MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

KUR’AN’IN FAZİLETİ, TEFSİRİ VE NÜZUL SEBEPLERİ

<< 2763 >>

20- Hz. Osman Düneminde Tek Nüsha Olan Kur'an'ın Birden Çok Kopyasının Yazılması

21- Bu Konuda ibn Mes'ud'dan Gelen Rivayetler

 

20- Hz. Osman Düneminde Tek Nüsha Olan Kur'an'ın Birden Çok Kopyasının Yazılması

 

1. Zeyd b. Sabit

 

- - (-)

21132 (1)- Zeyd b. Sabit der ki: Kur'an'ı bir kitapta topladığımız zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in okuduğunu duyduğum bir ayeti bulamadım. Sonra bu ayet in sadece, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, şahitliğini iki şahit yerine saydığı Huzeyme b. Sabit'in yanında olduğunu gördüm: "Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir,[Ahzab 23] ve surenin gerekli yerine koydum.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, cihad (4/24) ve Tirmizi, tefsir 5/284 (3104 "hasen Sahih") rivayet ettiler.

 

 

 

21133 (2)- Zeyd b. Sabit der ki: Kur'an'ı bir kitapta topladığımız zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in okuduğunu duyduğum bir ayeti bulamadım. Sonra bu ayet in sadece, Huzeyme b. Sabit'in yanında olduğunu gördüm:

"Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir"[Ahzab 23] ve surenin gerekli yerine koydum.

 

[Sahih]

 

 

 

21134 (3)- Zeyd b. Sabit der ki: Mushafları bir kitapta topladığımız zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in okuduğunu duyduğum bir ayeti bulamadım. Sonra bu ayetin sadece, Huzeyme b. Sabit'in yanında olduğunu gördüm. Bu ayet: "Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir"[Ahzab 23] ayetidir. Huzeyme, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onun şahitliğini iki şahit yerine saydığı için, iki şahitliği olan diye çağrılırdı. Zühri der ki: Huzeyme, Sıffin savaşında Hz. Ali'nin safında savaşırken öldürüldü.

 

[Sahih]

 

 

21- Bu Konuda ibn Mes'ud'dan Gelen Rivayetler

 

1. Abdullah b. Mes'ud

 

- - (-)

21135 (1)- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş sureyi dinleyip öğrendim. Zeyd b. Sabit ise henüz zülüfleri sarkmış okuma yazma öğrenen bir çocuktu."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, Tarihu'I-Kebir(l/203, 207) rivayet etti.

 

 

 

21136 (2)- Abdurrahman b. Abis bildiriyor: Abdullah b. Mes'ud'un öğrencilerinden Hemedanlı bir adamın -ki ravi, ismini söylemedisöylediğine göre Abdullah b. Mes'ud, Medine'ye gitmek isteyince öğrencilerini toplayıp onlara şöyle dedi: "Vallahi din, anlayış ve ilim konusunda müslüman topluluklar içinde en iyi yetişenlerin aranızda bulunduğunu düşünüyorum. Bilin ki Kur'an değişik harflerle (farklı okunuşlarla) inmiştir. Vallahi zamanında iki kişi hiçbir konuda tartışmadıkları kadar şiddetli bir şekilde bu konuda (kıraat hususunda) tartışırlardı. Ancak biri: "Beni filan kişi" okuttu dediğinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan okumakla iyi yaptığını söylerdi. Diğer kişi de onu kimin okuttuğunu söylediği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikisinin de iyi yaptığını söylerdi.

Bilin ki doğruluk kişiyi iyiliğe, iyilik kişiyi cennete götürür. Yalan kişiyi günaha, günah da cehenneme götürür. Yalan söyleyen kişi için: "yalan söyleyip günaha girdi" demiyor musunuz? Doğru söyleyen birini onaylarken de: "Doğru söyleyip iyilikte bulundun?" demiyor musunuz?

