SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’L-MEĞAZİ

<< 903 >>

1- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in İnsanları İslam'a Daveti ve Bu Yolda Karşılaştıkları

ÜÇ UZUN HADİS VAR TÜMÜNÜ OKUYUN!

 

(:-1683-:) Tarık b. Abdillah el-Muharibi der ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i Zu'l-Mecaz çarşısında gördüm, üzerinde kırmızı bir elbise vardı. "Ey insanlar! La ilahe illalah deyin ve kurtuluşa erin" diyordu. Adamın biri de onu takip edip taşlıyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ayakları baldırından topuklarına kadar kanlar içindeydi. Adam:

 

"Ey insanlar! Ona uymayın, o yalancıdır" diyordu. Ben: "Bu kimdir?" diye sorduğumda: "Bu, Abdulmutalib oğullarının çocuğudur" dediler. "Arkasında onu taşlıyan kim?" dediğimde ise:

"Bu amcası Abdu'I-Uzza Ebu Leheb'tir" dediler. islam açığa çıktığı zaman biz de oraya gittik ve Medine'ye yakın bir yerde konakladık. Beraberimizde bir de hevdecimiz vardı. Biz oturuyorken üzerinde beyaz iki elbisesi olan biri gelip selam verdi ve:

 

"Bu kavim nereden geliyor?" diye sordu. Biz de: "Rebeze'den" diye cevap verdik. Yanımızda da bir deve vardı. O kişi bize: "Bana bu deveyi satar mısınız?" deyince: "Evet satarız" dedik. "Ne kadara?" diye sorduğunda:

 

"Şu kadar ve şu kadar sa' hurma karşılığında satarız" dedik. Dediğimiz miktarı eksiitmeden: "Aldım" dedi ve Medine duvarları arasında kaybolup gitti. Biz kendi aramızda birbirimizi kınamaya ve: "Bilmediğiniz bir adama devemizi verdik" demeye başladık. Hevdecteki kadın bize: "Birbirinizi kınamayın. Sizi aldatacak bir adam yüzü görmüyorum. Dolunaya bu adamın yüzünden daha fazla benzeyen bir şey görmedim" dedi.

 

Yatsı zamanı bir vakitte yanımıza bir adam gelip selam verdi ve: "Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elçisiyim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu hurmadan doyana kadar yemenizi, sonra da ödeşene dek ölçüp almanızı buyurdu" dedi. Biz de doyana kadar yedik ve ölçüp hakkımızı aldık. ikinci gün Medine'ye gittik. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem minberinde kalkmış şöyle hutbe veriyordu:

 

"Veren el üstün olan eldir. Vermeye bakmakla mükellef olduğunuz kimselerden başlayınız. Annenize, babanıza, kızkardeşinize, erkek kardeşinize ve yakınlarımza veriniz." Adamın biri kalkıp:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Sa'lebe b. Yerba' oğulları, Cahiliye döneminde filan kişiyi öldürdüler. Onlardan öcümüzü al" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ellerini kaldırdı ve (ellerini o kadar kaldırdı ki koltuk altının beyazlığını gördüm) iki defa: "Anne, oğlunun günahından sorumlu tutulmaz" buyurdu.'

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, ihsan 8/183, 184 (6527), Darakutni 3/44, 45 (186), Hakim (2/611, 612) İbn Asakir, Tiirih Dimeşk (s. 261, 262), Beyhaki (1/76, 6/20, 21), Taberani, M. el-kebir 8/376, 377 (8175), Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (6/22, 23), Mizzi, Tuhfetu'l-Eşraf (8/55) ve İbn Mace (2670)

 

 

 

(:-1684-:) Abdurrahman b. Cubeyr b. Nufeyr, babasından nakleder: Bir gün Mikdad b. el-Esved'in yanında otururken yanına bir adam geldi ve: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i gören bu gözlere ne mutlu. Vallahi! Senin gördüğünü görmek, şahit olduğuna da şahit olmak isterdim" dedi. Bunun üzerine Mikdad hiddetlendi, ben de olanlara şaşırıp kaldım. Çünkü adam kötü bir şey söylememişti. Sonra Mikdad adama dönüp:

 

"Kişi Allah'ın kendisine göstermediği, şahit olduğu takdirde kişinin nasıl davranacağını bilmediği yerde olmayı neden temenni eder! Vallahi! Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i gören o kadar kavimler vardı ki O'nun Sallallahu Aleyhi ve Sellem davetine icabet edip ona inanmadıkları için Allah onları burunları üstü Cehenneme attı. Allah Teala sizleri Rabbinizi bilen, Nebinizin getirdiklerine inanan kişiler olarak yarattığı için Allah'a hamd etmez misiniz? Belalar sizden başka kavimlerle defedildi.

 

Vallahi! Allah, Nebiimiz s.a.v.'i, öbür Nebilere göre en şiddetli dönem ve Cahiliye zamanında gönderdi. insanlar, putlara tapmaktan daha üstün bir din kabul etmiyorlardı. Furkanla gelip hak ile batılı, baba ile oğulu birbirinden ayırdı. Hatta kişi oğlunu veya babasını ya da kardeşini kafir olarak görüyordu. Allah (kişinin) kalbinin kilidini imana açtı, (iman etmeden) helak olacak olursa ateşe gireceğini bilir. Sevdiği kişinin cehennemlik olduğunu bildiği için gözüne uyku girmez. "Onlar derler ki: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et."[Furkan 74] ayetiyle de anlatılmak istenen budur.

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, ihsan 8/174, 175 (6518), Ahmed (6/2, 3), Buhari: (78), Taberani (19/53), M. el-kebir 20/245, 253, 254, 258, 288 (600, 608, 657), Ebu Nuaym, Hilye (1/175, 176) ve Taberi (19/53)

 

 

 

(:-1685-:) Amr b. el-As der ki: Şu günün dışında Kureyş'lilerin, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i öldürmek istediğini görmedim. Kureyş'liler Kabe'nin gölgesinde oturuyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Makam'ın yanında namaz kılıyordu. Ukbe b. Ebi Muayt kalkıp Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hırkasını boynuna doladı ve çekmeye başlayınca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem dizleri üzerine düştü. insanlar Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in öldürülmüş olduğunu sanarak bağrışmaya başladılar. Ebu Bekr gelip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in arkasında durarak omuz altından tuttu ve:

 

"Rabbim Allah'tır" diyen bir kişiyi mi öldüreceksiniz?" dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanından geri çekildiler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalkıp namazını eda ettikten sonra Kabe'nin gölgesinde oturan Kureyş'lilerin yanına gidip:

 

"Ey Kureyş topluluğu! Nefsim elinde olan'a yemin olsun ki" dedikten sonra, eliyle boğazını işaret ederek: "Ancak sizi kesmek için gönderildim" buyurdu. Ebu Cehl:

 

"Ey Muhammed! Sen (bunu söylecek kadar) cahil değildin" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Sen ise onlardansın" buyurdu.'

 

Heysemi der ki: "Bedir savaşı bahsinde İbn Abbas'ın buna benzer bir rivayeti gelecektir."

 

- - -

İsnadı hasendir. Hadisi İbn HibMn, İhsan 8/188 (6535) ve Ebu Ya'la (7339)