oturdu. Bunun üzerine orada bulunan sahabelerden biri kalktı ve: Ey Allahın Rasûlü! Eğer bu kadına ihtiyacın yoksa onu bana nikahla dedi. Rasûlullah (s.a.v): Yanında mehir olarak vereceğin bir şey var mı? buyurdu. Adam: Hayır vallahi mehir olarak vereceğim bir şey bulamadım dedi. Git, bak demir bir yüzük bile olsa getir bakalım deyince; Adam gitti ve dönüp geldi ve şöyle söyledi: Hayır vallahi Ey Allahın Rasûlü! Demir bir yüzük bile olsa bulamadım. Fakat üzerimdeki şu elbisem var, onun yarısını verebilirim dedi. Sehl diyor ki: O sahabenin belden yukarısı için giyeceği bir ridası dahi yoktu sadece belden aşağıyı örten bir izarı vardı. Onun da yarısını o kadına mihir olarak verecekti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): İyi ama izarını kadına verirsen sen çıplak kalırsın, sen giyersen kadına bir şey vermemiş olursun buyurdu. O zaman o adam oraya oturdu, oturma işi uzadı fakat çare bulunamayınca adam kalkıp gitti. Rasûlullah (s.a.v) onun üzüntülü ayrılışını görünce çağrılmasını emretti. Adam gelince Rasûlullah (s.a.v): Ezberinde Kurandan bir şeyler var mı? diye sordu. O adam da: Falan ve falan sûreler ezberimde vardır diyerek saymaya başladı. Rasûlullah (s.a.v) Onları ezbere okuyabilir misin? dedi. O adam: Evet deyince, Rasûlullah (s.a.v): Ezberindeki bu bu sûreleri bu kadına öğretmek şartıyla seni bu kadınla evlendirdim buyurdu. (Tirmizî, Nikah: 23; Müslim, Nikah: 13)
63- MÜSLÜMAN OLMAK TA MİHİR OLABİLİR Mİ?
3288- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Talha Ümmü Süleym ile evlendi aralarındaki mehir ise Müslüman olmaktı. Ümmü Süleym, Ebu Talhadan önce Müslüman olmuştu. Ebu Talha Ümmü Süleyme dünürcü olunca şöyle dedi: Ben Müslüman oldum eğer sende Müslüman olursan seninle evlenirim. Bunun üzerine Ebu Talha da Müslüman oldu dolayısıyla aralarında mihir de bu olmuş oldu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
3289- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Talha Ümmü Süleyme dünürcü oldu. Fakat Ümmü Süleym, Ebu Talhaya: Senin gibi adamın bu evlilik teklifi reddedilmez ne yazık ki sen kafirsin ben ise Müslüman bir kadınım bu durumda seninle evlenmem helâl olmaz. Eğer Müslüman olursan senin Müslüman olman benim mehrim olur dedi. Sabit diyor ki: Mehir hususunda Ümmü Süleymden daha ikram sahibi bir kimseyi işitmedim, böylece evlendiler ve Ümmü Süleym ona çocuk doğurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
64- MEHİR BEDELİ KÖLE AZAD ETMEK TE OLABİLİR Mİ?
3290- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) Safiyyeyi azâd edip, azâd etmesini mehir saydı. (Müslim, Nikah: 14; Tirmizî, Nikah. 24)
3291- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) Safiyyeyi azâd edip, hürrîyetine kavuşturdu ve bunu mehir olarak saydı. (Müslim, Nikah: 14; Tirmizî, Nikah. 24)
65- CARİYE AZAD EDİLİP NİKAHLANABİLİR Mİ?
3292- Ebu
Musa (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) şöyle buyurdu: Üç
kişi vardır ki onlara mükafatları iki kat verilir. 1. Bir adam
ki cariyesi vardır onu güzelce terbiye eder ve ona bilmediklerini güzelce
öğretir sonra da onu azâd edip hürriyetine kavuşturur ve onunla
evlenir. 2. Bir köle ki hem Allahın hem de efendisinin
hakkını yerine getirir. 3. Ehli kitaptan olup hem kendi Peygamberine
hem de son Peygambere iman eden kimsedir. (Tirmizî,
Nikah: 24; Buhârî, Nikah: 13)
3293- Ebu
Musa (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v) şöyle buyurdu: Kim bir
cariyesini azâd edip hürriyetine kavuşturur ve onunla evlenirse iki kat
ecir alır. (Buhârî, Nikah: 13;
Müslim, Nikah: 14)
66- MİHİR NE KADAR OLMASI GEREKİR?
