DEVAM: 17- KOMŞUSUNA
ZARAR VEREN BİR ŞEYİ KENDİ MÜLKÜNDE İNŞA EDEN ADAMIN BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ رُمْحٍ.
أَنْبَأَنَا اللّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ،
عَنْ يَحْيَى
بْنِ سَعِيدٍ،
عَنْ
مُحَمَّد
ابْنِ يَحْيَى
بْنِ
حَبَّانَ،
عَنْ
لُؤْلُؤَةَ،
عَنْ أَبِي
صِرْمَةَ،
عَنْ رَسُولُ
اللَهِ قَالَ: ((مَنْ
ضَارَّ
أَضَرَّ
اللهُ بِهِ،
وَمَنْ
شَاقَّ شَقَّ
اللهُ
عَلَيْهِ)).
Ebü Sırma
(r.a.)'den rivayet edildiğine güre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: «Kim, (müslüman bir adama) zarar verirse Allah da onu zarara
sokar ve kim (müslüman bir adama) eziyet ederse Allah da o kimseyi incitir.»
Diğer tahric:
Bu hadisi Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadiste fiilleri kullanılmış olan Darar ve Meşakkat masdarlarının
manaları ile ilgili olarak Tuhfe yazarı şöyle der; Bu iki kelimenin manaları
birbirine yakın olup Dırar'ın bir kimsenin malını telef etmek anlamında ve
Meşakkat'ın bir kimsenin bedenine eziyet etmek anlamında kullanıldığı
söylenmiştir.
Müdarittat:
Haksız olarak bir kimseyi zarara sokmaktır. Idrar da aynı manayı ifade eder.
Müşakaka:
Düşmanlık, münazaa ve haksız yere başkasına eziyet etmektir. Hülasa burada
kasdedilen mana açıktır. Kim Şer'i Şerif'e göre meşru bir hak ve yetkisi yok
iken herhangi bir müslümanın şahsına eziyet eder veya malına zarar verirse
Allah Teala, o kimseye hak ettiği cezayı verir ve o müslümanın intikamını alır.
Hadis bu hükmü ifade etmektedir.
Bu hadis
müslüman bir kimsenin şahsına eziyet etmeyi ve onu herhangi bir zarara sokmayı
haram kılmıştır. Avnü'l-Mabüd yazarı burada müslüman kimsenin kasdedildiğini,
nitekim bazı rivayetlerde bu kaydın ifade edildiğini bildirdiği için bu durumu
parantez içi ifade ile belirttim.
Avnü'l-Mabüd yazarı
bu arada şunu ifade eder: "Hadisten çıkarılan sonuç şudur: Komşu olsun
veya olmasın her hangi bir müslümanın bedenine, ırzına, şerefine, haysiyetine
veya malına dinen hakkı olmadığı halde zarar veren adamın başına Allah Teala
zarar indirir ve müstahak olduğu cezayı verir. Başkasına herhangi bir zarar
vermenin haramlığına bu hadis de bir delildir.
Hadisin ravisi
Ebu Sirma (r.a.) Bedir ve diğer savaşlara katılan sahabilerdendir. Ensar'ın
Beni Neccar kabilesindendir. Adı, Malik bin Kays'dır. İsminin Kays bin Malik,
Malik bin Es'ad, Lübabe bin Kays ve İbn-i Ebi Enis olduguna dair rivayetler de
vardır. Ravileri Abdullah bin Muhayriz ve Muhammed bin Ka'b'dır. Müslim ve dört
sünen sahibIeri onun hadislerini rivayet etmişlerdir. Buhari de
el-Edebu'l-Müfred'inde ondan rivayette bulunmuştur.