NEBİ S.A.V.’İN NÜBÜVVET ALAMETLERİ
6- Ehl-i Kitab'a Göre O'nun
Nebiliğinin Alametleri
أخبرنا
الحسن بن
سفيان ومحمد
بن الحسن بن
قتيبة واللفظ
للحسن قالا
حدثنا محمد بن
المتوكل وهو
بن أبي السري
قال حدثنا
الوليد بن
مسلم قال
حدثنا محمد بن
حمزة بن يوسف
بن عبد الله
بن سلام عن
أبيه عن جده
قال قال عبد
الله بن سلام إن
الله تبارك
وتعالى لما
أراد هدى زيد
بن سعنة قال
زيد بن سعنة
إنه لم يبق من
علامات النبوة
شيء إلا وقد
عرفتها في وجه
محمد صلى الله
عليه وسلم حين
نظرت إليه إلا
اثنتين لم
أخبرهما منه
يسبق حلمة
جهله ولا
يزيده شدة
الجهل عليه إلا
حلما فكنت
أتلطف له لأن
أخالطه فأعرف
حلمه وجهله
قال فخرج رسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
الحجرات ومعه
علي بن أبي
طالب فأتاه
رجل على
راحلته
كالبدوي فقال
يا رسول الله قرية
بني فلان قد
أسلموا
ودخلوا في
الإسلام وكنت
أخبرتهم أنهم
إن أسلموا
أتاهم الرزق
رغدا وقد
أصابهم شدة
وقحط من الغيث
وأنا أخشى يا
رسول الله أن
يخرجوا من
الإسلام طمعا
كما دخلوا فيه
طمعا فإن رأيت
أن ترسل إليهم
من يغيثهم به
فعلت قال فنظر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى رجل
جانبه أراه
عمر فقال ما
بقي منه شيء
يا رسول الله
قال زيد بن
سعنة فدنوت
إليه فقلت له
يا محمد هل لك
أن تبيعني تمرا
معلوما من
حائط بني فلان
إلى أجل كذا
وكذا فقال لا
يا يهودي ولكن
أبيعك تمرا
معلوما إلى أجل
كذا وكذا ولا
أسمي حائط بني
فلان قلت نعم فبايعني
صلى الله عليه
وسلم فأطلقت
همياني فأعطيته
ثمانين
مثقالا من ذهب
في تمر معلوم
إلى أجل كذا
وكذا قال
فأعطاها
الرجل وقال اعجل
عليهم وأغثهم
بها قال زيد
بن سعنة فلما
كان قبل محل
الأجل بيومين
أو ثلاثة خرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في جنازة
رجل من
الأنصار ومعه
أبو بكر وعمر
وعثمان ونفر
من أصحابه فلما
صلى على
الجنازة دنا
من جدار فجلس
إليه فأخذت
بمجامع قميصه
ونظرت إليه
بوجه غليظ ثم
قلت ألا
تقضيني يا
محمد حقي
فوالله ما
علمتكم بني
عبد المطلب
بمطل ولقد كان
لي بمخالطتكم
علم قال ونظرت
إلى عمر بن
الخطاب
وعيناه تدوران
في وجهه
كالفلك
المستدير ثم
رماني ببصره وقال
أي عدو الله
أتقول لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
أسمع وتفعل به
ما أرى فوالذي
بعثه بالحق
لولا ما أحاذر
فوته لضربت
بسيفي هذا
عنقك ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ينظر إلى عمر
في سكون وتؤدة
ثم قال إنا
كنا أحوج إلى
غير هذا منك
يا عمر أن
تأمرني بحسن
الأداء وتأمره
بحسن التباعة
اذهب به يا
عمر فاقضه حقه
وزده عشرين
صاعا من غيره
مكان ما رعته
قال زيد فذهب
بي عمر فقضاني
حقي وزادني
عشرين صاعا من
تمر فقلت ما
هذه الزيادة
قال أمرني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
أزيدك مكان ما
رعتك فقلت
أتعرفني يا
عمر قال لا
فمن أنت قلت أنا
زيد بن سعنة
قال الحبر قلت
نعم الحبر قال
فما دعاك أن
تقول لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
قلت وتفعل به
ما فعلت فقلت
يا عمر كل
علامات
النبوة قد
عرفتها في وجه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم حين نظرت
إليه إلا اثنتين
