30 SÜT EMME KİTABI. 1

1. Çocuğun Emmesi. 1

2. Emme Çağından Sonraki Süt Emme. 3

3. Emme İle İlgili Hükümleri İhtiva Eden Başka Hadisler. 4

 

 

 

 

 

30 SÜT EMME KİTABI

 

1. Çocuğun Emmesi

 

1. Abdurrahman'm kızı Amre şöyle rivayet etmiştir: Bana mü'minlerin annesi Aişe (r.a.) dedi ki: Resûlullah (s.a.v.) yanımda idi. Ben Hafsa'nm evine girmek için izin isteyen bir adamın sesini işittim ve:

«— Ey Allah'ın elçisi şu adam evinize girmek için izin isti­yor» dedim. Resûlullah (s.a.v.):

«— O adamın, Hafsa'nın süt amcası falan olduğunu sanıyorum» dedi. Ben:

«— Ya Resûlallah süt amcam falan sağ olsaydı benim yanıma serbest girebilir miydi?» dedim. Resûlullah (s.a.v.):

«— Evet girebilirdi, çünkü nesebin haram kıldığı her şeyi emme de haram kılar»[1] buyurdu.[2]

 

2. Hz. Aişe (r.a.) der ki: Süt amcam gelerek yanıma girmek için izin istedi. Ben de Resûlüllah'a soruncaya kadar ona izin vermek­ten çekindim. Resûlullah (s.a.v.) gelince bunu sordum. O da:

«— O senin amcandır, yanına girmesine izin ver» dedi.

Dcllı

«— Ya Resûlallah beni kadın emzirdi, erkek emzirmedi» de­yince:

«— O senin amcandır, yanına girsin» buyurdu.

Hz. Aişe: «Bu hâdise, örtünme âyeti indikten sonra oldu» dedi. Hz.Aişe der ki: «Doğum (neseb) dolasısiyle haram olan şey, emme sebebiyle de haram olur.»[3]

 

3. Urve b. Zübeyr, Hz.Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Ör­tünme âyeti indikten sonra süt amcam Ebû Kuays'in erkek karde­şi Eflâh gelerek yanıma (odama) girmek için izin istedi. Ben izin vermekten kaçındım. Resûlullah gelince yaptığım şeyi kendisine haber verdim. Bunun üzerine süt amcam Eflâh in yanıma girme­sine izin vermemi emretti.[4]

 

4. Abdullah b. Abbas: «Çocuk iki yaşını bitirinceye kadar bir defa da emse (nikâhı) haram kılar» derdi.

 

5. Abdullah b. Abbas'a:

«— Bir adamın iki karısı vardı. Bunlardan biri, bir erkek çocu­ğu, diğeri de bir kızı emzirdi. Şimdi bu delikanlı, kızla evlenebilir mi?» diye sorulduğunda:

«— Hayır evlenemezler. Çünkü o iki kadının sütünün meyda­na gelmesine sebep olan erkek birdir» diye cevap vermiştir.[5]

 

6, Abdullah b. Ömer: «Büyüğün emmesi muteber değildir. An­cak küçüklükte emzirilen muteberdir» derdi.[6]

 

7. Abdullah b. Ömer'in oğlu Salim der ki: Mü'minlerin annesi Aişe (r.a.) beni memede iken, kız kardeşi Ebû Bekir'in kızı Ümmü Gülsüm'ün yanına gönderip ona: «Bu çocuğu on defa emzir de büyüyünce yanıma girebilsin» demişti. Ama Ümmü Gülsüm beni

ancak üç defa emzirdikten sonra hastalandı. Bir daha emzirmedi. Ümmü Gülsüm beni on defa emzirmediği için, Hz. Aişe'nin yanına (mahrem'i olmadan) girmedim.[7]

 

