MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

HAC

<< 1704 >>

DEVAM: 65- Arafat'tan Müzdelife'ye Gidiş Zamanı, Müzdelife'de Konaklama

 

2. Ali b. Ebi Talib (r.a.)

 

- - (-)

11955 (1)- Ali b. Ebi Ta.lib anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'ta vakfe yaptı ve: "Ben vakfemi burada yapttmı ama Arafa(ın her yeri vakfe yeridir'' buyurdu. Arafat'tan güneş battıktan sonra ayrıldı. Ayrılırken bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirdi. Devesi yavaş yol alırken insanlar sağından solundan hızlıca gidiyorlardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara doğru dönüp: ''Ey insanlar! Sakin olun!'' diye sesleniyordu. Müzdelife'ye geldiğinde akşam ile yatsı namazlarım cemederek kıldırdı. Sonra orada sabaha kadar kaldı. Müzdelife'de Kuzah denilen yere gelip vakfesini yaptı ve: ''Ben vakfemi burada yapıyorum, ama Müzdelife'nin her yerinde vakfe yapılabilir'' buyurdu.

Sonra yola düşüp Muhassir vadisine geldi. Oraya vardığında vadi yi aşana kadar hızlandı. Vadiyi aşınca da normal seyre döndü. Orada bineğinin arkasına Fadl'ı aldı. Bu şekilde gelip şeytanı taşladı. Sonra kurban kesim yerine geldi ve: ''Ben kurbanı burada kesiyorum, ama Mina'nın her yerinde kesim yapılabilir'' buyurdu.

Sonra yanına Has'em kabilesinden genç bir kadın geldi. Kadın: "Babam. çok yaşlandı, elden ayaktan düştü. Hac mevsimi geldi, ancak bu farzı yerine getirebilecek gücü yok. Ben onun yerine bu farzı ifa edebilir miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet! babanın yerine haccedebilirsin'' dedi ve bineğin arkasında bulunan Fadl b. Abbas'ın yüzünü kadından başka tarafa çevirdi. Abbas: "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşinin oğlunun yüzünü neden çevirdin?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Biri genç bir erkekı diğeri genç bir kız. Şeytanlın onlara yaklaşmasından endişe ettim'' buyurdu.

Ardından bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Kurban kesmeden önce tıraşımı oldum" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir sakıncası olmazı şimdi kurbanı kes" dedi. Başka bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Tıraşımı olmadan dönüş tavafını yaptım" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir sakıncası olmazı şimdi tıraşını ol" karşılığını verdi. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'ye gelip dönüş tavafını yaptı. Ardından Zemzem kuyusuna geldi ve: "Ey Abdulmuttalib oğuUan! Suyu çekiniz! Suyu çıkarmal1lz konusunda insanların sizlerle çekişmeyeceğini bilsem ben de sizinle beraber çekerdim'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Tirmizi (885), Ebu Ya'la (312, 544) ve İbn Huzeyme (2837, 3889) rivayet ettiler.

 

 

 

11956 (2)-Z Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirmiş bir şekilde Arafat'a gelip durdu ve: "Ben burada vakfeye durdumı ama Arafat'ın her yerinde durulabilir'' buyurdu. Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar! Sakin olun! Sakin olun ey insanlar'' şeklinde onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Bu şekilde Müzdelife'ye geldi. Orada iki namazı (akşam ile yatsı namazlarım) cemederek kıldı. Müzdelife'de de vakfesini yaptı. Kuzah tepesinde durup bineğinin arkasına Fadl b. Abbas'ı bindirdi ve: "Ben burada vakfeye durdum, ama Müzdelife'nin her yerinde durulabilir'' buyurdu.

Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar! Sakin olun! Sakin olun!'' şeklinde yine onları sakinleştirmeye çalıştı. Muhassir vadisine geldiğinde devesini dürttü. Deve koşmaya başladı. Vadiyi aşınca da normal seyrine döndü. Bu şekilde gelip Şeytan'ı taşladı. Ardından kurban kesim yerine gitti. Orada: ''Ben kurbanlan burada keseceğimı ama Mina'nın her yerinde kesim yapıfabilir'' buyurdu.