3294- Urve b. Zübeyr (r.a) Aişeye (Nisâ sûresi 3. ayeti olan) Eğer yetim kızlarla evlendiğinizde onlara adil davranamamaktan korkuyorsanız o zaman size helâl olan ve hoşunuza giden kadınların ikisiyle üçüyle ve dördüyle evlenin ayetinin tefsirini sormuştu da o da şöyle demişti: Ey kardeşimin oğlu Ayetteki yetimden maksat velisinin gözetimi olan ve malını ortak olarak kullanan kişiler hakkındadır. Malı ve güzelliği hoşuna gider fakat mihir vermeksizin ucuz bir şekilde o yetim kıza sahip olmak ister. İşte bu ayette bu şekilde olan yetim kızların mihirlerinden bahsediliyor ve yasaklama getiriliyor. Piyasadaki geçen değer üzerine yükseltilmesi gerektiği vurgulanıyor değilse bu yetim kızlar dışında hoşuna gidenlerden nikahlaması emrediliyor. Bunun üzerine Urve dedi ki: Aişe sözüne şöyle devam etti: Bu ayet nazil olduktan sonra insanlar Rasûlullah (s.a.v)e o kızlar hakkında fetva sordular. Bunun üzerine Allah: Nisâ sûresi 127. ayetini indirdi: Kadınlar hakkında senden fetva isterler de ki onlar hakkında fetvayı Allah size açıklıyor. Kendileri için farz kılınıp taktir edilen mehir ve mirası vermeyip nikahlamak istediğiniz sorumluluğunuz altındaki yetim kadınlar ve kimsesiz çocuklar Aişe diyor ki: Allahın Kuran da: Size karşı okunan ayetler diye zikrettiği yetim kızlar hakkında adil davranamamaktan endişe ederseniz size helâl olan başka kadınlarla evleniniz ayetidir. Haklarını vermeksizin almak istediğiniz yetim kızlarda ayeti ise: Herhangi birinizin idaresi altında olup malı ve güzelliği az olduğu için rağbet gösterilmeyen kızlardır. Bundan dolayı bunlara rağbet edilmeyip malına ve güzelliğine rağbet ettikleri yetim kızları mehirde adalete riayet etmedikçe nikahlamaktan yasaklanmış oldular. (Buhârî, Nikah: 19; Müslim, Tefsir: 1)
3295- Ebu Seleme (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Aişeye mehrin miktarını sordum şöyle cevap verdi: Rasûlullah (s.a.v), mehri on iki okıyye ve bir neş olarak takdir etmişti ki bu da beş yüz dirhem eder. (Müslim, Nikah: 13; Dârimi, Nikah: 18)
3296- Ebu Hüreyre (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) aramızda iken mehir bedeli on okıyye miktarı idi. (Müsned: 8451)
3297- Ebu-l Acfa (r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattab şöyle demiştir: Dikkat edin kadınlara verdiğiniz mehir de haddi aşmayın. Eğer mehir dünyada bir cömertlik, Allah katında da bir takva alameti olsaydı buna en layık olan Peygamber (s.a.v) olurdu. Halbuki Rasûlullah (s.a.v) hanımlarından hiç birine veya kızlarına on iki okıyyeden fazla bir şey alıp vermedi. Bir adam karısına haddi aşacak şekilde mehir vermek mecburiyetinde kalırsa girdiği bu yükten dolayı içinden karısına bir düşmanlık besleyebilir ve senin için çok büyük bir yük altına girdim diyebilir. Ravi diyor ki: Ben Arap bir çocuk olmama rağmen: İlkul kurbe sözcüğünden bir şey anlayamadım manası şu imiş: Mehrin fazla verilmesi iyi olmayan hareketlerdenmiş. İyi olmayan sözlerden biri de şudur: Savaşlarda ölen ve öldürülen her bir kimse için öldü, şehid oldu gitti demenizdir. Belki de o söylediğiniz kimse hayvanını savaşta elde edeceği altın ve gümüş yükleyip gelmek niyetiyle gitmiştir. Veya bir ticaret için savaşa katılmıştır. Dolayısıyla her ölene şehiddir demeyin. Peygamberin dediği gibi deyin. Kim Allah yolunda öldürülür veya ölürse o Cennettedir buyurmuştu. (Dârimi, Nikah: 18; Tirmizî, Nikah: 24)
3298- Urve b. Zübeyr (r.a), Ümmü Habibeden naklederek, Rasûlullah (s.a.v), Ümmü Habibeyi Habeşistanda iken nikahlamıştı. Nikahıda Necaşi tarafından kıyılmıştı. Mehir olarak dört bin dirhem verdi. Gerekli eşyaları da kendisi ayarladı. Ve Şurahbil b. Hasene vasıtasıyla Rasûlullah (s.a.v)e gönderdi. Rasûlullah (s.a.v) ona hiçbir şey göndermedi. Diğer hanımlarına verdiği mehir ise dört yüz dirhem idi. (Ebû Davud, Nikah: 30; Müsned: 26140)
67- BİR ÇEKİRDEK (BEŞ DİRHEM) İLE DE EVLENİLİR Mİ?