8. Hz. Ömer'in kızı Mü'minlerin annesi Hafsa emme çağında bulunan Abdullah b. Sa'd'ın oğlu Asımı, büyüdüğünde kendi yanı­na girebilmesi için kız kardeşi Fatıma'ya on defa emzirmek üzere gönderdi. O da emzirdi. Asım büyüdüğünde Hafsa'mn yanma ser­bestçe girerdi. (Çünkü Hafsa, Asım'm süt teyzesi olmuştur.)[8]

 

9. Abdurrahman, babası Kasım'dan rivayet eder: Hz. Aişe'nin yanma kız kardeşlerinin süt oğulları ile erkek kardeşlerinin kızla­rının süt oğulları girerdi. Ama erkek kardeşlerinin hanımlarının emzirdiği erkekler girmezdi.[9]

 

10. ibrahim b. Ukbe der ki: Said b. Müseyyeb'den emmenin hükmünü sorduğumda Saîd: «iki sene zarfında meydana gelen emme, bir damla da olsa nikâhı haram kılar. Ama iki seneden son­raki emme çocuğun yediği yemek hükmündedir. (Nikâhı haram kılmaz)» dedi. Sonra Urve b. Zübeyr'e sordum o da aynen Saîd b. Müseyyeb'in söylediğini tekrarladı.[10]

 

11. Yahya b. Saîd der ki; Saîd b. Müseyyeb'in şöyle dediğini işittim: «Ancak beşikteki (emme çağındaki) çocuğun emmesi, et ve kan yapan yani çocuğa gıda olan[11] emme muteberdir.»[12] (Yoksa büyüğün emmesi muteber değildir.)

Ibn Şihâb şöyle derdi: Emmenin azı da, çoğu da haram kılar. Emmenin haram kılışı, süt baba tarafına da geçer.

îmam Malik der ki: İki sene içerisinde olan emmenin azı da çoğu da nikâhı haram kılar. îki seneden sonraki emmeye gelince, bunun ne azı ne de çoğu hiç bir şeyi haram kılmaz. O ancak yemek hükmündedir. (Yemek nasıl haram kılmazsa bu da öyledir).[13]

 

2. Emme Çağından Sonraki Süt Emme

 

12. îbn Şihab'a büyüğün emmesinin hükmü sorulunca, bu hususta, Urve b. Zübeyr bana şunları haber verdi dedi: «Resûlul-lah'ın ashabından Bedir muharebesinde bulunan Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabia, Resûlullah'ın Zeyd b. Harise'yi oğulluk edindiği gibi, azadhsı Salim'i oğulluk edinip evlendirdi. Onu oğlu gibi görü­yordu. Kardeşi Velidin kızı Fatıma ile evlendirdi. Fatıma

Kureyş'in en güzide genç kızlarından olup ilk hicret edenlerdendi. Allah Teâlâ, Zeyd b. Harise hakkında: «Onları (oğulluklarını­zı) babalarının adiyle çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız onlar dinde kar­deşleriniz ve do8tlarınızdır.»[14] âyetini indirince bu oğulluklar babalarına verildi. Babaları bilinmiyorsa, velilerine verildi. O sı­rada Ebû Huzeyfe'nin hanımı Amir b. Lüey kabilesine mensup olan Süheyl'kızı Sehle Resûlullah'a gelerek:

«— Ey Allah'ın Peygamberi, Biz Sâlim'i çocuğumuz gibi görü­yorduk. Yanımıza serbestçe girip çıkıyordu. Benim başım açık oluyor. Evimizde yalnız bir oda var. Salim hakkında ne buyurur­sun? Yanımızda kalabilir mi?» deyince, Resûlullah (s.a.v.):

