SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’T-TAHARE

<< 140 >>

 

DEVAM: 23- Meshetmede Müddet

 

(:-186-:) Zirr (b. Hubeyş) anlatıyor: Ben, Safvan b. Assal el-Muradl'nin yanına vardım. 0, (bana): "Seni (bana) getiren şey nedir?" diye sordu. Ben de: "ilim öğrenme isteği" dedim. Safvan: "Benim, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den öğrendiğime göre:

 

"Melekler, ilim öğrenmek için yola çıkan kimseyi sevdikleri için kanatlarını sererler" dedi. Ben de: "Küçük abdest ve büyük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh etme konusunda zihnime takılan şeyler var. Çünkü sen, Resuluilah s.a.v.'in sahabilerinden birisin. Dolayısıyla da senin yanına vardım ki, sana:

 

«Bu konuda Resulullah s.a.v.'den bir şeyler işittin mi» diye sorayım" dedim. Safvan: "Evet. Yolculuğa Çıktığımızda veya yolcu olduğumuz zaman cünüplük hali dışında büyük abdest, küçük abdest bozmak ile uykudan dolayı üç gün üç gece mestlerimizi çıkarmamamızı bize emretmişti" dedi.

 

Ben: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den sevgi hakkında bir şeyler işittin mi?" dedim. Safvan: "Evet, (işittim). Bir yolculukta Resulullah s.a.v. ile beraber iken bir bedevi kaba bir sesle (O'na hitaben): "Ey Muhammed!" diye çağırmıştı. Resulullah s.a.v., onun sesine yakın bir sesle ona: "Gel bakalım" diye cevap verdi. Biz ise (o bedeviye):

 

"Yazıklar olsun sana! Sesini alçalt, çünkü sana Nebi s.a.v.'in huzurunda yüksek sesle konuşmak yasaklandı" dedik. Bedevi, (Nebi s.a.b.'e hitaben):

 

"Ne dersin, bir kimse bir topluluğu seviyor, ama henüz onların arasına karışmış değil" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Kişi kıyamet günü sevdikleriyle beraberdir" buyurdu.

 

Zirr b. Hubeyş devamla der ki: Safvan bize anlatmaya devam etti. Sonunda şöyle dedi: "Allah tövbe için batı yönünde genişliği yetmiş yıllık mesafe olan bir kapı açtı, bu kapıyı da gökleri ve yeri yarattığı gün açtı. Güneş batı tarafından doğuncaya kadar onu kapatmayacak."

 

Derim ki: Bu hadisin, bu bahsin başında bundan daha kapsamlı bir kanalı vardır.

 

- - -

İsnadı hasendir. Ihsan (1318) ve Tirmizi (3529)