5- Din’in kuralları
أخبرنا
محمد بن إسحاق
بن خزيمة
حدثنا يوسف بن
واضح الهاشمي
حدثنا معتمر
بن سليمان عن
أبيه عن يحيى
بن يعمر قال
قلت يا أبا
عبد الرحمن يعنى
لابن عمر إن
أقواما
يزعمون أن ليس
قدر قال هل
عندنا منهم
أحد قلت لا
قال فأبلغهم
عني إذا لقيتهم
إن بن عمر
يبرأ إلى الله
منكم وأنتم برآء
منه حدثنا عمر
بن الخطاب قال
بينما نحن جلوس
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في أناس
إذ جاء رجل
ليس عليه
سحناء سفر
وليس من أهل
البلد يتخطى
حتى ورك فجلس
بين يدي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال يا محمد
ما الإسلام
قال الإسلام
أن تشهد أن لا
إله إلا الله
وأن محمد رسول
الله وأن تقيم
الصلاة وتؤتي
الزكاة وتحج
وتعتمر
وتغتسل من
الجنابة وأن
تتم الوضوء
وتصوم رمضان
قال فإذا فعلت
ذلك فأنا مسلم
قال نعم قال
صدقت قال يا
محمد ما الإيمان
قال أن تؤمن
بالله
وملائكته
وكتبه ورسله وتؤمن
بالجنة
والنار
والميزان
وتؤمن بالبعث بعد
الموت وتؤمن
بالقدر خيره
وشره قال فإذا
فعلت ذلك فأنا
مؤمن قال نعم
قال صدقت قال
يا محمد ما
الإحسان قال
الإحسان أن
تعمل لله كأنك
تراه فإنك إن
لا تراه فإنه
يراك قال فإذا
فعلت هذا فأنا
محسن قال نعم
قال صدقت قال
فمتى الساعة
قال سبحان
الله ما
المسؤول عنها
بأعلم من
السائل ولكن
إن شئت نبأتك
عن أشراطها
قال أجل قال
إذا رأيت
العالة
الحفاة
العراة يتطاولون
في البناء
وكانوا ملوكا
قال ما العالة
الحفاة
العراة قال
العريب قال
وإذا رأيت الأمة
تلد ربتها
فذلك من أشراط
الساعة قال
صدقت ثم نهض
فولى فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم علي
بالرجل
فطلبناه كل
مطلب فلم نقدر
عليه فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم هل تدرون
من هذا هذا
جبريل أتاكم
ليعلمكم
دينكم خذوا
عنه والذي
نفسي بيده ما
شبه علي منذ
أتاني قبل
مرتي هذه وما
عرفته حتى ولى
قال أبو حاتم تفرد
سليمان
التيمي بقوله
خذوا عنه
وبقوله تعتمر
وتغتسل وتتم
الوضوء
(:-16-:) Yahya b. Ya'mer anlatıyor: Ben: "Ey Ebu Abdirrahman!
Bazı kimseler, kader'in olmadığını iddia ediyorlar" dedim. Abdullah b.
Ömer:
"Yanımızda
onlardan herhangi bir kimse var mı?" diye sordu. Ben de:
"Hayır,"
dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer şöyle dedi:
Onlarla tekrar
karşılaşırsan, benden onlara; "Abdullah b. Ömer'in Allah'a nispetle sizden
uzak olduğunu ve sizlerin de ondan uzak olduğunu" bildir. (Babam) Ömer b.
el-Hattab bize şunu anlattı:
Biz, Resuluilah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında bazı kimselerle birlikte otururken Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına bir adam çıkageldi. Adam'ın üzerinde bir
yolculuk belirtisi yoktu. Şehir halkından da değildi. (Herkesin içerisinden)
yürüyerek geçti, öyle ki Resuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in önünde sol
ayağını büküp üzerinde oturdu ve:
"Ey Muhammed! islam
nedir?" diye sordu. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"İslam; Allah'tan
başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna
şahitlik etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, haccı ve umreyi yapman,
cünüplükten yıkanman, namaz abdestinin tam alınması ve Ramazan orucunu
tutman" buyurdu. Adam:
"O halde bunları
yaptığımda ben müslüman mıyım?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem de:
"Evet"
buyurdu. Adam:
"Doğru
söyledin" dedi.
Adam devamla: "Ey
Muhammed! iman nedir?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"İman; Allah'a,
meleklerine, kitaplarına, Nebilerine inanman; cennete, cehenneme ve Mizan'a
inanman; öldükten sonra yeniden dirilmeye inanman; kadere, hayır ve şerrin
Allah'tan olduğuna inanman" buyurdu. Adam:
"O halde bunları
yaptığımda ben mu'min miyim?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
de:
"Evet"
buyurdu. Adam: "Doğru söyledin" dedi.
Adam devamla: "Ey
Muhammed! ihsan nedir?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de:
"İhsan; Allah'ı
sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah'a ibadet etmendir. Sen O'nu görmesen
de O seni görüyor" buyurdu.
Adam: "O halde bunu
yaptığımda ben ihsan sahibi bir kimse olur muyum?" diye sordu. Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem de:
"Evet"
buyurdu. Adam: "Doğru söyledin" dedi.
Adam devamla: "Ey
Muhammed! Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem:
"Sübhwallah!
Kıyamet hakkında kendisinden soru sorulan kişi, soruyu sorandan daha fazla bir
şey bilmiyor. Fakat eğer istersen kıyametin alametlerini sana bildireyim?"
buyurdu.
Adam: "Olur"
dedi.
Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem: "Yalın ayak, üstü çıplak (davar çobanlarının) yüksek binalar
yapmakta birbirleriyle yarıştıklarını ve onların hükümdarlar olduğunu
görmendit" buyurdu.
Adam: "Yalın ayak,
üstü çıplak (davar çobanları) kimlerdir?" diye sordu. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
"Bedevi
Araplar" buyurdu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem devamla:
"Cariyenin efendisini doğurduğunu gördüğünde işte bu, kıyametin
alametlerindendir" buyurdu.
Adam: "Doğru
söyledin" dedi. Sonra bu adam kalktı arkasını dönüp çekip gitti.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Adamı bana çağırın" buyurdu.
Adam'ı her yerde aradık,
fakat onu bir türlü bulamadık. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem: "Bu adamın kim olduğunu biliyor musunuz? O, Cebrail idi. Size
dininizi öğretmek için geldi. (Dininizle ilgili bilgileri) ondan alınız. Canımı
elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, şimdiki hali bana daha önceki iki
gelişinden farklı gözüktü. Sırtını dönüp gidene kadar onu (ben de)
tanıyamadtm" buyurdu.
Müslim bu hadisi kısa
metinle rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı
sahlhtir. İbn Hibban, Sahih (173), Müslim (iman 8), Ebu Davud, Sünen (4695),
Tirmizı (2610), Nesai (7/97) ve İbn Mace, Sünen (63)
AÇIKLAMA:
İbnü'l-Esir der ki:
"Bu hadiste cariyenin efendisi, yani mevlasıdır. Yani cariyenin,
efendisi için bir
çocuk doğurmasıdır. O zaman bu çocuk, kadın için bir efendi konumunda olur.
Yine bununla kastedilen, esirlerin çoğalması ve insanların bol nimetlere / dünyalıklara
sahip olmalarıdır. Neticede esirler de çoğalmış olurlar.
BİRAZ LAFIZ FARKIYLA:
BUHARİ RİVAYETİ VE
İZAH BURAYA TIKLAYIN
MÜSLİM HADİS’İ İÇİN BURAYA TIKLAYIN