«— Onu beş defa emzir süt oğlun olur.» (Yanına girip çık­ması caiz olur.) buyurdu. Sehle dediği gibi yaptı. Böylece Salimi süt oğul sayardı. Hz. Aişe de yanına girmesini arzu ettiği kimseye bu hükmü uygulardı. Kız kardeşi Ümmü Gülsüm ve erkek kardeş­lerinin kızlarına, yanma almasını arzu ettiği erkekleri emzirme­lerini emrederdi. Ama Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) diğer ha­nımları bu emme ile hiç kimseyi yanlarına kabul etmezlerdi ve: «Hayır, Allah'a yemin ederiz ki Resûlullah'ın Sehle'ye emri sadece Sâlim'in emmesine mahsus bir ruhsattır. (Başkalarının bu hük­mü uygulamaları doğru olmaz.) Hayır, Allah'a yemin ederiz ki, bu emme ile hiç bir kimse yanımıza giremez.» derlerdi.[15]

 

13. Abdullah b. Dinar der ki: Bir adam büyüğün emmesinin hükmünü sormak üzere Abdullah b. Ömer'e geldi. (Medine'deki) Dar'ul-Kaza'da ben de onun yanında idim. Abdullah soruyu dinle­yince şu fetvayı nakletti: «Bir adam babam Ömer b. Hattab'a gele­rek: Benim bir cariyem vardı. Onunla cinsî münasebette bulunu­yordum. Karım (buna mani olmak için gitti), onu emzirdi. Daha sonra cariyenin yanına girmek istediğimde karım: Sakın ona yak­laşma, ben o cariyeyi emzirdim, dedi. (Şimdi benim ne yapmam gerekir?)» deyince Hz. Ömer: «Karını tedip et, cariyene de yaklaş. Çünkü nikâhı haram kılan emme küçüğün emmesidir.» diye fetva verdi.[16]

 

14. Yahya b. Saîd'den: Bir adam Ebû Musa el-Eşarî'ye: «— Ben hanımımın memesini emdim, karnıma süt gitti (bu­nun hükmü nedir?)» diye sordu. Ebû Musa:

«— Bana göre o kadın sana haram olmuştur.» deyince Abdul­lah b. Mes'ud:

«— Adama nasıl fetva verdiğine dikkat et» dedi. Ebû Musa: «— Bu hususda sen ne dersin?» deyince, îbn

 

15.Mü’minlerin annesi Hz. Aişe’den :Resulullah (s.a.v.):Doğumla (neseb) haram olan kimseler,emme ile de haram olur.buyurdu.[17]

 

16.Hz. Aişe derki Vehb’in kızı Cüdame, Resulullah’dan şunları işittiğini bana haber verdi :Emzikli kadınlarla   cinsi birleşmeyi yasaklamayı arzu ettim:Ama Rumlarla Farsların bunu yaptıklarını ve çocuklarına zarar vermediğini hatırladım (da vaz geçtim ).[18]

Mes'ud: «—Emme ancak iki sene içerisinde olur» dedi. Bunun üzerine Ebû Musa:

«— Bu büyük alim aranızda iken, bana bir şey sormayınız.» dedi.[19]

 

3. Emme İle İlgili Hükümleri İhtiva Eden Başka Hadisler

 

17. Hz. Aişe şunları rivayet etmiştir: «Kur'an'da indirilenler içerisinde nikâhı haram kılan malum on emme vardı. Sonra bu beş malum emme ile neshedildi. (Kendilerine nesih haberi ulaş­mayan bir kısım insanlar tarafından) bunlar, Kur'an'dan olmak üzere okunurken Resûlullah vefat etti.»[20]

îmam Malik der ki: Bu hadisle amel edilmemektedir.

 

 

 



[1] Buharı, Şehâdât, 52/7; Müslim, Radâ, 17/1, no:l.

[2] Evlenmeyi haram kılan engellerden biri de süt emmedir. Bu, Kur'an ve sün­netle sabittir. Kur'an'da kendileriyle evlenilmeleri haram kılınanlar sayı­lırken: «...Sizi emziren süt analarınız ve süt hemşirelerinizle evlen­meniz haram kılındı.»(Nisa: 23) buyurulur. Konu ile ilgili hadisler de bu bölümde görülecektir.

[3] Buharı, Nikâh, 67/117; Müslim, Radâ, 17/2, no: 7; Şeybanî, 617.

[4] Buharı, Nikâh, 67/22; Müslim, Râdâ, 17/2, no:3.