3299- Enes b.
M
3300- Enesden rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdurrahman b. Avf şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) beni gördü, ben de düğün neşesi vardı. Ensardan bir kadınla evlendiğimi söyledim. Rasûlullah (s.a.v): Ne kadar mihir verdin? diye sordu. Ben de bir çekirdek (beş dirhem) ağırlığında altın dedim. (Buhârî, Nikah: 69; Müslim, Nikah: 13)
3301- Abdullah b. Amr (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Nikahlanacak bir kadına nikah yapılmadan önce verilen mehir ve hediyeler kadının kendisine aittir. Nikah yapıldıktan sonra verilecek ve gelecek hediyeler ise kızın anne ve babasına aittir. Onu kızına ve kız kardeşine dilediğine vermeye hak sahibidir. (Ebû Davud, Nikah: 36; İbn Mâce, Nikah: 41)
68- MİHİRSİZ DE EVLENMEK CAİZDİR
3302- İbrahim ve Alkame b. Esved (r.anhüma)dan rivâyete göre, şöyle demişlerdir: Abdullah b. Mesuda; hiçbir mehir kararlaştırmadan bir kadınla evlenen fakat gerdeğe girmeden ölen bir adam hakkında fetva sordular. Abdullah dedi ki: Sorun bakalım o kadına onda evlilik (hamilelik) belirtisi var mı? dedi. Onlar da: Ey Ebu Abdurrahman, onda böyle bir belirti göremedik dediler. Bunun üzerine Abdullah: Kendi görüşümü söylüyorum doğruysa bu Allahtandır. O kadına benzeri kadınların aldıkları mehir kadar mehir vardır az da olmaz çokta olmaz, kocasından miras alır ve iddet beklemesi de gerekir. O zaman Eşca kabilesinden bir adam kalkıp şöyle dedi: Buna benzer bir olayda Rasûlullah (s.a.v) aynı hükmü vermişti şöyle ki: Berva binti Vaşık adında bir kadın bir adamla evlenmiş gerdeğe girmeden de adam ölmüştü. Rasûlullah (s.a.v) o kadın hakkında benzeri kadınların aldıkları mehir kadar mehir almasına ve iddet süresini beklemesini emretmişti. Bunun üzerine Abdullah ellerini kaldırıp tekbir getirdi. (İbn Mâce, Nikah: 54; Ebû Davud, Nikah: 32)
3303- Alkame (r.a), Abdullahtan aktararak şöyle diyor: Abdullaha: Bir adamla evlenen mehir kararlaştırılmadan ve zifafa da girmeden ölen bir kadın hakkında fetva sordular. Bir aya yakın gelip gittiler fetva vermiyordu. Sonunda fetva verdi. Şahsi kanaatim o kadına benzeri kadınlara verilen kadar bir mehir verilmeli ne az ne de çok olmamalı kocasının malına varis olmalı ve iddet de beklemelidir. O zaman Makıl b. Sinan el Eşcaî de: Rasûlullah (s.a.v)de aynen senin verdiğin fetva gibi Berva binti Vaşık hakkında fetva vermişti diye şahitlik etti. (Ebû Davud, Nikah: 32; Tirmizî, Nikah: 44)