لم أختبرهما
منه يسبق حلمه
جهله ولا
يزيده شدة
الجهل عليه
إلا حلما فقد
أختبرتهما
فأشهدك يا عمر
أني قد رضيت
بالله ربا
وبالإسلام
دينا وبمحمد
صلى الله عليه
وسلم نبيا وأشهدك
أن شطر مالي
فإني أكثرها
مالا صدقة على
أمة محمد صلى
الله عليه
وسلم فقال عمر
أو على بعضهم
فإنك لا تسعهم
كلهم قلت أو
على بعضهم فرجع
عمر وزيد إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال زيد
أشهد أن لا
إله إلا الله
وأن محمدا
عبده ورسوله
صلى الله عليه
وسلم فآمن به
وصدقه وشهد مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مشاهد
كثيرة ثم توفي
في غزوة تبوك
مقبلا غير مدبرا
رحم الله زيدا
قال فسمعت
الوليد يقول حدثني
بهذا كله محمد
بن حمزة عن
أبيه عن جده
عن عبد الله
بن سلام
(:-2105-:) Abdullah b. Selam anlatıyor: Yüce Allah, Zeyd b. Sa'ne'nin
hidayete ermesini murad ettiği zaman Zeyd dedi ki: "Muhammed Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in yüzüne baktığımda iki şey dışında Nebiliğin bütün
alametlerini gördüm. Bu iki şeyi de ancak kendisinden öğrenebilirdim. O'nun
hilmi cehlini yenmiştir. O'na karşı takınılan cehaletin şiddeti, O'nun ancak
hilmini arttırdı. Ben O'nun hilmini öğrenmek için yanında olmak maksadıyla
kendisine iyi davranıyordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
hanımlarından birinin evinden Ali b. Ebi Talib ile beraber çıktığında bineğine
binmiş bedevi bir adam yanlarına geldi ve:
"Ey Allah'ın
Resulü! Filan kabile müslüman oldu ve ben onlara «Müslüman olursanız Allah size
bolca rızık verir» demiştim. Ancak onlara açlık ve kuraklık isabet etti. Ey
Allah'ın Resulü! Onların tamahkarlıkla müslümanlığa girdikleri gibi
tamahkarlıkla tekrar müslümanlıktan çıkmalarından korkuyorum. Eğer uygun
görürsen onları bu kıtlıktan kurtaracak birini gönder" dedi.
Ömer, Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn yanındaki adam'a baktığını gördü ve:
"Ey Allah'ın
Resulü! Onda verecek bir şey kalmadı" dedi. Bunun üzerine Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn yanına yaklaştım ve:
"Ey Muhammed! Bana
filan oğullarının bahçesinden filan zamanda teslim almak üzere belli bir ölçüde
hurma satar mısın?" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem :
"Hayır ey Yahudi!
Ancak sana filanm bahçesinden diye isim koymadan belli bir ölçüde ve belli bir
zamanda teslim etmek üzere satarım" karşılığını verdi. Ben de bunu kabul
edince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile aramda satış gerçekleşti.
Kemerimdeki keseyi çıkardım ve seksen miskal altını belli bir ölçüde hurmayı
filan zamanda teslim alma karşılığı kendisine verdim. Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem bu altınları adama verdi ve:
"Onları kıtlıktan
kurtarmak için acele olarak bunları kendilerine yetiştir" buyurdu.
