DEVAM: 13- Diriliş ve
Şefaat Hakkında
(:-2592-:) Avf b. Malik anlatıyor: Gazvelerden birinde Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) ile beraber idik. Bir gece geldim ve Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in yerinde olmadığını gördüm. Ashab çok sessizdi. Develer de
ağızlarındaki yemleri atmışlardı. Baktım ve karşıdan bir karartının geldiğini
gördüm. Bu kişi Muaz b. Cebel'di. Bana doğru yöneldiğinde:
"Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) nerede?" dedim. Muaz: "Arkamda"
diye cevap verdi. Bir daha bir karartının geldiğini gördüm. Bu da Ebu Musa
el-Eş'ari'ydi. Ona: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
nerede?" diye sorunca: "Arkamda" karşılığını verdi.
Avf b. Malik şöyle devam
eder: Ebu Musa'nın arkasında el değirmeni (uğultu) sesi gibi bir ses işittim.
Baktığımda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in geldiğini gördüm. Ona:
"Ey Allah'ın
Resulü! Allah'ın Nebii düşman topraklarında olduğu zaman yanında koruyucu
olur" dediğimde: "Bana biri geldi ve ümmetimin yarısının Cennete
girmesi ile onlara şefaatçi olmam arasında beni muhayyer bıraktı. Ben de
şefaatçi olmayı seçtim" buyurdu. Muaz:
"Annem babam sana
feda olsun Ey Allah'ın Resulü! Benim konumumu biliyorsun. Beni kendilerine
şefaat edeceklerinden kıl" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem):
"Sen
onlardansın" buyurdu.
Avf b. Malik ile Ebu
Musa: "Ey Allah'ın Resulü! Biliyorsun ki, mallarımızı, ailemizi ve
çocuklarımızı bırakıp Allah ve Resulüne iman ettik. Bizi de onlardan kıl"
dediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Sizler de
onlardansınız" buyurdu. Diğerlerinin yanına döndüğümüzde hepsinin de
ayakta olduğunu gördük. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Rabbim
katından bana biri geldi ve ümmetimin yarısının Cennete girmesi ile onlara
şeflıtçi olmam arasında beni muhayyer bıraktı. Ben de şefaatçi olmayı
seçtim" buyurdu. Halk:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bizleri de onlardan kıl" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) :
"Susun"
buyurdu. Aralarında kimse konuşmadan herkes susunca Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): "Bu (şefaat) hiç bir şeyi Allah'a ortak koşmadan
ölenler içindir" buyurdu.
- - -
Hadisi İbn Hibban,
İhsan 9/167, 168 (7163), Hakim (1/67), Taberani, M. el-kebir 18/74, 75 (136, 137,
138) ve Abdurrezzak 11/413 (20865) rivayet ettiler. Bakın: Münziri, et-Terğib
ve'tTerhib (4/434, 435) ve Heysemi, Mecmau'z-zevaid (10/369, 370).
(:-2593-:) Avf b. Malik el-Eşcai bildiriyor: Bir gece Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) ile beraber bir yerde konakladık. Herkes kendi bineğinin ön
koluna (devesini) başını koyarak uyumuştu. Gecenin bir vakti baktım ve Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in devesinin önünde kimsenin olmadığını gördüm.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bakmaya gidince Muaz b. Cebel ile
Abdullah b. Kays'ın kalkmış olduklarını farkettim. Onlara:
"Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) nerede?" diye sorunca: "Bilmiyoruz,
ancak vadinin en yüksek yerinden el değirmeni sesi gibi bir ses işittik"
cevabını verdiler. Az bir zaman geçti ki
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) geldi. .. "
Sonrasında ravi bir
önceki (2592.) hadisin benzerini zikreder.
- - -
İsnadı sahihtir.
Hadisi İbn Hibban, ihsan 8/132,133 (6436), Tirmizi (2443), Ahmed (6/28, 29),
Taberani, M. el-kebir 18/73, 74 (134), Tayalisi 2/229 (2802) ve Hakim (1/67)
(:-2594-:) Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
- - -
İsnadı sahihtir.
Hadisi İbn Hibban, ihsan 8/128 (6432) rivayet etmiştir.