MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

AYET VE SURE TEFSİRİ

<< 2834 >>

90- "(Bedir'de) iki Katını (Düşmanınızın) Başına Getirdiğiniz Bir Musibet, (Uhud'da) Kendi Başınıza Geldiği için mi ''Bu Nasıl Oluyor!'' Dediniz?"[Al-i İmran 165]  ve  "Allah Yolunda Öldürülenleri Sakın Ölüler Sanma"[Al-i İmran 169] Ayeti

 

1. Hz. Ömer

 

- - (-)

21423 - İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab uzun bir hadisi anlattıktan sonra şöyle devam etti: (Müslümanlar) ikinci yıl Uhud harbinde, Bedir savaşında aldıkları ganimet sebebiyle cezalandırıldılar. Onlardan yetmiş kişi öldürüldü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı onun etrafından kaçtılar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dişi kırıldı, miğferi başını yaraladı ve kanı yüzüne aktı. Bunun üzerine Allah: "(Bedir'de) iki katını (düşmanınızın) başına getirdiğiniz bir musibet, (Uhud'da) kendi başınıza geldiği için mi ''Bu nasıl oluyor!'' dediniz? De ki: O, kendi kusurunuzdandır. Şüphesiz Allah'ın her şeye gücü yeter" ayetini indirdi. Bu (başınıza gelenler, Bedir sonunda) fidye almanızdan dolayıdır.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (4609-10), Ebu Davud (2690) ve Tirmizi (3081) rivayet ettiler,

 

 

2. İbn Abbas

 

- - (-)

21424- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kardeşleriniz Uhud savaşında şehit düşünce Allah onların ruhlarını, Cennet nehirlerinden içip meyvelerinden yiyen, Arş'ın gölgesinde asılı altından kandiller üzerine konan yeşil kuşların içine yerleştirdi. İçeceklerinin, yiyeceklerinin ve meskenlerinin ne kadar güzel olduğunu gördüklerinde: ''Cihaddan yüz çevirip savaştan uzak durmamaları için Allah'ın bize bu yaptığını keşke kardeşlerimiz de bilseydi'' dediler. Bunun üzerine Allah: ''Sizin adınıza onlara bunu ben bildiririm'' buyurdu. ''Bu konu hakkında da Allah, Nebiine (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın, bilakis onlar diridirler, Rabbları katında rızıklandırılırlar"[Al-i İmran 169,170] ayetlerini indirdi."

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe (5/294-5) rivayet etti.

13032 (1)'de tekrar etmiştir.