Anlaşmış olduğumuz zaman
gelmeden iki veya üç gün önce Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekr,
Ömer, Osman ve ashabından bir grup Ensar'dan olan bir adamın cenazesine
gittiler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem cenaze namazını kıldıktan
sonra bir duvarın dibine gelip oturdu. Ben onu yakasından tutup yüzüne sert bir
şekilde bakarak:
"Ey Muhammed! Bana
hakkımı vermeyecek misin? vallahi ben Abdulmuttalib oğullarının borcu
geciktirdiğini bilmiyordum. Ben sizin aranıza bilerek katı/dım" dedim. Bu
ara Ömer b. el-Hattab'a baktım ve gezegenin daire şeklinde döndüğü gibi
gözlerinin üzerimde döndüğünü gördüm. Sonra beni bakışlarıyla alt etti ve:
"Ey Allah'ın
düşmanı! Sen Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e işittiğimi söylüyor ve
gördüğüm şeyi mi yapıyorsun? Onu hak olarak gönderene yemin olsun ki Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kırılmayacağını bilsem bu kılıcımla senin
boynunu vururdum" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sakin bir şekilde
Ömer'i seyrediyordu. Sonra:
"Ey Ömer!
Yaptığından başka bir şey yapmana ihtiyacımız vardı. Bana güzel bir şekilde
borcumu ödememi, ona da daha yumuşak olmasını söylemeni beklerdik. Ey Ömer!
Beraberinde git ve onu korkuttuğundan dolayı yirmi sa' daha fazla olmak üzere
hakkını ver" buyurdu.
Ömer benimle beraber
geldi ve yirmi sa' hurma daha fazla olmak üzere hakkımı verdi. Ben:
"Bu fazlalık
nedir?" dediğimde: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem seni
korkutmamdan dolayı fazla vermemi emretti" karşılığını verdi. "Ey
Ömer! Beni tanıyor musun?" dediğimde:
"Hayır, sen
kimsin?" dedi. "Ben Zeyd b. Sa'ne'yim" diye karşılık verdim:
"Haham olan mı?" dedi. Ben de: "Evet" dedim. Ömer:
"Peki, niçin Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e öyle dedin ve öyle
yaptın?" deyince:
"Ey Ömer!
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yüzüne baktığımda iki şey dışında
Nebiliğin bütün alametlerini gördüm. Bu iki şeyi de ancak kendisinden
öğrenebilirdim. O'nun hilmi cehlini yenmiştir. O'na karşı takınılan cehaletin
şiddeti, O'nun ancak hilmini arttırır. Bunları da öğrendim. Ey Ömer! Şehadet
ederim ki Allah'ı Rab, islam'ı din, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i Nebi
olarak kabul ettim ve malımın çoğunu Muhammed'in ümmetine sadaka olarak
bağışladım" dedim. Ömer:
"Veya bir kısmına,
de ! Çünkü malın ümmetin hepsine
yetmez" deyince de ben: "Ümmetin bir kısmına" dedim."
Abdullah b. Selam der
ki: Zeyd ve Ömer, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geri
döndüklerinde Zeyd:
"Allah'tan başka
ilah olmadığına ve Muhammed'in Resulü olduğuna şehadet ederim" dedi ve
iman edip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i tasdik etti. Daha sonra Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber birçok savaşta bulundu ve Tebuk
gazvesinde düşmanla karşı karşıya savaşırken şehid oldu. Allah'ın rahmeti
Zeyd'in üzerine olsun.'
Heysemi der ki: Selman
el-Farisi'nin bu konudaki hadisi Müslüman olmasını anlattığı hadiste gelecektir
.
- - -
İsnadı hasendir.
Hadisi İbn Hibban, sahih (288) Ebu Nuaym, Delailu'n-Nübüvve (48) Beyhaki,
Delailu'n-Nübüvve (6/278, 280), Taberani, M. el-Keblr 5/222, 223, 6/278, 280,
(5147), Mizzi, Tehz'ibu'l-Kemal (7/345, 347), İbn Mace (2281), Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid (8/239, 240) ve Darakutni (31388)