3304- Abdullah (r.a) rivâyete göre, kendisine: Bir kadınla evlenen fakat mehir takdir edilmeden ve zifaf olmadan ölen bir adamın durumu hakkında fetva sordular. Abdullahta: O kadına mihir vermek gerekir, iddet beklemesi lazımdır ve kocasına mirasçı olur dedi. Bunun üzerine Makıl b. Sinan kalktı ve Rasûlullah (s.a.v)in Berva binti Vaşık hakkında aynı şekilde hüküm verdiğini duydum dedi. (Ebû Davud, Nikah: 32; Tirmizî, Nikah: 44)
3305- Alkame (r.a) Abdullahtan naklediyor: Abdullaha bir gurup kimse geldi ve: Bizden bir adam bir kadınla evlenmişti, mehir tayin etmeden ve gerdeğe girmeden öldü, o kadının durumu nasıl olacak diye sordular. Abdullah: Rasûlullah (s.a.v)den ayrıldıktan sonra bana böyle zor bir mesele sorulmamıştı. Gidin başkasına sorun dedi fakat onlar bir ay boyu devamlı gelip o meseleyi sordular son gelişlerinde de: Sen bizim memlekette yaşayan Rasûlullah (s.a.v)in ashabının en büyüklerindensin sana sormaz isek kime soralım? Senden başkasını bulamıyoruz dediler. O zaman Abdullah şöyle dedi: Bu konuda kendi görüşümü söyleyeceğim eğer isabet edersem doğruyu söylemişsem bu hiçbir ortağı olmayan Allahtandır hata etmiş isem bu hata benimdir ve şeytandandır. Allah ve Rasûlü bu hatadan uzaktır. Bu konuda görüşüm şudur: Kadına kendi kavmindeki kadınlara verilen kadar bir mehir verilmeli ne az ne de çok olmalı, kadın kocasının mirasından almalı ve dört ay on gün iddet beklemelidir. Ravi diyor ki: Bu konuşma Eşca kabilesinden bir gurup insanın yanında yapılmıştı. Abdullahın bu fetvasını duydular ve ayağa kalkıp; bizden Berva binti Vaşık adındaki bir kadın hakkında da Rasûlullah (s.a.v) böyle hüküm verdiğine biz şahitlik ederiz dediler. Abdullah kendi görüşünün isabetli oluşuna çok sevindi. Müslüman olduğu günde aynı şekilde sevinmişti. (Ebû Davud, Nikah: 32; Tirmizî, Nikah: 44)
69- BİR KADIN MEHİR İSTEMEDEN KENDİSİNİ HİBE EDEBİLİR Mİ?
3306- Sehl b. Sad (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e bir kadın gelerek şöyle demişti: Ey Allahın Rasûlü! Ben kendimi nikahlamanız için size arz ediyorum dedi ve uzun bir süre bekledi. Bunun üzerine bir adam kalktı ve Rasûlullah (s.a.v)e: Bu kadına sizin ihtiyacınız yoksa onu benimle evlendirin dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Yanında mehir olacak bir şey var mı? dedi. Adam: Hayır hiç bir şey bulamadım dedi. Rasûlullah (s.a.v): Git araştır bir demir yüzük bile olsa getir dedi. Adam gidip araştırdı fakat hiç bir şey bulamadı. Rasûlullah (s.a.v) ona dedi ki: Kurandan ezberinde bir şeyler var mı? Adam Evet dedi. Ve ezberindeki sûreleri saymaya başladı. Rasûlullah (s.a.v)de Kurandan ezberinde olan bu sûreleri o kadına öğretmen şartıyla seni onunla evlendiriyorum buyurdu. (Tirmizî, Nikah: 23; Müslim, Nikah: 13)
70- BİR KADIN CARİYESİNİ KOCASINA HİBE EDER Mİ?
