DEVAM: 18- ORUÇLU İÇİN
HACAMAT (OLMAK VE YAPMAK) HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
علي بْن
مُحَمَّد.
حَدَّثَنَا مُحَمَّد
بْن فضيل، عَن
يزيد بْن أبي
زياد، عَن
مقسم، عَن ابن
عباس؛- قَالَ:
احتجم رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ وهو
صائم، محرم.
Abdullah bin
Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
oruçlu ve ihramdayken hacamat oldu.
Diğer tahric:
Ebu Davud, Tirmizi, Tahavi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: ilk üç hadisin zahirine göre hacamat edenin ve
hacamat olanın ikisinin de orucu bozulur. Alimlerin bir kısmı bunların
zahiriyle hükmetmişlerdir. Ali, Ebu Hureyre, Ata' Evzai, Ahmed, İshak, Ebu Sevr
(r.a.) bu gruptaki alimlerdendirler. Fakat cumhura göre ne hacamat edenin, ne
de olanın orucu bozulmaz. Hanefi alimlerine göre, oruçlu iken bunu yapmak
mekruh değildir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) 1682 nolu hadiste belirtildiği gibi
hacamat olmuştur. Malik, Şafii ve Sevri'ye göre oruçlu iken yapmak mekruhtur.
Cumhüra göre bu hadisler şöyle yorumlanır:
Hacamat eden ve
olan oruçlunun orucu bozulma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü hacamat
olanın kan vermekle zayıf düşmesinden korkulur. hacamat eden de kan alma
şişesini emerken boğazına kan kaçmasından emin değildir. Maksad budur. Bunların
oruçlarının bozulması değildir. Bu nevi ifadeler, bu manalarda kullanılır.
Nitekim bir tehlikeyle karşı karşıya gelen kimse: Mahvoldum! der. Halbuki henüz
ona bir zarar gelmiş değildir.
Şeddad
(r.anh)'ın hadisinde söz konusu edilen adamın isminin Ma'kil b. Yesar (r.anh)
olduğu, Hakim'in rivayetinde açıklanmıştır.
İbn-i Abbas
(r.a.)'ın hadisi, hacamat olmanın orucu bozmadığına delalet ediyor. Sahabilerin
ve tabiilerin cumhurunun kavli budur. Enes, Ebu Said-i Hudri, Zeyd bin Erkam,
Sa'd bin Ebi Vakkas, İbn-i Mes'ud, İbn-i Abbas, İbn-i Ömer, Ümmü Seleme
(r.anhum) bu görüşte olan sahabilerdendirler. Keza Şa'bi, Urve, Ata b. Yesar,
Zeyd b. Eslem, Ebu İkrime, Ebu Hanife ile arkadaşları, Malik, Şafii ve arkadaşları
da bu görüştedirIer.
El-Men hel
yazarının beyanına göre, bu alimler, hacamatla orucun bozulduğuna dair
yukardaki hadislere şöyle cevap vermişlerdir. Bu hadisler, İbn-i Abbas
(r.anhuma)'nın hadisiyle ve benzeri hadislerle mensuhtur.
El-Men hel yazarı,
İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisindeki hükmü te'yid eder mahiyetteki Ebu Said-i
Hudri (r.a.) ile Enes bin Malik (r.a.)'ın Darekutni tarafından rivayet edilen
hadislerini zikretmiştir.' Gerek duymadığım için buraya aktarmadım.
İbn-i Abbas
(r.a.)'ın hadisi, oruçluyken hacamat olmanın caizliğine delalet ettiği gibi,
İhramdayken de hacamat olmanın caizliğine delalet ediyor. Şafii, İbn-i
Abdi'Berr ve başkalarının rivayetindeki ilaveye göre Peygamber (s.a.v.)'in
hacamat olması. Veda haccı yolculuğu esnasında vuku bulmuştur.
İbn-i Abbas
(r.a.)'ın bu hadisi, Ahmed ve Buhari'nin bir rivayetinde mealen şöyledir;
"Peygamber
(s.a.v.) ihramdayken hacamat olmuş ve oruçluyken hacamat olmuştur." Buhari
ve Müslim'in bir rivayetinde ise sadece Peygamber (s.a.v.)'in ihramdayken
hacamat olduğu belirtilmiştir.
EI-Menhel
yazarı bu rivayetleri ve başka rivayetleri zikrettikten sonra: Açık olan
rivayet, Peygamber (s.a.v.)'in oruçluyken hacamat olduğunu, keza ihramdayken hacamat
olduğunu bildiren rivayettir. Buna göre hacamat olma işi, ayrı ayrı vakitlerde
olmuştur. Bunların bir vakitte olmasına mani yoktur.