Kur'an içinde çelişkiler bulunmaz, çokça okunarak eskimez ve değeri düşmez. Kur'an'ı bir harf (kıraat=vecih) üzerine öğrenip okuyan kişi başka bir vecih için bu okumasından vazgeçmesin. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in öğrettiği harflerden (vecihlerden) biriyle okuyan kişi de bunu bırakıp başka bir vechi okumaya kalkışmasın. Kur'an'ın bir ayetini inkar eden kişi tümünü inkar etmiş demektir. Kur'an'ı farklı vecihlerle okuma, birine "Acele et" veya "Haydi!" demek gibidir ki ikisi de aynı anlamdadır.

 

Vallahi Allah'ın Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indirdiğini (Kur'an'ı) benden daha iyi bilen biri olsaydı ilmini ilmime katmak için yanına gidip öğrenirdim. Namazları vakitlerinde kılmayan topluluklar gelecektir. Siz namazları vakitlerinde kılın ve onlarla (vaktinde kılmayanlarla) kıldığınız namazı nafile sayın. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her yıl Ramazan ayında Kur'an'ı baştan sona (Cibril'e) okurdu. Ancak vefat ettiği yıl iki defa okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim Kur'an'ı iyi okuduğumu söyledi. Bizzat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim."

 

[Zayıf]

 

Heysemi (7/153) Ahmed'in senedinde adı verilmeyen bir kişinin olduğunu söyledi.

 

 

 

21137 (3)- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim. Zeyd b. Sabit ise henüz zülüfleri sarkmış okuma yazma öğrenen bir çocuktu."

 

[Sahih]

 

 

 

21138 (4)- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim. Zeyd b. Sabit ise henüz zülüfleri sarkmış okuma yazma öğrenen ve çocuklarla oynayan bir çocuktu."

 

[Sahih]

 

 

 

21139 (5)- Humeyr b. Malik der ki: Mushafların değiştirilmesi emredilince (Hz. Osman, halktan mushaflarını kendisinde olan nüshaya göre düzenlemelerini isteyince) İbn Mes'üd: "Mushafını gizleyebilen gizlesin. Çünkü mushaftan bir şeyi gizleyen kıyamet o şeyle huzura gelir" deyip şöyle devam etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim. Allah'ın Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aldığımı terk mi edeyim!"

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (8434), İbn Ebi Davud, Mesahif (15) ve İbn Sa'd, Tabakat (2/105) rivayet ettiler.

 

 

 

21140 (6)- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim. Zeyd b. Sabit ise henüz zülüfleri sarkmış okuma yazma öğrenen bir çocuktu."

 

[Sahih]

 

 

 

21140 (6)- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş süreyi dinleyip öğrendim. Hiç kimse bunlarla ilgili benimle tartışmadı."

 

[Sahih]

 

 

 

21142 (8)- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından yetmiş sureyi dinleyip öğrendim. Hiç kimse bunlarla ilgili (hatalı olduğuna dair) benimle tartışmadı."

 

[Sahih]

 

26790 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

21143 (9)- Fulfule el-Cu'fi der ki: Mushaflar konusunda endişe duyanlarla beraber ben de endişe duydum ve Abdullah'ın yanına girdik. Girenlerden bir kişi: "Seni ziyarete gelmedik. Bilakis, şu haber bizi korkuttu da onun için sana geldik" dedi. Abdullah şöyle karşılık verdi: "Kuşkusuz bu Kur'an Nebiinize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yedi kapıdan, yedi harf -veya birçok harf- üzere nazil oldu. Halbuki sizden öncekiler(e indirilen kutsal) kitap bir kapıdan ve bir harf üzere iniyordu."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Davud, Mesahif (18) rivayet etti. Heysemi (7/152-153), Ahmed'in ravilerinden Hassan el-Amirl'nin İbn Ebi Hatim tarafından ne eleştirildiği, ne de güvenilir bulunduğunu, diğer ravilerin ise güvenilir olduğunu söyledi.