3307- Numan b. Beşir (r.a)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)e karısının cariyesiyle zina eden adamın durumu soruldu da Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Eğer o adamın karısı müsaade etmişse yüz değnek vururum müsaade etmemişse o erkeği recm ederim. (Tirmizî, Hudud: 21; Ebû Davud, Hudud: 28)
3308- Yine Numan b. Beşir (r.a)den rivâyete göre, adı Abdurrahman b. Huneyn lakabı da gurgur olan bir adam karısının cariyesiyle zina etmişti. Bunların davaları Numan b. Beşire getirildi. Numan b. Beşir bu konuda Rasûlullah (s.a.v)in verdiği hükmü vereceğim eğer hanımın o cariyeyle münasebet yapmana izin vermişse sana yüz değnek vururum sana böyle bir izin verilmemişse taşlayarak recm ederim. Karısı müsaade ettiği için o kimseye yüz değnek vuruldu. Ravi Katade diyor ki: Habib b. Sâlime mektub yazarak sormuştum da o da bu hadiseyi bana yazarak bildirmişti. (Ebû Davud, Hudud: 28; Tirmizî, Hudud: 21)
3309- Numan b. Beşir (r.a)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)e karısının cariyesiyle ilişkide bulunan bir adam hakkında: Eğer karısı ona izin vermişse yüz değnek vur izin vermemişse recm et buyurdu. (Ebû Davud, Hudud: 28; Tirmizî, Hudud: 21)
3310- Seleme
b. Muhabbak (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v), karısının cariyesiyle ilişkide bulunan
bir adam hakkında şöyle buyurdu: Eğer
cariyeyi zorla bu işe sürüklemişse cariye hür olur karısına
onun gibi bir cariye almalıdır. Eğer cariye kendi isteğiyle
yapmışsa o zaman o cariye o adamın malı olur ve karısına
o şekilde cariye almalıdır. (Ebû
Davud, Hudud: 28; İbn Mâce, Hudud: 8)
3311- Seleme
b. Muhabbak (r.a)tan rivâyete göre, bir adam karısının
cariyesiyle zina etmişti. Dava Rasûlullah (s.a.v)e arz edilmişti.
Rasûlullah (s.a.v)de şöyle buyurdu: Eğer
adam cariyeyi zorlamışsa cariye hür bir kadın olur ve o
adamın malı sayılır. Karısına o cariye gibi bir
cariye satın alması gerekir. Eğer cariye kendi isteğiyle
yapmışsa o cariye karısınındır. (Ebû Davud, Hudud: 28; İbn Mâce, Hudud: 8)
3312- Hasan ve Abdullah (r.anhüma) babaları Muhammed (r.a)ten aktarıyorlar: Ali, bir adamın muta nikahı yapmakta hiçbir sakınca görmediğini duyunca ona: Sen yanılıyorsun! Rasûlullah (s.a.v) Hayber savaşı günü muta nikahı yapmayı ve ehli eşek eti yemeyi yasaklamıştır. (Müslim, Nikah: 3; Tirmizî, Nikah: 28)
3313- Ali b.
ebi T
3314-
Muhammed b. Ali (r.a)nin çocukları Hasan ve Abdullahın
rivâyetlerine göre Ali b. Ebi T
3315- Rabi b. Sebre el Cühenî (r.a) babasından rivâyet ederek şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) geçici nikah (muta) ile evlenmemize izin vermişti. Ben bir arkadaşımla beraber Benî Amirden bir kadına gittik, kendimizi arz edip muta nikahıyla evlenmek istediğimizi söyledik. Kadın mehir olarak ne verirsiniz dedi. Ben de: Elbisemi veririm dedim. Arkadaşım da: Ben de elbisemi verebilirim dedi. Arkadaşımın elbisesi daha güzel ve sağlam idi. Ama ben ondan daha genç idim. Kadın arkadaşımın elbisesine baktı ve beğendi bana bakınca benim genç oluşumdan hoşlandı ve şöyle dedi: Sen ve elbisen yeterlidir dedi. Ben de o kadınla üç gün kaldım sonra Rasûlullah (s.a.v) buyurdu ki: Kimin yanında muta nikahı ile aldığı kadın varsa onları bıraksın. (İbn Mâce, Nikah: 44; Dârimi, Nikah: 16)
72- NİKAH, SES VE DEF ÇALARAK İLAN EDİLEBİLİR Mİ?
3316- Muhammed b. Hatıb (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Evlilikte haram ile helalı ayıran şey nikah anında ses çıkarmak ve def çalmaktır. (Buhârî, Nikah: 49; Tirmizî, Nikah: 6)
3317- Ebu Belc (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Muhammed b. Hatıbtan işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Nikah ve evlenme konusunda helâl ile haram arasındaki fark ilân edilip ses çıkarılmasıdır. (Buhârî, Nikah: 49; Tirmizî, Nikah: 6)
73- EVLENEN KİMSEYE NASIL DUA EDİLİR
3318- Hasan
(r.a)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Akîl b. Ebu T
74- DÜĞÜNDE HAZIR BULUNMAYAN KİMSENİN DUASI NASILDIR?
