Soru: İlim ile meşgul olurken namazın ertelenmesi ve cem edilmesinin hükmü nedir ?
Cevap:
Büyük hadis alimi İmam Abdullah b. Vehb derki: İmam Malik’in huzurunda hadis yazarken kamet getirildi. Bir rivayete göre: ezan okundu. Önünde birçok kitap dağınık halde bulunuyordu. Hemen düzeltmeye kalkıştım. ‘Yavaş ol, dedi, niyetin düzgün olduğu sürece kalktığın şey şu anda yapmakta olduğundan daha faziletli değildir.
Endülüs’ün alimi ve İmam Malik’in öğrencisi Yahya el-Leysî derki: Her kime İlim talep ederken ölüm gelirse onunla peygamberler arasında sadece bir derece / mertebe olur.”
Ebu Gudde’nin, Haris-i Muhasibi’nin “Risaletü’l-Müsterşidin” kitabı üzerine yazdığı tahkik, s. 167-169. Dr. Seyyıd Bin Hüseyin El-Affani, Gece Yolcuları , Polen Yayınları: 694-696.
Öncelikle şunu söyleyelim. .bir adam “ilim ile” yi bırak ilim talebesinin sandalyesi ile meşgul olsa ilimden bir parça ile meşgul olmuş, üzerine oturup ilim alanın ecrini sevabını almış olur.
Allah Rasulü sallallâhu aleyhi ve sellem bir şeye vesile olan yapan gibidir. Aynı sevabı alır. Yapanın sevabından hiçbirşey eksilmez hadisi buna delildir.
İmam Merginani’nin babası tatlıcılık yapıyor. Medrese önüne gelince ilim talebesi çocuklara talıyı bedava verirmiş. Sorarlarmış neden böyle yapıyorsun kazancın ne ki. O da dermiş ki ” Ben büyüklerden alimlerden duydum, kim ilim talebesine ikram ederse Allah da onun soyundan mutlaka alim çıkarır. Onun evladı olmazsa torunu alim olur.”
Bu adam El Hidaye müellifi büyük Hanefi Alimi Merginaninin babasıdır… Allah onun soyundan bir fakih nasibediyor. Sırf ilim talebelerine desteği nedeniyle.
Bir tatlı ile durum bu oluyor ise direk ilmi ikram edenin durumu nasıldır bir düşünün !!!
Nevevi Müslim şerhinde demiştir ki: “İmamlardan bir cemaat “mukim halinde ihtiyaç için cem yapmak caizdir,” demişlerdir. Bu söz İbn Şîrîn ve Mâlik’in arkadaşlarından Eşheb’in görüşüdür.
Aynı görüşü Hattâbî; Kaffal’dan, Şafiî’nin arkadaşı Şâşi’l-kebîr’den, Ebû îshak-ül-Mervezî’den ve hadîs ashabından bir cemaattan nakletmiştir. İbn Münzîr de bu görüşü benimsemiştir.
İbn Abbâs’ın sözünün zahiri de bu görüşü kuvvetlendirmektedir. İbn Abbâs (r.a.): “Rasûlüllah, ümmetine zorluk vermek istememiştir,” dedi. Hastalık veya başka bir şeyi sebep göstermedi. İbn Abbâs (r.a.)’m bu sözü, Müslim’in kendisinden rivayet etmiş olduğu hadîste yer almakladır: “Rasûlüllah öğle ile İkindiyi cem etti. Akşam ile yatsıyı korku olmadığı halde Medine’de cem etti.” İbn Abbâs’a dendi ki: “Rasûlüllah niye böyle yaptı?” İbn Abbâs da; “Ümmetine zorluk olmasın diye,” cevabını verdi.
Buharî ve Müslim’in İbn Abbâs’dan rivayet ettikleri hadise göre: “Nebi aleyhisselam, Medine’de yedi-sekiz defa öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı beraber kılmıştır.”
Müslim’in, Abdullah b. Şakîk (r.a.)’den rivayet edildiğine göre; o demiştir ki; “Bir gün İbn Abbâs ikindiden sonra, güneş batıp yıldızlar parlayıncaya kadar hutbe okudu, insanlar, “namaz, namaz,” diye söylenmeye başladılar. O anda Beni Teym kabilesinden de bir adam gelerek durmadan; “namaz, namaz,” diye söylenmeye başladı.
İbn Abbâs o kimseye; “Ey anası olmayasıca Sünneti bana mı öğretiyorsun?” dedi. Sonra İbn Abbâs; “Rasûlüllah’ın öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı beraber kıldığım görmüşümdür,” dedi.” Abdullah b. Şakîk (r.a.) diyor ki: “Benim içim, buna pek yatışmadı. Ebû Hüreyre’ye gelerek durumu sordum. Ebu Hüreyre de, İbn Abbâs’ı doğruladı.”
Hiçbir sebep yokken namazları cem etmek caiz mi?
https://www.islamiokul.com/hicbir-sebep-yokken-namazlari-cem-etmek-caiz-mi/