 

Sonra yanına Has'em kabilesinden genç bir kadın geldi. Kadın: "Babam çok yaşlandı, elden ayaktan düştü. Hac mevsimi geldi, ancak bu farzı yerine getirebilecek gücü yok. Ben onun yerine bu farzı ifa edebilir miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Edebilirsinl1 dedi ve bineğin arkasında bulunan Fadl b. Abbas'ın yüzünü kadından çevirıneye çalıştı. Ardından bir adam geldi ve: "Şeytan'ı taşladım, veda (ifada) tavafını da yapıp normal giysilerimi giydim. Ancak tıraş olmadım" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir sakıncası olmazı şimdi tıraşinI ol" dedi. Başka bir adam geldi ve: "Şeytan'ı taşladım, tıraşımı olup normal giysilerimi giydim, ama kurban kesmedim" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir sakıncası olmazı şimdi kurbanı kes" dedi.

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veda (ifada) tavafını yaptı.

Ardından bir kova Zemzem suyu istedi. Getirilen bu sudan içip abdest aldı ve: "Ey Abdulmuttalib oğulları! Suyu çekiniz! Suyu çıkarmanız konusunda insanların sizlerle çekişmeyeceğini bilsem ben de sizinle beraber çekerdim'' buyurdu. Abbas: "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşinin oğlunun yüzünü (kadından) çevirıneye çalıştığını gördüm" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Biri genç bir erkekı diğeri genç bir kız. Şeytanım onlara yaklaşmasından endişe ettim'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Bezzar (532) rivayet etti.

873 (1)' de tekrar etmiştir.

 

 

 

11957 (3)-Z Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirmiş bir şekilde Arafat'a gelip vakfesini yaptı ve: "Ben burada vakfeye durdum, ama Arafat'ın her yerinde durulabilir'' buyurdu. Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar! Sakin olım! Sakin olun ey insanlar!'' şeklinde onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Bu şekilde Müzdelife'ye geldi. Orada iki namazı (akşam ile yatsı namazlarını) cemederek kıldı. Müzdelife'de de vakfesini yaptı. Kuzah tepesinde durup bineğinin arkasına Fadl b. Abbas'ı bindirdi ve: "Ben burada vakfeye durdumı ama Müzdelife'nin her yerinde durulabilir'' buyurdu.

 

Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar! Sakin olun! Sakin olun!'' şeklinde yine onları sakinleştirmeye çalıştı. Muhassir vadisine geldiğinde devesini dürttü. Deve koşmaya başladı. Vadiyi aşınca da normal seyrine döndü. Bu şekilde gelip şeytanı taşladı. Ardından kurban kesim yerine gitti. Orada: ''Ben kurbanları burada keseceğimı ama Mina'nın her yerinde kesim yapılabilir'' buyurdu ... " Sonrasında ravi bir önceki rivayetinin aynısını veya yakın metinle aktardı.

 

[Hasen]

 

 

 

11 958 (4)-Z Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirmiş bir şekilde Arafat'a gelip vakfesini yaptı ve: "Ben burada vakfeye durdumı ama Arafa(m her yerinde durulabilir'' buyurdu. Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan süratli bir şekilde gidiyorlardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar, Sakin olunl Sakin olun ey insanlar!'' şeklinde onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Bu şekilde Müzdelife'ye geldi. Orada iki namazı (akşam ile yatsı namazlarını) cemederek kıldı. Müzdelife'de de vakfesini yaptı. Kuzah tepesinde durup bineğinin arkasına Fadl b. Abbas'ı bindirdi ve: "Ben burada vakfeye durdumı ama Müzdelife'nin her yerinde durulabilir'' buyurdu.

Ardından devesini sürdü. İnsanlar da sağından ve solundan hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafına bakınarak: ''Ey insanlar, Sakin olun, Sakin olun! '' şeklinde yine onları sakinleştirmeye çalıştı..." Sonrasında ravi hadisi tamamıyla aktarır.