3319- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Abdurrahman b. Avfın üzerinde evlilikte kullanılan bir koku izi gördü ve: Bu nedir? diye sordu. Abdurrahmanda: Bir kadınla bir çekirdek kadar altın karşılığında evlendim dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Allah mübarek etsin, bir koyunla da olsa düğün yemeyi ver buyurdu. (Buhârî, Nikah: 58; Ebû Davud, Nikah: 29)
75- EVLENEN KİMSENİN KOKU SÜRÜNMESİ
3320- Enes (r.a)ten rivâyete göre, Abdurrahman b. Avf, Rasûlullah (s.a.v)in yanına geldi üzerinde evlenenlerin süründüğü zaferan kokusu vardı. Rasûlullah (s.a.v): Nedir bu hal diye sordu. O da: Bir kadınla evlendim dedi. Rasûlullah (s.a.v): Mihir olarak ne verdin? Dedi. Abdurrahman da: Bir çekirdek ağırlığında altın dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Bir koyunla bile olsa düğün yemeyi ver buyurdu. (Buhârî, Nikah: 58; Ebû Davud, Nikah: 29)
3321- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) benim üzerimde Abdurrahman b. Avfı kastediyor, düğünde sürülen kokulu boyayı görünce, Bu nedir? diye sordu. Abdurrahman b. Avf: Ensardan bir kadınla evlendim dedi. Rasûlullah (s.a.v)de: Öyleyse bir koyunla da olsa düğün yemeyi ver buyurdu. (Buhârî, Nikah: 58; Ebû Davud, Nikah: 29)
3322- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, Ali şöyle demiştir: Fatıma ile evlenmiştim ve Rasûlullah (s.a.v)e: Beni zifafa sok dedim. Rasûlullah (s.a.v): Fatımaya mehir olarak bir şeyler ver de öyle buyurdu. Yanımda ona verecek bir şey yoktur dedim. Sağlam zırhın nerededir? buyurdu. Ben de: Yanımdadır dedim. Öyleyse onu ver buyurdu. (Ebû Davud, Nikah: 35)
3323- İbn Abbas (r.a)tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali, Fatıma ile evlendiğinde Rasûlullah (s.a.v) ona: Fatımaya bir şeyler ver buyurdu. Ali, yanımda bir şey yok deyince Rasûlullah (s.a.v): Büyük ve geniş zırhın nerede? buyurdu. (Ebû Davud, Nikah: 35)
3324- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni şevval ayında nikahladı yine şevval ayında gerdeğe girdim. Hanımlarından hangisi onun yanında benim kadar değerliydi. (Dârimi, Nikah: 28; Tirmizî, Nikah: 9)
3325- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni altı yaşımda iken nikahladı ve dokuz yaşımda iken de zifafa girdi, ben o zaman kız çocuklarıyla oyun oynuyordum. (Dârimi, Nikah: 28; Tirmizî, Nikah: 9)
3326- Aişe (r.anha)dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) beni nikahladığında altı yaşımda idim. Benimle evlendiğinde ise dokuz yaşımda idim. (Dârimi, Nikah: 28; Tirmizî, Nikah: 9)
79- YOLCULUKTA İKEN DE ZİFAF YAPILIR MI?
