MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CENAİZ

<< 1301 >>

DEVAM: 56- Kabir Ziyaretinde Söylenecek Şeyler ve Ölünün, Dirinin Söylediklerini Duyması

AYNI OLAYIN FARKLI YOLLARDAN FARKLI HADİSLER

 

4- İbn Ömer

 

- - (-)

9013 (1)- İbn Ömer der ki: Bedir günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (müşriklerin gömüldüğü) kuyunun başında durup: ''Ey falan, ey filan! Rabbinizin size vaadetliğini gerçek buldunuz mu?''(Sahabeye de) Vallahi! Şimdi onlar sözlerimi duyuyorIar'' buyurdu. (Ravi) Yahya der ki: Hz. Aişe şöyle dedi: "Allah, Ebu Abdurrahman'a (İbn Ömer'e) merhamet etsin. O (bu hadisi naklederken) yanılmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): (NAllahi! Onlar şimdi, kendilerine söylediğimin (tebliğimin) doğru olduğunu biliyorlar'' buyurdu. çünkü Yüce Allah: "Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın"[NemI 80] ve "Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin,,[Fatır 22] buyurmaktadır."

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Şahidini Buhari (7/236), Müslim (2/358-359), Nesai (1/292-293) rivayet ettiler.

Heysemi (6/91) ravilerin Sahih'in ravileri olduğunu söyledi.

 

 

 

9014 (2)- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (müşriklerin gömüldüğü) Bedir kuyusunun başında durup: 'Rabbinizin size vaadettiğini gerçek buldunuz mu? Onlar sözlerimi duyuyorIar'' buyurdu. Bu hadis Hz. Aişe'ye zikredilince, şöyle dedi: "O (İbn Ömer bu sözü naklederken) yanılmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlar şimdi, kendilerine söylediğimin (tebliğimin) doğru olduğunu biliyorlar'' buyurdu.

 

[-Sahih-]

 

 

 

9015 (3)- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir kuyusunda gömülü olan müşriklere baktıktan sonra şöyle seslendi: "Rabbinizin size vaadettiğini gerçek buldunuz mu?" Sahabeden bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! Ölü olanlara mı sesleniyorsun?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem}: ''Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz'' dedi.

 

[Sahih]

 

 

 

5- Enes, Ömer b. el-Hattab ve Zeyd b. Sehl

 

- - (-)

9016 (1)- Enes der ki: Müslümanlar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem} Bedir kuyusunun başında şöyle seslendiğini duydular: ''Ey Ebu Cehl b. Hişamı ey Utbe b. Rabia, ey Şeybe b. Rabia, ey Umeyye b. Halef! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum. '' Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Ölüp kokuşmuş cesetlere mi sesleniyorsun?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuzı ama onlar bana cevap veremezler'' dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Nesai (4/109) ve İbn Hibban (6225) rivayet etti.

 

 

 

9017 (2)- Enes der ki: Müslümanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in Bedir kuyusunun başında şöyle seslendiğini duydular: "Ey Eba Cehl b. Hişamı ey Şeybe b. Rabia, ey Utbe b. Rabia, ey Umeyye b. Halef! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum. '' Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Ölüp kokuşmuş cesetlere mi -veyacevap veremeyenlere mi sesleniyorsun?" diye sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz'' dedi.

 

[-Sahih-]

 

 

 

9018 (3)- Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir'de öldürülen müşrikleri kokuşana kadar üç gün bıraktıktan sonra yanlarına gitti ve: ''Ey Umeyye b. Halet ey Ebu Cehl b. Hişamı ey Utbe b. Rabia, ey Şeybe b. Rabia Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum'' dedi. Hz. Ömer, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle seslendiğini duyup: "Ey Allah'ın Resulü! Üç gün sonra mı onlara sesleniyorsun? Seni duyarlar mı? Yüce Allah: ''Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın'' [Neml 80] buyuruyor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Canım elinde olana yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuzı ama onlar bana cevap veremezler'' dedi.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Müslim (2874) rivayet etti.