 

[Hasen]

 

 

 

11959 (5)- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'ta vakfe yaptı ve: "Ben vakfemi burada yaptıl'nı ama Arafat'ın her yeri vakfe yeridir'' buyurdu. Oradan ayrılırken bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirdi. Devesi yavaş yol alırken insanlar sağından solundan hızlıca gidiyorlardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bakmadan: ''Ey insanlar! Sakin olunr diye sesleniyordu. Arafat'tan güneş battıktan sonra ayrıldı. Müzdelife'ye geldiğinde akşam ile yatsı namazlarını cemederek kıldırdı. Sonra orada sabaha kadar kaldı. Müzdelife'de Kuzah denilen yere gelip vakfesini yaptı ve: ''Ben vakfemi burada yapıyorum, ama Müzdelife'nin her yerinde vakfe yapılabilir'' buyurdu.

Sonra yola düşüp Muhassir vadisine geldi. Oraya vardığında vadiyi aşana kadar hızlandı. Vadiyi aşınca da normal seyre döndü. Orada bineğinin arkasına Fadl'ı aldı. Bu şekilde gelip şeytanı taşladı. Sonra kurban kesim yerine geldi ve: ''Ben kurbanı burada kesiyorum, ama Mina'nın her yerinde kesim yapılabilir'' buyurdu.

Sonra yanına Has'em kabilesinden genç bir kadın geldi. Kadın: "Babam çok yaşlandı. Hac mevsimi geldi, ancak bu farzı yerine getirebilecek gücü yok. Ben onun yerine bu farzı ifa edebilir miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet! babanın yerine haccedebilirsin'' dedi ve bineğin arkasında bulunan Fadl b. Abbas'ın yüzünü kadından başka tarafa çevirdi. Abbas: "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşinin oğlunun yüzünü neden çevirdin?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Biri genç bir erkekı diğeri genç bir kız. Şeytanım onlara yaklaşmasından endişe ettim'' buyurdu.

Ardından bir adam geldi ve: "Tıraşımı olmadan dönüş tavafını yaptım" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir sakıncası olmazı şimdi tıraşını ol" dedi. Daha sonra Zemzem kuyusuna geldi ve: "Ey Abdulmuttalib oğulları! Suyu çekiniz! Suyu çıkarmanız konusunda insanların sizlerle çekişmeyeceğini (veya izdiham olmayacağını) bilsem ben de sizinle beraber çekerdim'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (1922, 1935) rivayet etti.

 

 

3. İbn Abbas (r.a.)

 

- - (-)

11960 (1)- İbn Abbas bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken bazılarının hızlıca yol aldığını görünce: ''Atlarınızl ve bineklerinizi bu şekilde koşturmanız iyi değil!'' diye seslendi veya bu şekilde çağrı yapılmasını istedi. Bunun ardından Müzdelife'ye ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Tayalisı (2702) rivayet etti.

 

 

 

11961 (2)- İbn Abbas der ki: Arafat dönüşü bineklerin koşmasına bedeviler sebep olurdu. Bunlar kenarlarda durur, sopaları, sadakları ve tahta kapları bineklere Yüklerlerdi. İnsanlar harekete geçince bunların çıkardığı ses hayvanları ürkütür ve koşmasına sebep olurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yol alırken yuları o kadar çok çekerdi ki devesinin başı semerin ön tahtasına değerdi. Eliyle de halka: ''Ey insanlar! Sakin olun! Sakin olun ey insanlar!'' şeklinde işaret ederdi.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: İbn Huzeyme (2863) rivayet etti.

Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (3/256): "Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir" demiştir.

 

 

 

11962 (3)- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken insanlar bineklerini koşturmaya başladılar. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birine: "Ey insanlar! Atlarınızı ve bineklerinizi koşturmakla iyi bir şey yapmıyorsunuzrı diye seslenmesini emretti. Bunun ardından Müzdelife'ye ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim.

 

[-Sahih-]

 

 

 

11963 (4)- İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken bineğinin arkasına Zeyd b. Sabit'i bindirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müzdelife'ye giderken dağ yolunda mola verdi. Küçük abdestini bozup abdest aldı. Müzdelife'ye ulaşana kadar da namaz kılmadı."

