2. Emme Çağından Sonraki Süt Emme
3. Emme İle İlgili Hükümleri
İhtiva Eden Başka Hadisler
1.
Abdurrahman'm kızı Amre şöyle rivayet etmiştir: Bana mü'minlerin annesi Aişe
(r.a.) dedi ki: Resûlullah (s.a.v.) yanımda idi. Ben Hafsa'nm evine girmek için
izin isteyen bir adamın sesini işittim ve:
«— Ey Allah'ın elçisi
şu adam evinize girmek için izin istiyor» dedim. Resûlullah (s.a.v.):
«— O adamın, Hafsa'nın
süt amcası falan olduğunu sanıyorum» dedi. Ben:
«— Ya Resûlallah süt
amcam falan sağ olsaydı benim yanıma serbest girebilir miydi?» dedim.
Resûlullah (s.a.v.):
«— Evet girebilirdi,
çünkü nesebin haram kıldığı her şeyi emme de haram kılar»[1]
buyurdu.[2]
2. Hz. Aişe
(r.a.) der ki: Süt amcam gelerek yanıma girmek için izin istedi. Ben de
Resûlüllah'a soruncaya kadar ona izin vermekten çekindim. Resûlullah (s.a.v.)
gelince bunu sordum. O da:
«— O senin amcandır,
yanına girmesine izin ver» dedi.
Dcllı
«— Ya Resûlallah beni
kadın emzirdi, erkek emzirmedi» deyince:
«— O senin amcandır,
yanına girsin» buyurdu.
Hz. Aişe: «Bu hâdise,
örtünme âyeti indikten sonra oldu» dedi. Hz.Aişe der ki: «Doğum (neseb)
dolasısiyle haram olan şey, emme sebebiyle de haram olur.»[3]
3. Urve b.
Zübeyr, Hz.Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Örtünme âyeti indikten sonra
süt amcam Ebû Kuays'in erkek kardeşi Eflâh gelerek yanıma (odama) girmek için
izin istedi. Ben izin vermekten kaçındım. Resûlullah gelince yaptığım şeyi
kendisine haber verdim. Bunun üzerine süt amcam Eflâh in yanıma girmesine izin
vermemi emretti.[4]
4. Abdullah
b. Abbas: «Çocuk iki yaşını bitirinceye kadar bir defa da emse (nikâhı) haram
kılar» derdi.
5. Abdullah
b. Abbas'a:
«— Bir adamın iki
karısı vardı. Bunlardan biri, bir erkek çocuğu, diğeri de bir kızı emzirdi.
Şimdi bu delikanlı, kızla evlenebilir mi?» diye sorulduğunda:
«— Hayır evlenemezler.
Çünkü o iki kadının sütünün meydana gelmesine sebep olan erkek birdir» diye
cevap vermiştir.[5]
6, Abdullah
b. Ömer: «Büyüğün emmesi muteber değildir. Ancak küçüklükte emzirilen
muteberdir» derdi.[6]
7. Abdullah
b. Ömer'in oğlu Salim der ki: Mü'minlerin annesi Aişe (r.a.) beni memede iken,
kız kardeşi Ebû Bekir'in kızı Ümmü Gülsüm'ün yanına gönderip ona: «Bu çocuğu on
defa emzir de büyüyünce yanıma girebilsin» demişti. Ama Ümmü Gülsüm beni
ancak üç defa
emzirdikten sonra hastalandı. Bir daha emzirmedi. Ümmü Gülsüm beni on defa
emzirmediği için, Hz. Aişe'nin yanına (mahrem'i olmadan) girmedim.[7]
8. Hz.
Ömer'in kızı Mü'minlerin annesi Hafsa emme çağında bulunan Abdullah b. Sa'd'ın
oğlu Asımı, büyüdüğünde kendi yanına girebilmesi için kız kardeşi Fatıma'ya on
defa emzirmek üzere gönderdi. O da emzirdi. Asım büyüdüğünde Hafsa'mn yanma serbestçe
girerdi. (Çünkü Hafsa, Asım'm süt teyzesi olmuştur.)[8]
9.