 

 

 

9019 (4)- Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'in ileri gelenlerinden yirmi küsur kişinin Bedir'deki susuz kuyulardan, oldukça pis bir kuyuya atılmalarını emretti. Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kavme karşı zafer kazandı mı orada üç gün ikamet ederdi. Bedir'de üçüncü günde yük devesinin getirilmesini emretti ve onun üzerine yükleri bağlandı. Sonra yürüyerek yola koyuldu, ashabı da arkasından gitti. Sahabe: "Galiba, bir ihtiyacını görmek üzere gitmektedir" diye düşündüler. Nihayet Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuyunun ağzına gelip durdu, onların ve atalarının isimlerini zikrederek: ''Ey filan oğlu filanı ey filan oğlu filan! Allah'a ve Resulüne itaat etmiş olmanız sizin için daha iyi olmaz mıydı? Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?''diye seslenmeye başladı. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Peygamberi! Cansız bedenleri mi konuşturuyorsun?" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz'' buyurdu. Katade der ki: "Yüce Allah onları söylediği sözleri işittirinceye kadar, -onlara azar olsun, onları alçaltsın diye- diriltip sözünü onlara işittirdi."

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Buhari, meğazi 7/300 (3976) rivayet etti.

 

 

 

9020 (5)- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir günü halk. ile istişare edince, Ebu Bekr görüşünü söyledi, ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yüz çevirdi. Sonra Hz. Ömer de görüşünü söyledi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan da yüz çevirdi. Ensar: "Bizim görüşümüzü mü istiyorsun, ey Allah'ın Resulü?" diye sordu ve Mikdad b. el-Esved: "Canım elinde olana yemin olsun ki atlarımızı denize sürmemizi istesen tereddütsüz süreriz. (Yemen yönünden Mekke'ye beş günlük bir yol uzaklığında olan) Berku'l-Gimad'e sürmemizi istersen tereddütsüz oraya da süreriz. Dilediğini emret, ey Allah'ın Resulü" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabeyi topladı ve yola çıkıp Bedir'de konakladı. Kureyş'in, aralarında Beni Haccac'ın kölesinin sürdüğü su taşıyan develeri geldi. Sahabe onu yakaladı. Sahabe ona Ebu Süfyan ve arkadaşları hakkında soruyor, o ise: "Ebu Süfyan hakkında bilgim yoktur. Ama Ebu Cehil ve Umeyye b. Halef gelen halkın arasındadır" diyordu. O böyle deyince onu dövüyorlar, bunun üzerine o: "Size Ebu Süfyan ile ilgili bilgi vereceğim" diyordu. Onu bırakıp Ebu Süfyan ile ilgili sorduklarında yine: "Ebu Süfyan hakkında bilgim yoktur. Ama Kureyşliler geldiler" diyordu. Köle böyle deyince onu yine dövüyorlardı. Bu sırada namaz kılan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince: 'Adam doğru söyleyince dövüyorsunuz, yalan söyleyince de bıraktyorsunuz" buyurdu. Yine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnşAllah burası falan kişinin yarın öleceği yerdir'' deyip elini de müşriklerin vurulup düşecekleri yerlere birer birer koydu.

Nihayet müşriklerle karşılaştıklarında, Allah onları hezimete uğrattı.

Vallahi! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in işaret ettiği kişilerden hiç biri Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elini koyduğu yerden öteye geçmedi. Üç gün sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına çıktığında cesetleri kokmuştu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: "Ey Eba Cehl, ey Utbe, ey Şey be, ey Umeyye! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum'' dedi. Hz. Ömer, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle seslendiğini duyup: "Ey Allah'ın Resulü! Üç gün sonra çürüdükten sonra mı onlara sesleniyorsun?" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz, ama onlar bana cevap veremezler'' dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabeye emredince, ölen müşrikler ayaklarından sürüklenerek Bedir kuyusuna atıldılar.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Müslim (2874) rivayet etti.

 

 

 

9021 (6)- Enes der ki: Ömer ile Mekke ile Medine arasındayken hilali gözetledik. Benim gözlerim keskin olduğu için hilali gördüm ve Ömer'e: "Görmüyor musun?" demeye başladım. Ömer: "Ben yatağıma uzanıp öyle göreceğim" deyip bize Bedir ahalisinden bahsetmeye başlayıp şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün önce (müşriklerin) düşüp öleceği yerleri göstererek: ’’İnşailah şurası falanın düşeceği yerdir, inşAllah burası filanın düşeceği yerdir'' dedi. Müşrikler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gösterdiği yerlerde düşüp ölmeye başlayınca ben: "Seni hak ile gönderene yemin ederim ki, işaret ettiğin yerden hiç sapmadılar. Hepsi de işaret ettiğin yerde düşüp öldüler" dedim. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emretti ve (müşrikler) bir kuyuya atıldılar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına gidip: ''Ey falanı ey filan! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum'' dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ölüp kokuşmuş bir toplulukla mı konuşuyorsun?" diye sorunca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz ama onlar bana cevap veremezler'' dedi.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Müslim (2873) ve Nesai (4/108) rivayet ettiler.