 

[Hasen]

 

 

 

11 964 (5)- İbn Abbas der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken insanlar bineklerini koşturmaya başladılar. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birine: ''Ey insanlar! Atlarunızı ve bineklerinizi koşturmakla iyi bir şey yapmıyorsunuz'' diye seslenmesini emretti. Bunun ardından Müzdelife'ye ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim.

 

[-Sahih-]

 

 

 

11965 (6)- İbn Abbas der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Arafat'ta vakfedeyken gördüm. Oradan ayrılacağı zaman bineğinin arkasına .Fadl'ı bindirdi. O sırada bineği üzerinde bir bedevi gelip hemen yanlarında durdu. Bedevinin arkasına da bir kız binmişti. Fadl da bu kıza bakmaya başladı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu farkedince Fadl'ın yüzünü başka yöne çevirdi. Sonra: ''Ey insanlar! Atlarınızı ve develerinizi koşturmakla iyi bir şey yapmış olmazsınız! Sakin olun!'' diye seslendi. Ardından oradan ayrıldı. Müzdelife'ye ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim.

Müzdelife'de de vakfesini yaptıktan sonra ayrılacağı zaman bineğinin arkasına Usame'yi bindirdi. Sonra: ''Ey insanlar! AtlarınıZ! ve develerinizi koşturmakla iyi bir şey yapmış olmazsınız! Sakin olunr diye seslendi. Ardından oradan ayrıldı. Mina'ya ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim. Bir ara eşekler üzerinde Haşim oğullarından zayıf olanlar geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bacaklarımıza vurmaya başladı ve: ''Evlatlarım! Siz önden gidin! Güneş doğmadan da cemreyi taşlamayın'' buyurdu.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (1920) rivayet etti.

 

 

 

11966 (7)- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken bineğinin arkasına Usame b. Zeyd'i bindirdi. ''Ey insanlar! Sakin ve ağırbaşlı olun! Develerinizi ve atlarınızı koşturarak iyi bir şey yapmış olmazsınızlı buyurarak insanların suktinet içinde ayrılmalarını söyledi. Bu sözü üzerine Müzedelife'ye ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu

görmedim.

Müzedelife'den ayrılıp Mina'ya gideceği zaman da bineğinin arkasına Fadl b. Abbas'ı bindirdi ve yine: ''Ey insanlar! Atlarınızı ve develerinizi koşturmakla iyi bir şey yapmış olmazsınız!'' buyurdu. Bu sözü üzerine Mina'ya ulaşana kadar hiçbir bineğin koştuğunu görmedim.

 

[-Sahih-]

 

 

 

11 967 (8)- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat ile Müzdelife arasında sadece küçük abdestini bozmak için mala verdi."

 

[Zayıf]

 

 

 

11 968 (9)- İbn Abbas: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat ile Müzdelife arasında sadece küçük abdestini bozmak için mola verdi" dedi.

 

[Zayıf]

 

 

4. İbn Mes'ud

 

- - (-)

11969- Abdurrahman b. Yezid der ki: Hz. Osman'ın hilafeti zamanında İbn Mes'üd ile haccettik. Arafat'ta vakfemizi yaptık. Güneş battıktan sonra İbn Mes'üd: "Şayet Mu'minlerin emiri (Osman) şimdi buradan ayrılırsa doğrusunu yapmış olur" dedi. Ancak İbn Mes'üd'un sözü mü daha önce söylendi, yoksa Osman mı daha önce yola çıktı bilemiyorum. İnsanlar oradan ayrılırken bineklerini hızlıca sürüyorlardı. Ancak İbn Mes'üd normal bir hızla yol alıyordu. Bu şekilde Müzdelife'ye geldik. Yetiştiğimizde İbn Mes'üd bize akşam namazını kıldırdı. Sonra akşam yemeği getirilince yemeğini yedi. Yemek sonrası kalkıp bize yatsı namazını kıldırdı. Namazdan sonra da uyudu. Şafak yeni yeni sökmeye başlayınca da kalkıp sabah namazını kıldırdı. Normalde İbn Mes'üd sabah namazını ortalık ağarmaya başlayınca kıldırdığı için ona: "Sen namazı bu saatte kıldırmazdın" dedim. İbn Mes'üd: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böylesi bir günde bu mekanda sabah namazını bu saatte kıldırdığını gördüm" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Ya'la (5367), İbn Huzeyme (2852) ve Tahavi, Şerh mea'mi'l-asar'da (2/211); bir bölümünü Buhari (3/424) rivayet ettiler.