Abdurrahman, babası Kasım'dan rivayet eder: Hz. Aişe'nin yanma kız
kardeşlerinin süt oğulları ile erkek kardeşlerinin kızlarının süt oğulları
girerdi. Ama erkek kardeşlerinin hanımlarının emzirdiği erkekler girmezdi.[9]
10. ibrahim
b. Ukbe der ki: Said b. Müseyyeb'den emmenin hükmünü sorduğumda Saîd: «iki sene
zarfında meydana gelen emme, bir damla da olsa nikâhı haram kılar. Ama iki
seneden sonraki emme çocuğun yediği yemek hükmündedir. (Nikâhı haram kılmaz)»
dedi. Sonra Urve b. Zübeyr'e sordum o da aynen Saîd b. Müseyyeb'in söylediğini
tekrarladı.[10]
11. Yahya b.
Saîd der ki; Saîd b. Müseyyeb'in şöyle dediğini işittim: «Ancak beşikteki (emme
çağındaki) çocuğun emmesi, et ve kan yapan yani çocuğa gıda olan[11] emme
muteberdir.»[12] (Yoksa büyüğün emmesi
muteber değildir.)
Ibn Şihâb şöyle derdi:
Emmenin azı da, çoğu da haram kılar. Emmenin haram kılışı, süt baba tarafına da
geçer.
îmam Malik der ki: İki
sene içerisinde olan emmenin azı da çoğu da nikâhı haram kılar. îki seneden
sonraki emmeye gelince, bunun ne azı ne de çoğu hiç bir şeyi haram kılmaz. O
ancak yemek hükmündedir. (Yemek nasıl haram kılmazsa bu da öyledir).[13]
12. îbn
Şihab'a büyüğün emmesinin hükmü sorulunca, bu hususta, Urve b. Zübeyr bana
şunları haber verdi dedi: «Resûlul-lah'ın ashabından Bedir muharebesinde
bulunan Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabia, Resûlullah'ın Zeyd b. Harise'yi oğulluk
edindiği gibi, azadhsı Salim'i oğulluk edinip evlendirdi. Onu oğlu gibi görüyordu.
Kardeşi Velidin kızı Fatıma ile evlendirdi. Fatıma
Kureyş'in en güzide
genç kızlarından olup ilk hicret edenlerdendi. Allah Teâlâ, Zeyd b. Harise hakkında:
«Onları (oğulluklarınızı) babalarının adiyle çağırın. Bu, Allah indinde daha
doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız onlar dinde kardeşleriniz ve
do8tlarınızdır.»[14] âyetini indirince bu
oğulluklar babalarına verildi. Babaları bilinmiyorsa, velilerine verildi. O sırada
Ebû Huzeyfe'nin hanımı Amir b. Lüey kabilesine mensup olan Süheyl'kızı Sehle
Resûlullah'a gelerek:
«— Ey Allah'ın
Peygamberi, Biz Sâlim'i çocuğumuz gibi görüyorduk. Yanımıza serbestçe girip
çıkıyordu. Benim başım açık oluyor. Evimizde yalnız bir oda var. Salim hakkında
ne buyurursun? Yanımızda kalabilir mi?» deyince, Resûlullah (s.a.v.):
«— Onu beş defa emzir
süt oğlun olur.» (Yanına girip çıkması caiz olur.) buyurdu. Sehle dediği gibi
yaptı. Böylece Salimi süt oğul sayardı. Hz. Aişe de yanına girmesini arzu
ettiği kimseye bu hükmü uygulardı. Kız kardeşi Ümmü Gülsüm ve erkek kardeşlerinin
kızlarına, yanma almasını arzu ettiği erkekleri emzirmelerini emrederdi. Ama
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) diğer hanımları bu emme ile hiç kimseyi
yanlarına kabul etmezlerdi ve: «Hayır, Allah'a yemin ederiz ki Resûlullah'ın
Sehle'ye emri sadece Sâlim'in emmesine mahsus bir ruhsattır. (Başkalarının bu
hükmü uygulamaları doğru olmaz.) Hayır, Allah'a yemin ederiz ki, bu emme ile
hiç bir kimse yanımıza giremez.» derlerdi.[15]
13. Abdullah
b. Dinar der ki: Bir adam büyüğün emmesinin hükmünü sormak üzere Abdullah b.
