DEVAM: 41- BİAT BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ.
حدّثنا الوَليدُ
بْنُ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
التَّنُوخِيُّ
عَنْ
رَبِيعَةَ
بْنِ
يَزيَدَ،
عَنْ أَبِي
إِدْرِيسَ
الْخَوْلاَنِيِّ،
عَنْ أَبِي مُسْلِمٍ؛ قَالَ:
حَدَّثنِي
الْحَبِيبُ
الأَمِينُ
((أَمَّا هُوَ
إلَىَّ،
فَحَبيبٌ،
وَأَمَّا هُو
عِنْدِي،
فَأَمِينُ))
عَوْفُ بْنُ
مَالِكٍ الأَشْجَعيُّ؛
قَالَ. كُنَّا
عِنْدَ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم سَبْعةً
أَوْ ثَمَانِيَةٌ
أَوْ
تِسْعَةً،
فَقَالَ
((أَلاَ تُبَايِعُون
رَسُولَ
اللهِ))
فَبَسَطْنَا
أَيْدِيَنَا.
فَقَالَ
قَائِلٌ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنَّا
قَدْ
بَايَعْنَاكَ.
فَعَلاَمَ
نُبَايعُكَ؟ فَقَالَ
((أَنْ
تَعْبُدُوا
اللهَ وَلاَ
تُشْرِكُوت
بِهِ شَيْئاً.
وَتُقِيمُوا
الصَّلَوَاتِ
الْخِمْسَ.
وَتَسْمَعُوا
وَتُطِيعُوا
((وَأَسَرَّ
كَلِمَةً)).
وَلاَ
تَسْألُوا
النَّاسَ شَيْئاً))
قَالَ،
فَلَقَدْ
رَأَيْتُ
بَعْضَ اُولئكَ
النَّفَرِ
يَسْقُطُ
سَوْطُهُ
فَلاَ
يَسْأَلُ
أَحَداً
يُنَاولُهُ
إِيَّاهُ.
Avf bin Mâlik
el-Eşcaî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz yedi veya sekiz ya da dokuz kişi olarak
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında idik. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) (bize): Allah'ın Resulüne bîat ediniz, buyurdu. Bunun üzerine biz
ellerimizi (Ona) uzattık. Bu arada bir konuşmacı:
Yâ Resûlallah!
Biz şüphesiz size bîat etmiştik. Şimdi sana ne üzerine biat ediyoruz, diye
sordu? Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
Allah'a kulluk
etmeniz, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanız, beş vakit namazı (usûl ve âdabına
uygun olarak) dosdoğru edâ etmeniz, (başınızdaki müslüman âmirlerinizin meşru)
emirlerini dinlemeniz, (onlara) itaat etmeniz —Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) bu arada bir kelimeyi gizli söyledi — ve insanlardan hiçbir şey
istememeniz üzerine, diye cevab verdi. Avf (r.a.) demiş kî: And olsun sonra ben
o cemaatın bâzısını kamçısı (elinden yere) düşüyor da yerden kaldırıp kendisine
verilmesini hiç kimseden istemiyor gördüm.
AÇIKLAMA: 2868’de