 

 

 

9022 (7)- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Ebu Talha anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir toplulukla savaşıp onları hezimete uğratınca, orada üç gün konaklardı. Bedir günü de Kureyş'in ileri gelenlerinin Bedir'deki kuyulardan, oldukça pis bir kuyuya atılmalarını emretti. Sonra yanlarına gidince, biz de onunla gittik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Eba Cehl b. Hişamı ey Utbe b. Rabia, ey Şeybe b. Rabia, ey Velfd b. Utbe! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum'' dedi. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Cansız cesetleri mi konuşturuyorsun?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni hak olarak gönderene yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuz'' buyurdu. Katade der ki: "Yüce Allah onları söylediği sözleri işittirinceye kadar, -onlara azar olsun, onları alçaltsın ve ceza olsun diye- diriltip sözünü onlara işittirdi." Katade hadisin başında da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir savaşını bitirince orada üç gün kaldı" demiştir.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (2875) rivayet etti.

 

 

 

9023 (8)- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Ebu Talha der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir günü Kureyş'in ileri gelenlerinden yirmi dört kişinin Bedir'deki kuyulardan, pis mi pis bir kuyuya atılmalarını emretti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluğa galip gelince, orada üç gün kalırdı. Bedir savaşı bittikten üç gün sonra yük devesinin getirilmesini emretti ve onun üzerine yükleri bağlandı. Sonrayürüyerek yola koyuldu, ashabı da arkasından gitti. Biz: "Galiba, bir ihtiyacını görmek üzere gitmektedir" diye düşündük. Nihayet Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuyunun ağzına gelip durdu, onların ve atalarının isimlerini zikrederek: ''Ey fılan oğlu filanı ey filan oğlu filan! Allah'a ve Resulüne itaat etmiş olmanız sizin için daha iyi olmaz mıydı? Biz Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek olarak bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?'' diye seslenmeye başladı. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Cansız bedenleri mi konuşturuyorsun?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi duymuyorsunuzlf buyurdu. Katade der ki: "Yüce Allah onları söylediği sözleri işittirinceye kadar, onlara azar olsun, onları alçaltsın, onlara bir ceza, hasret ve bir pişmanlık olsun diye- diriltip sözünü onlara işittirdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3065, 3976), Müslim (2875) ve Ebu Davud (2965) rivayet ettiler.

 

 

 

9024 (9)- Şeybin, hadisi Ebu Talha'ya dayandırmadan: "Yüce Allah onları söylediği sözleri işittirinceye kadar, onlara bir ceza olsun diye diriltip sözünü onlara işittirdi" ifadesiyle rivayet etmiştir.

 

 

 

6- Hz. Aişe

 

- - (-)

9025 (1)- Hz. Aişe der ki: Bedir günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Utbe, Ebu Cehl ve arkadaşlarından oluşan o grubun kuyuya atılmasıili emretti ve (sonra) başlarında durup: ''Bir peygamberin kavmi olarak Allah belanızı versin. Onu en kötü şekilde yurdundan çıkarıp en şiddetli şekilde yalanladınız'' buyurdu. Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Ölüp kokuşmuş bir topluluğu nasıl konuşturuyorsun?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Söylediklerimi siz onlardan daha iyi anlamıyorsunuz -veya- onlar sözümü sizden daha iyi anlıyorlar'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, meğazi 7/301 (3980) rivayet etti.

 

 

 

9026 (2)- Hz. Aişe der ki: Bedir günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldürülen müşriklerin kuyuya atılmasını emretti. Sadece Ümeyye b. Halef zırhının içinde şişmiş ve bu nedenle zırhı doldurmuştu. Onu kımıldatmak istediklerinde parçalanmaya başladığı için yerinde bırakılıp üzerini örtecek kadar toprak ve taş atıp gömdüler. Ölen müşrikler kuyuya atılınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başlarında durup: ''Ey kuyu ahalisi! Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad ettiğini gerçek olarak buldum'' buyurdu. Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Ölü bir topluluğu mu konuşturuyorsun?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlara vaad ettiğimin gerçek olduğunu anladılar'' buyurdu. Hz. Aişe der ki: "İnsanlar: "Onlara söylediğini duydular mı?" diyorlar. Halbuki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Duydular, değil) ''Bildiler'' buyurdu.

 

[Sahih]