Ömer'e geldi. (Medine'deki) Dar'ul-Kaza'da ben de onun yanında idim. Abdullah
soruyu dinleyince şu fetvayı nakletti: «Bir adam babam Ömer b. Hattab'a gelerek:
Benim bir cariyem vardı. Onunla cinsî münasebette bulunuyordum. Karım (buna
mani olmak için gitti), onu emzirdi. Daha sonra cariyenin yanına girmek
istediğimde karım: Sakın ona yaklaşma, ben o cariyeyi emzirdim, dedi. (Şimdi
benim ne yapmam gerekir?)» deyince Hz. Ömer: «Karını tedip et, cariyene de
yaklaş. Çünkü nikâhı haram kılan emme küçüğün emmesidir.» diye fetva verdi.[16]
14. Yahya b.
Saîd'den: Bir adam Ebû Musa el-Eşarî'ye: «— Ben hanımımın memesini emdim,
karnıma süt gitti (bunun hükmü nedir?)» diye sordu. Ebû Musa:
«— Bana göre o kadın
sana haram olmuştur.» deyince Abdullah b. Mes'ud:
«— Adama nasıl fetva
verdiğine dikkat et» dedi. Ebû Musa: «— Bu hususda sen ne dersin?» deyince, îbn
15.Mü’minlerin
annesi Hz. Aişe’den :Resulullah (s.a.v.):Doğumla (neseb) haram olan
kimseler,emme ile de haram olur.buyurdu.[17]
16.Hz. Aişe
derki Vehb’in kızı Cüdame, Resulullah’dan şunları işittiğini bana haber verdi :Emzikli
kadınlarla cinsi birleşmeyi yasaklamayı
arzu ettim:Ama Rumlarla Farsların bunu yaptıklarını ve çocuklarına zarar
vermediğini hatırladım (da vaz geçtim ).[18]
Mes'ud: «—Emme ancak
iki sene içerisinde olur» dedi. Bunun üzerine Ebû Musa:
«— Bu büyük alim
aranızda iken, bana bir şey sormayınız.» dedi.[19]
17. Hz. Aişe
şunları rivayet etmiştir: «Kur'an'da indirilenler içerisinde nikâhı haram kılan
malum on emme vardı. Sonra bu beş malum emme ile neshedildi. (Kendilerine nesih
haberi ulaşmayan bir kısım insanlar tarafından) bunlar, Kur'an'dan olmak üzere
okunurken Resûlullah vefat etti.»[20]
îmam Malik der ki: Bu
hadisle amel edilmemektedir.
[1] Buharı, Şehâdât, 52/7; Müslim, Radâ, 17/1, no:l.
[2] Evlenmeyi haram kılan engellerden biri de süt emmedir.
Bu, Kur'an ve sünnetle sabittir. Kur'an'da kendileriyle evlenilmeleri haram
kılınanlar sayılırken: «...Sizi emziren süt analarınız ve süt hemşirelerinizle
evlenmeniz haram kılındı.»(Nisa: 23) buyurulur. Konu ile ilgili hadisler de bu
bölümde görülecektir.
[3] Buharı, Nikâh, 67/117; Müslim, Radâ, 17/2, no: 7;
Şeybanî, 617.
[4] Buharı, Nikâh, 67/22; Müslim, Râdâ, 17/2, no:3.
[5] Tirmİ2Î, 10-Radâ, 2
[6] Şeybanî, 615.
