DEVAM: 2- BİR MALI
SADAKA OLARAK VERİP SONRA ONUN SATIŞA ARZ EDİLDİĞİNİ GÖREN KİŞİ O MALI SATIN
ALABİLİR Mİ? BABI
حدّثنا
يَحْيَى بْنُ
حَكِيْمٍ،
ثنا يَزِيْدُ
بْنُ
هَرُونَ، ثنا
سَلَيْمَانُ
التَّيْمِيُّ
عَنْ أَبِي
عُثْمَانَ
النَّهْدِيُّ،
عَنْ عِبْدِ
اللهِ بْنِ
عَامِرٍ،
عَنْ الزُّبَيْرِ
بْنِ
العَوَّامِ؛
أَنَّهُ
حَمَلَ عَلَى
فَرَسٍ
يُقَالُ لَهُ
غَمْرٌ أَوْ
غَمْرَةٌ.
فَرَأَى
مُهْرَاً
أَوْ
مَهْرَةً مِنْ
أَفْلاَئِهَا
يُبَاعُ،
يُنْسَبُ
إِلَى فَرَسِهِ،
فَنَهَى
عَنْهَا.
في الزوائد:
إسناده صحيح.
Zübeyîr bin
el-Avvâm (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Kendisi gamr veya gamre denilen
bir at'ı sadaka olarak (birisine) vermiş sonra o at'tan olduğu söylenen erkek
veya dişi kir tay'ın satışa arz edildiğini görmüş ve (onun atından olduğu için)
tay'ı satın almayı bırakmıştır.
Not: Bunun
senedinin sahih olduğu, Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Ömer (r.a.)'ın hadisini Malik, Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai de
rivayet etmişlerdir. Zübeyir (r.a.)'ın hadisi ise Zevaid türündendir.
Nevevi. Ömer
(r.a.)'ın hadisinin şerhinde: Bu hadisteki yasaklama tenzihen mekruhluk
içindir, haramlık için değildir. Şu halde, bir malı sadaka. zekat, kefaret,
adak gibi bir ibadet niyeti ile veren bir kimsenin aynı malı verdiği şahıstan
satın alması mekruhtur. Keza hibe veya başka şekilde kabullenmesi ve
mülkiyetine kendi iradesi ile geçirmesi de mekruhtur. Fakat iradesi dışında
mesela miras yolu ile mülkiyetine geçmesinde bir mekruhluk yoktur. Anılan
sadakayı alan şahıs bunu üçüncü bir şahsa satış veya başka bir yolla
devrettikten sonra ise sadakayı veren kimsenin bu malı almasında bir kerahet
yoktur. Bizim mezhebimiz ve cumhürun mezhebi böyledir. Alimlerden bir cemaata
göre kişinin vermiş olduğu sadakayı, verdiği şahıstan satın alması haramdır.
Bunlara göre hadisteki yasaklama haramlık anlamındadır, diye bilgi vermiştir.
Avnü'l-Mabüd
yazarı da bu hadisin şerhinde ibn-i Battal'ın şöyle dediğini nakleder:
Alimlerin ekserisi bu hadise dayanarak kişinin vermiş olduğu sadakayı satın
almasını mekruh saymışlardır. Malik, Küfeliler ve Şafii'nin kavli de budur. Bu
hüküm bakımından farz sadaka ile nafile sadaka arasında fark yoktur. Şayet bir
adam kendi sadakasını satın alırsa, yaptığı alım akdi sahihtir. Fakat böyle bir
alıma girişmemesi uygundur. Kişinin ödediği yemin kefareti de aynı hükme
tabidir. Kişinin vermiş olduğu sadaka sonradan miras yolu ile kendisine intikal
ederse bunda hiç bir mahzürun bulunmadığı ve anılan sadakanın kendisi için
helal olduğu yolunda alimlerin icmaı vardır.
İbnü'l-Münzir
ise: Bir sadakayı verip sonra onu satın almak hiç bir kimse için caiz değildir.
Çünkü bu hususta sabit yasak vardır. Bu yasaktan dolayı satın alma akdinin
geçersiz sayılması icabeder. Ancak bu akdin caizliği üzerinde icma edildiği
sabit olursa o zaman denecek bir söz kalmaz, demiştir.
Tuhfe yazarının
beyanına göre kişinin verdiği sadakayı satın almasının mekruhluğunun nedeni
hakkında İbnü'l-Melik: Bazı alimler bu hadisin zahirine bakarak kişinin kendi
sadakasını satın almasını haram saymışlardır. Fakat alimlerin ekserisine göre
bu hadisteki yasaklama tenzihen mekruhluk içindir. Bundaki kerahetin hikmeti de
şudur: Sadakayı kabul eden kimse, sadaka sahibine fiyat bakımından müsamaha
edip noksan bir değerle satabilir. Çünkü sadaka sahibi kendisine ikramda
bulunduğu için onun da bir karşılık olsun diye malı değerinden düşük bir
fiyatla vermesi muhtemeldir. Durum böyle olunca sadaka sahibi malın değeri ile
verdiği bedel arasındaki farkı geri almış ve bu farka dönüş yapmış gibi olur,
demiştir.
Kişinin vermiş
olduğu farz sadakayı satın almasına dair gerekli bilgi Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'ın 1841 nolu hadisinin izahı bölümünde verildi. Oradaki hadise göre
kişinin satın aldığı sadaka kendisine helaldır.
Bazı alimler
Ebu Said'in hadisini farz sadakaya ve Ömer'in hadisini de nafile sadakaya
yorumlamak suretiyle iki hadisi birleştirmişlerdir. Ömer'in hadisinin nafile
sadakaya yorumIanmasının gerekçesine gelince farz sadakaya dönüş yapmanın
düşünüleIl2emesidir. Bilindiği gibi Ömer'in hadisinin bazı rivayetlerinde:
«Sadakana dönüş yapma» buyruğu da vardır. Dönüş ve rücu etme keyfiyeti farz
olan sadaka hakkında nasılolabilir?
Yukarda
belirttiğim gibi Ömer'in hadisindeki yasağın tenzihen mekruhluk manasına yorumlanması
halinde bunun Ebu Said'in hadisi ile uzlaşması açıktır.