[5] Tirmİ2Î, 10-Radâ, 2

[6] Şeybanî, 615.

[7] Şeybanî, 623.

Bir kısım fukaha evlenmeyi ancak on defa emme haram kılar demiştir.

İmam Şafiî ise, beş defa emme nikâhı haram kılar demiştir.

Ebu Hanife ile İmam Malik, emmenin miktarını tahdid etmemişler, azı ve

Çoğu, hatta bir defa da emse haram kılar demişlerdir.

(îbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, c.2, s.38)

îmam Ahmed b. Hanbelin meşhur görüşü de, Hanefilerinki gibidir.

(Bezlü'l-Mechud, c.10, s. 43)

[8] Şeybanî, 624.

[9] Şeybanî, 618.

[10] Şeybanî, 620.

[11] Çocuk bir defa da emse gıda olur. Buna göre, çocuğun bir defa emmesi de nikâhı haram kılar, diyenlerin görüşü yerindedir.

[12] Şeybanî, 628.

[13] Nikâhı haranı kılan emme müddeti imam Mâlik, imam Şâfıî ve Hanefıîer-den tmam Muhammed ve Ebû Yusuf a göre iki sene, Ebû Hanifeye göre ise iki buçuk sene (otuz ay) dır. (Ibn Rüşd, Bidayetü'l-Müctehid c.2 s.31; Mey­danı, el-Lübâb fî Şerh'il-Kitâb c. 3, s. 31).

[14] Ahzâb:5.

[15] Ibn Abdilber der ki: Bu, müsnede (yani mevsul türüne) giren bir hadistir. Çünkü Urve, Hz. Aişe'yle ve Rasûlullah'm diğer eşleriyle görüşmüştür. Müslim, 17 - Radâ, 7; no: 26-28, 29-31; Şeybanî, 627. •Sehle'nin Sâlim'i emzirmesi, memesinden süt sağıp Sâlim'e içirmesi ile ol­muştur. Yoksa yabancı bir erkeğin yabancı bir kadının memesini emmesi şöyle dursun, dokunması, hatta bakması bile caiz değildir. Bu hadisle, Hz. Aişe'nin amel ettiğini, Resûlullah'ın diğer hanımlarının amel etmedikleri­ni, bunu Resûlullah'ın Sâlim'e mahsus bir hükmü kabul ettiklerini görüyo­ruz. Emme müddetinin Maliki ve Şâfıîlerle Hanefılerden îmameyne göre iki sene, Ebû Hanife'ye göre ise otuz ay olduğunu daha Önce kaydetmiştik.

[16] Şeybanî, 626.

[17] Tirmizi ,Rada, 10/1;Şeybani, 617

[18] Müslim, Nikah, 16/23,no:140-142.

[19] Ebu Ömer der ki: Munkatı bir hadistir, ama çeşitli yollarla muttasıldır.

[20] Müslim, Radâ, 17/6, no: 24; Şeybanî, 625.

Nevevî der ki: On emmenin, beş emme ile nesh edilmesi çok gecikti. Hatta Resûlullah (s.a.v.) vefat edince, kendilerine nesih haberi ulaşmayanlar, bunu Kur'an'dan olmak üzere okuyorlardı. Kendilerine nesih haberi ula­şınca, bunu okumayı terkettiler Hemen belirtelim ki nesih üç çeşittir:

a) Hükmü de tilaveti de terkedilen, «On emme» gibi

b) Tilaveti terkedilip hükmü bakî bırakılan «beş emme». Bu hükmü ulema­dan bazıları kabul etmiştir. Cumhura göre bir defa da emmek nikâhı ha­ram kılar, «Zina eden yaşlı erkek ve kadını recmedin» hükmü de bu tür bir nesihtir.

c)  Hükmü neshedilip tilaveti bırakılan âyetler gibi. Bunun misali Kur'an'da çoktur.

(TekmiIetü'I-Menhel c.3, s.201,202).