3327- Enes
(r.a)ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Hayber gazasına
çıkmıştı. Haybere yakın bir yerde sabah
namazını karanlıkta kılmıştı. Rasûlullah
(s.a.v) hayvanına bindi. Ebu Talhada kendi hayvanına bindi. Ben de
Ebu Talhanın binitinin arkasındaydım. Rasûlullah (s.a.v),
hayvanını Hayber caddelerine doğru sürdü. Bu arada benim dizim
Rasûlullah (s.a.v)in uyluğuna dokunuyordu. Şu anda uyluğunun
beyazlığını görür gibiyim. Rasûlullah (s.a.v)
şehre girince: Allah en
büyüktür. Hayber harab oldu gitti. Biz bir toplumun yurdunu basıp içersine
girdik mi uyarılan o kavmin h
3328- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Hayber dönüşü yolda Safiyye ile gerdeğe girince Hayber yolunda üç gün konakladı ve o da diğer hanımları arasına katıldı. (Buhârî, Nikah: 61; Müslim, Nikah: 14)
3329- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Hayber ile Medine arasındaki yolda Safiyye ile düğün yapıp gerdeğe girince üç gün konakladı. Ben de Müslümanları Rasûlullah (s.a.v)in bu düğündeki yemeğe davet ettim. Bu düğün ziyafetinde ne et ne de ekmek vardı. Rasûlullah (s.a.v) bir yaygı yayılmasını emretti. Onun üzerine kimi kuru peynir, kimi hurma, kimi de yağ getirip koydu. Bunlardan yapılan yemek te Rasûlullah (s.a.v)in düğün yemeği oldu. Orada hazır bulunanlar Safiyye için, Ya Müminlerin annelerinden biri olur veya Rasûlullah (s.a.v)in cariyesi olarak kalır dediler. Ve yine onlar eğer Rasûlullah (s.a.v) onu örtü içine alırsa o müminlerin annelerinden olur perde altına almazsa cariye olarak kalır dediler. Rasûlullah (s.a.v) yola çıkınca Safiyyeyi arkasına oturttu ve kimse görmesin diye perdeledi. (Buhârî, Nikah: 61; Müslim, Nikah: 14)
80- DÜĞÜNDE EĞLENME VAR MIDIR?
3330- Âmir b. Said (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir düğünde Kurasa b. Kab ve Ebu Mesud el Ensarînin yanına vardım, o esnada küçük kızlar şarkılar söylüyorlardı. Ben de: Siz Rasûlullah (s.a.v)in ashabından ve Bedir savaşına katılanlardansınız, yanınızda şarkılar söyleniyor sizler ise hiçbir şey yapmıyorsunuz dedim. Onlardan biri: İstersen sen de otur bizimle birlikte dinle istemezsen git. Düğünde eğlenmeye izin verildi dedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
81- BABA, KIZINA NASIL ÇEYİZ HAZIRLAMALI?
3331- Ali (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Fatıma için çeyiz olarak kadife kumaş, su tulumu ve içi izhır otuyla doldurulmuş bir yastık hazırlamıştı. (İbn Mâce, Zühd: 11)
82- BİR EVDE KAÇ YATAK OLMALI?
3332- Câbir b. Abdullah (r.a)tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Bir evde erkek için bir yatak, ailesi için bir yatak olmalıdır üçüncüsü misafir içindir, dördüncüsü ise şeytanındır. (Müslim, Libas ve Ziynet: 8; Ebû Davud, Harac: 19)
83- YAYGI VE ÇARŞAF DA OLMALI MI?
3333- Câbir (r.a)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bana: Evlendin mi? diye sordu. Ben de: Evet dedim. Yaygı aldınız mı? diye sordu. Bizim yaygı alabilecek imkanımız mı var dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): İleride olacaktır buyurdu. (Müslim, Libas ve Ziynet: 7; Müsned: 13618)
84- DÜĞÜN YAPAN KİMSEYE, HEDİYE ALMALI MI?
3334- Enes b.
M
3335- Enes (r.a)ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Mekkeden Medineye hicret ettikten sonra Kureyşlilerle Ensarı kardeş yaptı. Sad b. Rabi ile Abdurrahman b. Avfta kardeş yapılanlardan idi. Sad Abdurrahman b. Avfa: Benim malım var ikimiz yarı yarıya bölüşürüz. Benim iki tane hanımım var bak hangisi hoşuna giderse onu boşarım, iddeti bitip sana helâl olunca da sen onunla evlenirsin dedi. Abdurrahman b. Avf ta: Allah aileni de malını da sana bereketli kılsın, sen bana sadece çarşının yolunu göster dedi ve çarşıya gitti. Sonunda kazandığı yağ ve kuru peynirle geri döndü. Abdurrahman b. Avf diyor ki: Bir süre sonra Rasûlullah (s.a.v) ben de evlenenlerin süründüğü kokuyu görünce: Nedir bu durum diye sordu. Ben de: Ensardan bir kadınla evlendim dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v): Bir koyunla da olsa düğün yemeği ver buyurdu. (Tirmizî, Tefsirül Kuran: 34; Müsned: 12891)