142- "Onlar için
ister Bağışlanma Dile, ister Dileme Fark Etmez"[Tevbe
80] Ayeti
1. Ömer b. el-Hattab
21548 Hz. Ömer anlatıyor: Abdullah b. Ubey
öldüğü zaman namazını kıldırması için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
davet edildi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldırmak üzere durduğunda, önünde durup:
"Filan zamanda şöyle şöyle diyen, filan zamanda
da böyle böyle diyen Allah düşmanı Abdullah b. Ubey'in mi namazını kıldıracaksın?" dedim ve
Abdullah'ın dediklerini gün gün saymaya başladım. Ben
saydıkça Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) tebessüm ediyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
şekilde uzattığımı görünce şöyle buyurdu: ''Ey Ömer! Geri çekil! Bu konuda
muhayyer bırakıldım. Zira bana: ''Onlar için ister bağışlanma dile, ister
dileme. Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla
affetmeyecektir''[Tevbe 80] buyuruldu.
Şayet yetmişten daha fazla bağışlama dilemem halinde bağışlanacaklarını bilsem
bunu yapardım. '' Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
namazını kıldırdı ve cenazenin ardında yürüdü. Kabrine kadar gitti ve gömülene
kadar oradan ayrılmadı. Allah ve Resulü daha iyi bilmelerine rağmen benim Allah
Resulü'ne karşı olan bu cüretime şaşırdım. Vallahi bu olayın ardından çok zaman
geçmedi ki: "Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında
durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü inkar ettiler
ve fasık olarak öldüler"[Tevbe
84] ayeti nazil oldu. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
vefat edene kadar hiçbir münafığın namazını kıldırmadı.
Diğer tahric: Buhari (1366, 4671), Tirmizi (3097), Nesai (1965), S.
el-Kübra (11225), İbn Hibban
(3176) ve Ebu Nuaym (1/43,
44) rivayet ettiler.