 

 

5. İbn Ömer (r.a.)

 

- - (-)

11970 (1)- Enes b. Sirin der ki: Arafat'ta İbn Ömer'le birlikteydim. Oraya giderken de onunla birlikte gittim. İmam geldiğinde onunla öğle ile ikindi namazlarını kıldık. Vakfesini yaparken arkadaşlarımdan bir grupla ben de onunla vakfe yaptım. Arafat'tan ayrılırken de onunla birlikte aynIdık. Arafat ile Müzdelife arasında bulunan geçide vardığı zaman devesini çöktürdü. Bize onun namaz kılacağını zannettik. Ancak devesini tutan hizmetçisi: "Namaz kılmayacak. Ama dediğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu mekana geldiği zaman inip hacet gidermiştir. O da aynı yerde hacet gidermek istiyor" dedi.

 

[Sahih]

 

 

 

11971 (2)- İbn Ömer der ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müzdelife'ye giderken yoldan çıkıp dağ yoluna gitmesi hacet gidermek içindi."

 

[Sahih]

 

 

 

6. Fadl b. Abbas (r.a.)

 

- - (-)

11972 (1)- Fadl b. Abbas der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken bineğinin arkasına beni almıştı. Müzdelife'ye giderken insanların bineklerini koşturduklarını görünce birinin: ''Atlarınızı ve develerinizi koşturmakla iyi bir iş yapmış olmazsmız! Sakin olunr diye seslenmesini emretti.

 

[Hasen]

 

 

 

11 973 (2)- Fadl b. Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrıldığında ben de yanındaydım. Dağ yoluna ulaştığında inip abdest aldı. Sonra tekrar binip Müzdelife'ye gittik."

 

[-Sahih-]

 

 

 

11974 (3)- Fadl b. Abbas bildiriyor: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan ayrılırken bineğinin arkasına beni bindirmişti. Müzdelife'ye ulaşana kadar bineğinin koştuğunu hiç görmedim."

Şa'bi der ki: "Usame'nin bana bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müzdelife'den ayrılırken bineğinin arkasına kendisini bindirmişti.

 

 

 

11975 (4)- İbn Abbas, Fadl'dan bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem Arefe akşamı Arafat'tan ayrılırken, hem de Müzdelife sabahı Müzdelife'den ayrılırken müslümanlara: ''Sukuneti elden bırakmayın!'' diye seslendi. Kendisi de devesinin yularını sıkıca tutmuştu. Müzdelife'den ayrılıp Mina'ya girdiği zaman Muhassir'e ulaşınca: ''Cemreye atacağınız taşlarınızı toplayın'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu dedikten sonra da parmaklarıyla birine çakıl taşı atar gibi işarette bulundu." Ravh ile Eursani rivayetlerinde: "Arefe akşamı Arafat'tan ayrılırken ve Müzdelife sabahı Müzdelife'den ayrılırken" ibaresi geçmiştir.

 

[-Sahih-]

 

 

 

11976 (5)- Fadl b. Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem Arefe akşamı Arafat'tan ayrılırken, hem de Müzdelife sabahı Müzdelife'den ayrılırken müslümanlara: ''Sükuneti elden bırakmayın!'' diye seslendi. Kendisi de devesinin yularını sıkıca tutmuştu. Müzdelife'den ayrılıp Mina'ya girdiği zaman Muhassir'e ulaşınca: ''Cemreye atacağınız taşlarınızı toplayın'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu dedikten sonra da parmaklarıyla birine çakıl taşı atar gibi işarette bulundu.

 

[Sahih]

 

 

 

11977 (6)- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Muhassir vadisinin yükselerine çıkm ve (cemreyi taşlamak için) çakıl taşına benzer taşlar toplayın'' buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Huzeyme (2816) rivayet etti.