3- REHİN (BORCUN
ÖDENMESİ SURETİYLE) GERİ ALINABİLİR, BABI
حدّثنا
مُحمَّدُ
بْنُ
حُمَيْدٍ. ثنا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
المُخْتَارِ،
عَنْ
إِسْحاقَ بْنِ
رَاشِدٍ،
عَنِ
الزُّهْرِيِّ،
عَنْ سَعِيْدِ
بْنِ المُسَيَّبِ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
أَنَّ رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قالَ:
((لاَ يَغْلَقُ
الرَّهْنُ)).
في الزوائد:
في إسناده
مُحَمَّد
بْنُ حميد الرازيّ،
وإن وثقه ابن
معين في
الرواية، فقد
ضعفه في أخرى.
وضعفه أحمد
والنسائيّ
والجوزجانيّ.
وقال ابن
حبان: يروى
عَنْ الثقات،
المقلوبات.
وقال ابن
معين: كذاب.
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivlyet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Rehin (borcun ödenmesi suretiyle) geri alınabilir.» buyurmuştur.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Muhammed bin Humeyd er-Razi'yi İbn-i
Main bir rivayette sika saymış ise de diğer bir rivayette zayıf saymıştır.
Ahmed, Nesai ve Cüzcani de onun zayıf olduğunu söylemişlerdir. İbn-i Hibban da:
O, sika zatlardan maklub hadisler rivayet eder, demiştir. İbn-i Main de: O,
kezzabtır, demiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadisi Şafii, Darekutni, Hakim, Beyhaki ve İbn-i
Hibban başka senedle ve uzunca bir metin halinde rivayet etmişler. Darekutni o
senedin muttasıl ve hasen olduğunu söylemiştir. Avnü'l-Mabüd yazarı bu durumu
belirttikten sonra: Ebu Davud, el-Bezzar, Darekutni ve İbn-i Kattan'ın bu
hadisin Said bin el-Müseyyeb'den mürsel olarak, yani Ebu Hureyre anılmaksızın
sahih bir senedIe rivayet edildiğini söylemişlerdir. Oralardaki hadis metni şöyledir:
''Rehin edilen mal, rehin eden sahibinden (kopup) kendisine rehin edilen
alacakiının hakkı (ve malı) olmaz. Rehin edilen malın menfaatı (ve kazancı)
sahibine aittir. zararı (ve masrafı) da onun üzerindedir.''
Hadiste geçen
"Yaglak" fiilinin masdarı olan "Culük" ve "Calk"
kelimesinin manasını açıklamak zaruretini duymaktayım.
En-Nihaye'de;
Rehin edilen malın Culük'u onun alacakIının elinde kalması ve sahibi olan
borçlunun bunu kurtarmaya muktedir olamamasıdır. Hadisten kasdedilen mana
şudur; Rehin, sahibinin borcunu vadesinde ödememesi nedeniyle alacaklının
mülkiyetine geçmez.
Cahiliyet
devrinde bir malı rehin eden kimse zimmetindeki borcu vadesinde ödemeyince o
mal derhal alacaklının mülkiyetine geçmiş ve onun hakkı olmuş sayılıyordu.
İslamiyet bu kötü adeti iptal etti, diye bilgi verilmektedir.
El-Ezheri de:
Rehin edilen malın Galk'ı onun çözülmesiriin zıddıdır. Yani çözülmemesidir.
Malını rehin eden kişi bunu çözünce yani borcunu ödeyince düğümlenmiş ve
bağlanmış olan malını serbest etmiş olur, demiştir. EI-Misbah yazarı da: Rehnin
Galk'ı alacaklının mülkiyetine geçmesidir, demiştir.
Rehin edilen
hayvanın sütünü almanın, ona binmenin ve onun yemini vermenin onun sahibine ait
olduğunu, alacaklının yani yanına rehin bırakılan tarafın hayvanın sütünden
veya ona binmek süretiyle istifade edemiyeceklerini söyleyen cumhürun görüşünü
bundan önce geçen babtaki hadisin izahı bölümünde açıklamıştım. En-NeyI yazarı:
Cumhürun en iyi delili Ebu Hureyre'nin bu hadisidir. Çünkü Şar-i Hakim rehnin
gelirini ve giderini rehin edene vermiştir. Lakin hadisin mevsül veya mürsel
olduğu, keza merfü veya mevküf olduğu konusunda ihtilaf vardır. Bu durum ise
bunun diğer hadislere karşı delil olmasını gölgeler, demiştir. Fakat
Avnü'l-Mabüd yazarı bu hadisin Şafii ve Darekutni tarafından hasen ve muttasıl
bir senedie merfü olarak rivayet edildiğini belirtmektedir. Yukarda belirttiğim
gibi Hakim, Beyhaki ve İbn-i Hibban da aynı hadisi rivayet etmişlerdir,