[7] Şeybanî, 623.
Bir kısım fukaha
evlenmeyi ancak on defa emme haram kılar demiştir.
İmam Şafiî ise, beş
defa emme nikâhı haram kılar demiştir.
Ebu Hanife ile İmam
Malik, emmenin miktarını tahdid etmemişler, azı ve
Çoğu, hatta bir defa da
emse haram kılar demişlerdir.
(îbn Rüşd,
Bidâyetü'l-Müctehid, c.2, s.38)
îmam Ahmed b. Hanbelin
meşhur görüşü de, Hanefilerinki gibidir.
(Bezlü'l-Mechud, c.10,
s. 43)
[8] Şeybanî, 624.
[9] Şeybanî, 618.
[10] Şeybanî, 620.
[11] Çocuk bir defa da emse gıda olur. Buna göre, çocuğun
bir defa emmesi de nikâhı haram kılar, diyenlerin görüşü yerindedir.
[12] Şeybanî, 628.
[13] Nikâhı haranı kılan emme müddeti imam Mâlik, imam
Şâfıî ve Hanefıîer-den tmam Muhammed ve Ebû Yusuf a göre iki sene, Ebû Hanifeye
göre ise iki buçuk sene (otuz ay) dır. (Ibn Rüşd, Bidayetü'l-Müctehid c.2 s.31;
Meydanı, el-Lübâb fî Şerh'il-Kitâb c. 3, s. 31).
[14] Ahzâb:5.
[15] Ibn Abdilber der ki: Bu, müsnede (yani mevsul türüne)
giren bir hadistir. Çünkü Urve, Hz. Aişe'yle ve Rasûlullah'm diğer eşleriyle
görüşmüştür. Müslim, 17 - Radâ, 7; no: 26-28, 29-31; Şeybanî, 627. •Sehle'nin
Sâlim'i emzirmesi, memesinden süt sağıp Sâlim'e içirmesi ile olmuştur. Yoksa
yabancı bir erkeğin yabancı bir kadının memesini emmesi şöyle dursun,
dokunması, hatta bakması bile caiz değildir. Bu hadisle, Hz. Aişe'nin amel
ettiğini, Resûlullah'ın diğer hanımlarının amel etmediklerini, bunu
Resûlullah'ın Sâlim'e mahsus bir hükmü kabul ettiklerini görüyoruz. Emme
müddetinin Maliki ve Şâfıîlerle Hanefılerden îmameyne göre iki sene, Ebû
Hanife'ye göre ise otuz ay olduğunu daha Önce kaydetmiştik.
[16] Şeybanî, 626.
[17] Tirmizi ,Rada, 10/1;Şeybani, 617
[18] Müslim, Nikah, 16/23,no:140-142.
[19] Ebu Ömer der ki: Munkatı bir hadistir, ama çeşitli
yollarla muttasıldır.
[20] Müslim, Radâ, 17/6, no: 24; Şeybanî, 625.
Nevevî der ki: On
emmenin, beş emme ile nesh edilmesi çok gecikti. Hatta Resûlullah (s.a.v.)
vefat edince, kendilerine nesih haberi ulaşmayanlar, bunu Kur'an'dan olmak
üzere okuyorlardı. Kendilerine nesih haberi ulaşınca, bunu okumayı terkettiler
Hemen belirtelim ki nesih üç çeşittir:
a) Hükmü de tilaveti de
terkedilen, «On emme» gibi
b) Tilaveti terkedilip
hükmü bakî bırakılan «beş emme». Bu hükmü ulemadan bazıları kabul etmiştir.
Cumhura göre bir defa da emmek nikâhı haram kılar, «Zina eden yaşlı erkek ve
kadını recmedin» hükmü de bu tür bir nesihtir.
c) Hükmü neshedilip tilaveti bırakılan âyetler
gibi. Bunun misali Kur'an'da çoktur.
(TekmiIetü'I-Menhel
c.3, s.201,202).